Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2007       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TABLO 2. ERKEK ÖĞRENCİLERDE CİNSEL İSTİSMAR DENEYİMLERİ


12 YAŞ ÖNCESİ 12-18 YAŞ ARASI 18 YAŞ SONRASI
MAĞDURUN YAŞI
8
16
19
FAİLİN YAŞI
22
27
22
FAİLİN CİNSİYETİ
(ERKEK)
% 39
% 21
% 18
FAİLLE İLİŞKİSİ

YABANCI
% 18
% 45
% 33
TANIDIK
% 50
% 49
% 65
AKRABA
% 32
% 6
% 2
FAİL BAŞLATTI
% 72
% 60
% 63
ZORLANDI
% 15
% 6
% 22
TEHDİT EDİLDİ
% 19
% 3
% 4
FİZİKSEL TEMASLI
CİNSEL DENEYİM
% 61
% 85
% 79
İSTİSMARIN
SÜRESİ (GÜN)
81
84
150
YAŞADIĞIMIZ
OLUMSUZ TEPKİ
% 33
% 9
ŞİMDİ OLUMSUZ
DEĞERELENDİRME
% 46
% 30
% 39
AÇILMA VAR
% 4
% 10
% 5

Ergenlik öncesi grupta failin çoğunlukla yirmili yaşlarının başlarında bir kadın olduğu görülmektedir.Fail en büyük olasılıkla bir tanıdık veya akraba; beşte bire yakını ise yabancıdır. Kızlarda olduğu gibi, fail ile ilişki yakınlaştıkça mağdurun yaşı küçülmektedir. Akraba tarafından istismar edilenlerin yaş ortalaması en küçük (7), tanıdık tarafından istismar edilenlerin daha büyük ve yabancı tarafından istismar edilenlerin ise en büyüktür (11.5).

Mağdurların % 285 cinsel deneyimi kendilerinin başlattığını belirtmiştir.Kendisi başlatanların tümünde ‘fail’ kadındır; fail inisiyatifli deneyimlerin, erkekle olma olasılığı daha yüksektir. Bu yaş grubunda nispeten daha sık rastlanan, fail tarafından zorlama veya tehdit, % 19 ve % 15 oranlarındadır. İstismarın deneyimi ortalama 81 gün sürmüştür. Bu grubun %69’u süregelen cinsel istismar değil, tek bir kerelik deneyim olarak yaşamıştır.

Yüzde 37’si zevk, % l5’i merak ve %15’i şaşkınlık yaşadığını belirterek, grubun üçte ikisi bu deneyimi nötr veya olumlu olarak değerlendirmiştir. Deneyime olumlu tepki fail aktif cinsel davranışlar (failin mağduru cinsel bir şey yapmaya davet etmesi, birleşmesiz sevişme, failin mağdurun cinsel organlarına dokunması ve failin mağdura cinsel organlarını göstermesi) ile ilintili; olumsuz tepki ise tehdit ve zorlama ile ilintilidir.

Ergen grupta yaş ortalaması on, altı, büyük olasılıkla kadın olan failin ise yaş ortalaması yirmi yedidir. Faillerin yarısı mağdurun tanıdığı birisi, kalanı ise çoğunlukla daha önceden tanımadığı birisidir. Mağdurların yüzde kırkı deneyimi kendilerinin başlattığını belirtmiştir. Zorlama veya tehdit unsuru çok az görülmektedir. Deneyim ortalama seksen dön gün sürmüş, üçte ikisi için bir tek kez yaşanan bir deneyim olarak gerçekleşmiştir.

Yüzde elli yedisi zevk aldığını, yüzde yirmi biri şaşkınlık yaşadığını ve yüzde onüçü merak ettiğini söyleyerek grubun büyük çoğunluğu deneyime olumlu veya nötr tepki vermiş olduklarını ifade etmiştir. Deneyime olumsuz tepkinin mağdurla fail arasında daha büyük bir yaş farkıyla ilintili olduğu bulunmuştur; olumlu tepki verenlerde ortalama yaş farkı dokuz yaş. olumsuz tepki verenlerde ise on dokuz yaştır. Olumsuz tepkiyi etkileyen diğer değişkenbiri ile yaşanan cinsel deneyimdir. Olumsuz tepki vermiş olan sekiz erkekten yedisi yabancı tarafından istismar edilmiştir. (Olumlu tepki verenlerin yüzde elli dördü bu deneyimi bir tanıdıkla yüzde kırkı yabancıyla ve yüzde altısı akrabayla yaşamıştır.) yabancı
Kadınlar tarafından istismar edilenlerden yalnızca bir kişi olumsuz tepki vermiştir. Kadın faille yaş farkı (sekiz yaş) erkek failinkinden çok daha azdır (20 yaş). Öpüşmek ve sarılmak faile cinsel bir şekilde dokunmak (ve cinsel birleşme) kadınlarla yaşanan cinsel davranışlarıdır. Mağdurun cinsel deneyimi başlatması tümüyle kadınlarla deneyimlerle özgüdür. Mağdurun zorlayanların hepsi erkektir. İki mağdur faili tehdit ettiğini belirtmiştir: Bu faillerin her ikisi de erkektir. Mağdura laf atılması erkek faillerle daha çok yaşanmıştır.

Yetişkinlikte yaşanan onanmamış cinsel deneyimlerde kadın partnerle yaş farkı iki yaş erkeklerle olanda ise beş yaştır. Deneyime olumlu tepki yaş farkının küçüklüğüyle ilintilidir . Akrabayla yaşanan ilişkilerde yaş farkı ortalama on dört yıl. Yabancılarla ilişkilerde beş yıl ve tanıdıkla bir yıldır.

