Arama


yusufsavas - avatarı
yusufsavas
Ziyaretçi
1 Şubat 2008       Mesaj #265
yusufsavas - avatarı
Ziyaretçi
Zico övdü övdü bitiremedi



Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, Fortis Türkiye Kupası çeyrek finalinde Galatasaray'ı eleyip, bu sezon kupayı kazanmak istediklerini söylerken Maldonado'ya övgüler yağdırdı.




adlogphp?bannerid341&ampclientid227&ampzoneid5&ampsource&ampblock0&ampcapping0&ampcb3818bc0492ccfc714040cfa61307bf44
adviewphp?whatzone5&ampnaf6ca919

Zico, FB TV'ye yaptığı açıklamada, derbi maçların skorlarının önceden kestirilemeyeceğini belirterek, ''Galatasaray güçlü bir ekip, ezeli rakibimiz. Fakat rakip kim olursa olsun, biz maçı kazanıp bir üst tura çıkmak istiyoruz'' dedi. Bu sezon Türkiye Kupası'na almak istediklerini kaydeden Brezilyalı teknik adam, ''Bu sene Türkiye Kupası'na talibiz, kupayı almak istiyoruz. Özellikle son zamanlarda bir çıkışımız var. Bu çıkışımızı da sürdürmek istiyoruz. Ciddiyetimizden hiçbir şekilde ödün vermeyeceğiz. Bu ciddiyetimizle de sahaya çıkıp, ezeli rakibimiz karşısında galibiyete ulaşmak istiyoruz'' diye konuştu.
''MALDONADO GİBİ OYUNCU ÇOK FAZLA YOK''
Yeni transfer Maldonado'dan övgüyle söz eden Zico, ''Brezilyalı olsaydı, Brezilya Milli Takımı'nda şu anda çok rahat oynardı. Çünkü onun tarzında oyuncu dünya üzerinde çok fazla yok'' dedi. Şilili futbolcunun çok kaliteli bir oyuncu olduğunu vurgulayan Brezilyalı teknik adam, şöyle devam etti:
''Saha içinde pozisyon alması, arkadaşlarıyla yardımlaşması, saha içindeki üst düzey mücadelesiyle gerçekten çok kaliteli bir oyuncu. Uzun süredir Brezilya'da oynuyor. Eğer Brezilyalı olsaydı, Brezilya Milli Takımı'nda şu anda çok rahat oynardı. Çünkü onun tarzında oyuncular dünya üzerinde çok fazla yok. Çok olumlu, çok güzel bir transfer ve ailemize hoş geldi. Yaşadıkları başarılar itibariyle, Brezilya'daki eski takımları gerek Cruzeiro, gerek Santos'la kupalardan kupalara koştular. Bu takımların içerisinde Maldonado da vardı. Burada, eskiden birlikte oynadığı Alex, Deivid gibi takım arkadaşları da var. Maldonado bizim oyuncularımızla da güzel bir uyum sağlayarak, ne kadar isabetli bir transfer olduğunu gösterecek. Defansa güven veren bir oyuncu. Bu bakımdan da, daha önceki oynadığı takımlara baktığımızda, Maldonado'nun kademe anlayışının çok iyi olduğunu görüyoruz. Özellikle bek oyuncularının, sağ bekin, sol bekin oyuna katılmalarında ya da onlardan bir tanesi yerini kaybettiğinde yerini doldurması, kademe anlayışı, ikili mücadelelerde ayakta duruşu, Maldonado'nun takımımıza ekleyeceği şeyler diyebiliriz. Aynı zamanda saha içindeki görüşü, arkadaşlarını görüşü, vizyonu da olumlu diyebiliriz. Özellikle defansif yönden bize daha fazla güç katacağını söyleyebiliriz. Başka bir yönden baktığınızda ise atak yaptığınız zamanda, ilerideki oyuncu bir şekilde sıkıştığı zamanlarda ya da atak yediğimiz zamanlarda, o bir anda kendisini boşa kaçırarak, takımının ve arkadaşlarının rahatlamasını sağlayabilir.''
Zico, Maldonado'nun Galatasaray maçında oynayıp oynamayacağına bu hafta yapacağı antrenmanlardan sonra karar vereceklerini ifade ederek, ''İlk 11'de çıkması zor. Çünkü transfer döneminde çok fazla sağlıklı bir şekilde çalışamadığını söyledi. O yüzden bu tip bir maçta, bu tip bir dönemden geçtikten sonra, çalışamadıktan sonra, bu kadar stresi, tansiyonu ve zorluğu yüksek bir maçta direkt olarak forma giymek çoğu zaman futbolcu için de, takım için de risktir. Önemli olan bir futbolcunun tamamen hazır olduğu, takıma maksimum yarar verebileceği zaman oynatılmasıdır. Ancak asıl kararı, yapacağımız antrenmanlardan sonra vereceğiz'' diye konuştu

