Hayatı Anlatmak Gerek
Bir güzel uzatıverir elini uzaklardan,
Tut şu elimi kurtulayım diye
Bu güzel ve masum kız uzatıverir yüreğini
Yok, mu şu yüreğe sahip çıkacak diye,
Bir güzel uzatıverir bedenini gördüğü ilk bedene
Yok, mu sahip olmak isteyen diye…
O güzel sonunda dayanamayıp ası verir kendini
Niye bu düşüncelerin içinde ben varım diye
Niye!
Ya bırakıp gitti sevdikler uzaklara
Ya unutulup atıldı düşünceleriyle
Yâda görmediler onu hayatı boyunca…
Duygudan saymadılar
Attılar bir köşeye ansızın çaresiz…
Niye attılar,
Niye unuttular,
Niye inandığı yaşamını boşa saydılar
Niye sevdiği düşüncelerini hor gördüler…
Yukarıda yazdığım duyguları besleyen yıpranmış, çaresiz düşünceye bugün yolda yürürken rastladım.
Kuytu bir köşede öğlece bakıyordu etrafa elindeki sigarasıyla…
Kimsin diye sordum;
Bilmiyorum dedi.
Ne arıyorsun burada diye sordum;
Yine bilmiyorum dedi.
Benimle olur musun dedi, usulca
Sanki çaresiz bitkin kendinden utanırcasına öğle masum masum bakıyordu bana cevabımı bekliyordu çaresiz bir durumda.
Sen ne yaparsın burada?
Nerede oturursun?(usulca sordum)
Gülümsedi bana dalga geçercesine.
Siz hep böylesiniz zaten…
İlk başta gelirsiniz usulca yanımıza, sonra hiçbir şey olmamışçasına işinizi görmeye çalışırsınız siz erkekler başka bir şey den anlamaz mısınız?
Hemen ayarlayıp ta felekten bir gece yaşayayım diye bizlerin böyle zor anlarından yararlanırsınız, ama pardon bunu ben seçtim sana niye sitem yapıyorum ki ben.
Hıhh!
Hadi gel bakalım
Benim bu masumluğumdan, çaresizliğimden yararlanmak amacına kaç para vereceksin bakalım.
Nereye gideceğiz,
Haa bu arada anlaşmamı baştan yapayım mutlaka otel veya ev isterim.
Sabaha kadar kalacağım yer olmalı.
Eee ne bekli yon;
Yürüyerek götürecek değilsin ya beni
Araban vardır umarım
Hadi biran önce gidelim buradan,
Üşümeye başladım,
Eğer paran varsa birde içecek bir şeyler alsan iyi olur,
Kendimize geliriz hani daha iyi olur deyil mi?
Daha zevkli geçer gecemiz
Parana güveniyorsan, tabi birde kendine sana bu gece unutulmayacak bir gece yaşatabilirim.
Hadi!
Hadi ne öğle melül melül bakıyorsun
Hadi gidelim
Yoksa beğenmedin mi beni
Hadi artık gidelim…
(konuştu durdu öğlece)
Bense onu öğlece dinledim.
Her şeyi düşünmüş, benim konuşmama fırsat vermeden bütün olanakları sunmuştu bana iki dakikada, ne iş yaptığını açıkça söylemese bile; konuşmalarıyla tavırlarıyla bu hayatta sadece ne işe yaradığını konuşmalarıyla anlatmıştı.
Yazık onu bu hakler sokan kimdi,
Kimdi bölgesine isyan etmesine sebep...
Baktım öğlesine suratına kızgın bakışlarla
Hadi ne bekli yon
Ne bakı yon suratına gitmiyor muyuz demeye başladı
Sinirlendim kızmaya başladım öfkeme yenik düştüm dayanamayıp bir tokat attım bende şaşırmıştım ne yaptım diye ben kendime kızıyordum
Attığım tokat’ı hiç üstüne alınmamıştı
Güldü
Beğenmeyince hep bölge yaparsınız dedi bana şaşırmıştım
Yâda gururunuza yediremeyip kızarsınız
Paran yoksa söyle
Sadece bu gece kala bilecek yer bul parada almam senden
Sadece sabaha kadar kalabilecek sıcak bir yer
Bu bana yeter…
Sonra tekrar kızmaya başladım kendime ben bu tokat’ı ona atmamalıydım diye.
Onu bu hallere sokan ********e pardon ********lere atmalıydım gerçi bu hayatta şu anda o kadar buna benzer ******** var ki atacağım tokat’ın tahminim sahibi de çok olacaktır…
Yazık!
Bir yandan acıyor bir yandan da kızıyordum ona niye bu yolu seçti diye
Hâlbuki tatlı güzel bir kız,
Daha on sekiz ini doldurmamış masum, şu dünyayı daha yeni tanımaya çalışan herkese inanabilen bir fikre sahip bir kızdı o…
Bir an düşündüm
Ne yapmalıyım acaba diye
Bu tazecik bedeniyle burada öğlesine bekleyen kıza neyle karşılık vermem gerek acaba.
Bende şaşırmıştım
Neye inanacağımı bilmiyordum
Doğrumu acaba yaşadığı ortam
Yoksa!
Sahteliklerle dolu bu hayatın buda bir parçası mı yoksa şu zalim dünyada öğle duygular öğle düşünceler var ki kendime bile inanmakta bazen zorluk çekiyorum ki.
Bazen düşünü yorumda yaptığım olayları, düşünceleri, duyguları acaba bütün bunları yapan ben miyim diye…
Hadi beya ne düşünüyorsun
Gideceksek gidelim artık
Üşümeye başladım…
Ben hala düşünüyordum ne yapmalıyım diye
Tuttum kolundan çektim kendime
Hadi yürü bakalım gidiyoruz
Nereye gidiyoruz?
Hadi yürü bilmiyorum
Yolda gideceğimiz yeri buluruz
Açmışın bakalım bir şeyler yemek ister misin?
Hiçte yok demedi
Ne ısmarlayacaksın
Gel bakalım yeriz bir şeyler bende açım
Usulca yürümeye başladık
Aklıma bir dostumun evi geldi telefon açtım anahtarları getirdi bana,
Yemek yapmasını biliyon mu bakalım
Eh öğle böyle anlarım yaparı bir şeyler
Eve geldiğimizde şaşkın şaşkın bakıyordu bana
Sen burada otur ben yiyecek bir şeyler alıp geleyim
Tamam
Öteberi bir şeyler aldım geldim yemek yapmasında biliyormuş acıda olsa yaptı bir şeyler yedik.
Gel bakalım şöyle yanıma otur,
Oturdu yanıma!
Eee eve getirdin karnımı da doyurdun!
Kalktı ayağı soyunmaya başladı, artık bu kadar masrafın karşılığını verelim değil mi, oturma burada hadi bakalım, burada olmaz elbet buranın yatak odası vardır.
Yatak odasına gidelim orada daha iyi olur
Burada yapacak değiliz ya
Dur ben bir duş alayımda öğle geleyim
Banyo ne tarafta?
Döndü suratıma
Haa istersen sende gel fantezileri seviyorsan tabi ki daha iyi olur istersen
Seni orada daha memnun ederim!
O konuştukça ben deliriyordum
Bir ara düşündüm
Ben kimim?
Bu kızı buraya niye getirdim?
Neye dayanarak yardım ediyorum?
Bu kızın düşünceleri ne benim hakkımda?
Kızgınlığımı belli etmemeye çalışıyordum.
Ya sen niye konuşmuyorsun sabahtan beri sana konuşuyorum istemesen isteme bari banyo ne tarafta onu söyle ben tek giderim
Dayanamayıp küfürlerle karışık tokat atmaya başladım hiç ummadığı anda şaşırmıştı,
Dur ne yapıyorsun!
Ne olur vurma artık canım acıyor
Kızgınlığım acıma duygusuna dönmüştü çaresiz yalvarıyordu bana
Öfkemin bıraktığı seksizlikle oturdum yerime
Ne yapıyorsun sen niye vuruyorsun bana…
Salak salak konuşma bir daha
Hadi git duş mu alacaksın ne yapacaksan yap
Banyo karşıda solda
Şu karşı dolapta da giyebileceğin bir şeyler var alabilirsin
Hadi durma karşımda git de duş al (usulca uzaklaştı karşımdan)
Hem acıyor hem üzülüyordum bir yandan da kendime kızıyordum. Ben niye ona tokat attım diye içim içimi yiyordum pişmandım ama ne çare ki yapmıştım bir kere bu hatayı.
Hala kulağımdan gitmiyor ne olur artık vurma canım acıyor diye haykırışı.
