Arama

Hukuk Nedir? - Tek Mesaj #1

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Kasım 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

hukuk

Ad:  1.jpg
Gösterim: 1650
Boyut:  28.1 KB

belirli bir toplumda kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen ve devletin yaptırım gücüyle uyulması zorunlu kılınan davranış kurallarının oluşturduğu düzen.

Yazılı olsun olmasın, hukuk kurallarını öteki toplumsal kurallardan ayıran en önemli özellik devletin yaptırım gücüyle desteklenmiş olmasıdır. Bununla birlikte iç hukuk düzeninde uyulması kişilerin isteğine bırakılmış tamamlayıcı hukuk kuralları gibi, uluslararası ilişkileri düzenleyen hukuk kuralları da devletlerin yaptırım gücünden yoksundur.

Hukuk, toplumsal ilişkilere bağlı olarak sürekli gelişen bir kurumdur. Devletin giderek artan bir biçimde toplumsal yaşama müdahale etmesi ve bunu hukuk kuralları koyarak gerçekleştirmesi, kişilerin hukuka bağımlılığını artırmanın yanı sıra yazılı hukuk kurallarının karmaşıklaşması sonucunu doğurmuştur. Bu nedenle hukuk ve hukukçuluk aynı zamanda bir uzmanlık alanı ve meslek niteliğini de kazanmıştır.

Evrensel nitelikleri nedeniyle uygar toplumların hepsinde geçerli olan ortak hukuk kurallarının dışında her toplumun yaşam biçimi, dünya görüşü, gelenek ve göreneklerine bağlı olarak farklılık gösteren hukuk kuralları da vardır. Hukuk özü bakımından bir üst yapı kurumu olduğundan, toplumların temel ve yapısal özelliklerine göre biçimlenmesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda ekonomik yapının, hukuk düzeni üzerindeki etkisi büyük önem taşır. Bu nedenle kâr amacına yönelik özel girişimciliğe dayalı kapitalist sistemlerde geçerli hukuk kurallarıyla, ekonomik etkinlikleri büyük ölçüde devletleştirmiş olan kolektivist sistemlerde geçerli hukuk kuralları arasında önemli farklar bulunur. Bununla birlikte bazı kapitalist sistemlerde, devletleştirme ve planlı kalkınma gibi kolektivist ekonomi düzenine özgü öğeler yer alabilir; kolektivist sistemlerde de özel mülkiyet ve rekabet gibi kapitalist ekonomi düzenine özgü öğelere sınırlı olarak yer verilebilir. Devletin toplumsal yaşama müdahalesi bakımından özde büyük farklılıklar taşıyan bu iki sistemdeki özgürlük anlayışına bağlı olarak kişilerin irade serbestliğine ilişkin hukuk kuralları da büyük farklılıklar gösterir. Ayrıca azgelişmiş ülkelerin hukuk düzenleriyle gelişmiş ülkelerin hukuk düzenleri arasında da önemli farklar vardır.

Bir ülkenin hukuk düzeni yasama organınca oluşturulan yazılı hukuk kurallarını, yargı kararlarını ve devletin iradesi dışında oluşan genel hukuk ilkeleriyle örf ve âdet kurallarını kapsar. Genel hukuk ilkeleriyle örf ve âdet kuralları gibi yazılı olmayan hukuk kurallarının bağlayıcılık niteliği kazanarak hukuk düzeninde geçerli olabilmesi için devletin bu kuralları tanıyarak onları yaptırıma bağlaması zorunludur. Ayrıca hukuk kuralları emredici ve yasaklayıcı nitelikte olabileceği gibi kişilerin iradesini tamamlayıcı ve yorumlayıcı nitelikte de olabilir. Bir ülkede hukuk düzeni bir bütün oluşturmakla birlikte birbirinden farklı bölümleri de vardır. Klasikleşmiş ayrıma göre bunlar kamu hukuku ve özel hukuktur. Kamu hukuku, devletin organlarının oluşumunu, yetki ve görevlerini, kişilerin bu organlar karşısındaki hak ve yükümlülüklerini düzenleyen kurallardan oluşur. Özel hukuk ise kişiler arasındaki hak ve yükümlülük ilişkilerini düzenleyen kurallardan oluşur. Öğretide kamu hukuku ile özel hukuku birbirinden ayıran özelliklerin bu hukuk alanlarında egemen olduğu kabul edilmektedir. Kamu hukukunda kamu yararı, özel hukukta ise özel kişilerin çıkarları öne çıkar. Kamu hukuku kamu yararı ile özel kişilerin çıkarlarını, birincisinin üstünlüğüne zarar gelmeksizin uzlaştırmaya çalışır. Özel hukuk ise kişilerin birbiri karşısındaki çıkarlarını eşitlik kuralını zedelemeden uzlaştırmaya çalışır. Bu nedenle kamu hukuku öznelerinin özel hukuk özneleri (gerçek ve özel tüzel kişiler) karşısında üstün yetkilerle donatılmış olmasına karşın, özel hukuk özneleri arasında eşitlik kuralı geçerlidir.

Ayrıca kamu hukuku ve özel hukuk bölümleri çeşitli hukuk dallarını içerir. Başta anayasa hukuku olmak üzere uluslararası kamu hukuku, idare hukuku! , ceza hukuku, icra ve iflas hukuku, yargılama hukuku gibi hukuk dalları kamu hukuku bölümünü oluşturur. Buna karşılık medeni hukuk, borçlar hukuku, uluslararası özel hukuk ve ticaret hukuku gibi hukuk dalları da özel hukuk kapsamına girer. Karma nitelikte hukuk dalları arasında fikri hukuk, deniz hukuku, hava hukuku, iş hukuku ve toprak hukuku sayılabilir. Bu hukuk dallarını oluşturan hukuk kuralları bazı yönleriyle kamu hukukunun, bazı yönleriyle de özel hukukun özelliklerini taşırlar. Ayrıca önceleri idare hukuku dalı içerisinde yer alırken, kazandığı önem dolayısıyla giderek bağımsızlaşmaya başlayan maden ve petrol hukuku, ticaret hukukundan kopan bankalar hukuku ve uluslararası hukuktan ayrılarak farklı bir dal oluşturan uzay hukuku gibi yeni hukuk dalları da ortaya çıkmıştır.

hukuk kuralları hiyerarşisi


bir ülkenin hukuk düzenini oluşturan hukuk kuralları arasındaki sıralama.

AvusturyalI hukukçu Hans Kelsen’in ortaya attığı normativist kurama göre, bütün hukuk kurallarının en üst basamağında genel ve varsayımsal bir hukuk kuralı olan temel norm (Grundnorm) yer alır. Temel norm bir pozitif hukuk kuralı olmamakla birlikte, kendisine bağlı olan öteki hukuk normlarının yürürlük nedenidir. Normatif bir düzen olan hukuk düzeni en üstteki temel normdan başlayarak bir piramit biçiminde aşağı doğru sıralanan normlardan oluşur. Bir normun konması aynı zamanda onun üzerinde yer alan bir normun uygulanması demektir. Bu nedenle her norm kendisinin üzerinde yer alan öteki norma uygun olmalıdır.

Hukuk kurallarının (normlarının) sıralanışında biçimsel ve organik öğeler belirleyici bir rol oynar. Kurucu gücün yaptığı anayasa, olağan yasama gücünün yaptığı yasalardan üstündür. Yasaların altındaki basamakta yer alan tüzüklerin yerini belirleyen de gene organik ölçüttür. Bakanlar kurulunun yaptığı tüzükler alt idare makamlarının yaptığı yönetmeliklerden üstündür. Yönetmeliklerde de bir hiyerarşi vardır. Bakanlığın yaptığı yönetmelik, örneğin belediyenin yaptığı yönetmelikten üstündür. İdarenin birel işlemleri de üst basamaklarda yer alan genel kurallara uygun olmalıdır. Bu nedenle her idare makamı, birel işlem yaparken üst makamın koyduğu genel kurala bağlı kalmak zorundadır. Aynı zamanda her idare makamı Roma hukukundan gelen tu patere legem quam fecisti (kendi yaptığın yasaya uy) kuralına göre, kendi yaptığı genel düzenleyici işleme, yani genel kurala bağlı kalarak birel işlem yapabilir.

Aynı basamakta yer alan kurallar arasında bir çatışma varsa, sonraki kural öncekini yürürlükten kaldırmış sayılır (lex posterior derogat legi priori). Ayrıca özel kural, genel kuralın bir istisnası olduğu için ilişkin olduğu konularda öncelikle uygulanır (lex specia- lis derogat legi generali). Bu nedenle genel kural özel kuraldan daha sonra konmuş olsa da onu değiştirmez (lex posterior generalis non derogat legi priori speciali).

Normativist kuramın ortaya attığı hukuk kuralları hiyerarşisi kuralların içeriğini arka plana atan biçimsel ve pozitivist bir yaklaşım içerdiğinden, sert eleştirilere hedef olmuştur. Öte yandan yargı organlarının denetleme işlevini sağlam temellere dayandırdığından, hem kuramsal, hem pratik açıdan hukuka önemli katkılarda bulunmuştur. Yasaların anayasaya uygunluğunun denetimi demek olan anayasa yargısı, varlığını bu kurama borçludur.

Türk pozitif hukukunda da hukuk kuralları hiyerarşisini içeren hükümler vardır. 1982 Anayasasının 11. maddesine göre “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını.... bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anaya- sa’ya aykırı olamaz.” Ayrıca 115. maddeye göre tüzükler yasalara, 124. maddeye göre de yönetmelikler tüzüklere ve yasalara aykırı olamaz. 137. madde idarede üstün emirlerinin ast tarafından yerine getirilmesinin bir ölçüsü olarak pozitif hukuk kurallarının sıralamasını yönetmelik, tüzük, yasa ve anayasa biçiminde yapmıştır. Türk öğretisinde belirlenen hukuk kuralları hiyerarşisine göre, birinci basamakta anayasa, anayasa teamülleri ve Anayasa Mahkemesi kararları, ikinci basamakta uluslararası antlaşmalar, yasalar, içtihadı birleştirme kararlan, ve kanun hükmünde kararnameler (1982 Anayasasının 90. maddesine göre usulüne göre onaylanmış uluslararası antlaşmalar yasa hükmünde olmakla birlikte, bunlann anayasaya aykırılığı ileri sürülemez), üçüncü basamakta hükümetçe çıkarılan kural-kararna- meler ve tüzükler, dördüncü basamakta yönetmelikler, beşinci basamakta tekil idari işlemler yer alır.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 19 Mart 2017 00:52