Arama

Sosyoloji (Genel Bilgi) - Tek Mesaj #31

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
13 Nisan 2006       Mesaj #31
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Ütopyalar


Ütopya, aslinda olmayan, tasarlanmis olan ideal toplum ve devlet sekli anlami tasir. Ütopyalar, ideal düzen arayislarinin tasarlanmis tipik örnekleridir. Ütopyalar üzerine görüsler iki biçimde ortaya çikmistir. Bir kismi özendirici, istenen nitelikte, diger bir kismi ise korkutucu, ürkütücü ütopyalardir.






Istenen (Özendirici nitelikte) Ütopyalar


Bu tür ütopyalar, ideal bir toplum ve devlet tasarimlaridir. Bu özellikteki ütopyalarin en önemlileri sunlardir:



Platon’un Ütopyasi


Platon, "Devlet" adli eserinde ideal devletin nasil olacagini belirtmistir. Bu devlette insanlar üç sinifa bölünmüstür; Çalisanlar (isçiler, çiftçiler, zanaatkarlar), bekçiler (askerler) ve yöneticiler. Isçi sinifi çalisip üretimde bulunarak devletin maddi ihtiyaçlarini karsilar. Bekçiler sinifi toplum içinde güvenligi ve disariya karsi devletin varligini savunur. Yöneticiler sinifi ise devleti yönetir.


Bu toplumda her sinifin bir erdemi vardir. Isçi sinifinin erdemi kanaatkâr olmak, bekçi sinifinin erdemi cesaret, yöneticilerin erdemi ise bilgeliktir.


Platon’un açtigi bu ütopik devlet anlayisi yolu, gelecekte hem dogu hem de bati felsefelerinde temsilciler bulmustur. Dogu felsefesinde böyle ütopik bir devlet anlayisini Fârâbî’de görmekteyiz.




Fârâbî’nin Ütopyasi


Platon’dan etkilenen Fârâbî, "Medinet’ül Fâzila" (Erdemli Sehir) adli esrinde böyle ütopik bir devlet tasarlamistir. Ona göre, insanlar yardimlasarak bir arada yasamalidir. Saglikli bir organizmada bütün organlar nasil uyumlu bir sekilde çalisiyorsa, toplum da böyle olmalidir.


Kötü insanlar toplumdan çikarilmalidir. Erdemli sehirde gerçeklikler, dogruluklar, iyilik ve güzellikler birlesirler. Bunu saglayan bu sehrin yöneticisidir. Yönetici, peygamber ile filozofun erdemlerini kendinde toplayan kisidir ve bu özeliklerini topluma yayarak devleti yönetir. Bireylerin de yöneticinin bilgilerine katilmasiyla mutlu bir sehir dogar.




Thomas Morus‘un Ütopyasi


Roman tarzinda yazdigi "Ütopya Adasi" adli eserinde ütopik bir devlet tasarimi ortaya koyar. Bu devlette özel mülkiyet yoktur ve yasaktir. Herkes devlet adina üretir. Para geçerli degildir. Üretilenlerden herkes ihtiyaci kadar alir. Bireyler günde alti saat çalisir, geri kalan zamanlarini sanat ve bilimle ugrasarak geçirirler. Yöneticiler, tipki Platon’un ideal devletinde oldugu gibi, çok siki bir egitimle yetistirilir.




Tommaso Campanella’nin Ütopyasi


Günes Devleti adli eserinde ütopik bir devlet yasarimi yaparken, o da Platon’un etkisi altinda kalir. Günes kentte her sey ortaktir. Aile yoktur. Eslerin seçimi yönetimce yapilir. Kent bir rahip tarafindan adilce yönetilir. Herkes dört saat çalisir. Geri kalan zamanda sanat, eglence, okuma, beden ve ruhlari egitme gibi zevk veren islere ayrilir. Yöneticinin yetkisi mutlaktir. Adlari "Güç", "Akil", " Sevgi" anlamina gelen üç yardimcisi vardir.




Francis Bacon’un Ütopyasi


Yeni Atlantis adli eserinde ütopik devletini tanitir. "Ben Salen" adli adada saglam bir ahlâk anlayisi egemendir. Özel bir örgüt, halkin bu yüksek bilgi ve kültürünü planlar ve yürütür. Buna göre "Yeni Atlantis" bir bilgi devleti olarak tasarlanmistir
Son düzenleyen Safi; 23 Aralık 2015 01:33