Arama

Büyük Melekler - Tek Mesaj #10

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Kasım 2007       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
MELEKLERE İMAN
Melekler ruh gibi lâtif ve ruhanî varlık olup asıl vasıfları Allah tarafından bilinen ve büyük sahib olan Allah’ın kullarıdır. Meleklerin bir kısmı daima ibadet ve zikirle uğraşır. Bir kısmı da yer ve göklerde bir çok işlerle meşgul olurlar.
Melekler yemekten, içmekten, evlenmekten, doğup doğurmaktan, beridirler. Değişik şekillere girmeye kabiliyetleri vardır. Yüce Allah’ın emirlerine asla isyan etmezler. Görevlerini emrettikleri şekilde aynen yaparlar. Kıyamete kadar kudsiyet içinde yaşayıp manevî bir zevk ile geçerlidir.

Müminler meleklerin varlığına iman etmekle yükümlüdürler. Onların varlığı aslında mümkün olan şeydir. Gerçekte varlıkları ise, bütün peygamberler ve onlara verilen kitaplar tarafından bildirilmiştir. Artık melekleri inkâr, bütün peygamberleri ve kitapları inkâr sayılacağından onları inkâr asla caiz olmaz. Bundan dolayıdır ki, öteden beri meleklerin varlığına bütün melekler iman ede gelmiştir. Onun için meleklere iman etmek, bizim dinimizde de şarttır. Meleklerin varlığını bütün peygamberler ve bütün semavî kitaplar haber vermişlerdir. Bu âlemde bizim bildiğimiz ve nice bilmediğimiz gizli aşikâr varlıklar vardır. Bugün varlıkları keşfedilmiş veya henüz keşfedilmemiş nice kuvvetler mevcuttur. Hatta akıl ve şuura sahip olup gözle görülmeyen “Cin” adlı yaratıklar vardır. Onların varlığını peygamberler ve kitaplar bildirmiştir. Onların da insanlar gibi bir kısmı mümin, bir kısmı kâfirdir.

Akla ve şuura, kuvvet ve kudrete sahip varlıkların yalnız insanlar olduğunu söylemek, koca kâinatın yaratıcısı olan Yüce Allah’ın kudret ve büyüklüğünü düşünmemekten ileri gelir. Bir şey gözle görülmediğinden ve duygularımızla anlaşılmadığından dolayı o inkâr edilemez. Nitekim kendi ruhumuzu ve vicdanımızı görmediğimiz halde bunları inkâr edemiyoruz.
Bu kâinatın büyüklüğü karşısında küçük bir parça yerinden sayılan yeryüzünde cins ve şekilleri anlatılamayacak kadar canlı varlıklar yaşamakta iken, başka bildiğimiz ve bilmediğimiz âlemlerde bizim yaratılışımıza aykırı biçimde akıllı ve şuurlu yaratıkların bulunmadığı nasıl söylenebilir?

Meleklerin Varlığındaki Hikmet
Meleklerin yaratılışındaki hikmeti tamamiyle ancak Yüce Allah bilebilir. Biz şunu söyleyebiliriz: Yüce Allah, kudret ve hikmetine son olmayan bir yaratıcıdır. Nice sayısız âlemler yaratmıştır. Yüce Allah kendi varlığını bilsinler ve kendine ibadet etsinler diye, insanları ve cinleri yarattığı gibi, melekleri de yaratmıştır. Bunları da âlemde bir takım grevlerle görevlendirmiştir. Böylece kaînatın düzenini sağlamıştır. Bu sayede Yüce Allah’ın her varlık üzerinde kudreti görülüyor, her şey O’nun varlığına şahit bulunuyor, insan kendi varlığının daima üstün ve gizli kuvvetler tarafından göz altında bulunduğunu düşünerek uyanık bir halde yaşıyor.
Cebrail, Mikâil, Azrail ve İsrafil adında dört melek vardır. Bunlar meleklerin en büyükleridir. Bunların yanında birçok melekler daha bulunur. Cebrail (Cibril) aleyhisselâm, Yüce Allah’^ın kitaplarını peygamberlere getirip tebliğ etmekle görevlidir. Mikâil aleyhisselâm, yeryüzündeki, rüzgâr, yağmur, ekin ve benzeri olayların meydana gelmesi için görevlendirilmiştir. Azrail aleyhisselâm, insanların ölme (ecel) vakitleri gelince ruhlarını almak için görevlidir. İsrafil aleyhisselâm da, kıyamet gününün kopmasına ve öldükten sonra bütün insanların tekrar dirilmesine memur edilmiştir. Kim bilir bunların daha nice görevleri vardır!..
Ayrıca Hafeze ve Kiramen Kâtibin denilen melekler vardır. Bunlardan her insanın yanında iki melek bulunur. Biri insanın güzel işlerini, diğeri de yaptığı kötü işleri yazar. Bu şekilde insanın amel defterini meydana getirirler.

İşte her şeyi bir hikmete bağlı olarak yaratmış olan Yüce Allah, melekleri de bu gibi görevleri yapmak ve kendi adaletini tanıtmak, kudret ve hakimiyetini göstermek için hikmeti gereği yaratmıştır.
Senin Rabbin her şeyi bilen yaratıcıdır.” (Hicr: 86)
Son düzenleyen Safi; 22 Kasım 2017 01:57