KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK
KEÇİ
Keçiler geviş getiren diğer hayvanlara kıyasla elverişsiz çevre şartlarına daha dayanıklıdır. Meralardan çok iyi yararlanabilirler.
İyi bir süt keçisi yaklaşık on ay sağılabilir ve günde ortalama 2 kg süt verebilir. Bu açıdan süt keçilerinin hiç yemlenmeden, sadece merada beslenmeleri düşünülemez. Çünkü istenilen süt ve döl veriminin elde edilmesi beslemeyle yakından ilişkilidir.
Üreticilerin sahip oldukları, et ve süt verimleri düşük yerli ırk keçileri elden çıkararak, yerine yüksek verimli kültür ırkı hayvanları koymaları ekonomik olmayabilir.
Bu nedenle süt keçiciliğinin geliştirilmesinin esası melezleme çalışmalarına dayanır. Ancak melezleme çalışmalarının başarılı olabilmesi için damızlıkların yüksek verimli hayvanlardan seçilmesine dikkat edilmelidir. Sonraki melezleme çalışmalarına elde edilen melez keçilerle devam edilebilir.
Dünya'da keçi yetiştiriciliğinde yerli ırkların ıslah edilmesi amacıyla en çok Saanen ırkı keçiler kullanılır.
Bunun nedeni Saanen Keçisinin farklı iklim ve çevre koşullarına kolayca uyabilmesidir Böylece birçok ülkede yerli keçilerin ıslahında Saanen Keçileri kullanılarak yüksek verimli yerli keçi tipleri elde edilmiştir. İyi bakım ve besleme koşullarında 2,5 yaşın üstündeki bir Saanen Keçisi bir sağım döneminde 280-300 gün sağılabilmekte ve toplam 700-900 kg süt verebilmektedir.
Saanen Keçileri İsviçre kökenli süt ve döl verimi yüksek hayvanlardır. Saanen Keçisinin vücudu beyaz veya parlak krem rengi kısa kıllarla kaplıdır. Deri rengi pembemsidir. Omuz, sağrı ve sırt çizgisi üstündeki kıllar daha uzundur. Tekelerin sakal ve yelesinde uzun kıllar oluşmuştur. Tekelerin canlı ağırlığı 75 kğ'a kadar çıkabilmektedir.
Dişilerin vücudu süt tipine uygun zayıf ve ince bir yapıya sahiptir ve canlı ağırlıkları 50 kg civarındadır.
Bacakları düzgün ve sağlam yapılı yol yürümeye elverişlidir. Meme yapısı çok iyi gelişmiş ve vücuda bağlantısı geniş koltuk meme tipindedir. Döl verimleri yüksektir. Çoğunlukla ikiz veya üçüz oğlak verir.
Saf olarak da yetiştirilen Saanen keçileri ülkemizde de yerli ırklarımızın ıslahında kullanılır. Özellikle Ege Bölgesinde kıl keçilerinin ıslahında Saanen Keçisi tekeleri başarı ile kullanılmaktadır.
Saanen Keçisi ile kıl keçisi melezlerinin yerli ırklara göre süt verimi fazla, canlı ağırlıkları ve et kalitesi yüksektir. 300 başlık yerli kıl keçisi sürüsünden elde edilebilecek süt, 50-60 başlık melezlenmiş bir sürüden sağlanabilir.
Melezlerde ikiz doğum oranı yerli ırklara göre daha yüksektir. Elde edilen bu melez keçiler, Saanen tekeleri ile tekrar çiftleştirilerek, daha ileri melezler elde etmek de mümkündür.
Teke Katımı
Teke katım zamanı bölgelere göre değişir. Aşım mevsimi öncesi keçilerin ve tekelerin özel bir yemlemeye alınması faydalıdır. Böylece kısırlık riski azalırken, ikiz ve üçüz doğumların artması mümkün olabilir.
Keçilerde teke katma işlemi "serbest katım" ve "elden katım" olarak iki şekilde yapılabilir.
Serbest Katım
Serbest katım yönteminde 30-35 keçiye ergin bir teke hesabı ile katım yapılır. Eğer teke genç ise, 15 keçiye bir teke hesap edilir.
Elden Katım
Elden katım yönteminde, kayıt tutma imkanı olduğundan hangi dişinin hangi tekeye verileceği bilinir.
Böylece sürünün verimce iyileştirilmesinin devamı sağlanabilir.
