Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2007       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
6.1 Fiziksel ve Duygusal İhmal

İhmal, anne, baba ya da bakıcının çocuğa bakma ve koruma yükümlülüklerini gereğince yerine getirmemeleri sonucu ortaya çıkan bir durumdur. İhmal bir çocuğun gelişimsel gereksinimlerini düzenlemeyi başaramamak, fiziksel bakımını uygulamamak anlamına gelir.

Çocuk ihmali çocuklara yapılan diğer türdeki kötü davranma şekillerinden daha çok sayıda çocuğu ilgilendiren bir konudur. Diğer tüm istismarların oranı %44 iken, ihmal olguları %58 dir. İhmal edilen bu çocukların ölüm nedenleri çocuğun fiziksel ve duygusal gereksinimlerinin karşılanmamasıyla ilgilidir.

Çocuktan sorumlu olan kişinin isteyerek veya çok büyük bir dikkatsizlik sonucu çocuğun önlenebilecek sıkıntıları yaşamasına izin vermesi veya bir insanın fiziksel, emosyonel ve zihinsel gelişimi için gerekli olan içeriklerin bir veya daha fazlasını sağlayamaması ihmal olarak tanımlanır.

İhmal olayları oldukça geniş bir dağılıma sahiptir. Bazı aileler bilerek çocuğu aç bıraktığı gibi bazıları da beslemeye unutabilmektedir. Bazı aileler, aile rollerinin ve sorumluluklarının nasıl yerine getirileceği hakkında bilgi toplamaya gerek bile duymazlar.

İhmal, çocuğun iyiliğe, normal gelişimi, güvenliği ve sağlığının korunmasında ebeveyn ve bakıcının onun temel gereksinimlerini sağlayacak koşulları oluşturmada başarısız olması, çocuğu fiziksel, sosyal tehlikelerden koruyamamasıdır.

Bu çocuklara fiziksel bir saldırı yapılmamış olabilir. Fakat çocuk iyi beslenmemiş, çıplak bırakılmış, sağlığı ve gelişimi çok ihmal edilmiştir. Yetişkinler bu çocukların çevrelerinde bulunan tehlikeleri kaldırmayı düşünmedikleri için bunlar devamlı tehlike, kaza ve hastalıklarla karşı karşıyadır. Aile ve çocuk arasındaki sevgi olabilir veya olmayabilir. Gerçek olan durum, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının çok ihmal edilmiş olmasıdır.


6.1.1 Fiziksel İhmal

Genel olarak çocuğa yeterli besin, giyecek, barınak, tıbbi bakım, eğitim veya fiziksel olarak güvenli bir ortam hazırlamamaktır.

Çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmamış olması pek çok belirgin fiziksel bulgu ile tanınabilir. Eğer çocukta fiziksel bir bulgu varsa çocuğun ağırlığı düşükse, gelişimi zayıfsa, büyüme normal değilse, abdominal distansiyon varsa, deri altı yağ dokusu azalmışsa, yetersiz ve dengesiz beslenme şüphesi uyanmalıdır. Bulgular genellikle çocuğun sürekli aç bırakılması sonucudur. Çocuğu ile yeterli bir duygusal ilişki kuramayan anne babalar kendi sorunlarıyla baş edemediklerinde çocuğu beslemeyi unutabilir ve hatta çocuğun açlık nedeniyle ağlayışını duymazlıktan gelebilirler.

Küçük çocuklarda hijyenik bakımın iyi olmaması, çocuğa bakımın iyi yapılmadığını gösterir. İhmal edilmiş çocukların çoğu hava durumu ile uymayan veya kirli giyecekler giyerler.

Bir bebeğin saçlı derisi üzerinde saçsız alanların nedenleri dikkatle araştırılmalıdır. Çocuğun oksipital bölgesinde sürekli saçsız alanın bulunması da bu çocuğun uzun zamandan beri aynı pozisyonda bırakılmış olmasını düşündürebilir.

İhmal edilmiş çocukta diş sorunları, aşılama veya tedavi edilmemiş infekte yaralar, tıbbi bakım eksikliğini gösterir. Kundak dermatiti, pişikler, kirli görünüm, kötü koku, bezlerin idrar ve dışkı kokması gibi temizlik ve bakım ihmaline de sık rastlanır. Bu çocuklar çoğu kez apatik ve huzursuz görünümdedirler. Anne babalar genel bakım kurallarını uyguluyor gibi görünseler de çocuğa yeterince dokunmazlar, ona bakmazlar.

