Arama

Medya Haber - Tek Mesaj #16

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Mart 2006       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
milo1 Sırbistan’ın Pozerevac kasabasında 1941’de doğan Miloşeviç, Sırbistan ve Yugoslavya’ya hükmettiği 13 yılda, Balkanlarda 2. Dünya Savaşı’ndan beri yaşanan en feci trajedilere imza attı.
Çıkardığı savaşlar yüzünden Bosna, Hırvatistan, Sırbistan ve Kosova’da yüz binlerce insanın ölümüne, yüz binlercesinin de mülteci durumuna düşmesine yol açan Miloşeviç’in serencamında sıra dışı bir aile hikâyesi var. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra evi terk eden babası 1962’de, sıkı bir komünist olan öğretmen annesi de 1972’de intihar eder; ailedeki intihar serisini amcası devam ettirir. Okul yıllarında ‘sıkı komünist’ Mira Markoviç ile tanışarak evlenen Miloşeviç, 1964’te Komünist Parti’ye katılır. Siyasi kariyerinin basamaklarını 1986’da Sırp Komünist Partisi lideri olarak tırmanmaya başlayan Slobodan Miloşeviç asıl çıkışını, Osmanlı ordusunun 1389’da Sırp ordusunu yenilgiye uğrattığı Kosova Savaşı’nın yıldönümü dolayısıyla 1989’da Kosova’da yaptığı konuşma ile gerçekleştirir. Sırp azınlığa, onları Arnavutlara karşı koruyacağına söz veren Miloşeviç, aynı yıl Sırbistan Devlet Başkanı seçilince Kosova’nın özerkliğini kaldırır.
Tito’nun hassas dengeler üzerine kurduğu ülkede Büyük Sırbistan hayalleriyle Slav milliyetçiliği estirmeye başlayan Miloşeviç, kısa sürede Balkanları ve Yugoslavya’yı felakete sürükler. 1991’de bağımsızlık ilan eden Hırvatistan ile Slovenya’yı engellemek için ordu gönderir; ancak istediğini alamaz. 1992’de ise Bosna’yı kana bulayan 3 yıllık savaşın fitilini tutuşturur. Bosnalı Sırpların onun desteğiyle yürüttüğü kanlı savaşta Müslüman Boşnaklar, II. Dünya Savaşı sonrası şahit olunan en kanlı katliamlara maruz kalır. ABD baskısıyla 1995’te Dayton Anlaşması’na imza atan Miloşeviç, 1997’de ise Büyük Sırbistan hayaliyle giriştiği savaşlardan küçülerek çıkan Sırbistan ve Karadağ’dan müteşekkil Yugoslavya’nın başkanı olur. Ülkesindeki muhalif siyasi hareketleri bastırmakla vakit geçiren Sırp lider, 1998’de de Bosna Savaşı sebebiyle rafa kaldırdığı Kosova’ya el atar. Büyük Sırbistan hayaliyle bölgede giriştiği son etnik temizlik harekatı, ülkesinin bir beden daha küçülmesiyle son bulur; NATO’nun 2,5 aylık operasyonu sonrası Haziran 1999’da Kosova, BM kontrolüne geçer.
Buna rağmen dünyanın Miloşeviç’in devrilmesini görmesi için iki yıl daha beklemesi gerekecektir. Miloşeviç, Sırp halkının sabrını taşıran son hamlesini, Eylül 2000’de yapılan seçime hile karıştırarak yapar. Halk ayaklanarak, 5 Ekim’de Miloşeviç’i devirir. Ekonomik ve siyasi açıdan bir enkaz devralan yeni Belgrad yönetimi, Lahey’deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne teslim etmek için Sırp lidere çok yüksek bir değer biçerer karşılığında Batı’dan 1,3 milyar dolar yardım alır.
Slobodan Miloşeviç’in Lahey’e 28 Haziran 2001 tarihinde teslim edilmesi çok ilginç bir ‘tevafuk’ olur. Miloşeviç, tam 12 yıl önce, 28 Haziran 1989’da Kosova’da Sırp azınlığa silaha sarılmalarını öğütleyerek Yugoslavya’nın dağılma sürecini başlatmıştır. Sırp prensi Lazar’ın Kosova’da Türklere yenilerek Balkanlardaki Osmanlı hâkimiyetinin yolunu açtığı tarih de 28 Haziran 1389’dur. Büyük Sırbistan hayaliyle giriştiği savaşlardan Yugoslavya’yı küçülterek çıkan Miloşeviç, Kosova’nın bağımsızlık görüşmeleri ve mayısta Karadağ’ın bağımsızlığı için yapılacak referandumun sonucunu ise göremedi. Tarihe ‘Balkan kasabı’ diye geçen Sırp lider, suçları karşılığı verilecek ‘dünyevî cezadan’ da kurtuldu...