Pişmanlığımı yene bilecek miydim acaba
Zavallıcık ne düşünüyordur şimdi benim hakkımda ya her zaman karşılaştı insanlar gibi buda onlar gibi bir sapık yâda bana gerçekten yardım etmek isteyen biri diye.
Zaten bu hayat ta yaşayan insanların biz erkekler hakkında başka ne düşüncesi olabilir ki.
Gerçi bu benim hakkımda yardım etmek isteyen biri diye düşünmesi olanaksızdı tabiî ki.
Yardım etmek isteyen biri olsa şimdiye kadar çıkardı karşısına onun şimdi bu duyguda bir umudu yoktur tahminim.
Ama umarım yine benim hakkımda yanlış düşüncelere kapılamaz.
Umarım öğle bir görüntü bırakmamışımdır…
“yaşamak zor be dostum;
İnanmakta zor,
Yaşadığın ortamın insanlarına
Güvenmek mi?
O hiç düşünülmez bir şey zaten
Acımak,
Üzülmek,
Yardım etmek,
Hiçbir yaşantının kendisi değil bu duygular
Ama bunları duydukça of çekmek geliyor içimden;
Yazık olmuş deriz,
Sonra unuturuz,
Hiç bir şey olmamış gibi,
Sadece bir kelimeyle ibaret
Yazık olmuş zavallıcığa deriz…”
Ve öğlece unutur gideriz amansızca, niye bölge yaparız onu da bilmem ya, neyse buda böyleymiş…
Duş almış elbiselerini giyinmiş ne kadarda bedenine olmamışsa da baktım içimden gülmek geldi gülüşlerimi saklayamadım gülmeye başladım.
Ne oldu niye gülüyorsun?
Hiç yok bir şey
Ne oldu ya niye gülüyorsun bari
Boş ver!
Gel bakalım şöyle otur.
Sığara!
Ver bakalım içelim
Yaa sen kimsin
Ne amaçla beni buraya getirdin?
Bak bana burada soruları ben sorarım sen cevap vereceksin
Tamam, bakalım öğle olsun
İlk başta tanışalım bakalım
Ben...........
Senin adın ne bakalım?
Sevim
Ama arkadaşlar bana hep sevimsiz der
Niye
Adıma benzer tarafım yoktur da ondan sevimli değilimdir ondan olmalı hep sevimsiz derler bana
İyi bakalım öğle olsun
Kaç yaşındasın bakalım?
On sekiz
Ailen nerede?
Ailem yok
Vardı bir aralar ama şimdi yok
Niye nasıl yani neredeler şimdi
Bunun cevabını vermesem olmaz mı?
Hayır olmaz
Peki, öğle olsun sana her şeyi baştan anlatayım
Sevdiğim birisi vardı devamlı beni sıkıştırıp duruyordu hadi evlenelim diye devamlı aralıksız hep peşimdeydi her buluştuğumuzda bana aynı şeyleri söyleyip duruyordu ailemi göndereyim isteteyim diye.
Bende babama söyledim hayır olmaz dedi babam bir defa olmaz dedi mi onu bir daha o konuda üsteleyemesin onun dediği neyse o olacaktır.
Bende bunu ona söyledim babam istemiyor bekleyelim olmaz mı dedim, oda hayır olmaz hemen olmalı diye tutturdu.
Peki, baban niye hayır olmaz dedi?
Yaşın gergimi yoksa başka bir sebebimi var?
Babam sevdiğim kişiyi tanıyordu ondan istemiyordu
Tanısın ne olacak
Tanıması daha iyi işte ona göre hareket eder
İşte tanıdığı için olmaz dedi ya…
Çok kötü alışkanlıkları vardı içki içer arkadaşları hep serserinin tekiydi ne zaman nerede ne yapacakları belli olmazdı haftanın hemen hemen yarısını karakolda geçiriyorlardı.
Eee sen bunları bile bile hala o çocuğu seviyorsun deyimli
Evet seviyordum
Neyse…
Babam vermedi
Bir gün buluştuk bir yerde bana evlenelim gizlice dedi kimsenin haberi olmaz her şeyi hallederiz, sabahtan akşama kadar kafamın etini yedi durdu, sonunda beni ikna etti bende tamama dedim.
