Kan
Vücudun bütün dokularına, gereksindikleri besin ve oksijeni taşıyan kırmızı sıvı. Ayrıca, organların işlevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli olan salgıları ve hormonları taşır ve dağıtır; dokuların artık ürünlerini toplar, karbon dioksidi akciğerlere taşır ve atık maddeleri böbreklere götürerek vücuttan atılmalarını sağlar. Kan, vücut ısısının belirli bir düzeyde tutulmasına ve diğer vücut sıvılarının dengesinin korunmasına da yardımcı olur. Vücut bir hastalığın saldırısına uğradığında kan, akyuvarları ve antikorlarıyla ilk savunma hattını oluşturur. İşlevlerinden bir başkası da vücuttaki asit ve alkali oranında belirerek bir yükselmeyi önlemektir. Sağlıklı bir vücutta kanın bileşimi sabittir, fakat bir organ rahatsızlığında, bu durum kan bileşimindeki değişikliklerle kendini ortaya koyar. Kan, sarımsı bir plazma içindeki kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar), akyuvarlar ve trombositlerden oluşur. Plazma su, suda erimiş madensel tuzlar, organik maddeler (şeker, yağ, protein), hormonlar ve erimiş gazlardan oluşur. Kanın her mm3 ünde erkeklerde 5, kadınlarda 4 milyon alyuvar vardır. Bir alyuvarın kırmızı rengini veren, demir içeren hemoglobin maddesidir. Bu kırmızı hücreler, 120 gün yaşar ve sürekli yenilenerek ciğerlerden vücuda oksijen taşıma görevini yerine getirirler. Kandaki en iri cisimcikler olan akyuvarlar, sayıca alyuvarlardan bin kat azdır. Üç ana grupta toplanırlar: monositler, lenfositler, granülositler. Akyuvarların temel işlevi, hastalıklarla mücadeledir. Bir hastalık hâlinde kandaki miktarları artar. Kandaki cisimciklerin en küçüğü olan trombositlerin yaşamları pıhtılaşmayı sağlamaktır. Çeşitli kan hastalıkları vardır.
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi