Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Mart 2006       Mesaj #38
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
gulİslam Avrupa başta olmak üzere dünyanın en önemli, en dinamik ve en çok yayılan dini olma özelliğini koruyor. Bütün gelişmişliğine rağmen manevi buhranlar yaşayan Batı insanı huzuru giderek daha da artan oranda İslam’da buluyor.
Son dönemde İslamiyet her vesileyle tartışma gündemine geliyor. Kur’an-ı Kerim ve İslam’ın Peygamberi Hz. Muhammed’le (sas) ilgili kitaplar en çok satanlar listesinin başını çekiyor. Hayatı sorgulayan ve niçin var olduğunun mantıklı izahını arayan yüz binlerce insan sorularının cevabını İslam’da bularak Müslüman oluyor. Çoğu iyi bir eğitimden geçmiş bu insanlar Batı Avrupa başta olmak üzere, Rusya, güney ve kuzey Amerika’da ve Afrika ülkelerinde İslam’ı seçiyor.
Özellikle, ABD’nin 11 Eylül’den sonra Müslümanlara yönelik rahatsızlık verici uygulamalarına rağmen, ülkede Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (sas) olan ilgi ve merak her geçen gün artıyor. Buna delil olarak da Kur’an-ı Kerim’in ABD’de en çok satan kitap haline gelmesi gösteriliyor. Karikatür kriziyle dünyanın gündemine oturan Danimarka’da ise 200 bin Müslüman yaşıyor. “Ötekini” yok sayıcı anlayışa rağmen Danimarka ve İsveç başta olmak üzere Kuzey Avrupa ülkelerinde de İslamiyet hızla gönülden gönüle ulaşıyor. İslamiyet, medya ağıyla kötü gösterilmeye çalışılsa, bin yıllık iftiralar çekinmeden yeniden dile getirilse de İslamiyet’in temiz yüzü, okuyan ve araştıran Avrupalıların gayretleriyle bir anda ortaya çıkıveriyor. Yeni Müslüman olmuş Avrupalılara Efendimiz’le (sas) ilgili eski ve yeni kanaatlerini sorduk. Yine Hz. Meryem (r.anha) ve Hz. İsa (as) ile ilgili kanaatlerinde Müslüman olduktan sonra ne gibi bir değişme olduğunu merak ettik. Çocukluklarından beri kendilerine empoze edilenle, daha sonraki tecrübeleri ne gibi bir sonuç ortaya koymuştu