Arama


GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
4 Nisan 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Nietzsche, Friedrich Wilhelm

Ad:  Friedrich Wilhelm Nietzsche1.jpg
Gösterim: 1316
Boyut:  56.2 KB

(d. 15 Ekim 1844, Röcken, Lützen yakınları - ö. 25 Ağustos 1900, Weimar, Almanya)
Alman filozof, ilkçağ uzmanı, kültür eleştirmeni ve şair.

Batı’nm ve Hıristiyanlığın geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını temelden eleştirmiş, kendine özgü bir üslupla ortaya koyduğu yoğun ve çarpıcı düşünceleriyle en etkili modern düşünürlerden biri olmuştur. “Tanrı öldü” formülüyle özetlediği felsefi yaklaşımının ve başta Also sprach Zarathustra (1-3. bölümler 1883-84, 4. bölüm 1885; Zerdüşt Dedi ki, 1934, 1981/Zerdüşt Böyle Diyordu, 1972, 1989/ Böyle Buyurdu Zerdüşt, 1964, 1988) olmak üzere yapıtlarının etkisi günümüzde de sürmektedir.

Gençliği ve eğitimi.


Prusya kralı IV. Friedrich Wilhelm’in adı verilen Nietzsche Protestan din adamlarının yetiştiği dindar bir ailenin oğluydu. Babası ölünce annesi, kız kardeşi, anneannesi ve iki teyzesiyle Naumburg’a yerleşti (1850). 1858’de burs kazanarak Almanya’nın önde gelen Protestan yatılı okulu Schulpforta’ya yazıldı. Üstün başarı gösterdiği bu okulda Eski Yunan ve Roma klasikleri üzerine temel bir eğitim aldı. 1864’te mezun olunca ilahiyat ve klasik filoloji okumak ve aile geleneğine uyarak papaz olmak üzere Bonn Üniversitesi’ne gitti. Ama burada ünlü filoloji bilgini Friedrich Wilhelm Ritschl’in de etkisiyle klasiklere duyduğu ilgi ağır bastı. Bu arada müzikle de ilgilenerek Robert Schumann’ın etkisinde romantik kompozisyon çalışmaları yaptı. 1865’te Ritschl’in ardından Leipzig Üniversitesi’ne geçti ve Ritschl’in yönettiği Rheinisches Museum dergisinde yazıları yayımlanan diplomasız tek kişi oldu. 1867’de süvari olarak orduya yazıldıysa da bir kaza geçirerek 1868’de Leipzig’e döndü ve öğrenimini sürdürdü. Leipzig yıllarında Arthur Schopenhauer’ın felsefesini derinlemesine inceledi; Richard Wagner ile tanıştı ve onun müziğine hayranlık derecesinde ilgi duydu.

1869’da İsviçre’nin Basel Üniversitesinden klasik filoloji profesörlüğüne aday göstermesi istenen Ritschl, bu göreve henüz akademik unvanı olmayan öğrencisi Nietzsche’yi önerdi. 1869’da Leipzig Üniversitesinin sınav ve tez koşulu aramadan yalnızca yazılarına dayanarak doktor unvanı verdiği Nietzsche Basel Üniversitesi’ne öğretim görevlisi olarak atandı. Ertesi yıl İsviçre vatandaşı oldu ve öğretim üyeliğine yükseldi. Fransız-Alman Savaşı başlayınca üniversiteden izin alarak Ağustos 1870’te gönüllü sıhhiye eri olarak cepheye gitti. Ama dizanteri ve difteriye yakalanınca ekimde Basel’e döndü. Daha 1871’de bozuk sağlığı yüzünden ağır öğretim yükünü taşıması güçleşti. 1876’da bir yıllık izin aldı; 1879’da da görevinden ayrıldı. Basel Üniversitesinden malülen emekli sayılarak maaş bağlandı.

Düşünsel evreleri.


Nietzsche, profesörlüğü sırasında klasik filoloji çalışmalarından uzaklaşarak felsefeye yöneldi. Bu arada Basel’de dost olduğu kültür tarihçisi Jacob Burckhardt’ın görüşlerinden de etkilendi.

Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Musik (1872; Müziğin Özünden Tragedyanın Doğuşu, 1965) adlı ilk kitabı klasik filoloji bilgilerine dayanan bir sanat felsefesi yapıtıydı. Burada Eski Yunan tannları Apollon ve Dionysos’un simgesel işlevlerini kullanarak tragedyanın temelinde gördüğü sanat anlayışı üzerinde durdu; coşkulu tutkuları simgeleyen Dionysos ile onun etkilerini dengeleyen ölçü ve düzen simgesi Apollon’un bir araya gelmesiyle Eski Yunan tragedyasının doğduğunu, bunun da klasik Yunan kültürünün, dünyanın anlamsızlığını bile bile çare olarak geliştirdiği trajik dünya görüşüne dayandığını ileri sürdü. Bu, ölümü ve yokluğu kabullenerek yaşamı bir oyun gibi kavrayan ve müzikle beslenen bir dünya görüşüydü. Nietzsche Wagner’e adadığı kitabın son bölümlerinde şiirsel bir dille bu görüşün çağdaş dünya için taşıyabileceği anlam üzerinde dururken besteci dostunun müziğini de ele aldı.

Müziğin Özünden Tragedyanın Doğuşu, klasik filoloji çevresinde iyi tanınan Nietzsche’nin son derece sert eleştirilere uğramasına yol açtı ve ancak, değeri anlaşıldıktan sonra sanat felsefesi ile müzik- tivatro kuramları arasındaki yerini alarak klasik bir yapıt haline geldi. Nietzsche’nin Wagner’le dostluğu ise 1873’te gölgelenmeye başladı. Wagner’in aşırı milliyetçi ve antisemitik tutumuna karşılık Nietzsche din ve ulus kaynaklı geleneksel değerlerden uzaklaşmıştı. Nietzsche’nin 1878’de Parsifal operasını “Hıristiyanlığa geri dönüş” olarak yorumlamasıyla da dostlukları sona erdi.

Bu döneminde Nietzsche 1873’te Unzeitgemasse Betrachtungen (Zamana Aykırı Düşünceler) genel başlığıyla dört küçük kitaplık bir dizi yayımlamaya başladı, ilk kitap, D av id Strauss, der Bekenner und der Schrift- steller (1873; David Strauss, İtirafçı ve Yazar) sert bir saldırıydı. David Strauss D as Leben Jesu kritisch bearbeitef ta (1835-36, 2 cilt; İsa’nın Yaşamı Üzerine Eleştirel İnceleme) yaptığı din eleştirisiyle Nietzsche’yi de etkilemiş, ama 1872’de kitabın “Alman Halkı İçin Gözden Geçirilmiş” biçiminde görüşlerini yumuşatmıştı. Nietzsche, kitabın ikinci biçiminde yer alan Alman yanlısı görüşleri eleştirdi; 1870 savaşında Fransa’yı yenen Prusya’nın, üstünlüğünü kanıtlamak şöyle dursun, kültürel açıdan bir gerileme içine girdiğini ileri sürdü.

Dizinin ikinci kitabı Vom Nutzen und Nachteil der Hiştorie für das Leben (1874; Tarih Üstüne, Yaşama tçin Tarihin Yararlılığı Yararsızlığı, 1965) ile tarih felsefesine yeni bir boyut getirdi. Tarih yazma biçimi ve tarihe bakış açıları üzerinde durarak sonradan geliştireceği perspektivizm görüşünün ilk biçimini ortaya koydu. Bu görüş hiçbir tarih yazımının nesnel olmadığı, tarihi her anlama çabasının belirli bir bakış açısı, bir perspektifi olduğu yolundaydı. Bu yüzden de tarih yazım biçimleri, arkalarında yatan bakış açısında ağır basan yaşamsal gereksinime dayalı nitelikleriyle sınıflandırılabilirdi.

Nietzsche Unzeitgemasse'nin üçüncü kitabı Schopenhauer als Erzieher (1874; Eğitimci Olarak Schopenhauer) ve dördüncü kitabı Richard Wagner in Bayreuth'u (1876; Richard Wagner Bayreuth’da) kendisini çok etkileyen iki kişiye ayırdı ve sonradan iki metnin birer “yanlış anlama” olduğunu belirtti.

Nietzsche’nin zihinsel yaşamının son 10 yılı (1879-1889) yalnız ama yoğun bir düşünsel çaba içinde geçti. Wagner’den koptuktan sonra Schopenhauer’ın düşüncelerini eleştirmeye başlaması, klasik filolojiden tümüyle uzaklaşarak kendini felsefeye vermesi bu dönemde oldu. Yaşamına kısa bir süre giren ama çok yoğun bir etkisi olan Rus asıllı şair Lou Salome’den koptu (1882). Başyapıtı Böyle Buyurdu Zerdüşt'ü de bu dönemde yazdı.

Başyapıtına giden yolda ilk aşamayı Menschliches, Allzumenschliches (1878; İnsanca, Pek İnsanca) oluşturdu. Bu yapıtta Nietzsche, sonradan ustalığını kanıtladığı kısa ve çarpıcı tümcelerden oluşan aforizma üslubunu geliştirdi. Sürekli geliştirdiği görüşlerinin de ilk biçimlerini ortaya koydu. Gerek üslup, gerek düşünce açısından başyapıtının hazırlayıcısı sayılan Die fröhliche Wissenschaft'ta (1882; Şen Bilim) Eski Yunan, Rönesans ve Akdeniz’e özgü kültür anlayışının bakış açısını yakalamaya çalışarak sağlıklı bir yaşamın koşullarını araştırdı Böyle Buyurdu Zerdüşt Nietzsche’nin eı temel düşüncelerinden biri olan “bengi dönüş” (ewige Wiederkehr) kavramı üzerine kurulmuştu. Şiirsel bir yapı içinde alışılmış dünya ve yaşam anlayışlarının yeniden değerlendirilmesinin doruk noktasını oluşturan “bengi dönüş” düşüncesi, hem dünyayı zorunlu bir bütün olarak görüp “evetleme”ye, hem de en büyük özgürlük olanağını yaratmaya yönelikti. Her insanın yaşamının baştan sona belirlenmiş bir bütün olduunu, ama insan bu bütünü tam anlamıyla ilinçlendirip onaylarsa, yani yaşamını bütünlüğü içinde olduğu gibi kabullenirse, büyük bir özgürlük kazanacağını ileri sürüyordu. Nietzsche’ye göre bu noktaya ulaşabilmiş insan “üstinsan” (Übermensch) olacaktı.

Nietzsche bu yapıtından sonra düşüncelerini dahaldüzbir biçimde geliştirmeye çalıştı. Jenseits von Gut und Böse (1886; İyinin ve Kötünün ötesinde, 1989) ve Zur Genealogie der Moral'da. (1887; Ahlakın Soykütüğü Üstüne, 1990) yer yer aforizma üslubu, yer yer de daha uzun düşünsel zincirler içinde olgun düşüncelerini dile getirdi. Bunlar, Böyle Buyurdu Zerdüşt'te şiirsel dille ortaya konan bakış açılarının düşünsel ve tarihsel açıdan geliştirilmiş biçimleriydi ve Nietzsche’nin amor fati (yazgısını sevme) adını verdiği yaşantıya yol açıyordu. Buna göre, kişi yaşamın genel akışını onaylamakla bir bütün olarak yazgısına “evet” diyor, bu da Nietzsche için tek sağlıklı yaşam olanağını oluşturuyordu. Nietzsche bu kitaplarda ahrak sorunu üzerinde durdu, iki temel ahlak biçimi ayırt etti; “efendi” ve “köle” ahlakını dünyaya bakışın iki biçimi olarak yorumladı ve bunların temelindeki değerler sistemini çözümledi. Tarihsel olarak da Eski Yunan ve Roma’nm efendi ahlakına dayalı kültüründen sonra bir köle ayaklanması olarak gördüğü Hıristiyanlığı, tipik bir köle ahlakı olarak yorumladı.

Sağlığı iyice bozulan ve yalnız kalan Nietzsche yazın İsviçre dağlarında, kışın İtalya kıyılarında yaşadı. Baş ağrıları ve uykusuzluk için aldığı ilaçlar sağlığını daha da bozdu. Ama, inatla defterler dolusu yazı yazdı. Son yayımladığı kitaplarda anlaşılmaz hale gelmesi üzerine yayıncısıyla da arası bozuldu. Yeni bir yayıncı bulduysa da, kitap yayımlaması eskisi kadar kolay olmadı. Bu arada büyük bir başyapıt planlayarak düşüncelerini bütünlüklü bir sistem içinde toplamaya girişti. Bu büyük yapıt için çeşitli tasarımlar geliştirdi ve kitaba genel olarak Der Wille zur Macht (Güç İstemi) adını vermeyi düşündü. Ama ne sağlığı, ne de o zamanki yazma alışkanlığı buna izin veriyordu. Bu yapıtın notlarını ve ön çalışmalarını bütünlüklü bir kitap görüntüsü içinde yayımlayan kız kardeşi Elisabeth, bu kavramı da Nietzsche’nin görüşlerini çarpıtmak için kullandı.

Nietzsche son üretken yılında (1888) bu tek büyük yapıt projesinden vazgeçerek bir dizi küçük çaplı, ama yoğun kitap yazdı. Bunlardan Dionysos-Dithyramben (1888; Dionysos Dithrambosları, 1988), Böyle Buyurdu Zerdüşt döneminde yazdığı bir dizi şiiri içeriyordu. Başlığında İsa için kullanılmış deyimi taşıyan Ecce Homo (1908; İşte İnsan, 19691Ecce Homo, 1990) otobiyografikti. Der Fail Wagner (1888; Wagner Olayı, 1991), Nietzsche contra Wagner (1895; Nietzsche Wagner'e Karşı 1991), Die Götzen-Dâmmerung (1889; Putların Alacakaranlığı, 1991) ve Antichrist'i (1895; Deccal, 1986,1987) kapsayan bu kitaplarının bazısı uzun yıllar yayımlanamadı.

Nietzsche 1889’un ilk günlerinde zihinsel yetilerini tümüyle yitirdi. Bir iki eski dostuna yazdığı çılgın mektuplar sayesinde Tori- no’da olduğu saptandı ve bakım altına alındı. Çıldırmasının nedeni öğrencilik yıllarında yakalandığı frenginin ilerleyerek üçüncü evreye girmesine bağlandı. İzleyen 11 yıl boyunca bitkisel denebilecek bir yaşam sürdü; hiçbir şey yazmadı.
Etkileri. Nietzsche, çıldırmasından hemen sonra Yahudi düşmanı bir Alman milliyetçisiyle evli olan kız kardeşi Elisabeth Förster’in çabalarıyla, milliyetçi ve ırkçı görüşlere alet edildi. II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra yapılan bir dizi araştırma ise kız kardeşinin çarpıtmalarını ortaya çıkardı; Nietzsche’nin felsefe görüşünün milliyetçiliğe yabancı, hatta karşıt olduğu vurgulandı.

Nietzsche’den yoğun biçimde etkilenen sanatçı ve düşünürler arasında, edebiyat alanında Thomas Mann, Robert Musil, Hermann Hesse, Andre Gide ve D.H. Lawrence ile Rainer Maria Rilke, Stefan George ve William Butler Yeats sayılabilir. Düşünce alanında ise doğrudan etkilediği filozoflar arasında Max Scheler, Kari Jaspers, Martin Heidegger ve Michel Foucault vardır. Albert Camus, Maurice Merlau-Ponty, Roland Barthes ve Jacques Derrida gibi yazarlar üzerinde de dolaysız etkisi görülür. Psikolojide, Sigmund Freud başta olmak üzere, Alfred Adler ve Cari Gustav Jung gibi kuramcılar birçok görüşlerini Nietzsche’ye borçlu olduklarını belirtirler.

Nietzsche’nin 1960’lara değin birçok yanlışla yayımlanan yazıları 1967’de Giorgio Colli ve Mazzino Montinari tarafından Werke: Kritische Gesamtausgabe (Eleştirel Bütün Yazıları) başlığıyla yayımlanmaya başladı; 30 cilt olarak planlanan bu proje Almanca asıllarının yanı sıra Fransızca, İtalyanca ve Japonca çevirilerinin de aynı anda yayımını içeriyordu. Hepsi İngilizceye çevrilmiş olan kendi yayımladığı metinler ise Samtliche W erke: Kritische Studienausgabe (1980, 15 cilt) başlığı altında toplandı. Merkezi Almanya’da bulunan uluslararası Nietzsche Derneği, Nietzsche-Studien adlı bir inceleme dergisi yayımlamaktadır.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 24 Ağustos 2016 20:22