Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
15:31, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Cumartesi, 27 Nisan 2024 - 15:31
Arama
MaviKaranlık Forum
İslami Bilgiler - Soru ve Cevap
-
Tek Mesaj #4
yüksel2
Ziyaretçi
23 Kasım 2007
Mesaj
#4
Ziyaretçi
SEHİV SECDESİ
Yanılarak vacibin terkinden dolayı iki secde, bir teşeh-hüd ve selam vacib olur.
Sehiv secdesi yapılmasını gerektiren durumlar tekrarlanırsa dahi sehiv secdesi tekrarlanmaz. Bir sehiv secdesi hepsi için geçerlidir.
Sehiv secdesi namazdaki bir yanılgıdan dolayı meydana gelen noksanlığı telafi etmek için meşru olduğundan, namaz kılanın vacibi kasden ter-ketmesi durumunda hem günahkar olur, hem de bu noksanı telafi etmesi için namazı i-ade etmesi vacib olur.
Bilerek vacibin terkedilmesi durumunda sehiv secdesi yapılmaz. Ancak zayıf bir görüşe göre, üç şey bunun dışındadır.
1. İlk oturuşu terketmek,
2. Birinci rek'atın bir secdesini namazın sonuna bırakmak.
3. Bir rükün (üç kere sübhanALLAH) söyleyebilecek zaman mik-tarınca düşünceye dalarak bir şey yapmamak.
Sehiv secdesi selamdan sonra yapmak sünnettir. En doğru görüşe göre, sehiv secdesini sağ tarafına selam vermeden önce yapmak tenzihen mekruhtur.
Sehiv secdesini düşüren sebepler:
1. Sabah namazının selamından hemen sonra güneşin doğması.
2. İkindi namazında selam vermeden hemen önce güneşin renginin kızıllaşması.
3. Selamdan sonra namazı devam ettirmeye engel; gülmek, konuşmak, yemek-içmek gibi bir durumun bulunması.
Sehiv secdesi hususunda imama uyan ve imama sonradan yetişenin hükmü:
1. İmama uyanın yaptığı yanlışlıktan dolayı sehiv secdesi yapması gerekmez. Ancak imam bir yanlışlık yaparsa, imamla birlikte sehiv secdesi yapar.
2. İmama sonradan yetişen, imamla beraber sehiv secdesi yapar. Sonra namazdan geriye kalan kısmı kılmak için ayağa kalkar.
3. İmama sonradan yeti-şen, imam selamı verdikten son-ra namazdan kavuşamadığı rek'atları kaza ederken, sehiv secdesini gerektiren birşey yaparsa, bunun için de sehiv sec-desi yapar. Fakat lahik olan kişi (Lahik: Namaza imamla birlikte başladığı halde kendisine uyku, gaflet veya cemaatın çokluğundan dolayı bir zahmet veya abdesti bozan birşey arız olupta namazın tamamını veya bir kısmım kılmayan kişidir)kaçırdığı kısımları imam selam verdikten sonra tek başına kılarken yanılarak yaptığı bir yanlışlıktan dolayı sehiv secdesi yapmaz.
Cuma ve bayram namazlarında imam, sehiv secdesini gerektiren bir durum olduğu halde sehiv secdesi yapmaz.
Çünkü bu, cemaatin çok olması sebebiyle fitne ve karışıklığa sebep olur.
En doğru görüşe göre imam veya tek başına namaz kılan kimse, farz namazlarının ilk oturuşunu yanılarak terkedip üçüncü rek'ata kalkarken yanıldığını anlasa, tamamen doğrulmamış oturur ve bu kişiye sehiv secdesi lazım gelmez.
İmama uyan kimse ikinci rek'ata kalksa -tamamen doğrulmuş bile olsa- nafile namaz kılanın böyle bir durumda oturması gerektiği gibi oturur.
İmama uyanın oturması imama uymasının gerekliliğinden dolayıdır. Nafile namaz kılanın oturmasının gerekli oluşu ise, nafilenin her iki rek'atının bir namaz kabul edilip farz oturuşu terketme durumu olduğundandır.
4. Farz namazlarda imam veya tek başına kılan, birinci oturuşu terkedip üçüncü rek'ata kalkması durumunda a-yakta durmaya daha yakın; yani sırtı eğik olmakla beraber belden aşağısı düzelmiş bir durumda iken geriye dönerse sevin secdesi yapar.
Oturması haline daha yakın bir durumda iken geriye dönerse sehiv secdesi yapması gerekmez.
Tamamen doğrulduktan sonra yanıldığını anlayıp geriye döner ve oturursa, namazın bozulup bozulmadığı ihtilaflıdır. Bu iki görüş ayrı ayrı kitaplarda sıhhata nisbet edilmiştir. Sahih olan, namazın bozulduğudur diyenler illet olarak farz olan ayakta durmanın farz olmayan birinci o-turuş için terkedilmesini göstermişlerdir. Sahih olan namazın bozulmadığıdır diyenler ise, illet olarak bir rek'attan daha az olan şeyi namaza ilave etmenin namazı bozmayacağı esasını almışlardır.
5. İmam veya tek başına kılan son oturuşu yanılarak terkedip fazla bir rek'ata kalkarsa, o fazla rek'atı secde ile kayıtlamadıkça; yani namazına tam bir rek'at ilave etmedikçe oturmaya döner ve farz olan son oturuşu tehir ettiği i-çin sehiv secdesi yapar.
6. Son oturuşu yanılarak terkedip kalktığı fazla rek'atın secdesini yapması durumunda bütün namazı nafileye döner. dilerse -ikindi namazında olsa bile beşinci rek'ata altıncı rek'atı, sabah namazında ise ü-çüncü rek'ata dördüncü rek'atı ilave eder. Sahih olan görüşe göre, bu şekilde ilave yapmanın hiçbir kerahati yoktur. Ve sehiv secdesi gerekmez. Bu kıldığı namazlar nafile olduğundan farz namazları yeniden kılar.
7. Son oturuşu yaptıktan (teşehhüd miktarı oturduktan) sonra selamdan önce yanılarak ayağa kalksa oturur ve teşehhüdü i-ade etmeden sela verir. Şayet o (fazladan) rek'atın secdesini yaparsa farzı batıl olmaz. Fazla rek'ata, iki rek'atlı nafile olabilmesi için bir rek'at daha i-lave eder ve her iki durumda sehiv secdesi yapar.(1)
SORU
Namaz kılarken hangi rek'atı kıldığı konusunda şüphe eden kişi ne yapmalıdır?
NAMAZDA ŞÜPHE
Cevap:
Bir kimse kılmakta olduğu namazı tamamlamadan rek'at sayısında "mesela; üç mü yoksa dört mü kıldım şeklinde" şüphe etse bakılır; eğer şüphe olayı bu kişinin başına ilk defa gelmişse veya şüphelenmek kişinin adeti değilse, namazı batıl olur. Bu namazı yeniden kılar. Eğer kişi çoğu kez namazda kaç rek'at kıldığı konusunda şüpheye düşüyorsa galip olan bir kanaati yoksa, en az rek'atı esas alarak namaza devam eder. Çünkü en azı hakkında kesin bir bilgi vardır. Böyle bir kimse farz veya vacib olan oturuşu terketme ihtimalinden kaçınmak için namazın sonu olarak veya birinci oturuş yeri olarak vehmettiği rek'ata oturur.
Mesela: Öğle namazım kılan bu kişi namaz kılarken i-kinci rek'at mı, yoksa üçüncü rek'at mı olduğunda şüpheye düşse ve bu hususta galib-i zannı olmasa, kendisi az olan ikinci rek'atta kabul eder ve namaza öylece devam eder; yani o rek'atta oturur. Sonra üçüncü rek'ata kalkar, üçüncü rek'atın secdesinden sonra yine oturur. Çünkü vehmine göre bu rek'at dördüncü rek'at olabilir.
Şayet selam verdikten sonra rek'at sayısında şüphe edecek olursa, bu namazı yeniden kılması gerekmez. Ancak kişi namazdan sonra kesin olarak bir rek'at terkettiğine inanırsa, o zaman namazı yeniden kılması gerekir.(2)
1-2) Hasan bin Ammar bin Ali eş-Şurun bilali. Nur'ul İzah Merakı'l Felah ve Tahtavi ile beraber shf. 374-387.
SORU
Secde ayetleri hakkında bizi bilgilendirir misiniz?
SECDE ÂYETLERİ
Cevap: Secde ayetleri 14'tür.
1. Araf 206. ayet
2. Ra'd 15. ayet
3. Nahl 49. ayet
4. İsra 107. ayet
5. Meryem 58. ayet
6. Hac 18. ayet
7. Furkan 60. ayet
8. Neml 24. ayet
9. Secde 16. ayet
10. Şad 24. ayet
11. Fussilet 37. ayet
12. Necm 62. ayet
13. İnşikak 21. ayet
14. İkra 19. ayet
Bu ayetlerden birini okuyana ittifakla, sahih olan görüşe göre de dinleyene tilavet secdesi vaciptir.
Tilavet secdesini gerektiren ayet namazın dışında okunacak olursa, hemen ardından secde e-dilmesi gerekmez. Daha sonra yapılabilir. Ancak sonraya bırakılması ten-zihen mekruhtur. Arap-çadan başka bir dille secde ayetini okuyan bir kimsenin secde etmesi vaciptir.
Secde ayetindeki "secde" kelimesini önceki veya sonraki kelimelerden birisiyle beraber okumak, sahih olan görüşe göre ayetin tamamını o-kumak gibidir.
Tilavet secdesinin vacib olup olmadığı kişiler:
1. Maksadı Kur'an dinlemek olmasa bile, secde ayetlerinden birini işiten kimseye işittiği anda cünup dahi olsa, cünuplükten temizlendikten sonra tilavet secdesi yapması vacibtir.
Secde ayetini işiten hayızlı veya lohusa kadına secde vacib olmaz. Aynı şekilde cemaatla namaz kılarken imama uyanlardan bir kişinin secde ayetini okumasıyla ne imama ne de imama uyanlara tilavet secdesi namaz içinde ve namazdan sonra vacib olmaz. Çünkü; i-mam kıraat yaptığından dolayı imama uyanın kıraat yapması yasaklanmıştır. Buna rağmen kıraat ederse, bu kıraatin hür hükmü olmaz.
2. İmam ve cemaatı na-mazda iken secde ayetini na-mazda olmayan birinden işitseler, namazdan sonra secde ederler. Namazdan sonra tek-rar secde etmeleri gerekir.
3. İtimat edilen görüşe göre manasını anlamak şartıyla secde ayetinin Farsça; yani Arapçadan başka bir lisanla dinlemesiyle tilavet secdesi vacip olur.
4. Uyu
yan
veya deli olan bir kişiden secde ayetinin işitilmesiyle secdenin vacib olup olmayacağı ihtilaflıdır.
5. Bir kimse secde a-yetini papağan yahut kayıt aletlerinin şeritlerinden veya ses yankısından dinlerse secde vacib olmaz.
Tilavet secdesi ne zaman ve ne şekilde yapılır?
1. Namaz esnasında okunan secde ayetinden sonra üç veya daha fazla ayet okunup kıraat uza-tılacaksa, tilavet secdesi, secde ayetinden hemen sonra, namazın kendi ruku ve secdesinden başka bir ruku ve secde ile yerine getirilir. Sonra da kalkıp kıraata devam eder.
2. Namaz kılan, namazdaki kıraatini secde ayetleriyle sona erdirirse veya secde ayetinden sonra bir veya iki ayet o-kuyup kıraati uzatmaya-caksa, tilavet secdesini secde ayetinden sonra o-kunan bir veya iki ayetin peşinden niyet ederek namazın rukusuyla veya niyet etmeksizin namazın secde-siyle eda eder. Namazın kendi secdesi, tilavet secdesini yerine geçsin diye niyet edilmese de onun yerine geçer. Ancak namazdaki rüku'un tilavet secdesi yerine geçmesine niyet edilmesi lazımdır.
3. Bir kimse imamdan secde ayetini işitse ve o imama uymasa veya imamın secde ayetini okuduğu rek'atta değil de başka bir rek'atta imama uysa en zahir olan görüşe göre, bu kişi tilavet secdesini namazın dışında yerine getirir.
4. Namaz içinde okunan secde ayetinin secdesi namazın dışında eda edilmez.
5. Bir kimse namazın dışında bir secde ayetini okuyup secdesini yaptıktan sonra, aynı yerde namaza durup o ayeti o-kursa, yine secde eder. Şayet evvelki; yani namazın dışındaki ayetin secdesini yapma-mışsa, namazdaki secde iki tilavet secdesi için yeterli olur.
6. Aynı yerde aynı secde a-yetini tekrar tekrar okuyan kişiye bir secde yeterlidir.
Ancak, değişik yerlerde aynı secde ayetini tekrar kısa veya aynı yerde ayrı ayrı sureler-deki secde ayetlerini okusa bunlar için bir kere secde etmek yeterli değildir. Herbiri için ayrı secde yapmak gereklidir.
İçinde secde ayeti bulunan bir sureyi okuyup o sure içindeki secde ayetini atlamak mekruhtur. Aksi; yani sure içerisindeki secde ayetini okuyup surenin diğer ayetlerini okumamak mekruh değildir.
Secde ayetine evvelinden veya sonrasından bir veya daha fazla ayet eklemek menduptur.
Secde yapmaya hazırlıklı olmayanın yanında secde ayetini gizlice okumak menduptur.
Oturan kişinin tilavet secdesi için ayağa kalkıp sonra secde etmesi menduptur.
Tilavet secdesi şu şekilde yapılır:
Ellerini kaldırmaksızın tilavet secdesinin sünnet olan i-ki tekbiri arasında bir secde yapmaktır. Tilavet secdesinde teşehhüd ve selam yoktur.(1)
Alıntı
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 15:31
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...