Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Aralık 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Öğretimde Metot ve Teknikler

Bilgilerin, becerilerin ve davranışların öğretilmesi ve kazandırılması için kullanılan usullere, yollara veya tekniklere öğretim metodu denilmektedir. Çünkü öğretim işinde metot esastır. Metotsuz yapılan çalışmalar, tesadüflere bırakılmış demektir. Halbuki öğretim etkinlikleri tesadüflere bırakılamaz. Öğretim metotları, öğrenmenin etkili bir şekilde gerçekleşmesinde önemli bir rol oynar.

Nasıl Öğreniyor ve Öğrendiklerimizi Nasıl Akılda Tutuyoruz?
Bireylerin çevresiyle olan etkileşimini sağlayan onun duyu organlarıdır. Diğer bir deyişle, bireyler, görerek, duyarak, dokunarak, koklayarak, ve tat alarak etrafında olanları anlamaya çalışır. Öğretim ortamlarının amacıda, bireyin duyu organlarına hitap edecek görsel-işitsel unsurları öğretim ortamına taşımak ve öğretimin etkinliğini artırmaktır. Öğrendiklerimizin ne kadarının hangi duyu organları yoluyla kazanıldığını anlamak, görsel-işitsel araçların tasarlanmasında, kullanılmasında ya da seçilmesinde yol gösterecek önemli bir unsurdur. Bu amaçla yapılan çalışmalar göstermiştir ki duyu organları yoluyla öğrendiklerimiz içinde görselliğin ayrı bir yeri vardır. Diğer bir deyişle, bir resim, grafik ya da bir şekil kullanarak aktaracağımız içerik, öğrenci için öğrenilmesi daha kolay ve anlaşılması daha kısa zaman alacak bir içerik olacaktır. Bu anlayışa temel oluşturabilecek araştırmalardan bir tanesi Çilenti tarafından aşağıdaki şekilde özetlenmiştir.

Duyu Organlarımız
Öğrendiklerimiz

Görme
%83
Duyma
%11
Koklama
%3.5
Dokunma
%1.5
Tatma
%1
Bu tablodan da anlaşılacağı gibi, öğrendiklerimizin %95’i görsel-işitsel duyularımıza hitap eden öğrenme ortamlarında gerçekleşmektedir. Diğer bir değişle, görsel-işitsel materyallerle zenginleştirilmiş öğrenme ortamları, etkin öğrenmenin gerçekleşmesinde vazgeçilemeyecek unsurlardır.
Öğrenmenin gerçekleşmesi ile eş öneme sahip diğer bir faktör ise, öğrendiklerimizi akılda tutabilme ve bunları günlük hayatta kullanabilmedir. Farklı öğrenme yaşantıları ile elde ettiğimiz bilgilerin hatırlanma ve tekrar kullanılma oranları ise şu şekilde verilebilir.

Öğrenme Yöntemleri
Hatırlama/Kullanma

Okuduklarımız
%10
İşittiklerimiz
%20
Gördüklerimiz
%30
Görüp/İşittiklerimiz
%50
Söylediklerimiz
%70
Söyleyip/Yaptıklarımız
%90
Yukarıdaki karşılaştırmadan da anlaşılacağı gibi, görsel-işitsel araçların kullanılmasıyla gerçekleşen öğrenmelerde, öğrendiklerimizin yaklaşık %50’sini hatırlayabilmekte ve bu bilgileri tekrar kullanabilmekteyiz. Görsel-işitsel araçların kullanımına ek olarak, eğer bu yaşantılar öğrenciler için anlamlı hale getirilebilir ve öğrenci tarafından gerçekleştirilebilir ise öğrendiklerimizin kalıcılığı %90 oranlarına ulaşmaktadır. Bu da göstermektedir ki, öğrencinin aktif katılımı sağlandığında ve öğrenme ortamı görsel-işitsel materyallerle desteklendiği taktirde öğrenme anlamlı ve kalıcı olmaktadır.

Öğretim Ortamlarının Etkinliğinin Araştırılmasında Temel Alınan İlkeler
Farklı öğretim ortamlarının farklı amaçlar için kullanıldığı bir gerçektir. Kullanılan öğretim materyalleri, bazı öğretim ortamlarında öğretmeni destekleyici amaçla kullanıldığı halde, bazı ortamlarda ise tamamen öğretmen rolü üstlenerek içeriği doğrudan öğrencilere aktarmaktadır.
Öğretim ortamlarının zenginleştirilmesinde kullanılan görsel işitsel araçların öğrenme üzerindeki etkilerinin araştırılması, uzun yıllardan bu yana araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Örneğin 1937’lerde Hoban et al, tarafından görsel-işitsel araçların etkinliği üzerine bir sınıflandırma yapılmıştır. Buna göre, eğitim ortamında kullanılan materyaller, sundukları eğitim ortamının soyuttan somuta oluş özelliğine göre sınıflandırılmıştır.
Ad:  metod_3.PNG
Gösterim: 3390
Boyut:  5.0 KB
  • Öğrenme işlemine katılan duyu organlarımızın sayısı ne kadar fazla ise, o kadar iyi öğrenir ve öğrenmelerimiz o kadar kalıcı olur.
  • En iyi öğrendiğimiz şeyler, kendi kendimize yaparak öğrendiğimiz şeylerdir.
  • En iyi öğretim somuttan soyuta ve basitten karmaşığa doğru gidilendir.
Bu sınıflandırmalardan da anlaşılacağı gibi, görsel-işitsel araçların öğretim ortamında en etkin kullanılma amaçları, öğretilecek içeriğin somuttan soyuta doğru aşamalandırılması ve öğrencinin birden fazla duyu organına hitap etmesini sağlamaktır. Örneğin, Piaget’e göre, ilkokul çağındaki çocuklar somut işlemler dönemindedir. Bundan dolayı da, bu dönemdeki çocuklara kazandırmak istediğimiz davranışlar için hazırladığımız ders içeriği, onların beş duyu organına hitap edecek özellikte somut materyallerle desteklenmiş olmalıdır.
Öğrenmenin meydana gelebilmesi, öğrencilerin kendilerine aktarılan bilgileri hatırlamaları ve kullanmaları, öğretimin metot ve teknikle yürütülmesi ihtiyacını doğurmuştur.

Başlıca öğretim yöntemleri şunlardır:
  1. Anlatma (Takrir) Metodu
  2. Soru – Cevap Metodu
  3. Problem Çözme Metodu
    • Tümevarım Metodu
    • Tümdengelim Metodu
    • Çözümleme Metodu
    • Bireşim Metodu
  4. Grupla Çalışma Metodu
  5. Tartışma Metodu
    • Münazara
    • Panel
    • Zıt Panel
    • Sempozyum
    • Açık Oturum
    • Forum
    • Kollegyum
    • Beyin Fırtınası
  6. Laboratuvar Metotları
    • Gözlem
    • Deney
    • Gösteri
  7. Örnek Olay Metodu
  8. Gösterip Yaptırma Metodu