lokma
isim (lôkma) Arapça lu®me
1 . Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum: "Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı."- Ö. Seyfettin. 2 . Lokma tatlısı. 3 . teknik Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet. 4 . Yemek: "Bu akşam lokmayı beraber yeriz, tanışmış olursunuz."- T. Buğra. 5 . mecaz Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para: "Bu lokma sizin için çok büyüktür; boğazınızdan geçmez, yutamayacaksınız ve boğulacaksınız."- P. Safa.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
lokma çiğnenmeden yutulmaz lokma dökmek lokma etmek lokma karın doyurmaz, şefkat artırır (birinin) lokmasını dökmek (birinin) lokmasını saymak lokma (veya lokması) ağzında büyümek
Birleşik Sözler
lokma anahtarlokma başlığılokma gözlokma tatlısıharam lokmaet lokmasıkibar lokmasısaray lokması