Derviş olan kişinin sözleri ümrân olur
Sâlik-i Hak olanın râhına bürhân olur
İlm-i ledün dersini ârif olan kişiler
Haste-i dil olanlar derdine dermân olur
Her seher efgân edip bülbülü hayrân eder
Dîdeyi giryân edip sînesi büryân olur
Beyt-i dili pâk olur zikr-i Hakk’ı işiten
Sabr u karârı gider işleri devrân olur
Şem’-i cemâle döner pervânedir âşıkûn
Zanneder ol câhilûn devr ile isyân olur
Münkirleri dahl eder kime sözünüz demez
Yine işi anlara lûtf ile ihsân olur
Sanma Niyazî özün derviş olupdur senin
Derviş olan kişiler şöylece sultân olur.
Ümran: saadet.
Salîk-i Hak: Hak yolcusu.
İlm-i ledün:batın ilmi.
Haste-i dil:gönlü hasta.
Dîde: göz. Giryân:ağlayan.
Büryân:kebab
Beyt-i dil: gönül evi
Pâk:temiz
Şem’: mum
Âşıkun:aşıklar
Câhilun:cahiller
Münkir:inkarcı
Dahl etme:azarlama