Fiziksel ihmalin davranışsal belirtileri; fiziksel belirtileri ile yakından ilgilidir. İhmal edilmiş çocuklar sıkılgan, pasif, yabancılardan ve erişkinlerden korkan, çevrenin farkında olmayan, rahatlama için kendi parmaklarını emen çocuklardır. Eğer çocuk yiyecek dileniyorsa ve çalmaya kalkıyorsa evde yeterince beslenmiyor demektir. Bu çocukların okulda öğrenme güçlükleri, okula çok erken gelme, çok geç ayrılma, okuldan kaçma, sınıfta sıklıkla uykuya dalma veya okula devamsızlık gibi alışkanlıkları vardır. Erişkinlerin görev ve sorumluluklarını üzerine alırlar. Örneğin küçük kardeşlerine bakarlar. Bu çocuklarda ileri yaşlarda ilaç, alkol bağımlılığı, hırsızlık, saldırganlık ve suça eğilim gibi davranışlar sık görülür.

Çocuklarını fiziksel yönden ihmal eden ebeveynlerin çocuğun gereksinimlerini anlamada yetersiz oldukları, mental retarde ya da IQ düzeylerinin düşük olduğu ve kişilik bozukluklarının olduğu belirlenmiştir.


6.1.2 Duygusal İhmal

Duygusal ihmal çoğu kez fiziksel istismar ile birliktedir. Çocuğa emosyonel destek ve bakımın tam verilememesi, çocuğun gelişimi için uygun uyarıların oluşturulamamasıdır.

Duygusal ihmal çocuğun sürekli azarlanması, yıldırılması veya reddedilmesidir. Ayrıca çocuğa yeterli sevgi ve ilginin verilmemesidir. Suça teşvik, ilaca alıştırma gibi davranışlara karşı çocuğun uyarılması da duygusal ihmal kapsamındadır. Ailenin aşırı koruyucu olması da bu ihmale dahildir. Çünkü aşırı koruyucu aile çocuğun sağlıklı gelişmesini engeller.

Duygusal ihmalde sözlü istismar en çok yapılan şekildir. Çocuğun üzerine bütün suçların yüklenmesi, aşağılama, küçük düşürme, gerçekçi olmayan beklentilerin varlığı örneklerdir. Anne baba yeterince çocukla konuşmazlar, onunla oynamazlar ya da ona yeterli oyuncak almazlar.

Duygusal ihmalin sınırlarını çizmek oldukça güçtür. Bu durum kendine olan güvenini bozar ve çocuğun kendi kendine yeterli olmasını engelleyen en önemli faktördür.Bu çocuklarda fiziksel, zihinsel gelişme geriliği, beslenme bozuklukları, enürezis, uyku bozuklukları görülebilir. Okul başarıları düşüktür. Bu çocukların kendilerine ve çevredeki bireylere yönelik kontrol edilemeyen saldırgan davranışları olabilir.

Duygusal olarak ihmal edilen çocuklarda ısırma, parmak emme, tırmak yeme, olduğu yerde sallanma, çekingenlik, alışılmamış korkular, anti sosyal davranışlar (yıkıcılık, hırsızlık, işkence yapma) aşırı uysal veya saldırgan olma, intihar girişimleri görülebilir. Bu çocuklarda gülümsemenin olmaması ve anksiyete sık görülen belirtilerdir.


6.2 İstismar ve İhmalin Ortaya Çıkmasında Etkili Olan Faktörler

İstismar ve ihmal çoğunlukla ana-babanın yaşam stresi ile ilgilidir. Ailedeki ekonomik ve sosyal stresler, çocuğun istismarına zemin hazırlayabilir. Ailede kriz oluşturarak çocuğun istismar edilmesine neden olan iç ve dış stres faktörlerinden bahsedilebilir.

6.2.1 Dış Stres Faktörleri

Bazı ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel özellikler, ailede kriz oluşturarak çocuğun istismarına yol açabilir. Ekonomik yetersizlik, aile için en önemli stres faktörüdür. Bu faktör yoksulluk, işsizlik, borçlanma gibi nedenlerle ortaya çıkar. Çoğu zaman iyi beslenememe, yetersiz ev koşulları, sağlıksızlık gibi sorunları da beraberinde getirir. Ekonomik sıkıntılarla ailenin ruh sağlığı arasında önemli ilişkiler saptanmıştır. Sosyal ve çevresel stres yapıcı faktörler de aile ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Ana – babanın çevre ile ilişkilerinin biçimi ve ya çevreden kopmuş (izole) olmaları aile işlevlerinin fonksiyonel biçimde yerine getirilip getirilmemesinde önemli farklılıklar oluşturmaktadır. Aile çevresinde meydana gelen hastalık ve kazalar, diğer sosyal sorunlar ailenin iç yapısını etkilemektedir.

Tüm bu ekonomik stres faktörleri, ana-babanın dayanıklılığı ve sabrı üzerinde olumsuz etkiler oluşturarak çocuk istismarına neden olabilmektedir. Çalışmalar, aynı çevrede yaşayanların çocuklarına benzer şekilde davrandıklarını, aynı biçimde istismar ettiklerini göstermektedir. Burada kültürel faktörlerin önemi ortaya çıkmaktadır. Bazı kültürlerin çocuk eğitim sistemleri istismara yöneliktir. Örneğin dayak bir eğitim aracı olarak kabul edildiği için doğal karşılanır.

Ailenin yaşam koşulları, sosyal ve kültürel çevre ile ilişkileri, yaşam tarzları birer stres faktörü olarak ailede kriz oluşturuyorsa bundan çocuklar da olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Ancak bu faktörlerin tek başına yol açtığını söylemek yanlış olur. Bu ailede istismara yol açmaz. İç düzen ve ilişkiler açısından güçlü olan aileler, aralarındaki sağlıklı yapı ve dayanışma sayesinde dış stres faktörlerinin aile ortamını olumsuz etkilemesine izin vermezler. Ancak aile içinde de stres oluşturan faktörler söz konusu olduğunda dış stres faktörleri olumsuz etkisini gösterir.


6.3 İstismar Edilen Çocuk ve Aileyi Tanımada Hemşirenin Sorumluluğu

Toplumda kötü davranma, ihmal etme bazı bireylerce kötü, iğrenç, itici gelebilir. Bunun sonucu da bu durumu çoğu kez inkar ederler, görmezlikten gelebilirler. Hemşireler ise bulundukları özel yerleri ve eğitimleri nedeniyle bu durumdan kaçmayarak bu soruna eğilmeye çalışmalıdırlar.

İstismar ve ihmal, hemşirelerin yanı sıra hukukçular, psikologlar, sosyologlar ve sosyal hizmet uzmanları gibi değişik disiplinlerce de ciddi bir sorun olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu disiplinlerin rolü riskli aileleri tanımak aile ile ilgili tedavi edici ilişkiler kurmayı sağlamak, çocuğu korumak, istismar ve ihmal eden ebeveynleri mümkün olduğu kadar rehabilite edecek programlar hazırlamak, çocuk, aile ve topluma yardımcı olmaya çalışmaktır.

Bu değişik disiplinler içinde yer alan ve sağlık ekibinin önemli bir üyesi olan hemşirenin görevi de hem bu disiplinler arasındaki ilişkiyi sağlayabilmek hem de ailelere ulaşabilmek amacıyla ailelerle her ortamda ilişki kurmak ve eğitim yapmak açısından çok önemlidir. Hemşirenin ayrıca kötü davranılan ve ihmal edilen çocukların erken tanısında ve erken tedaviye başlanılmasındaki rolü de çok önemlidir. Gerek koruyucu sağlık hizmetlerinde gerekse tedavi edici kurumlarda çalışan bir hemşire aileyi bir bütün olarak ele almalı, çocukların sağlığının korunması, bakımı, beslenmesi ve eğitimi hakkında aileleri bilinçlendirilmeli, aile içi ilişkiler geliştirmede, sorunları çözmede onların da katkılarını sağlayarak ailelere destek olmalıdır.

Çocukla ilgilenen tüm hemşireler konuları ne olursa olsun istismar ve ihmalin erken tanı ve tedavisinde, önlenmesinde aile ve toplumu bu konuda bilinçlendirme aktif rol almalıdırlar. Çünkü gerek koruyucu, gerekse tedavi edici sağlık kurumlarında çocuk ve aile ile ilk karşılaşan birey hemen hemen her zaman hemşiredir.

Hemşirenin istismar ve ihmal edilen çocuğu ve aileyi tanıyabilmesi için çocuk ve aile hakkında kapsamlı bir bilgiye sahip olması, çocuğu ve aileyi çok iyi gözlemesi ve tanıya yardımcı bazı belirtileri çok iyi bilmesi gerekir.

Özellikle Ana-Çocuk Sağlığı Merkezlerinde, Sağlık Ocaklarında, Aile Planlaması, Doğum ve Yenidoğan Ünitelerinde, Okullarda çalışan hemşireler riskli aile ve çocuğu tanıma ve olayları olmadan önleyebilme yönünden daha avantajlı bir konumdadırlar.

Hemşire toplumda riskli aileleri tanıyabilmek için ailelerle iyi ilişki kurmalı, ev ziyaretleri yapmalı, öykü alarak ve gözlem yapmalı ve hangi çocukların risk altında olduğunu iyi değerlendirmeli, bu durumu düzeltmek için de çaba sarf etmelidir.

Doğum esnasında ve perinatal dönemde öykü alma ve gözlem yoluyla istismar ihmale eğilimli anne ve aileleri erken tanıyabilir, tehlikeyi önlemek amacıyla bazı adımlar atabilir, tedavinin erken başlamasında ve başarılı olmasında rol oynayabilir.