Ona evlenince ne olacak dedim sen kendi evinde durursun bende kendi evimde bir ev bulup evimizi kurana dek bölge gizli idare ederiz işimi bulduktan sonra evi de bulur sonra söyleriz o zaman mecbur kabul etmiş alacaklar.
Bölge inandırdı beni kendine.
Ertesi gün kimliğimle birlikte gittim yanına hemen bir nikâh işlemlerine başvurup evlendik.
Artık resmi şekilde karısıydım.
Sonra bir arkadaşının evine gittik evliliğimizi kutlamak için o günü baş başa geçirdik.
Anlayacağın o andan sonra bana her şeyimle sahip olmuştu o günden sonra bir andan kendime kızı yordum bir andan da nasıl olsa nikâhlı kocam diyordum kendi kendime.
Bölge gizli şekilde üç dört ay idare ettik ama sorun zaman geçtikçe bana verdiği sözlerin hiç birini yerine getirmiyordu hala işsiz güçsüz alkollü dolaşıyordu etrafta.
Bir gün çektim bir köşeye konuştum ne söylersem söyleyeyim her şeye tamam dedi biraz daha sabret az kaldı dedi ve geçiştirdi öğlece.
Eve gittim sonra
Babam beni bir düşman gibi evde bekliyordu her an öldürebilirdi sanki galiba babamın arkadaşlarından birileri bizi beraber görmüş olmalıydı hemen babama yetiştirmişlerdi.
Direk ne işin var senin o serserinin yanında, ben sana demedim mi olmaz diye ben seni o serseriye vermem, seni öldürürüm de yine o serseriye vermem diye, bana hem bağırıyor, biryandan da kızgınlığını tokatlarından çıkarıyordu.
Artık babamın öfkesi bitmişti bana artık istediği gözdağını verdiğini sanıyordu ama bilmiyordu ki benim onunla evlendiğimi her şeyimle onun olduğumu bilmiyordu işte…
Eee
Söyledin mi babana onunla evli olduğunu
Hayır, söyleyemedim nasıl söyleye bilirdim ki…
Eee ondan sonra ne yaptın ya!
İşte olanlar ondan sonra oldu hayatım o dakikadan sonra yok oldu artık tek başıma bir şeyler yapmam gerekiyordu.
Telefon açtım her şeyi ona da söyledim.
Onun hiç umurunda değildi sanki bana ne dersin beğenirsin
Ne dedi?
Şu anda çık gel desem nerede kalacaksın nereye götüreyim seni biliyorsun bizimkilerde bilmiyor seninle evlendiğimi eve götüreyim desem ne diye götüreyim kim olarak tanıtayım zaten izinsiz bir şeye yaptım diye kızabilirler bana dedi.
İşte o zaman bir daha daha koptum ben telefonu kapattım suratına.
Şerefsizin…………… çocuğu!
Demek öğle dedi ha sana öğle söyledi
Evet!
Ne yaptın peki sonra?
Haa bu arada lafına başlamadan içki kadehlerimizi doldur da içelim
Tamam,
Eee!
O an aklıma ilk gelen kâğıda bir yazı yazdım odama bıraktım ve çıktı evden.
Nereye gideceğimi bile bilmiyordum çünkü artık o evde duramazdım burada herhangi bir akraba falan da yoktu anlayacağın kalacağım bir ev bulamadım tabiî ki bulamayınca da bu hale düştüm…
Eee sevdiğin ********e söyledim mi evden kaçtığını.
Evet
Kaçtıktan sonra telefon açtım ve söyledim,
Ne dedi bari?
Yanına almadı mı seni?
Hayır
Tek dediği laf ben sana demedimdi kaçma diye şu anda seni götüre bileceğim bir yer yok diye benden hemen eve geri dönmemi istedi bende dönemem dedim iyi o zaman başının çaresine bak dedi ve bu sefer telefonu o kapattı.
Sonra olanlar oldu
İnan ne yapacağımı bilmiyordum öğle sokaklarda dolaşıyor kimi zaman biri sarkıntılık yapıyor ihtiyaçlarını görmeye çalışıyorlardı benimle kimide beni satmaya çalışıyor ona buna bölge iğrenç teklifler aldım bir süre.
Üzerimde anca iki gün yetebilecek para vardı oda bitti sonra tahmin etmişsindir öğlece bu halde yaşamaya başladım.
Her gece bir yerde sabahlıyor orada burada sürtüyordum kimilerin rakılarına meze kimilerinin de yatağında karısı oluyordum anlık sonunda bu gece gördüğün yerde bekliyordum birisi gelse de alıp götürse beni.
Anlayacağın sıcak bir yatakta uyumak için sıcak bir yemek için bütün bu yaptıklarım.
Eve hiç telefon açıp sormadın mı konuşmadın mı şu andaki durumunu?
Açtım
Annemle konuştum
Üzgündü ağlıyordu, sesimi duyduğunda
Niye bölge yaptın kızım, perişan ettin bizi dedi
Babamı sordum
Hiç sorma seni yok sayıyor artık
Ne zaman adın geçse evin içinde bize kızıyor bağırıyor bir daha onun adını duymuyacağım diye.
Anlayacağın dönme sakın buraya baban sana öldüresiye kızgın asla seni artık istemiyor.
İşte böyle telefon görüşmemiz
Onlar benim evlendiğim kişinin yanında olduğumu sanıyorlar ondan eve dönmemi istemiyorlardı bilseydiler bu durumda olduğumu böyle davranmaya bilirlerdi.
Peki, niye söylemedin?
Bütün bu yaptıklarımdan sonra nasıl söyleyebilir miydim ki söyle bakalım hangi yüzle ben şimdi burada kendi hatamı çekiyorum çekmeye de devam edeceğim.
Bu arada seninde kafanı şişirdim sorunlarımla kusura bakma…
“Hangi yürek böyle kızgın olabilir ki,
Hangi yürek böyle tanıyamaz evladını,
Hangi yürek ha hangi duygu bu,
Var mı böyle bir düşünce var mı dostum…”
İşte şimdi buradayım sen geldin ve beni aldın buraya getirdin beni soruyorsun ve bende sana kendimi anlatıyorum şimdi benim her şeyimi biliyorsun belki istemeyerek dinledin beklide acıyarak dinledin belki bana inanmıyor sundur da gerçi bu benim için o kadar da önemli değil ya tabi ki senin içinde okadır olmalı.
Peki, ben sana soracağım ama kızma
Sen kimsin?
Boş ver sen beni benim adımı bil yeter sadece
Sen o ******** kocana dönmek bulmak ister misin?
Hayır, istemiyorum elbet bir gün bir yerde karşılaşırsak bir cevabım var elbette
Ya ne yapmayı düşünüyorsun?
Bu gece burada seninle geçecek yarın olduğunda bizi götüren biri daha çıkar elbette.
Ya hep böylemi devam edecek?
Ne yapmamı bekliyorsun ki başka ne yapabilirim ki hiçbir düşüncem yok şimdilik.
Neyse ben gidiyorum geç kaldım,
Sen bir süre burada kal ben sabah yiyecek bir şeyler alır gelirim
Sen rahatına bak kimse gelmez buraya
Eee beni şeeyy için getirmedim mi buraya
Ne için?
Beni evine götüren kişiler genellikle bedenimden yararlanmak için götürürler de ondan sordum seninle ne zaman yatacağım sen gidiyorsun.
Galiba sen yine tokat yemek istiyorsun kes sesini de kal burada işte ben yarın sabah gelirim var mı özel bir isteğin.
Sigaranı bırakabilir misin?
Tamama al bakalım.
Sen nereye gidiyorsun?
Eve evime nereye gidebilirim ki bu saatte.
( HAYATI ANLAMAK GEREK GERÇEKLERİYLE BİRLİKTE )
Ha bu arada sana bir soru daha sorabilir miyim?
Sor bakalım
Evlimi sin bekâr mısın?
Hıhhhh
Boş ver sen beni be güzelim fazla araştırma sen beni şu anda bir dost olarak bil yeter.
Ben yarın sabah gelirim
Hadi kal sağlıcakla hayırlı geceler…
“Düşene vurmak sevaptır bazıları için
Tanıyıp ta inanmakta
Ama
İnanıp ta,
Görüp de,
Hissedince duyguları;
Günahtır bazıları için
Dokunmazlar olduğu gibi bırakırlar”
Ama benim için değildir bunlar”
Anladın mı güzelim!
Sen harbiden sevimsiz bir şeymişsin
Niye
Bilmem öğle geldi içimden
Hadi iyi uykular dinlen rahatça rahatına bak
Görüşürüz…
Devamı gelecek…
İlyas Emre Öncü