Hz Yusuf
İsrailoğullarının atası sayılan Hz. Yakub ile karısı Rahel’in oğlu.
İÖ 10. yüzyılda Filistin’in kuzeyinde kurulan İsrail Krallığı’m oluşturan kabilelerle özdeşleşmiştir. Yusuf’un Tevrat’ta ve Kuran’da yer alan öyküleri büyük ölçüde çakışır. Tevrat’ta Yusufun öyküsü Tekvin Kitabı’n- da (37-50) anlatılır. Bu öyküye göre Yusuf Yakub’un en sevdiği oğlu olduğu için kardeşleri ona karşı kıskançlık ve nefret doludur. Sonunda onu yakalayarak Midyanlı kervancılara satarlar.
Kervancıların Mısır’a götürdüğü Yusuf, bir rüya yorumuyla firavunun gözüne girer ve yüksek bir göreve getirilir. Bu arada açlıktan kınlan kardeşleri de yiyecek almaya Mısır’a gelmiştir. Öykünün devamında Yusuf’un, küçük kardeşi Benyamin’i yanma almak istediği, sonunda kardeşlerine kimliğini açıkladığı ve tüm ailesini Goşen’e yerleştirdiği anlatılır. Yeşu Kitabı’na (24:32) göre kemikleri, kuzeydeki tapınakların en eskisi olan Şekem’de gömülüdür.
Yusuf’un öyküsü, Kitabı Mukaddes’in edebi açıdan en özenle işlenmiş bölümlerindendir. Biçimi ve üslubuyla da öykü, Mısır’ın ve İsrailoğullarının didaktik ve ahlakçı geleneğine yakındır; İsrailoğullarının bilgelik yazınının ürünü olarak görülebilir. Öykünün amacı İsrailoğullarının varlığını korumanın önemini vurgulamaktır. İsrail halkı, kendi budalaca davranışları ve kötülüğüne karşın, hatta bir bakıma bu özellikleri sayesinde yaşamını sürdürür. Tanrı, şımartılmış evladın kışkırtmalarıyla kardeşlerinin kıskançlık ve hilelerini iyi bir sonuca bağlar. Ama bu sonuca Yusuf’un inançlılığıyla, her koşulda İsrailoğullarının ülkülerine ve halkına karşı yükümlülüklerine bağlı kalmasıyla ulaşılmıştır.
Kaynak: Ana Britannica