Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
23:25, 2 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazar, 07 Aralık 2025 - 23:27
Arama
MaviKaranlık Forum
Jack Kerouac
-
Tek Mesaj #1
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2008
Mesaj
#1
Ziyaretçi
Jack Kerouac
Otobiyografik nitelik taşıyan romanlarında burjuva topluma kesinlikle karşı gelerek hiçbir amacı olmaksızın ülkeyi baştan başa dolaşan insanlara yer veren Fransız asıllı Kanadalı yazar Jack Kerouac, göçmen bir ailenin oğlu olarak 13 Mart 1922'de dünyaya geldi. Babası küçük bir matbaanın sahibiydi. Genç yaşta atletizm ve futbolda sağladığı başarılar nedeniyle yerel bir üne kavuşan Kerouac, 1940'da New York Colombia Üniversitesinden burs almayı başardı. Ne var ki aradan bir yıl gibi kısa bir süre geçince futbol antrenörüyle tartıştığı için prestijli üniversiteyi terk etmek zorunda kaldı.
Okul dönemi sona erince çeşitli işlerde çalışan Kerouac, 1942'de ticaret filosuna girdi. Bir yıl sonra deniz kuvvetlerine alındıysa da üstlerini ruh hastası olduğuna inandırınca askeri yaşamı son buldu.
1944'te New York'ta edebiyata meraklısı öğrencilerle biraraya gelerek yazar William S. Burroughs'un çevresinde yer aldı. Bir yıl sonra kamuoyunda 'Carr-Kammerer Davası' olark bilinen ve bir eşcinsellin öldürülmesiyle sonuçlanan olaya adı karıştı. Ancak cinayet silahı bulunamadı ve savcılık Kerouac'ı yataklık etmeyle suçladı. Kefalet için gerekli parası olmadığından yıllar önce ilişkide bulunduğu Edie Parker ile evlendi ancak Parker sayesinde hapishaneden kurtulan yazar için bu evliliği iki aydan fazla sürdürmenin bir anlamı yoktu. 40'lı yılların ortalarına doğru eline geçen her fırsatta suç işleyen, polisteki dosyası bir hayli kabarık olan Neal Cassady ile tanışan Jack Kerouac, yaşamı boyunca hayran olduğu bu suçluyla Amerika'yı baştan başa dolaşmak amacıyla 1947 yılında yollara düştü. İki yıl sonra San Fransisco ve Lousiana'yı bir kez daha ziyaret etti.
Maceralarla dolu bir dönemin ardından otobiyografi romanı "Kasaba ve Kent"i yayınladı. Eleştirmenlerin olumlu eleştirilerine rağmen bu roman okuyucu nezlinde pek değerli bulunmadı ve yazar kitabın satışından kayda değer bir gelir sağlayamadı. 1950 yılında ikinci evliliğini garson olarak çalışan Joan Haverty ile yaptı. Ancak karısının hamile olduğunu öğrendiğinde çocuğun babası olmadığını iddia ederek altı ay süren evliliğine son verdi.
Boşandıktan bir yıl sonra Yollarda adlı romanın ilk taslağını hazırladı. Yine otobiyografik özellikler taşıyan ve Sal Paradise'in kimi zaman arkadaşı Dean Moriarty ile kimi zaman da bir başına yaptığı yolculukların anlatıldığı bu romanı ilginç kılan asıl nokta ise taslağın 83 metre uzunluğunda kağıt bir ruloya yazılmış olmasıydı. Kerouac bu olayı izleyen altı yıl içinde aralarında "Meksika Ezgileri", "Yeraltıcılar", "Yalnız Yolcu" ve "Cody'nin Düşleri" de olmak üzere tam 12 roman yazdı.
Bir kişi ya da bir olayla ilgili aklına gelenleri içinden geldiği gibi yazarak bilincinin koyacağı her türlü sansürü engellemek isteyen yazar, 1957'de "Yolda" adlı romanıyla birden bire ünlendi. Yalnızca yaşanan anla ilgili olan, hedefsiz ve bağlantısız bir hayatı son derece romantik bir dille idealize eden yazar, deyim yerindeyse Amerikan gençliğinin nabzına şerbet vermiş oluyordu. Böylece Beat Nesli olarak adlandırılan grubun lideri konumuna yükseltildi. Aralarında Burroughs, Lawrence Ferlinghetti ve Allan Ginsberg gibi ünlü isimlerin de yer aldığı bu grup Amerikan toplumunun bütün değerlerini kökten reddediyordu.
1950'li yıllarda tamamladığı ancak yayınlamadığı hemen hemen bütün eserlerini 1959 ve 1960'ta bastıran Jack Kerouac, eserlerinin çok satılmasının yanı sıra bazı tartışmalara da neden oldu. Bazı edebi çevreler yeni sandıkları bu kitapların peş peşe yayınlanmasını doğru bulmayarak, yazarı ününden aldığı kuvveti ticari alanda değerlendirmek istemekle ve şişirme eserler yazmakla suçladılar. Gerek bu suçlamaların gerekse sık sık kullandığı uyuşturucuların etkisiyle depresyon geçiren ve çıkış yolunu alkolde arayaran yazarın 60'lı yılların başında yazdığı Big Sur ve Harap Melekler adlı romanları pek de başarılı bulunmadı. Geç gelen ünün nimetlerinden faydalanmaya fırsat bulamayan Kerouac'ın çöküş dönemi başlamıştı. 1966'ta Cassady'nin yanı sıra hayatında en çok önem verdiği insanlar arasında bulunan annesi felç geçirdi. Aynı yıl içinde annesini bakımını üstlenen okul arkadaşının kızkardeşi Stella Sampas ile evlenen yazar, 1935 ila 1946 yılları arasında başından geçen olayları anlattığı son romanı Vanity of Duluoz'u yazdı. Aynı yıl yolculuk öykülerini yeniden gözden geçirmeyi ve Duluoz Efsanesi adıyla yayınlamayı düşünüyordu ancak bu planını alkole olan düşkünlüğü nedeniyle gerçekleştiremedi.
Beat Grubu'nun en önemli temsilcileri arasına girerek adını dünyaya duyuran Jack Kerouac, 21 Ekim 1969'da Florida'daki St. Petersburg'da yaşamını yitirdi.
Eserleri
Kasaba ve Kent (The Town and the City, 1948)
Yolda (On the Road, 1951)
Yeraltıcılar (The Subterraneans, 1958)
Maggie Cassidy (1959)
Meksika Ezgileri (Mexico Blues, 1959)
Yalnız Yolcu (Lonesome Traveller, 1960)
Big Sur (1963)
Harap Meleklek (Desolation Angels, 1965)
Vanity of Duluoz (1967)
Cody'nin Düşleri (Visions of Cody, 1972)
Zen Kaçıkları (Dharma Bumbs)
Jack Kerouac
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 23:27
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...