Arama

Medya Haber - Tek Mesaj #20

pasaklikedi - avatarı
pasaklikedi
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #20
pasaklikedi - avatarı
Ziyaretçi
NEVRUZ KUTLAMALARI YİNE OLAYLI 245391SmallPicture

Diyarbakır ve Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Nevruz etkinlikleri sırasında bazı kişilerin taş atmaları sonucu 7 polis memuru yaralandı. Diyarbakır üzerinde jet uçakları uçtu. Mersin'de izinsiz gösteri yapmak isteyen 10 kişi gözaltına alındı. İstanbul'daki kutlamaların adresi Zeytinburnu'ndaki Kazlıçeşme Meydanı'nda. Diyarbakır'daki kutlamaları Alman ARD, Japon NHK, Katar El Cezire ile İngiltere BBC Televizyonu'nun da aralarında çok sayıda yabancı gazeteci izliyor





Her 15 saniyede 1 çocuk susuzluktan ölüyor.






245414SmallPictureBM Çocuk Fonu (UNICEF), dünyada her 15 saniyede bir çocuğun susuzluk ya da uygun sıhhi tesis eksikliğinden öldüğünü açıkladı.
AA-UNICEF, Meksika'nın başkenti Meksiko'da yarın sona erecek 4. Dünya Su Forumu dolayısıyla, Dünya Su Günü'nden bir gün önce yayımladığı bildiride, susuzluk ve uygun tesis yokluğunun çocukların ölümüne yol açmasının yanı sıra okula gitmelerini olumsuz etkilediğini, bunun ise çocukların sefaletten kurtulma şanslarını azalttığını belirtti.

Bildiride, "Çocuklar hijyen eksikliğini en pahalı ödeyenlerdir ve bu durumda 400 milyon çocuk vardır. Sıradan ishal, 5 yaş altındaki çocukları diğer hastalıklardan çok daha fazla etkiliyor ve her gün 4 bin 500 çocuğu öldürüyor. Suya bağlı hastalıklar çocukların enerjilerini ve öğrenme kapasitelerini tüketiyor" denildi.

Kalkınmakta olan ülkelerde her gün birçok çocuğun okula gidemediği vurgulanan bildiride, çünkü bu çocukların hasta olduğu ve uygun sıhhi tesisler olmadığı için ergenlik çağına gelmiş genç kızların okula gitmekten vazgeçtiği ifade edildi. Bildiride, "Bu koşullarda, çocukların sefaletten kurtulmak için çok az şansları var. Kronik az gelişmişlik kaçınılmaz" denildi.



"Kriz döneminde kadınlar tacize daha çok boyun eğiyor".






Kadınların, özellikle kriz dönemlerinde, işlerini kaybetme korkusuyla cinsel tacize boyun eğerek sineye çektikleri ve yasal yollara başvurmadıkları bildirildi.

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Bilecik İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Aydemir, cinsel tacizin, cinsiyete dayalı bir ayrımcılık olduğuna işaret ederek, istenmeyen cinsel talepler ile istihdam edilme, yükseltilme ve diğer çalışma haklarının ilişkilendirilmeye çalışıldığını söyledi.

Aydemir, araştırmalara göre en çok dullar olmak üzere bunun yanında genç, geçici olarak çalışan, azınlıklara mensup ve özürlü kadınlar ile homoseksüeller ve genç erkeklerin cinsel tacize maruz kaldığını vurguladı.

Cinsel tacizi artıran birçok sebep olduğuna değinen Aydemir, şöyle devam etti.

"Kadın ve erkekler arasındaki eşit olmayan güç farklılıkları, hızlı kentleşme, kırsal ve kentsel değerlerin çatışması cinsel tacizi artırmaktadır. Mağdurların toplumca suçlu olarak görülmesi, tacizci yerine taciz edilen kadınların suçlu olarak gösterilmesi, dışlanması, işyerinden uzaklaştırılması, başka işyerlerine de alınmaması bir diğer faktör olarak görülüyor. Bunun yanı sıra eğitimsizlik ve bilinçsizliğin de bir diğer faktör olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle kriz zamanlarında kadınlar işlerini kaybetme korkusuyla cinsel tacize boyun eğme, sineye çekme ve yasal yollara başvurmama eylemi gösteriyorlar."

Aydemir, Türkiye'de bu konuda sınırlı sayıda bulunan araştırmaların genellikle sağlık sektörü üzerinde yoğunlaştığını belirterek, şöyle konuştu.

"Buna göre hemşirelik okulu öğrencilerini kapsayan bir araştırmada, yüzde 53'ünün cinsel tacize maruz kaldığı görülmüş. Ankara'da hemşireler üzerinde yapılan bir araştırmada ise yüzde 75'inin cinsel tacize maruz kaldığı ortaya çıkmış. İki önemli hastanede yine hemşirelerin önemli bir kısmının cinsel tacize uğradığı görülmüş. Bir başka araştırmada da sekreterlerin önemli bir kısmına yönetici ve iş arkadaşları tarafından cinsel tacizde bulunduğu saptanmış."



Son düzenleyen pasaklikedi; 21 Mart 2006 13:13 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi