Arama


Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
15 Aralık 2007       Mesaj #10
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye’nin Dağ Biyolojik Çeşitliliği


Dağ biyolojik çeşitliliği bir dizi ekolojik işlev bakımından son derece önemlidir. Toprakların bütünlüğü, ekosistem işlevleri ve insan ihtiyaçları için temel odaktır. Dağlar ırmakların kaynaklarına ev sahipliği yaparlar, üzerindeki bitki örtüsü ile su kaynaklarının stabilize edilmesine, sellerin önlenmesine ve yağmur suyunun yer altı rezervlerine emilmesini sağlayarak yıllık düzenli akışların sağlanmasına yardımcı olurlar. Dağ biyolojik çeşitliliği yakın çevresi dışındaki insanların da yaşamına katkıda bulunmaktadır ve nehir havzalarına su akışlarının yönetiminde son derece önemlidir. Dağlar hem kendi başlarına kendilerine has bir çevre teşkil ederler, hem de orman, iç su, step ve tarım ekosistemlerini barındırırlar.
Türkiye’de dağ yaşam ortamlarına ait gerek ekolojik gerekse de floristik kompozisyona dayalı çok sayıda ekosistem mevcuttur ve bu ekosistemler işlevleri bakımından az çok birbirinden farklılıklar göstermektedir.

Akdeniz ikliminin görüldüğü Akdeniz ve Ege Bölgesinde 2000 metre rakımdan sonra “Yüksek Dağ Akdeniz Vejetasyon Katı” bulunur. Bu kesimde Juniperus excelsa-Juniperus foetidissima (karışık ardıç) orman ekosistemi ile yastık formunda yarı çalı ve otsu bitkilerden oluşan Akdeniz yüksek dağ stepi ekosistemi yer alır. İç ve Doğu Anadolu Bölgeleri’nin yüksek dağ ekosistemleri ise tipik step ekosistemi özelliği gösterir. Karadeniz dağlarının yüksek kesimleri (özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi) ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve kuzeydoğu kesimlerinde ise subalpin ve alpin çayırlıklar geniş alanlar kaplarlar. Subalpin ve alpin çayırlıkların stepten farkı bölgenin daha fazla yağış alması ve kurak devrenin daha kısa olması ile kendini gösterir. Subalpin ve alpin çayırlıklarda nem seven Gramineae (Buğdaygil) türleri, Ranunculaceae (Düğünçiçeğigiller) ve Geraniaceae (Turnagagasıgiller) yaygın olarak bulunur. Yaz aylarında step vejetasyonunu oluşturan türlerin büyük bir kısmı kuruduğu halde subalpin ve alpin çayırlıklar çiçek bahçesi gibidirler. Ekosistem çeşitliliği açısından dağlar; alpin çayırlar, subalpin çayırlar, hareketli yamaç, dikenli yastık formasyonu stepi gibi alt ekosistemlere ayrılırlar ve her ekosistemin floristik kompozisyonu birbirinden farklılıklar göstermektedir.

Türkiye’deki önemli biyocoğrafik bölgeler (Avrupa-Sibirya, Akdeniz, İran-Turan biyocoğrafik bölgeleri) dağ biyolojik çeşitliliği bakımından değerlendirildiğinde, bu bölgelerin çok zengin olduğu görülür. Bu üç biyocoğrafik bölgede potansiyel önemli bitki alanı, potansiyel önemli kuş alanı ya da yaban hayatı koruma sahası olarak belirlenmiş toplam 55 yüksek dağ ekosistemi bulunmaktadır. Dağ ekosistemlerinden 11’i Avrupa-Sibirya, 25’i Akdeniz ve 19’uda İran-Turan biyocoğrafik bölgesinde bulunmaktadır.

Endemik türlerin çoğu Akdeniz ile İran-Turan Biyocografik Bölgesi’nde bulunmaktadır. Akdeniz ile İran-Turan BCB’de bulunan dağlar; potansiyel önemli kuş alanı, önemli bitki alanı, önemli yaban hayatı koruma sahaları ya da ekonomik öneme sahip ormanlarla önemli yaşam ortamları sağlamalarına rağmen, bu dağ ekosistemlerinin çoğunda var olan toplam tür sayısı ve endemik tür sayısı bilinmemektedir. Bilinenler içinde, Bolkarlar, Amanos (Nur) Dağları, Munzur Dağları, Sultan Dağları ve Tecer Dağları en çok endemik bitki türü içeren dağ ekosistemleridir.



Alıntıdır...