Arama

Türk Hukuk Sistemi - Tek Mesaj #17

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #17
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
ANAYASA, 10'UNCU KEZ DEĞİŞTİRİLİYOR
meclis2Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyelerinin, TBMM'deki siyasi parti gruplarının milletvekili sayısı esas alınarak Meclis Genel Kurulu'nca seçilmesini öngören Anayasa değişikliği teklifi, önümüzdeki hafta görüşülecek.

AKP'li 198 milletvekili tarafından imzalanan ve Anayasa'nın "radyo ve televizyonların kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları"nı düzenleyen 133. maddesinin yeni bir fıkra ekleyen teklif, 5 Mayıs 2005'te TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edilmişti.

Anayasa'ya eklenmesi öngörülen hüküm uyarınca, radyo ve televizyonların faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan RTÜK, 9 üyeden oluşacak. Üyeler, siyasi parti gruplarının milletvekili sayısına göre belirlenecek üye sayısının iki katı olarak gösterilecek adaylar arasından; her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas olmak suretiyle TBMM Genel Kurulu'nca seçilecek.

RTÜK'ün kuruluş, görev ve yetkileri, üyelerin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenecek.

AKP, Anayasa değişiklik teklifinin birinci tur görüşmelerinin 24 Mayıs Salı, ikinci tur görüşmelerinin de 27 Mayıs Cuma günü yapılmasını sağlamak üzere salı günü TBMM Danışma Kurulu'nu toplantıya çağıracak.

12 Eylül askeri müdahalesinden sonra oluşturulan Danışma Meclisi tarafından hazırlanan ve halkoylaması ile kabul edilen 1982 Anayasası, kabul edilişinden bugüne kadar TBMM'de 9 kez değişikliğe uğradı.

TCK VE CMK UYGULAMA YASALARINDA DEĞİŞİKLİK
adalet249 sayılı "Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"a göre, kesin hükümle sonuçlanan davalarda, sonradan sanık lehine çıkan bir hüküm dolayısıyla yeniden yargılama yapılabilmesi için zamanaşımı dikkate alınmayacak.

Yasayla ağır para cezasından dönüştürülen adli para cezalarının ödenmemesi halinde, hapis süresinin belirlenmesinde bir gün karşılığı olarak 100 YTL esas alınacak.

Yasayla, kanunlarda öngörülen "ağır hapis" cezaları, hapis cezalarına dönüştürüldü. 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlarla ilgili olarak; ağır hapis iken hapse dönüştürülen cezalar, kanunlarında aksine bir hüküm yoksa alt sınır 1 yıl, üst sınır 24 yıl, hapis cezalarında kanunlarında aksine bir hüküm yoksa alt sınır 7 gün, üst sınır 5 yıl olarak uygulanacak.

"Hafif hapis" ve "hafif para" cezaları da, idari para cezasına dönüştürüldü. İdari para cezasının hesaplanmasında yeni TCK hükümleri uygulanacak. Ancak ilgili kanunda "hafif hapis" cezasının üst sınırının belirtilmediği hallerde, idari para cezasının hesaplanmasında esas alınacak gün sayısının üst sınırı, 730 olacak.

Kanunlarda "hafif hapis cezası" ile "hafif para cezası"nın seçimlik olarak veya birlikte öngörüldüğü hallerde, idari para cezası yaptırımının belirlenmesinde "hafif hapis cezası" esas alınacak.

Kanunlarda sadece "hafif para cezası"nın öngörüldüğü ve cezanın alt veya üst sınırının belirtilmediği hallerde, idari para cezası 120 YTL’den az, 18 bin YTL’den fazla olamayacak.

Bu madde hükmüne göre idari para cezasına karar vermeye cumhuriyet savcısı yetkili olacak.

CMK UYGULAMADA DEĞİŞİKLİK

47 sayılı "Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli

Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun", devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzeninin işleyişine, milli savunmaya, devletin sırlarına karşı ve casusluk suçlarının yanı sıra ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren diğer suçlarda tutukluk süresini düzenleyen madde 1 Nisan 2008’de yürürlüğe girecek. O zamana kadar mevcut Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu hükümleri uygulanacak. Bu düzenleme, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda en fazla 5 yıl olan tutukluluk süresinin, bu suçlardan yargılanan kişiler için uygulanmayacağına açıklık getiriyor.

Yasa, 412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu, 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun ve 4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’nun, yeni Türk Ceza Kanunu’nın yürürlüğe gireceği 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlükten kalkmasını öngörüyor.

Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce, ceza mahkemelerinde açılmış bulunan davalardaki şahsi hak talepleri, görevsizlik kararı verilmeyerek bu mahkemelerce sonuçlandırılacak.

Bu düzenleme, halen ceza davalarıyla birlikte görülen çok sayıda şahsi hak talebinin, ceza mahkemelerince görevsizlik kararı verilerek hukuk mahkemelerine gönderilmesini önleyerek, mahkemelerin iş yükünde büyük ölçekli değişiklikler meydana gelmesinin önüne geçmeyi amaçlıyor.

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU

48 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair

Kanun"a göre de, "resmi belgede sahtecilik" suçu, ağır ceza mahkemelerinin görev alanından çıkarıldı.

Yasaya göre, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş kararlar hakkında Yargıtay tarafından inceleme yapılacak, bu dosya ve işler bölge adliye mahkemelerine gönderilmeyecek.

Adli yargı ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluşuna ilişkin kanunun 21. maddesinde yer alan "Cumhuriyet savcıları, gecikmesinde sakınca bulunan veya olayın özelliğinin gerektirdiği hallerde, yer aldıkları veya görevli oldukları Cumhuriyet başsavcılıklarının yetki sınırları ile bağlı olmaksızın keşif ve diğer soruşturma işlemlerini yapmaya yetkilidirler" hükmü de yasadan çıkarıldı.

Yasa uyarınca, çekle ilgili suçlara, çekin keşide edildiği yerin dışında da bakılabilecek.

Yasa, Kabahatler Kanunu’nun usule ilişkin hükümlerinin vergi cezaları açısından uygulanmamasını da öngörüyor




hikaye1001729am