Arama

Kahramanmaraş - Tek Mesaj #4

The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
10 Şubat 2008       Mesaj #4
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Kahramanmaraş
Akdeniz Bölgesi'nin kuzeydoğusunda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri sınırında il ve aynı ilin merkezi olan kent. Kuzeybatıda Kayseri, kuzeyde Sıvas, kuzeydoğu ve doğuda Malatya ve Adıyaman, güneyde Gaziantep ve batıda da Adana illeriyle sınırlanır. Alanı 14.327 km2dir. İl toprakları, Amanoslar'ın kuzey kesimiyle Orta Toroslar arasında, genellikle dağlık bir yörede bulunmaktadır. Bu dağların başlıcaları; kuzeybatıda Binboğa, kuzeyde Hezanlı, doğuda Nurhak ve Engizek, güneyde Kuzey Amanoslar ve ilin merkezî kesiminde de Berit ve güneybatı eteğinde il merkezinin yer aldığı Maraş ya da Ahır Dağı'dır. Bu dağlar üzerinde bazı dorukların yüksekliği 3.000 m.yi aşar.

Ova düzlükleri içinde en genişi, kuzeyde dört yanından dağlarla çevrili Elbistan-Afşin ovasıdır. Yüksekliği 1.000 m.yi geçen, doğu-batı yönünde uzunluğu yaklaşık 50, kuzey-güney yönündeyse 40 km.yi bulan bu ova dışında kalan düzlükler küçüktür. Bunların en önemlileri, güney ve doğuda Aksu Vadisi'nde yer alan Pazarcık ve Maraş ovalarıdır. Bunlardan Maraş Ovası, Ahır Dağı eteklerinden güneye doğru eğimlidir ve il sınırları dışında, Amanoslar'ın doğu eteği boyunca İslahiye-Hassa üzerinden Amik Ovası'na bağlanır. İlin güneybatısında egemen olan Akdeniz iklimi, kuzeye, özellikle kuzeydoğuya doğru yavaş yavaş silinir ve yerini komşu Doğu Anadolu'nun karasal iklimine bırakır. Kahramanmaraş ilinin ana akarsuyu Ceyhan'dır.

Kaynaklarını doğuda Nurhak ve Engizek dağları arasından alan ve Fırat'a karışan Göksu bir yana bırakılacak olursa, ilin hemen bütün öteki suları Ceyhan'a karışır. Ceyhan, Elbistan-Afşin Ovası'nda, ayrı yönlerden gelen üç çayın birleşmesiyle oluşur, bunlar, doğudan Söğütlü, kuzeyden Hurma ve Batıdan gelen Göksun çaylarıdır. Ceyhan, Berit ve Engizek dağları arasında açtığı dar bir vadi oluğuyla Elbistan Ovası'ndan çıkar. Kahramanmaraş ili ekonomisi, tarım ve bazı yörelerde yaylacılık biçiminde yapılan hayvancılığa dayanır; endüstri bakımından gelişmemiştir. Tarım ürünleri içinde en geniş yeri tahıl kaplar. Ekili toprakların %85 kadarını kaplayan tahıl üretimi, 1980 yılında 334.443 tondu. İlde 1986 yılında ise, 407.983 ton buğday, 298.454 ton şekerpancarı, 130.275 ton arpa üretilmiştir. Akdeniz Bölgesi ili olmasına karşın, endüstri bitkileriyle meyve ve sebzelerin üretimi, bölgenin öteki illerine göre önemsiz kalır.

En çok küçükbaş hayvan beslenir (koyun, keçi); sığır sayısı azdır (1980'de 566.000 koyun, 380.000 keçi; 199.600 sığır). Çoğu il merkezinde toplanmış olan, özellikle bakır eşyalar, kuyumculuk gibi bazı geleneksel el sanatları dışında, endüstri kuruluşları çok azdır Sümerbank Bez Fabrikası, süt ürünleri, zeytinyağı, çırçır imalathaneleri). Ancak Kahramanmaraş iline Türkiye çapında önem kazandıracak bir endüstri kuruluşunun yapımına başlanmış bulunmaktadır: Elbistan-Afşin Linyit İşletmesi ve Termik Elektrik Santralı. Büyük bir rezervi olan bu linyitlerden yararlanılarak, Türkiye'nin en büyük termik santralı işletmeye açılacak ve bu santral ülke elektrik üretimine önemli bir katkıda bulunacaktır. Üç coğrafî bölgenin sınırında yer alması nedeniyle, Kahramanmaraş ulaştırma olanakları bakımından oldukça avantajlı bir ildir. Pınarbaşı yakınında, Kayseri-Malatya şosesinden ayrılan karayolu, Göksun üzerinden il merkezine ulaşır. Bu yol daha kuzeyde, Şarkışla'da, Kayseri-Sıvas şosesine de bağlanır. İlin anayolu olan bu şose, Kahramanmaraş'tan sonra, Akdeniz kıyılarını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine, Suriye ve Irak sınırlarına bağlayan yoğun bir ulaştırma ağıyla birleşir.

İl merkezi ayrıca, 27 km.lik bir demiryoluyla Köprüağzı istasyonunda Fevzipaşa-Malatya demiryoluna bir şube hattıyla bağlıdır. "Maraş" adı, Asur kitabelerinde "Markasi" şeklinde geçer. Araplar bu adı "Mar'aş"a çevirdiler. Kahramanmaraş'ın bulunduğu yöre, Hititlerin en etkin oldukları bölgelerden biriydi. Eski Babil İmparatorluğu'nun da nüfusu buraya kadar uzanıyordu. Hitit federasyonunun dağılma döneminde Maraş kenti, Gurgun Hitit Prensliği'nin merkezi oldu. Sonra Asurlular buraya egemen oldular. Babillileri ortadan kaldıran İranlı Medler, Maraş topraklarına girdiler. İ.Ö. 3. yüzyılda da, Büyük İskender, tüm bu toprakları ele geçirdi. Kapadokya Krallığı'nın da eline geçen Maraş, İ.Ö. 1. yüzyılda Roma'ya katıldı. Romalılar Maraş'a "Germanikeia" adını verdiler. 637'de Halife Ömer devrinde, Araplar tarafından fethedildi. Daha sonraki yıllarda Müslümanlarda kalmakla birlikte Maraş, birkaç kez Bizans'ın işgaline uğradı. 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra Maraş, Türk Selçuklu orduları tarafından alındı. I. Haçlı Seferi'nde Maraş'ı Haçlılar işgal ettiler (1097). Haçlılar zamanında Maraş, küçük bir Lâtin senyörlüğü durumunda idi. 1149'da II. Kılıç Arslan yeniden fethettiyse de 1151'de kent, Zengilere ve Eyyubîlere geçti.

Ancak 1208'de, Selçuklu Sultanı Gıyasettin Keyhüsrev kenti geri aldı. 1258'de İlhanlıların yardımıyla Ermeniler kenti işgal ettiler. 1297'de Maraş, Memlûklere geçti ve Hristiyan egemenliği kesin olarak tarihe karıştı. 14. yüzyılın ikinci yarısında, Maraş'a Türkmen oymakları yerleştirildi. Bunlardan Dulkadiroğulları, Maraş bölgesinde iki yüz yıla yakın süren bir beylik kurdular. Memluk Türk İmparatorluğu'na bağımlı olan Dulkadiroğulları daha sonra Osmanlıların egemenliğini tanıdılar. Bir ara Şah İsmail Safevî tarafından yapılan kanlı seferden sonra Maraş, 1515'te Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlılara bağlandı. Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı'nda 19 ay İbrahim Paşa tarafından işgal edilen Maraş (1839-1840), Tanzimat'tan sonra, Halep vilâyetinin üç sancağından birine merkez oldu. I. Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizler, Maraş'ı işgal ettiler ve Fransızlara verdiler. Kadınlı erkekli silâha sarılan tüm Maraşlılar, 11 Şubat 1922'de kentlerini düşman işgalinden kurtardılar. Bu kahramanlıklarından ötürü, TBMM'de 1973'te kabul edilen bir kanunla "Maraş" adı "Kahramanmaraş" oldu.


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 6 Şubat 2017 20:18
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (: