Arama

Felsefe Nedir? - Tek Mesaj #17

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
10 Nisan 2006       Mesaj #17
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
AHLAK FELSEFESİ KURAMLARI
Varolusçuluk (Egzistansiyalizm):

Sartre’a göre insan kendini nasil yaparsa öyledir. Bir çiçek yada bir böcek kendini kendi yapmaz. Çünkü onlarin bir özleri bir de varliklari vardir.Burada öz varolustan önce gelir. Çiçek, çiçek özüne uyarak çiçek olur. Ancak insan farklidir. Insanda var olus özden önce gelir. Insan önce vardir ve sonra ancak öyle
ya da böyledir. Çünkü o özünü kendi yaratir, yani kendini kendi yapar. Everende kendi varligini kendi yaratan tek varlik insandir. Nasil mi? “ Dünyada aci çekerek, savasarak
yavas yavas kendini belirler. Bu belirleme hiç bitmez, sürer gider.” Bu nedenle kisi kendini tanimali, benligini kazanarak her türlü baskidan kurtulmali ve özgürlesmelidir.
Yoksa toplum içinde eriyip giderek yok olacaktir.


II ) Evrensel ahlak yasalari vardir : Evrensel ahlak yasalarinin bulundugunu öne süren düsünürler bunu öznel (subjektif)
özelliklerin belirledigini söyleyenler ve nesnel (objektif) özelliklerin belirledigini söyleyenler olmak üzere iki grupta toplanabilirler.


a) Subjektif Özellikler Belirler : Evrensel ahlak yasalarilari insandan, onun özel yasamindan kaynaklanir. Bu konuda görüs ileri sürenler Sezgici Bergson ile faydaci Milli örnek vermek mümkündür.


b) Objektif Özellikler Belirler : Evrensel ahlak yasalari insandan bagimsiz olarak vardir. Ahlak yasalarini belirleyen insan yasami degil , insan yasamini belirleyen evrensel ahlak yasalaridir.

Sokarates : Ahlaksal eylemlerimizin amaci mutluluktur. Ahlaki mutluluga erismek ise ancak bilgi ile mümkündür. Bilgi insanlari dogru eylemelere, bilgisizlik
ise yanlis eylemlere götürür. Bilgidir ki insan ancak mutlu, ahlakli ve erdemli yapar.


Platon : Bir eylemin iyi yada kötü olmasi onun iyi ideasina uygunlugu ile anlasilir. Yani bir eylem iyi ideasina uygunsa iyi uygun degilse kötü dür. Bunu bu dünyanin bilgisi ile anlamak ve degerlendirmek mümkün degildir. Onun için her insan idealar evrenine yönelmeli ve onu kavramalidir. (Filodoks X Filozof )
Spinoza (17 yy – Hollanda) Panteist (evren-kozmoz tanridir) bir düsünürdür. Kozmos mutlak olarak özgürdür, bu nedenle onu hiçbir sey etkilemez. Ancak insan baska seylerin özellikle de tutkularin etkisindedir. Tutkular insani güçsüz, edilgin ve köle yaparlar. Insan ancak akli ile tutkularini asabilir. Aklin uygun gördügü yasam
biçimi de bilgiyle gerçeklesir. Bilgi bizi tanriya ulastirarak özgürlestirir. Bilginin vardigi yer evrensel yani tanrisal olan yasadir. Tanrisal yasaya uygun olan iyi, uygun olmayan
ise kötüdür.


Kant (18. yy – Almanya) Ona göre ahlaksal eylemin amaci mutluluk olamaz , çünkü mutluluk subjektif bir kavramdir. Yani kisiye göre degisir. Ve nitekim ondan önceki
filozoflar mutluluk için farkli seyler söylemislerdir: Kimine göre erdem, kimine göre iyi bir baslkasina göre de dogaya uygun yasama olmustur. Oysa ahlak yasasi herkes
için ayni olmali ve ayni kalmalidir. Kant’a göre de bu iyi niyet (iyiyi isteme) dir, ödevdir. Ödev, her çesit duygudan öte kesin bir buyruktur. Ahlak yasasina kesin boyun egistir.,
Bu da akli olan herkes için evrensel bir kuraldir. Kosula bagli olan davranislar ahlaksal degildir.



Son düzenleyen GusinapsE; 11 Nisan 2006 22:18