Keçilerin gebelik süresi 145-155 gündür. Gebeliğin son 4-6'ıncı haftasında yavrunun gelişimi hızlı olduğu için anneye iyi bakım ve besleme uygulanmalıdır.
Doğum yaklaştığında keçilerin ayrı bir bölmeye alınması tavsiye edilir. Bölme tabanına bol altlık serilir. Doğumdan sonraki 3-5 gün yavruya ağız sütü mutlaka verilmelidir. Oğlaklar ilk iki ay annelerini emer, fazla süt ise sağılır.
Sağımda meme bakımına ve temizliğine gereken özen gösterilmelidir. Sağım sırasında temizlik kurallarına uyarak keçi sütünde istenmeyen kokuları azaltmak yetiştiricinin elindedir.
Ülkemizde keçi sütleri inek ve koyun sütleri ile karıştırılarak işlenmektedir. Keçi sütü kuru madde ve yağ içeriği bakımından inek sütünden geri kalmaz.
Keçilerin barınakları ise gereksinimlerini karşılayacak düzeyde ve mümkün olduğunca düşük maliyetli olmalıdır. Kapalı keçi ağılı yapımında gerekli standartlara uyulmalıdır. Ilıman bölgelerde sundurma tipi ağıllar tercih edilebilir.
Bu konuda üretim yapmak isteyen yetiştiricilerimiz detaylı bilgi almak için Tarım il müdürlüklerine müracaat edebilirler.
KIL KEÇİSİ
Dağlık bölgelerin hayvanıdır. Ağaçların filizlerini yemek suretiyle beslenir. Ormanlara zarar verdiği için sayılarının azaltılması yoluna gidilmektedir. En fazla Akdeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir.
Kılkeçisi, koyuna göre daha dayanıklı, daha kolay beslenebilir bir hayvan olup, dik yamaçlı dağlık yerlerimizde yetiştirilir. Anadolu'nun birçok yerlerinde köy evlerinin çoğunda 1-2 keçi bulunur ve özellikle sütü için beslenirse de dağlık yerlerde sürüler halinde de beslenir ve üretilir. Memleketimizde 15 milyon kılkeçisi (I 982) vardır. Ormanlık ve fundalık yerlerde uzun süre beslenmiş bulunan kılkeçisinin, filizleri ve sürgünleri yemesi yüzünden ormanlarımız zarar görmüştür. Ormanlarım korumak isteyen Avrupa ülkeleri kılkeçisi sayısını azaltmışlardır (Yugoslavya, İspanya gibi), Memleketimizde de orman korunması nedeniyle biraz azalma olmuş, hiç olmazsa artma olmamıştır (1956 da 19 milyon kılkeçisi vardı).
TİFTİK KEÇİSİ
Tiftiği için yetiştirilmektedir. Yurdumuzda Ankara-Konya çevresi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Siirt çevresinde yetiştirilmektedir. Sağılan ve kesilen hayvan sayısı az; üretilen süt ve et miktarı fazla ise orada Büyük baş hayvancılık (inek yetiştiriciliği) gelişmiştir. Sağılan ve kesilen hayvan sayısı fazla iken; üretilen et ve süt miktarı az ise Küçük baş hayvancılık gelişmiştir( Koyun yetişitiriciliği).
Tiftik keçisinin bir adı da "Ankara keçisi" dir. Bu cins keçinin tüyleri ince, uzun ve ipek gibi parlaktır. Bu özelliği ile bazı hallerde iyi yünlerden de üstün tutulur. Bu keçinin başlıca yaşama alanları İç Anadolu'nun kuzey ve batı kenarları ile doğu kenarları ve aşağı Kızılırmak kesiminin batı yakasıdır. İç Anadolu'nun başka yerlerinde de seyrek olarak ve kılkeçisi ile birlikte bulunur. Uzun süre Anadolu'ya mahsus bir keçi soyu olmuş bulunan ve Batı ülkelerinde "Ankara keçisi" adı ile tanınan bu ekonomik değer, bundan 90 - 100 sene kadar önce (19. yüzyılın sonlarında), bu doğal şartların benzerinin bulunduğu Güney Afrika'ya ve Kuzey Amerika'nın batı bölgelerine götürülerek orada üretilmiş, zamanla o ülkelere uyan soylar oluşturulmuştur. Bugün memleketimizde 3,5 milyon tiftik keçisi vardır (1982). Bu miktar, 1959 da 6 milyondan çok idi. Günümüze kadar tiftik ürünümüz bir dış ticaret malı olmuş, memleket içinde bunun tüketimi fazla olmamıştır.