Arama

Kadın Sağlığı - Tek Mesaj #67

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
4 Nisan 2006       Mesaj #67
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
KADINLARDA EN SIK GÖRÜLEN TEMİZLİK HASTALIĞI

Sen temizledikçe aşkın kirleniyor


ropasi Özellikle aşırı baskıcı, titiz ve takıntısı olan anneler tarafından yetiştirilen kişilerde görülen "temizlik hastalığı"nın, tedavi edilmediği takdirde aile hayatını zindan ettiği belirtildi. A.A'nın konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Vakıf Gureba Hastanesi Psikiyatri Kliniği Şefi Doç. Dr. Sefa Saygılı, Türkiye'de çok yaygın olan ve daha çok ev hanımları ve dindar kişilerde görülen "temizlik hastalığı"nın, özellikle 30 - 40 yaşlarında arttığına dikkati çekti.
Bu tür kişilerin çevrenin temiz olmadığını düşündüğünü ve etrafı temizlemeden rahat edemediğini anlatan Doç. Dr. Saygılı, "Bunlar sürekli mikrop kapar hastalanırım, bulaşıcı hastalıklara yakalanırım, abdestim bozulur diye düşünürler. Ama tüm bunların temelinde, hastalığa yakalanır ölürüm korkusu var," diye konuştu.
"Çeşitli vakalarla karşılaşıyoruz. Öyle hanımlar var ki, bunlar eşleri eve geldiği zaman, onu temiz görmediğinden, kendine göre temiz gördüğü eşyaları giydirip öyle içeri alıyormuş," diyen Doç. Dr. Saygılı, "Eğer kadın farkına varmadan kocası dışarda giydiği çorapla içeri girerse, bastığı halının o kısımlarını mutlaka yıkıyormuş," dedi.

Asansör ve kapı tutmak için eldiven

Temizlik hastalarının 'mikrop kaparım' korkusuyla çok sık dışarı çıkmadıklarını, asansör, kapı gibi şeyleri de eldiven veya bir mendille tutmaya özen gösterdiklerini ifade eden Doç. Dr. Saygılı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tür insanlar misafirden hoşlanmaz. Misafir gittikten sonra evi tepeden tırnağa temizler. Zamanlarının çoğunu suyla geçirirler. Sabun ve su tüketimleri çok fazladır. Saatlerce banyodan çıkmazlar. Ev temizliğini bazen günde iki kere yaparlar. Ayrıca elleri aşırı derecede su ile temas halinde olduğu için çok parlak bir görüntü alır. Hatta bir süre sonra ellerde yaralar meydana gelir." "Temizlik uğruna hayatı kendinize ve ailenize zindan etmeyin. Mutlaka bir doktora başvurun," diyen Doç. Dr. Saygılı, çok sık rastlanan bu rahatsızlığın, aile için büyük bir ıstırap kaynağı olduğunu ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Sefa Saygılı, aksi takdirde temizlik hastalığının toplumdan kopmaya, aile içi huzursuzluklara, hatta boşanmalara kadar varan sonuçlara neden olabileceğine işaret ederek, düzenli uygulanan davranış terapisi ve ilaç tedavisi ile yüz güldürücü sonuçlar alındığını sözlerine ekledi.


Temizlik hastalığına yakalanan insanlardaki bazı davranışları anlamak mümkün değil. 49 yaşındaki Y.B.'nin durumunu yakın arkadaşı şöyle anlatıyor:
"Ona misafirliğe gidersin. Kesinlikle oturamaz yanında. Bir anda yok olur. Bir bakarsın ki küveti ovuyor. Bahanesi de şu: Aradan çıksın dedim. Sonra ayıp olmasın diye oturuyor ama içi içini yiyor. Misafir gelince mutfağı boydan boya gazete ile kaplıyor ve kimseyi içeri sokmuyor. Her gün çamaşır, 15 günde bir de perde yıkıyor. Koltuklar her gün silinmekten eskimiş halde. Salonda bir takımı daha var ki, hiç kimseyi oturtmuyor. Ekmeği tabağın üzerinde bölüp kenardakileri mutlaka eliyle topluyor. Onun evinde tuvalete gidilmesinden hiç hoşlanmadığı gibi, kendisi de başkasının evinde patlayacak duruma bile gelse tuvalete gitmiyor. Kasıklarına ağrılar giriyor ama o yine oturuyor. O yüzden hiçbir yerde fazla oturamıyor zaten. Sen onun evinde gidersen, bir süre kayboluyor, bütün tuvaleti baştan aşağı yıkayıp öyle geliyor. Bu sosyal ilişkilerine de yansıyor tabii. Senin evine geldiğinde de içeri girer girmez karışmaya başlıyor. O bardağı kaldırsana, şu saçlarını şöyle bir topla falan gibi şeyler söylüyor."