Aziz Yıldırım: Doğru yoldayız



Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 15 Şubat'ta başkanlıkta 10. yılını dolduracağını belirterek, “10 yıllık başkanlık dönemimde her şeyden fedakarlık ettik, sadece Fenerbahçe'nin menfaatlerinden fedakarlık etmedik” dedi


adviewphp?whatzone5&ampnaf6ca919

Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü'nün aylık resmi dergisinin Şubat sayısında yer alan açıklamasında, 15 Şubat 1998'de kulüp başkanlığına seçildiğini vurgulayarak, “Başkanlık görevine seçilmemin üzerinden tam 10 yıl geçmiş bulunuyor. Seçildiğim günün heyecanını hâlâ yüreğimde hissediyorum. Başkanlık görevinin bana yüklediği sorumlulukları taşırken her anımı Fenerbahçemize hizmet arzusu ve çabası ile yaşıyorum” diye görüşlerini belirtti.
Başkan olurken tek hayalinin Fenerbahçe'yi kendi yarattığı kaynaklar ile öncelikle kurumsal bir yapıya kavuşturmak olduğunu ifade eden Aziz Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bunun ardından ulusal ve uluslararası sportif başarılara ulaşmak ve bu başarıları sürekli kılmayı hedefledik. 10 yıl boyunca bu hayalin gerçekleşmesi için yönetim kurulu üyelerimiz, profesyonel yöneticilerimiz, sporcularımız, kongre üyelerimiz ve eşsiz taraftarımız ile zorlu ve uzun bir mücadeleyi birlikte sürdürerek bugünlere geldik. Bu mücadele yıllarında sağlığımızdan, ailemizden, sosyal çevremizle olan ilişkilerimizden, işimizden kısaca her şeyden fedakarlık ettik, sadece Fenerbahçe'nin menfaatlerinden fedakarlık etmedik. Kah güldük, kah üzüldük. Günü geldi bu mücadelede yalnız kaldık, ama yılmadık. Davamız Fenerbahçe davası olunca her türlü önceliğimizi öteledik, üzüntülerimizi kalbimize gömdük.”

“DURUŞUMUZDAN HİÇBİR ŞART ALTINDA TAVİZ VERMEDİK”