Kadınlarla deneyimlerde cinsel davranış faktörlerinden intim dokunma ve cinsel aktivite daha fazla; erkeklerle deneyimlerde ise laf atma ve takip daha fazladır. Kadın partnerler daha çoğunlukla tanıdık birisi olarak tanımlanmıştır.

Tartışma


Erkek çocukların cinsel istismarı ile ilgili bulgular şaşırtıcıdır. Cinsel istismarla ilgili çalışmalar çoğunlukla kızlar üzerine yapılmıştır ve literatürde erkeklerle ilgili az veri bulunmaktadır. Varolan çalışmaların çoğunda faillerin büyük çoğunlukla erkek olduğu ve mağdurun bu deneyimden ileri boyutlarda travmatize olduğu bulunmuştur. Bu araştırmada ise failin pis bir herif değil genç bir hanım olduğu ve bu deneyiminin mağdurun hoşuna gittiği görülmüştür. Bu veriler doğrultusunda bu deneyimlere sahip erkeklerin bir çoğu için yaşadıklarını cinsel istismar olarak adlandırmak mümkün değildir. Bu grubun çoğu yaşadıklarını olumlu bir şekilde değerlendirmiştir, söz konusu deneyim sanki ilk cinsel deneyim olarak görülmektedir.
Cinsel istismar deneyimi olan erkek gruplarında iki olgu ön plana çıkmaktadır. Kişiyle cinsel partneri arasındaki yaş farkı azaldıkça bu deneyime olumlu tepki verme olasılığı artmaktadır. Tüm yaş gruplarında cinsel deneyimi kimin başlattığı önemli görünmektedir. Yaş ortalaması sekiz olan küçük yaş grubun dahi önemli bir kısmı deneyimi başlatanın kendileri olduğunu belirterek bu etkileşimde duruma hakim olduklarını ifade etmişlerdir. Tahminen, yaş farkının az olması ve cinsel etkileşimlerde inisiyatifin erkekte olması cinsel kontekste kontrol duygusuna sahip olma ve güç dengesini elde tutmayla ilgilidir.

Cinsel deneyime en olumsuz tepki ve mağdurun cinsel deneyimi en düşük oranda başlatması on sekiz yaş sonrası grupta görülmektedir. Erkek üniversite öğrencilerinin yüzde on dördünün nasıl olup da onaylamadıkları cinsel etkileşin iradeleri dışında girdiklerini anlayabilmek doğrusu zor gelmektedir. Olasılıkla inisiyatife ele alan ve cinsel ortamda özgüvenli davranan yaşça kendinden daha büyük bir kadınla yaşanan cinsel ilişkiler erkek tarafından istismarcı olarak algılanmakta ve olumsuz duygulara yol açmaktadır.

Şöyle ki, ataerkil toplumlarda maskülenite cinsel güçle yakından ilişkilidir. Her iki yönde yaş farkı, cinsel partnerle ilişkinin niteliği, intim duygular gibi konteksle ilgili etkenler göz önüne alınmaksızın erkek her zaman hazır, istekli ve potentttir. Böylece çocukluk ve ergenlik yaşlarında bir kadınla yaşanan cinsel deneyim bir başarı olarak görülmektedir.

Yetişkin ilişkilerde ise, ataerkil erkeğin cinsel durumlarda kontrol sahibi, kadının ise saf ve masum olması gerektiği göz önüne alındığında. inisiyatifi ele alan deneyimli bir kadınla yaşanan cinsel etkileşim olumsuz olarak algılanmaktadır.

Verileri açıklayabilecek başka bir görüş de, yaşadığımız toplumda cinselliğin tabularla örtülü olmasıyla ilgilidir. Bir yandan cinselliğe yaklaşımda yasaklar ve tutuculuk hakim iken, diğer yandan bireyler reklamlar, televizyon programları. pornografik yayınların yaygınlığı, ünlülerin yaşam tarzı, sokaktaki kadının giyimi gibi cinsellik içeren veya çağrıştıran uyarıcılarla yaygın bir şekilde karşı karşıya gelmektedirler. Bu ortamda, ergen yaştaki erkeklerden cinsel olarak aktif olmaları ve erkekliklerini kanıtlamaları beklenmektedir. Aynı yaştaki kızların ise masum ve mazbut olmaları gerekmektedir. Ortaya çıkan durum, bir ölçüde hala daha mazbut olma baskısı altında olan cinsel olgunluğuna erişmiş genç kadınlar ile tam gaz gitmek isteyen ergen erkekler arasında işlevsel bir ilişki olabilir. Yaşadığımız ortamdı bu tür ilişkiler, daha liberal toplumlara ve cinselliğe tutumların çok daha tutucu ve cezalandırıcı olan toplumlara nispeten daha yaygın olabilir.

Bu durum alternatif olarak, bireylerin cinsellikle ilgili hissettikleri suçluluğun bilişsel uyumsuzluk (kognitif disonans) çerçevesinde açıklanmasıyla da mümkün olabilir. Bazı erkekle: üniversitenin nispeten daha liberal ortamında cinsellik yaşarken, evlilik dışı seksin sosyal ve ahlaki kabullenilirliği konusunda anksiyete yaşıyor olabilirler. Bu nedenle bu kişiler üniversitede yaşadıkları cinsel deneyimleri onanmamış, kendilerinin başlatmadığı, zorlandıkları ve hoşlarına gitmeyen bir şey olarak ifade ediyor olabilirler. Çocuklukta yaşanan cinsel deneyimlerde bu etkinin görülmemesinin nedeni, bir çocuğun davranışlarından sorumlu tutulamayacağı inanışı olabilir. (5)