Arama

Türkiye'nin Dağları - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Ocak 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye'nin Dağları

Genel olarak iç kuvvetlerin eseri olan dağlar ülkemizin farklıbölgelerinde farklıbiçimlerde karşımıza çıkarlar. Bu bakımdan bazıbölgelerimizde yan basınçlar neticesinde Alp sistemine bağlısıradağlar oluşurken, kimi yerde de sert kütlelerin kıvrılamayıp eprojenik hareketlerle yükselmesi neticesinde ortaya çıkan yüksek kütleler dağları meydana getirmiştir. Bazıbölgelerimizde ise kırıklar boyunca yüzeye çıkan lavların birikmesi ile dağlar ortaya çıkmıştır. Buna göre ülkemizde farklıbölgelerde farklı biçimde görülen dağlar sıradağlar, tekdağlar, kütlesel dağlar olmak üzere üç grupta incelenebilir.

1. Sıradağlar
Genel olarak Alpin hareketler neticesinde meydana gelen bu dağlar ülkemizde en geniş alanı kaplarlar. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde Kuzey Anadolu (Karadeniz dağları) ve Toroslar adı altında dizi teşkil edecek şekilde uzanan bu dağlar kıyıdan itibaren birden yükselirler. Kuzey Anadolu "Karadeniz Sıradağları" dağları kıyıya paralel birkaç sıra halinde uzanır. Kıyı dağları ve iç sıralar şeklinde uzanan bu sıralar birbirinden oluk şekilli vadiler ile ayrılmıştır. Batı ve Doğu Bölümde yüksek olan dağlar orta bölümde (Yeşilırmak-Kızılırmak) arasında alçalırlar. Batı Karadeniz Bölgesinde kıyıdan içeriye doğru Küre "İsfendiyar" dağları, Bolu-Ilgaz dağları, Köroğlu dağları ve Sündikenler olmak üzere üç dağlık alan dikkati çeker. Bunlar içinde 2550 m.'yi bulan yükseltisi ile Ilgaz dağları en yüksek kesimi oluşturur. Orta bölümde kıyıkesimde yer alan dağlar, Ordu ile Kızılırmağın aşağıkeseminde Canik dağları olarak adlanır. Bunların yükseltisi yer yer 1000-1500 m.'ler arasında değişir.
İç kesimde ise Deveci ve Çamlıbel dağları daha küçük diziler halinde görülürler. Doğu bölümünde görülen dağlar yüksek ve sarp oluşlarıile dikkat çekerler. Kıyıkesimde Giresun dağları ve doğu Karadeniz dağları olarak anılan dizinin gerisinde "Güneyinde" Gümüşhane, Rize, Yalnızçam kütleleri yükselirken bunların güneyinde Otlukbeli, Mescit, Kargıpazarı, Allahüekber dağları uzanır. Derin vadi olukları ile birbirinden ayrılan bu diziler üzerlerinde çok az yerde geçitlere rastlanır. Bunların içinde en önemlileri Rize-Of arası kıyı şeridini Erzurum'a bağlayan Dağbaşıbeli,Sürmene'yi Bayburt'a bağlayan dağgeçidi, Trabzon, Erzurum transit yolu üzerinde Zigana geçididir.
Güneyde Akdeniz Bölgesinde dikkati çeken sıradağlar Toros Dağlarıolarak bilinir. Toroslar Kuzey Anadolu sıradağları gibi kıyıya tam olarak paralel uzanış göstermezler. Batı Toroslar, Orta Toroslar, Güneydoğu Toroslar-Amanus Dağları olmak üzere üç kısımda ele alınmaları doğru olur.
Batı Toroslar Antalya körfezinin kıyıları boyunca yay biçiminde uzanırlar. Kuzeyde Göller Yöresinde ise bu yaylar birbirlerine yaklaşırlar. Batı Toroslar Batıda Teke ve Menteşe Yöresinin Güneyine kadar Beydağları, Elmalı Dağları, Katrancık ve Boncuk Dağları dizisi halinde devam ederken Doğuda ise Akçalı, Geyik, Dedegöl, Kuyucak, Erenler sırası yer alır. Antalya körfezinin iki kıyısında uzanan bu dağlar tamamen kalker kayaçlardan meydana geldiklerinden çok sayıda karstik şekil (Dolin, polye, uvala, düden, mağara, yer altı deresi vb.) içerirler. Bu dağlar içinde Beydağlar'daki Akdağ zirvesi 3086 m. ile en yüksek noktadır.
Orta Toroslar ise Güneybatıda Taşeli platosu ile Kuzeydoğuda uzun yayla arasında uzanırlar. 3000 m.'yi geçen yükseltilere sahip olan bu dizi içinde Bolkar, Aladağ kütleleri ile Binboğa dağları dikkat çeker. Burada 3734 m.'yi bulan yükseltisi ile Aladağ en yüksek nokta olur. Bu dizinin Güneydoğusunda İskenderun körfezinin doğusunda Güneybatı Kuzeydoğu doğrultusunda uzanan sıra Amanuslar'dır. Torosların dışyayınıteşkil eden bu sıra Kahramanmaraşyakınlarında Doğuya doğru bükülür ve Ahır, Engizek, Malatya, Gördük, Maden, Akdağ, Muş, Aydınlı ve Bitlis Dağlarından oluşan Güneydoğu Toroslar dizinin doğu ucunu oluşturan Hakkari Dağlarında son bulur. Bu uzun dışyay üzerinde özellikle doğu uçta Hakkari kesiminde yer alan Cilo Dağı 4168 m. bulan yükseltisi en yüksek noktayı oluşturur. Burada Şemdinli, Şırnak arasında ve Hakkari kuzeyinde dik, eğimli keskin sırtlı birbirine paralel sıralar oluşturan küçük diziler içinde Karadağ, Sat, Sümbül, Samur, Altın, Tantanin gibi dağlar dikkati çeker.

2. Tek Dağlar
Bu tipe giren dağlar genelde ülkemizin iç bölgelerinde dikkati çekerler. Bu dağların teşekküllerinde volkanizma olayları kadar epirojenik hareketler sonucunda kütlesel yükselmeler ile ortaya çıkanlar yanında ayrıca aşınmaya direnç gösteren eski temele ait kayaçların yükseltilerini korumaları neticesinde görülen kütleleri de sayabiliriz. Bunlar içinde çatlaklar boyunca mağmanın yüzeye çıkmasıneticesinde ortaya çıkan volkaniklere örnek olarak İç Anadolu'nun Güneybatısındaki Erciyes, Melendiz, Hasandağı ile Doğu Anadolu Bölgemizde dikkati çeken Tendürek, Süphan, Büyük ve Küçük Ağrı ile Nemrut Dağlarısayılabilir. Ülkemizde volkanik yapıda ol mayan başlıca tekdağlar ise İç Anadolu'da Kuzey kesimde Elmadağ, İdris Dağı, İç-batı Anadolu eşiği üzerindeki Türkmen dağı, Akdağ, Simav Dağıile Uludağ, Şaphane, Murat, Honaz Dağları ve Marmara Bölgesinin Güneybatı kesimindeki Kazdağı olarak belirlenir.

3. Kütlesel Dağlar
Bu dağlar Doğu Anadolu Bölgemizde çoğunluktadır. Teşekküllerinde Alpin hareketlerinin rolü büyüktür. Bunlar yan basınçlar kıvrılma ve kırılmalar ile şekillenmiş kütlelerdir. Şerafettin Dağları, Şakşak Dağları, Karasu-Aras Dağları bu tipe örnek olarak gösterilebilir. Bu dağlara ayrıca Ege Bölgesinde dikkati çeken Madra, Kozak kütleleri ile Aydın Dağları, Bozdağlar ve Manisa Dağı kütleleri ilave edilebilir. Bu kütleler bölgenin yapı hatlarına uygunluk gösterip yükselmiş blokları horstları oluştururlar. Ayrıca İçbatı Anadolu eşiği üzerinde Güney kesimde görülen Sultan Dağları da kütlesel dağlara örnek olarak gösterilebilir.