Aziz Yıldırım, çalışma ilkelerinin, kulübün faaliyet alanında karşılaştıkları her türlü haksızlıklar ile mücadele ve adil yarışma ortamının sağlanmasından yana olduğunu belirterek, “İlk günden bugüne bu duruşumuzdan hiçbir şart altında taviz vermedik. Bazen bu mücadelede yalnız kalmış olsak da kendi küçük menfaatleri için bizi geçmişte yalnız bırakanların dahi bugün baştan beri durduğumuz noktaya gelmiş olduklarını biraz da tebessümle izliyoruz” dedi.
Yıldırım, rakip kim olursa olsun sportif mücadelenin sonunda sahadan zaferle ayrılmanın, ancak kulübü her bakımdan güçlü hale getirmekle mümkün olacağını gördüklerini ve çalışmalarını bu noktaya odakladıklarını kaydetti. Güçlü bir kulübün ancak kurumsal, mali, idari, altyapı kriterlerine uygunlukla mümkün olacağı şeklindeki tespitlerinin ardından, bu kriterleri sağlamaya yönelik çalışmalarda yoğunlaştıklarını anlatan Aziz Yıldırım, “Şirketleşme ve halka açılma, stat projemiz, Fenerium projesi, Fenerbahçe kart, sponsorluk çalışmaları, FBTV, altyapı ve tesis hamleleri gibi ilk anda akla gelen projeler, kulübümüzün bugün geldiği noktada rakipleriyle oluşan farklılığının temel sebepleridir. Bu yapısal değişimin, yönetim istikrarı ile de birleşmiş ve desteklenmiş olması kulübümüzün büyümesini sürekli hale getirmiş ve bunun sonucunda kimsenin hayal edemediği dünya kulübü olma ideali bugün artık ulaşılması yakın bir hedef haline gelmiştir. Sancılarla geçen bu değişim sürecinde, içimde anlatamadığım kimse ile paylaşamadığım fırtınalar kopmuş olsa da yılmadan, bıkmadan, usanmadan doğru bildiğim yolda yürüdüm. Başta bu süreçte derin bir inançla çabama omuz veren, destek olan yönetici arkadaşlarım olmak üzere bu yolda beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan divan kurulu başkan ve üyelerine, genel kurul üyelerimize ve taraftarlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“GELECEK İÇİN BÜYÜK UMUTLARIM VAR”

Aziz Yıldırım, kulübün önünün açık ve sürekli başarıların yakın olduğunu gördüğünü dile getirerek, “Gelecek için büyük umutlarım var. Sürekli gelişmenin taraftarlarımızı heyecanlandırdığını ve aktif olarak kulübüne destek olan taraftar sayısının çığ gibi büyüdüğünü görüyorum. Gördüğüm bu gerçekler, büyük hedeflerimiz konusunda bana ve çalışma arkadaşlarıma cesaret veriyor” dedi.
Yıldırım, açıklamasında ayrıca şu görüşlerine yer verdi:
“Mücadele ile geçen yıllar ardından, bu mücadelenin sadece kulübümüzün menfaatleri için yapılmamış olduğunu tüm spor kamuoyunun da kabul etmiş olması beni mutlu ediyor. Bugün tüm kulüp yöneticilerinin ortak söylemi olan adil, şeffaf yönetim anlayışının tüm spor kurumlarının yönetimine hakim olması anlayışını ilk günden beri kimin ısrarla savunduğunun ve mücadelesini verdiğinin takdirini kamuoyuna bırakıyorum.
Misyonumuzun spor kulübü olmanın ötesinde Türkiye'nin en yaygın sivil toplum kuruluşu olmak olduğu ve buna ilişkin bilinç ve hareket biçimine sahip olmak zorunda olmamız gerektiğine ilişkin düşüncemin ne denli haklı olduğunu yaşadıklarımızla görüyorum. Bugün kulübümüz, ülkemizin ortak meselelerine çözüm üreten, önerilen çözüm noktalarına taraf olan, toplumsal sorumluluk sahibi ve buna ilişkin projeler üreten bir sivil toplum kuruluşu olmuştur. Hedeflerimiz artık sportif hedeflerin ötesinde toplumsal hedefleri de içermektedir. Toplumsal olaylar karşısındaki net ve kesin tavrımız bizi Türkiye'nin kulübü olma yolunda desteklemektedir.
İçimde yanan Fenerbahçe tutkusu, kulübümüzün son 10 yılda geldiği gıpta edilen durumunu daha da ileriye götürme konusunda, bana bitmez tükenmez bir enerji veriyor. Bu enerji ile çalışırken taraftarımızın mutlu olduğunu görmek, duyduğum manevi huzurun yegane kaynağıdır. Bu sevgi ve tutku ile bir kez daha her zaman ve her koşulda son sözümün Fenerbahçe olacağını taraftarlarımıza haykırıyor, taraftarlarımızın da her zaman ve her koşulda kulüplerine 'hep destek tam destek' anlayışı içinde olacağına inanıyorum.”

