Arama

Dini Şiirler / İlahiler - Tek Mesaj #1

ExTaSy - avatarı
ExTaSy
Ziyaretçi
19 Ekim 2005       Mesaj #1
ExTaSy - avatarı
Ziyaretçi
Âdem oğlu aç gözünü


Âdem oğlu aç gözünü

yeryüzüne kıl, bir nazar
gör bu latif çiçekleri

hangi kuvvet yapar, bozar.



Her bir çiçek bir nâz ile

över Hakkı, niyaz ile
kurtlar, kuşlar, durmaz söyler

ol Hâlıka âvâz ile.



Eğer onun kadirliğin

Her bir işe hazırlığın
ille onun kahirliğin

anlayınca, rengi döner.



Rengi döner günden güne

toprağa dökülür yine
bu ibrettir anlayana

hakikati, ârif sezer.



Ger bu sırrı duya idin

yâ bu gammı yiye idin
yerinde eriye idin

insan değil misin, meğer.



Bilir, gelen gider imiş

konan geri göçer imiş
mevt şerbetin içer imiş

her kim, bu manadan geçer.

__________________________
Ağla gözüm bundan sonra



Ağlamaktır benim işim,
Ağla gözüm bundan sonra.
Irmak ola kanlı yaşın,
çağla gözüm bundan sonra.



Hudâ bize verdi sevdâ,
sevmek oldu, artık gıda.
Ele geçmez bu dünyada,
gülme gözüm bundan sonra.



Düşün hâlin n’olduğunu,
ömür gülü solduğunu.
Gece gündüz olduğunu,
bilme gözüm bundan sonra.



Aldanma nefsin tadına,
Zehirdir sunma balına.
Düşüp onun hayaline,
dalma gözüm bundan sonra.



Sözün olsun, öze uygun,
her ne dersen, Ona malum.
Bu meydana düştü yolun,
dönme gözüm bundan sonra.

__________________________

Ah yazık!



Ömrüm boş şeylerle geçti, ah yazık!

Yarını hiç düşünmedim, ah yazık!

Hep havaya bina kurdum, şaşkınca,

din temeli çürük oldu, ah yazık!



Affı sonsuzdur diyerek, pek azdım,

Kahhar ismini unuttum, ah yazık!

Daldım günaha, yapmadım hiç hayır

niçin doğru yoldan saptım? Ah yazık!



Mal için, makam için hep uğraştım,

sonsuz nimetlerden oldum, ah yazık!

Yol bozuk ve karanlık, önde şeytan,

günah ağır, ağlarım hep, ah yazık!



Hesap defterimde yok bir iyilik,

nasıl kurtulur bu Halid? Ah yazık!

______________________________


Aklını başına topla


Gel ey gurbet diyârında

esir olup kalan insan
gel ey dünya harâbında

yatıp gâfil olan insan!



Gözün aç, bir bak etrâfa

gelip geçti nice paşa
ne delidir bu dünyaya

gönül verip duran insan!



Bülbüle verilse şeker

Kafeste durmaz gider
acep niçin karar eder

bu zindana giren insan!



Biraz daha eyle gayret

elinde var iken fırsat
sonsuz azap çeker elbet

Adam sen de diyen insan.

________________________

Azrail başına geldiği zaman

Azrail, başına geldiği zaman
kırılır ayakla kol, yavaş yavaş.
Mevlam nasip etsin din ile iman
akar gözlerinden sel, yavaş yavaş.



Yüksek uçan gönül, yorulur bir gün
ölçü terazisi, kurulur bir gün.
Herkesin yaptığı, sorulur bir gün,
döner mi, yâ Rabbi, dil yavaş yavaş.



Hep nefsine uydun, tevbe etmedin
her bulduğun yedin, şükür etmedin.
Nihayet, bu kara toprağa geldin
çekilir dünyadan el, yavaş yavaş.



Kabrin üzerine dikerler taşı
bir avuç toprağa koyarsın başı.
Baba, oğlun görmez, kardaş kardaşı

gider, geri dönmez yol, yavaş yavaş.



Kâfurlu, ılık suyu koyarlar
o nazlı bedeni, tekmil soyarlar.
Öldüğünü konu komşu duyarlar
gelir geri ahbaplar, yavaş yavaş.

____________________________

Bak da ibret al

Zâhidâ! Aç gözün, sahraya bak da, ibret al!
Şu direksiz kubbe-i semâya bak da, ibret al!



Görmek istersen, Cenâb-ı kibriyanın kudretin,
her sabah, seher vakti, dünyaya bak da ibret al!



Padişah olsan da, derler “er kişi niyetine”,
Var, musallada yatan mevtâya bak da, ibret al!



Bir kefendir âkıbet, sermâye-i beğ ve fakir,
varlığa mağrur olan, mecnun değil de, yâ nedir?

_____________________________


Biz Allah’ı severiz

Yeri göğü yaratan, ağaçları donatan,

Çiçekleri açtıran, bir Allah’tır, bir Allah!

Allah her yerde hazır, ne yaparsan o görür.

Ne söylersen işitir. Vardır, birdir, büyüktür.



Biz Allah’ı severiz. Her emrini dinleriz.

Beş vakit namaz kılar, Ona isyan etmeyiz.

Bizlere akıl verdi. Doğru yolu gösterdi.

Dini İslam'a uymayan, ateşte yanar dedi.



Kur’ana iman eden, Peygamberi izleyen,

Dünyada mesut olur, Cehennemden kurtulur.

Mümin iyi huyludur. Herkes ondan memnundur.

Kimseye zulüm eylemez. Kendi de huzurludur.



Ya Rab! Af eyle beni. Ve anamı babamı.

Kafirlerin şerrinden koru Müslümanları!



[Osmanlı devleti zamanında bu şiir, bütün ilk mekteplerde okutulurdu.]


______________________________


Bu âdem dedikleri


Bu âdem dedikleri, el ayakla, baş değil
âdem ruha denilir, surat ile kaş değil.
Beden et ve deridir, ruh bunun serveridir
Hakkın kudret sırrıdır, ruhsuz kalıp hoş değil.



Âdem gerek, su gibi, temizlenip arına
haramlardan kaçınır, nefsi de serkeş değil.
Âdemdedir emanet, ondadır ilmü hikmet
Hakkın katında âdem, daneyi haşhaş değil.



Âdem olan iyi bil, çalışır hep ay ve yıl
ruh gıdası ilimdir, ekmek ve kumaş değil.
Kendi özün anlayan, ruh gözün aydınlayan
Hak sözün pek kavrayan, er olur, ayyaş değil.



Beden hayvanda da var, hissi, onda pek artar,

Kurt gözü, keskinse de, nakş görür, nakkaş değil.

_______________________________________
Bu yaşa eriştin ne amel kıldın

Bu yaşa eriştin ne amel kıldın?
Ömrün gelip geçti, pişman mı oldun?
Şimdi huzuruma ne yüzle geldin,
derse Allah, sen ne cevap verirsin?



İki yol gösterdim, hem akıl verdim,
bir yolu seçmekte, serbest bıraktım.
Dinin emirlerini terk edip, nefsine uydun,
derse Allah, sen ne cevap verirsin?



Soğuk, sıcak dedin, abdest almadın,
dünyaya daldın, namaz kılmadın.
Cenâbet gezip, gusül etmedin,
derse Allah, sen ne cevap verirsin?



Niçin, abdest alıp, kılmadın namaz,
yalvarıp Hâlıka, etmedin niyaz?
Gusül abdesti almak lazım kış ve yaz,
derse Allah, sen ne cevap verirsin?

___________________________


Hakka bırak her işini

Kim bulur, zor ile, maksadına, her zaman zafer,
gelir elbet zuhura, ne ise hükm-i kader.



Hakka bırak her işini, esbâba yapış yeter,
bu sözüm olsun sana, ârif isen, her an rehber:



Mihneti kendine zevk etmektir, âlemde hüner,
gam ve neşe insanda, böyle gelir, böyle gider.

____________________________



Ne fayda

Yeni ilaç bulduk, diyor tabipler,
Lokman gibi, devâ bilse, ne fayda.
Son nefeste söylemezse, bu diller,
bülbül gibi dilin olsa, ne fayda?



Milyarın olsa da, rızkını yersin,
ecel şerbetini bir gün içersin!
Yalın ayak, başın açık gidersin,
dünya dolu, malın olsa, ne fayda!



İlmin, rütben çok olsa da kardeşim,
imanın yoksa, günah ise işin,
Secdeye hiç, koymadın ise, başın,
dünyaya diktatör olsan, ne fayda.



Sur çalınıp, yıldızlar dökülünce,
deniz kuruyup, sular çekilince,
Dağlar da, pamuk gibi atılınca,
harâmdan mal toplamışsan, ne fayda.



Cehennem, uzaktan gösterilince,
ateşin, mahşer yerine sürünce,
Sırat köprüsüne, halk yürüyünce,
aslan gibi gücün olsa, ne fayda?



Helâl, harâm demez, toplarsın malı,
Milyon olsa, dersin milyar olmalı.
Gözün aç, bu dünya fanidir fani!
gidecek, sende çok dursa, ne fayda?



Bir gün olur, götürürler evinden,
kurtuluş yok, Azrâilin elinden.
Allah adını bırakma dilinden,
bin yıl kadar ömrün olsa, ne fayda?



Zahmetli iş yoktur, İslamiyet’te,
kalbi, ruhu besler, ibadetler de.
Ne için müslüman olmazsın, sen de?
kâfir, çok iyilik etse, ne fayda?
____________________________
Müstekîm ol

Hiç usandırma ili, il usandırmaz seni,
hileli iş yapma hem, kes dolandırmaz seni!
din düşmanından bir su, içme kandırmaz seni,
korkma kâfirden âteş, olsa yandırmaz seni!

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Her zarar, insana bil, kendi nefsinden gelir,
yüz karası âdeme, su’-i fehminden gelir
şeref-ü şan mekana hep mekininden gelir,
istikâmet insana, elbet dininden gelir.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Her şey geçer âlemde, bir hâlde yoktur sükun!
bil ki değmez teessüf etmeğe dünyay-ı dun!
İstikâmet zarardan, seni hep eyler masun.
Hak eder sâdıkların hasmını elbet zebun.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Birini tezlil için, zulümle etme iştigâl,
arkadaş kazanmağa, olur mani su’-i hâl,
yüz suyu dökme sakın, hem de etme kil-ü kal,
müstekîm ol, hep çalış, verir elbet Zülcelâl.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

İster ise hıfz eder, hep Allahü lem yezel,
ırzına müminlerin, düşman verse de halel,
tâ ezelden söylenir, halk dilinde bu mesel:
celb eder mükâfâtı, insana elbet amel.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

At riyayı, tezyin et, ihlasla ef’âlini,
boş buğazlık eyleme, fikr et önce kâlini!
ne türlü saklayayım, desen de ahvâlini,
Hak teâlâ a’lemdir, bilir bütün hâlini.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Mağrur olmaz mal ile, mülk ile, ehl-i hired,
insanın işi döner, her şeye vardır bir had,
ölüm vakti gelince, kimseden gelmez meded,
nefsine uyma sakın, hâk olur bir gün cesed.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Sonsuz cihanı düşün, zıllı âbâd eyleme,
Ehl-i sünnet kitabı, oku inâd eyleme,
fırsat eldeyken uyan, ömrü berbâd eyleme,
yakmağa sürükliyen fi’li mu’tâd eyleme!

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Hâline şeytan güler, görünce bu gafleti,
kendine gel azizim, güldürme ol şirreti,
hâin olma, cihana, ver keremle şöhreti,
her şeyin üstündedir, hüsn-ü hulkun rif’ati.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

_______________________________


Ne yürürsün hayal üzre


Geçirme ömrünü mümin, sakın ki, kîl-ü kal üzre!
sözün manasını anla, ne yürürsün hayal üzre?



Bu dünyanın süslerine, aman aldanma ey gâfil!
buna her kim gönül verse, geçer ömrü melâl üzre.



Bir dikkatli nazar etsen, bu dünya ehline canım,
kazanırlar para daim, bunlar cenk ve cidâl üzre.



***



Bu dünyaya neler geldi, ben diyenler geçüp gitti,
bilmeli, bu fani mülkü, yarattı Hak zevâl üzre.



Kaçarsan arkandan gelir, kovalarsan yetişmezsin,
ki, dünya gölgeye benzer, denildi bu misal üzre.



Akıllı olan bir kişi, gönül vermez bu dünyaya,
düşkün olmaz ondan yana, bilir onu kemal üzre.



Bir kalb dünyaya bağlansa, ibadet zevkini duymaz,
Onunçün Zâti bu şiiri, getirdi hasbihâl üzre.

_________________________________


Nefsim beni harap etti
Nefsim beni harap etti,

Ümidimi turap etti,

Hislerimi serap etti,

Nefs elinden kurtar Rabbim!



İçimde bir doymaz ejder,

Beni her an yutmak ister,

Hayatımı etti heder,

Nefs elinden kurtar Rabbim!



Gerçek bana oldu hayal,

Korkutuyor beni bu hal,

Kararmakta her gün ikbal,

Nefs elinden kurtar Rabbim

__________________________


Neylerim


Canan elinden gelmişim,

fani mekanı neylerim,
Ol mülke meylim salmışım,

ben bu cihanı neylerim.



Hep itibarım atmışım,

aşıklığa el katmışım,
Ben nefsi dosta satmışım,

bu düşmanı neylerim.



Aşkı tabibim kılmışım,

derdinde derman bulmuşum,
Abdülhakimi görmüşüm,

yünaniyanı neylerim.



Ma’rifet tadın almışım,

fenâ tahtına varmışım,
Mahfice sultan olmuşum,

dünya varlığı neylerim.



Her ne gelirse yahşidir,

zirâ o dostun bahşidir,
Çün cümle onun işidir,

ben bed gümanı neylerim.



Gerçi zaman devran ile,

pir etti cismim şan ile,
Gönlüm civandır can ile,

pir-ü civanı neylerim.



Yâri bana bes görmüşüm,

ağyârı dilden sürmüşüm,
Ünsile tenhâ durmuşum,

ben ins-ü canı neylerim.



Dilden dile bin tercüman,

varken ne söyler bu lisan,
Çün can-ü dildir hem zeban,

nutk-u beyanı neylerim.



Şimdi! cemi’i halktan,

müstağniyim billâhi ben,
Hallâk-ı âlem var iken,

halk-ı zamanı neylerim?

_________________________

Seadet-i Ebediyye


Ey kalbi İslam ile yanan, sevdiğim, gençler!

Bütün İslamiyet'ten, size nümunedir bu!



İlim ile marifettir, hep içindekiler,

Hakikaten bulunmaz eşsiz hazinedir bu!



En büyük âlimlerin, en büyük velilerin,

En meşhur simaların, en ulvi gönüllerin,



Âleme ışık tutan, hayat sunan ellerin,

Kalem ve kalblerinden, sızan bir katredir bu!



Resulullahın yolu, hakiki Müslümanlık,

Ve her iki cihanda, aranılan sultanlık,



Sulhda her an çalışan, harplerde kahramanlık,

Gösteren ceddimizden, bize emanettir bu!



Her kelimesi huccet, ilimdir her cümlesi,

Dinle budur hakiki, İslamiyet'in sesi.



Kalbden pasları siler ve arttırır hevesi,

İşte başlı başına, bir İslamiyet'tir bu!

___________________________

Seviyorum Rabbim seni



Aşkın aldı benden beni,
seviyorum Rabbim seni!
Senin sevgin, pek tatlıymış,
seviyorum Rabbim seni!



Ne varlığa sevinirim,
ne yokluğa yerinirim.
Aşkın ile zevklenirim,
seviyorum Rabbim seni!



Emrettin ibadetleri,
Övdün iyi hasletleri,
verdin sonsuz nimetleri,
seviyorum Rabbim seni!



Ne nankörsün ahmak nefsim
Zevki için, bana kıydın!
Ben hakiki zevki buldum,
seviyorum Rabbim seni!



İbadetlere yapışmak,
dünya için de çalışmak,
Maksadım sana kavuşmak
seviyorum Rabbim seni!



Sevmek lâfla olmaz Hilmi,
Rabbin, çalışınız dedi.
Hâlinden de anlaşılsın;
seviyorum Rabbim seni!



İslam düşmanları nice,
çatıyor dine sinsice.
Çalış sen de gündüz gece,
seviyorum Rabbim seni!



Aşık tembel oturur mu?
Maşuka toz kondurur mu?
Düşmanı sustur da, söyle:
Seviyorum Rabbim seni!

____