Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
19:08, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 13 Mayıs 2024 - 19:08
Arama
MaviKaranlık Forum
Hikayeler ve Öyküler -2-
-
Tek Mesaj #1466
Sedef 21
Ziyaretçi
21 Aralık 2007
Mesaj
#1466
Ziyaretçi
Yoğunlukmuş
Yıl 1983.Bursa Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğrenciyim o
zamanlar...son sınıf.
Hürriyet semtinde, dört arkadaş aynı evi paylaşıyoruz.
Erkan,Metin,Bilal ve ben.
Öğrenci evlerini bilenler bilir.ortada bir teneke sobamız arada sırada
yanar.odun,kömür tanımaz.sağdan soldan topladığımız çalı-çırpıyla idare
etmek zorundadır.hain soba da bu kadarla ancak kendini ısıtır.biz de
ısınmak için yaklaşma sınırını milimetre ölçülerine kadar zorlarız her
yanışında.
Yine bir kış akşamı soba ile gayet samimi bir şekilde oturuyoruz.
Bir tarafında Erkan diğer tarafında ben.sınav dönemi olduğundan sadece
sınav günleri okula gidiyoruz.ertesi gün de sınav var.erkan Altıparmak’taki
binada bense Hürriyet’teki binada giriyoruz derslere.benim otobüs derdim
yok yani.Erkan otobüse binecek ,zorunlu olarak.
Bütçe yapmamız gerek bu durumda.ikimiz de ceplerimizi boşaltıyoruz.epeyce
zenginiz.
- 1 adet otobüs bileti
- 1 adet yemek fişi
- Çok az tutarda bozuk kağıt para
-
Doğal olarak otobüs bileti Erkan’ın.yemek fişini de almak istiyor.
Erkan daha 2.sınıfta.ben son sınıftayım ya...yemek fişini halleder mişim
bir yolla.oldu olacak paraları da al.benim arkadaşlarımın hepsi ayaklı
banka zaten.
İktisatçı olsak ne yazar?John Maynard Keynes gelsin, sıkıysa yapsın adil
bir bölüşüm.
Öyleydi..böyleydi derken pazarlık uzadı da uzadı tabi ki.uzadıkça da
kavganın ayak sesleri duyulmaya başladı , sesimizin desibelleri ev
sahibinin zaten hiç olmayan sabrının sınırlarına askerlerini yığmaya
başladı..müthiş bir kavga gecikmedi haliyle.
-bilet senin olsun,ben yürürüm.
-yemek fişi senin olsun ben aç da dururum.
-al paraları da,üstüne bir de tatlı ye.
Bütün hazinemiz Erkan’ın ellerinde.sonra sustu birden bire.
Ne oluyor demeye kalmadı.sobamızın kapağındaki küçük ağızda,üç beş kağıt
parçalık bir lokma belirdi ...aynı anda küçük bir alev göründü..kayboldu.
Birbirimize bakışımızla,kahkaha tufanının kopuşunun arasına saniyeler bile
sığamamıştı.
Öğrencilik yılları biteli çok zaman oldu.Erkan’la bazen yıllarca
görüşmediğimiz zamanlar oldu.Kendimizden,görüşemeyişlerimizden söz ederken
işlerden,yoğunluklardan dem vururuz hep.
Metin arkadaşımız aynı üniversitede Profosör oldu.Onunla daha da az
görüşebiliyoruz.
Erkan’la geçen gün eski günleri yad edip,Metin’den söz ederken sitemlerde
bulundum Metin hakkında..ben biraz daha duygusalım bu konularda.
-‘takma kafana’ dedi Erkan ‘çok yoğun o bu sıralar’
-erkan dedim,biletler ve soba hikayesini anımsıyor musun?
Anımsayamadım dedi Erkan.
Hikayeyi yazdım..altına da kalın ve büyük harflerle şu notu koydum ve
e-mail attım.
ULAN..SEN HİÇ YAŞAMININ BU OLAYDAN SONRAKİ KISMINDA BU KADAR GÜZEL,BU KADAR
ANLAMLI BİR KAVGA DAHA ETTİN Mİ?
YOĞUNLUKMUŞ !!!
10.05.2006/İSTANBUL
Dursun Yüksek
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 19:08
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...