Ben daha cok ucurum kenarlarinda acan diri yaban ciceklerini sevdim.Uzanip kokusunu icine cekerken, ucuruma dusme tehlikesiyle karsi karsiya kalindigi icin.
Ben daha cok sonbaharlari sevdim. Olgun asklara yataklik yaptigi icin.
Ben daha cok sonu husranla biten asklari sevdim. Yepyeni asklara bereketli bir toprak olacak kadar yikimi sagladiklari icin.
Ben daha cok masum gunahlari sevdim. En dehsetli hazlarin ardindan girilen gunahin vicdana yapacagi baskilarla bogusulmasi gerektigi icin.
Ben daha cok aci ceken insanlari sevdim. Acilarin onlari olgunlastirip daha iyi bir insan haline getirecegini bildigim icin.
Ben daha cok kalabaliklari degil yalnizligi sevdim. Icimdeki benle rahatca arkadaslik edebilmemi sagladigi icin.
Ben daha cok bahtsiz insanlarin kahramani oldugu kitaplari sevdim. Mutluluklarin buyuk bedelleri oldugunu bana cok iyi anlatabildikleri icin.
Ben daha cok derinlikleri sevdim. Hayatin gizleri ve mutluluklarin ipuclarini orada buldugum icin.
Ben daha cok olume yakin duran ve ondan korkmayan insanlari sevdim. Hayatin ne kadar ciddi bir sekilde yasanmasi gerektigini iyi bildikleri ve keskeleri az oldugu icin.
Ben daha cok gercekleri degil, hayalleri sevdim. Hicbir gucun hayallerime kelepce vuramayacagi icin.
Ve ben daha cok güvenin yerine ozgurlugu sevdim. Güvensizlik icinde bile ozgurlugun insana daha cok yakistigina inandigim icin....