Tek Doz Kızamık Aşısı Polemiği Bir süredir basın organlarında sıklıkla duyduğumuz ama bir türlü kızamık aşısına bağlı olup olmadığını anlayamadığımız ve dramatik başlıklar dışında açıklayıcı bilgi edinemediğimiz güncel bir konu SSPE. Korkuyoruz, nasıl korunacağımızı bilemiyoruz. SSPE (subakut sklerozan Pan Ensefalit), kızamık hastalığı geçirildikten yaklaşık 7-10 yıl sonra ortaya çıkan ve çoğunlukla ilerleyici, tedavisi olmayan ve genellikle hastanın ölümüne neden olan bir tablodur. Kızamığı 2 yaşından önce geçirenlerde ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Kızamık geçiren çocuklarda, kızamık virüsü beyine ulaşıp orada daha yavaş bir şekilde ilerleyerek harabiyete ve sonuçta ölüme neden oluyor. Hastada ilerleyici kişilik değişiklikleri, nöbetler, hareket zorluğu, koma ve ölüme ilerleyebiliyor. SSPE’nin ortalama başlangıç yaşı 9 yaş. SSPE’nin görülme oranı geçirilen her 100.000 kızamık vakasında 1’dir.Görülme oranı her 1 milyon kızamık vakasında bir. Yani SSPE gelişmesi için bir kişinin kızamık hastalığını geçirmesi gerekiyor. Peki sürekli duyduğumuz “Tek doz kızamık aşısı faciası! Tek doz kızamık aşısı olan çocuklar ölümü bekliyor!” bu başlıklar ne anlama geliyor. Kızamık aşısının da SSPE’ye neden olduğu anlamına mı? Kesinlikle Hayır! Kızamık aşısı ne tek doz, ne de birden fazla doz uygulandığında hiçbir şekilde SSPE’ye neden olmaz. Haberlerdeki “Tek doz” meselesi nedir?. Ülkemizde kızamık hastalığı Sağlık Bakanlığı’nın son birkaç yıldır uyguladığı yoğun kızamık aşılama kampanyaları sayesinde artık daha az salgın yapabilir hale geldi. Ama öncesinde ülkemizde kızamık hala salgınlara ve bebeklerde ölümlere neden oluyordu. Bu nedenle de bebeklere 9 aylık olduklarında ilk kızamık aşıları uygulanıyordu. Dünya sağlık Örgütü’nün önerilerine uygun olarak 1998 yılına kadar Kızamık aşısının ikinci dozu yapılmıyordu. 1998 yılından itibaren ise ilkokul 1. sınıfta tekrar doz kızamık aşısı yapılmaya başlandı. 1998 yılından önce aşılanan bazı çocuklar tek doz aşı ile kızamık hastalığına karşı korunamayıp hastalığı geçirmişler ve hastalığı geçiren bazı çocuklar da hastalığın çok nadir komplikasyonlarından birisi olan SSPE’ye yakalanmaktadırlar. Tek doz kızamık aşısı uygulaması neden çocukları Kızamık hastalığına karşı korumayabilir ? Bebekler doğduklarında annelerinin geçirmiş veya aşılanmış olduğu pek çok hastalığa karşı korunuyor olarak doğarlar çünkü annesinin bağışıklık sisteminin daha önce hazırlamış olduğu koruyucu antikorlar hamileliğin son döneminde ve doğumda anneden bebeğe geçer. Bu koruyucu antikorlar kalıcı değildir ve zamanla kaybolur. Bu antikorlar bebeği yaklaşık 12. aya kadar korur, bu arada da bebeğin aşıları tamamlanmaya çalışılarak kendi bağışıklık sisteminin koruyucu antikorlarını ve hafızasını oluşturması sağlanmaya çalışılır. Kızamık aşısı canlı, zayıflatılmış bir aşıdır ve bebeğin vücudundaki koruyucu antikorlardan etkilenir. 9 aylık bebeklerin büyük kısmında anneden aldıkları koruyucu antikorlar kaybolmuş olabileceği için bu bebekleri hastalıktan korumak için ilk kızamık aşısı 12. aydan önce uygulanır. Ancak bazı bebeklerde de annelerinden almış oldukları koruyucu antikorlar kaybolmamıştır ve vücuda aşı yoluyla verilen zayıflatılmış kızamık mikrobunu etkisiz hale getirir, yapılan kızamık aşısı etkisiz kalır ve bebeğin aşılı olduğu ve kızamıktan korunuyor olduğu düşünülürken, aslında bebek korunmuyordur ve kızamık geçirebilir. Kızamık geçiren bir bebekte de çok nadir olmakla birlikte SSPE gelişme riski vardır. Bütün bu tartışmalar ve soruların cevabı; 9. ayda uygulanan kızamık aşısının tekrar dozunun mutlaka yapılması gerekliliğidir. Son yıllarda Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan yoğun kızamık aşılama kampanyaları sayesinde bu eksik kapanmıştır ve kızamık aşısı bundan sonra Sağlık Bakanlığı tarafından 12. ayda kızamık, kızamıkçık, kabakulak (KKK) üçlü aşısı şeklinde uygulanacak ve 2.doz yine KKK üçlü aşı olarak ilkokul birinci sınıfta yapılmaya devam edilecektir. Bebek ve Çocuk Fuarı 2006 gerçekleşti...
Yapı - Endüstri Merkezi' nce bu yıl üçüncüsü düzenlenen Bebek ve Çocuk Fuarı, 09 - 12 Şubat 2006 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Rumeli Fuar Merkezi' nde ziyaretçileriyle buluştu. Bebek ve Çocuk Fuarı 2006' da sağlıktan eğitime, tekstilden gıdaya, sigortacılıktan bankacılığa, oyuncaktan kozmetiğe, mobilyadan dekorasyona 0-14 yaş arası çocuklar için ürün ve hizmet üreten her sektörden yurtiçi ve yurtdışı kuruluşları kendini tanıtma olanağı bulmuştur. Yaklaşık 10.000 m2 alanda gerçekleşecek olan fuarda, 120 katılımcı ve 31.500 ziyaretçi biraraya gelerek hem sektörün en seçkin markalarıyla buluşmuş, hem de ebeveynler ve çocuklar için düzenlenen etkinliklerle eğlenceli ve eğitici bir süreç yaşamışlardır. Ayrıca fuarı çocukları ile birlikte ziyaret eden ebeveynlere rahat bir ortam sunmak için çocuk oyun parkı, bebek bakım odası, mama odası ve anne dinlenme köşesi fuarda ebeveynlerin ve çocukların hizmetinde olmuştur. Son düzenleyen Mystic@L; 7 Nisan 2006 23:25
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi