Güneşli bir bahar gününde
Onu gördüm, okul çıkışında
Çağıran, tatlı bakışlarıyla
Takıldı, liseli yüreğimin saflığıyla
Ayrıldım, bir bahaneyle arkadaşlarımdan
Yaklaştım yanına “merhaba”yla
Tanıştık, arkadaşça sohbetle
Böyle geçti her gün, sevgi kıvılcımlarıyla
Yaz gelmişti, okulun son günü, çıkışı beklemeden
Hemen koşmuştum, onun okuluna
Çarpıyordu, hızlı hızlı kalbim
Sanki duracaktı heyecandan
Söyleyecektim bugün, ona olan sevgimi
Kapıda karşıladım onu, utangaç ve ürkek halimle
Oysa o, farklı bakıyordu bana, gözleriyle
Daha ben söylemeden
O söyledi, söyleyeceğini
Yerin, yedi kat dibine girdi sanki
O an, yüreğim
Tüm seyredenler;
Alay ediyor ya da acıyordu halime
Utangaç halimle sustu dilim, o giderken
Tek kelime edemeden, bakakalmıştım ardından
İlk ve sondu belki de
Bu saf yüreğin, hayatta aldığı böyle ders
Bir daha sorabilir miydi, söyleyebilir miydi; o iki kelimeyi dilim?
“Sevmiyorum seni” dediğini duyduğumda
Kırılan kalbimin sesini bir duyabilseydin
Pişman olur muydu yüreğin?
Bu kadar basit ve sıradan söylemenin
Bana verdiği acıyı
Görür müydü kör gözlerin?
Ben söyleyebilir miydim, “Seni sevmiyorum.”diye
Bir çırpıda sana
Yüreğini kırabilir miydim, yıkabilir miydim, şiddetli bir deprem havasında?
Ah bu aşırı duygusallığım; yıkıyor, yakıyor beni
Her sözün, içimde bıraktığı ağırlığıyla
Akmıyor gözyaşlarım, yüreğimdekileri atmıyor dışarıya
Bırakıyor damla damla, yüreğimde açılan yaranın içine
Dinlemiyor, harabelere dönmüş beynimden gelen emirleri
Kapatıyor tüm kapıları, tüm ışıkları birer birer dışarıya…
Ondandır; kolay sevmiyor bu kalp başkasını
Ondandır; hep çekingen yüreğim sevgiye
Ondandır; gözlerim bakamıyor, ışık saçan gözlere
Ondandır; hep susamış, aç kalmış yüreğim; gerçek sevgiye…
Cengiz ÇETİK