kol
isim, anatomi
- 1 . İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm.
- 2 . Vücudunun bu bölümünü saran bölümü:
"Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu."- O. C. Kaygılı.
- 3 . Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça.
- 4 . anatomi Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü.
- 5 . bitki bilimi Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal.
- 6 . müzik Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü.
- 7 . Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça.
- 8 . Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal (I), kısım (II), şube, branş:
"Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları."- .
- 9 . tarih Karakol:
"Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi."- R. H. Karay.
- 10 . İş takımı, ekip, grup:
"Öteki koldaki iki hamlacıdan birisi acınacak bir zayıflıktaydı."- S. F. Abasıyanık.
- 11 . askerlik Kanat:
"Sağ kol. Sol kol."- .
- 12 . Dizi, düzen:
"Yürüyüş kolu."- .
- 13 . denizcilik Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- (birine) kol kanat olmak (veya germek)
- kollarını sallaya sallaya gelmek
- (birinin) kolunda altın bileziği olmak
Birleşik Sözler