Arama

Ebeveynler ve Çocuklar - Tek Mesaj #36

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #36
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsanlığın bir anlamda geleceğini teşkil eden gençlerle ilgili olarak yetişkinler her zaman kaygılanmışlardır. Bu kaygıların en belirgin nedenlerinden birisi, yeni neslin yani gençlerin (bizlerin) köklerinden kopuk, duygusal sorunları olan, benmerkezcil ve maddeci olduğuna duyulan inançtır. Yetişkinler, sanki kendileri bir gençlik döneminden geçmemişler gibi, tarih boyunca gençler hakkında böylesi önyargılara sahip olmuşlardır. Özellikle Batılı toplumlarda gençler arasında yüksek oranda suça ve şiddete yönelik davranışlar, ilaç ve alkol kullanımı, erken ve evlilikdışı gebelikler, intihar olayları görülmesi, zaten neredeyse yetişkinliğin doğası gereği olan bu kaygıları daha da arttırmaktadır. Buna rağmen bir grup bilimci ise, bugünün gençliğinin eskiye göre daha bilgili, açık, dürüst ve hoşgörülü olduğunu savunmaktan geri kalmamaktadır. Bilim çevrelerine bile sirayet etmiş gençler hakkındaki bu önyargıların aksine yapılan çalışmalar, bu dönemin gençlerin çoğu için hiç de böyle sorunlu olmadığını göstermiştir. Çalışmalarda gençlerin genellikle uyumlu olduğu, anababaları, öğretmenleri ve arkadaşları ile iyi geçindiği bulunmuştur. Ama çoğu genç nadiren ve geçici dönemler halinde isyankarlık, kafa karışıklığı ve duygusal karmaşa yaşayabilmektedir.
Özellikle Batılı toplumlarda gençler arasında görülen en önemli sorunlardan bir diğeri, ilaç, madde ve alkol kullanımıdır. Batı toplumu, yıllardır belli bir ilaç kültürünün oluştuğu bir toplumdur. Sorunun kökenleri, nedenleri ve boyutları, ekonomik durumu, eğitimi ve yaşam koşulları iyi olan gençlerde, yoksul, kötü eğitimli gençlerden farklıdır. Gençlerde ilaç kullanım miktarı son yıllarda Batılı ülkelerde azalmaktadır. Ancak yine de A.B.D'de lise öğrencilerinin %20'si son otuz gün içinde esrar kullandığını bildirmekte, %5'i yaşamlarının bir döneminde "crack" (bir tür kokain)i denediklerini belirtmekte, ve üçte biri de son iki hafta içinde beş veya daha fazla kez alkol kullandığını belirtmektedir. Sorunun boyutları, özellikle ekonomik durumun kötü olduğu, metropolitan bölgelerdedir. Yurdumuzda en sık izlenen alışkanlıklar ise çeşitli psikotrop ilaçların ve uçucu maddelerin kötüye kullanımıdır. İlaç ve madde bağımlılığıyla ilgili çok fazla kaygı duyulmasına karşın asıl kaygılanılması gereken sıklıkta görülen alışkanlık alkol kullanımıdır. Yine son yıllarda alkol kullanma sıklığında azalma görülmesine rağmen hala Batılı toplumlarda 14 yaş nüfusunun yaklaşık %10'unda sorun yaratacak şekilde alkol kullanımı vardır.
Sigara kullanma Batılı toplumlarda gençler arasında 1976-1977 yıllarında en üst noktaya uaşmıştır. O yıllardan 1989 yılına dek sürekli bir düşüş izlenmiştir. Kullanma sıklığına bakıldığında A.B.D'de kızlarda %31, erkeklerde ise %27'lik bir oranla karşılaşılmaktadır ki bu geleneksel oranların tersine döndüğüne işaret etmektedir. Esrar kullanımı da 1978-1979' da en üst noktaya ulaştıktan sonra (%36), 1989'da %16.7' ye düşmüştür.
Gençlerin ilaç ve madde kullanımları, çok farklı nedenlere bağlıdır ve boyut itibarıyla çok değişkenlik gösterir. Gencin ilacı deneme nedenlerinden birisi, kolay ulaşılabilir olmasıdır. Gençlerin yeni şeylere olan merakı, kolay tehlikye atılabilmeleri ve risk alabilmeleri diğer olası nedenlerdir. Diğer önemli nedenler, anne babanın etkisi, arkadaş baskısı ve etkisi, yaşamın zorluklarından kaçma, duygusal bozukluklar ve toplumsal reddedilmedir.
GENÇLERE BİRAZ DAHA ANLAYIŞLI,SABIRLI YAKLAŞILMASI TARAFTARIYIM. BENİM GİBİ DÜŞÜNEN, DÜŞÜNCEME SAYGI DUYAN ARKADAŞLARIM YORUMLARINIZI VE TEŞEKKÜRLERİNİZİ BEKLİYORUM.
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 02:10