Aziz Yıldırım: Doğru yoldayız



Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 15 Şubat'ta başkanlıkta 10. yılını dolduracağını belirterek, “10 yıllık başkanlık dönemimde her şeyden fedakarlık ettik, sadece Fenerbahçe'nin menfaatlerinden fedakarlık etmedik” dedi.



adlogphp?bannerid341&ampclientid227&ampzoneid5&ampsource&ampblock0&ampcapping0&ampcbc8ef758d1d2d964d796b59d87837d2a9
adviewphp?whatzone5&ampnaf6ca919

Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü'nün aylık resmi dergisinin Şubat sayısında yer alan açıklamasında, 15 Şubat 1998'de kulüp başkanlığına seçildiğini vurgulayarak, “Başkanlık görevine seçilmemin üzerinden tam 10 yıl geçmiş bulunuyor. Seçildiğim günün heyecanını hâlâ yüreğimde hissediyorum. Başkanlık görevinin bana yüklediği sorumlulukları taşırken her anımı Fenerbahçemize hizmet arzusu ve çabası ile yaşıyorum” diye görüşlerini belirtti.
Başkan olurken tek hayalinin Fenerbahçe'yi kendi yarattığı kaynaklar ile öncelikle kurumsal bir yapıya kavuşturmak olduğunu ifade eden Aziz Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bunun ardından ulusal ve uluslararası sportif başarılara ulaşmak ve bu başarıları sürekli kılmayı hedefledik. 10 yıl boyunca bu hayalin gerçekleşmesi için yönetim kurulu üyelerimiz, profesyonel yöneticilerimiz, sporcularımız, kongre üyelerimiz ve eşsiz taraftarımız ile zorlu ve uzun bir mücadeleyi birlikte sürdürerek bugünlere geldik. Bu mücadele yıllarında sağlığımızdan, ailemizden, sosyal çevremizle olan ilişkilerimizden, işimizden kısaca her şeyden fedakarlık ettik, sadece Fenerbahçe'nin menfaatlerinden fedakarlık etmedik. Kah güldük, kah üzüldük. Günü geldi bu mücadelede yalnız kaldık, ama yılmadık. Davamız Fenerbahçe davası olunca her türlü önceliğimizi öteledik, üzüntülerimizi kalbimize gömdük.”

“DURUŞUMUZDAN HİÇBİR ŞART ALTINDA TAVİZ VERMEDİK”

Aziz Yıldırım, çalışma ilkelerinin, kulübün faaliyet alanında karşılaştıkları her türlü haksızlıklar ile mücadele ve adil yarışma ortamının sağlanmasından yana olduğunu belirterek, “İlk günden bugüne bu duruşumuzdan hiçbir şart altında taviz vermedik. Bazen bu mücadelede yalnız kalmış olsak da kendi küçük menfaatleri için bizi geçmişte yalnız bırakanların dahi bugün baştan beri durduğumuz noktaya gelmiş olduklarını biraz da tebessümle izliyoruz” dedi.
Yıldırım, rakip kim olursa olsun sportif mücadelenin sonunda sahadan zaferle ayrılmanın, ancak kulübü her bakımdan güçlü hale getirmekle mümkün olacağını gördüklerini ve çalışmalarını bu noktaya odakladıklarını kaydetti. Güçlü bir kulübün ancak kurumsal, mali, idari, altyapı kriterlerine uygunlukla mümkün olacağı şeklindeki tespitlerinin ardından, bu kriterleri sağlamaya yönelik çalışmalarda yoğunlaştıklarını anlatan Aziz Yıldırım, “Şirketleşme ve halka açılma, stat projemiz, Fenerium projesi, Fenerbahçe kart, sponsorluk çalışmaları, FBTV, altyapı ve tesis hamleleri gibi ilk anda akla gelen projeler, kulübümüzün bugün geldiği noktada rakipleriyle oluşan farklılığının temel sebepleridir. Bu yapısal değişimin, yönetim istikrarı ile de birleşmiş ve desteklenmiş olması kulübümüzün büyümesini sürekli hale getirmiş ve bunun sonucunda kimsenin hayal edemediği dünya kulübü olma ideali bugün artık ulaşılması yakın bir hedef haline gelmiştir. Sancılarla geçen bu değişim sürecinde, içimde anlatamadığım kimse ile paylaşamadığım fırtınalar kopmuş olsa da yılmadan, bıkmadan, usanmadan doğru bildiğim yolda yürüdüm. Başta bu süreçte derin bir inançla çabama omuz veren, destek olan yönetici arkadaşlarım olmak üzere bu yolda beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan divan kurulu başkan ve üyelerine, genel kurul üyelerimize ve taraftarlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“GELECEK İÇİN BÜYÜK UMUTLARIM VAR”

Aziz Yıldırım, kulübün önünün açık ve sürekli başarıların yakın olduğunu gördüğünü dile getirerek, “Gelecek için büyük umutlarım var. Sürekli gelişmenin taraftarlarımızı heyecanlandırdığını ve aktif olarak kulübüne destek olan taraftar sayısının çığ gibi büyüdüğünü görüyorum. Gördüğüm bu gerçekler, büyük hedeflerimiz konusunda bana ve çalışma arkadaşlarıma cesaret veriyor” dedi.
Yıldırım, açıklamasında ayrıca şu görüşlerine yer verdi:
“Mücadele ile geçen yıllar ardından, bu mücadelenin sadece kulübümüzün menfaatleri için yapılmamış olduğunu tüm spor kamuoyunun da kabul etmiş olması beni mutlu ediyor. Bugün tüm kulüp yöneticilerinin ortak söylemi olan adil, şeffaf yönetim anlayışının tüm spor kurumlarının yönetimine hakim olması anlayışını ilk günden beri kimin ısrarla savunduğunun ve mücadelesini verdiğinin takdirini kamuoyuna bırakıyorum.
Misyonumuzun spor kulübü olmanın ötesinde Türkiye'nin en yaygın sivil toplum kuruluşu olmak olduğu ve buna ilişkin bilinç ve hareket biçimine sahip olmak zorunda olmamız gerektiğine ilişkin düşüncemin ne denli haklı olduğunu yaşadıklarımızla görüyorum. Bugün kulübümüz, ülkemizin ortak meselelerine çözüm üreten, önerilen çözüm noktalarına taraf olan, toplumsal sorumluluk sahibi ve buna ilişkin projeler üreten bir sivil toplum kuruluşu olmuştur. Hedeflerimiz artık sportif hedeflerin ötesinde toplumsal hedefleri de içermektedir. Toplumsal olaylar karşısındaki net ve kesin tavrımız bizi Türkiye'nin kulübü olma yolunda desteklemektedir.
İçimde yanan Fenerbahçe tutkusu, kulübümüzün son 10 yılda geldiği gıpta edilen durumunu daha da ileriye götürme konusunda, bana bitmez tükenmez bir enerji veriyor. Bu enerji ile çalışırken taraftarımızın mutlu olduğunu görmek, duyduğum manevi huzurun yegane kaynağıdır. Bu sevgi ve tutku ile bir kez daha her zaman ve her koşulda son sözümün Fenerbahçe olacağını taraftarlarımıza haykırıyor, taraftarlarımızın da her zaman ve her koşulda kulüplerine 'hep destek tam destek' anlayışı içinde olacağına inanıyorum.”
Son düzenleyen yusufsavas; 1 Şubat 2008 21:57 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi