Taş baskı sistemi yağ ve suyun birbirlerine karışmamaları olayı esas alınarak, aynı yüzey üzerinde baskı yapan ve yapmayan alanlar elde edebilme esasına dayanır. Hazırlanan baskı yüzeyinin, baskı yapılacak kısmı mürekkebi çeker, diğer kısmı ise suyu çeker. Bu tür baskıyı bulan Aloıs Senefelder'in ana prensibi su idi; gözenekli bir kireçtaşı üzerine yağlı mürekkeple bir şey yazıldığı zaman, suda eritilmiş arap zamkı tatbiki ile yağlı mürekkebin yayılması önlenir. Zamk ve mürekkep çözeltisinin bir miktarı taşa nüfuz ediyordu. Kuruduktan sonra taşın yüzeyi temizlenip daha sonra bir sünger ile ıslatılıp ve üzerine mürekkepleşmiş bir merdane geçilirse, merdanedeki yağlı mürekkep taşın yüzeyinin birinci işlemde mürekkeple işaretlenmiş ve emilmiş kısmı tarafından kabul edilir. Taşın ıslak olan diğer kısımları mürekkebi reddeder, Bu suretle taşın üzerinde yapılmış olan şekil tekrar meydana gelir. Bu şekil baskı yolu ile bir kağıda nakledilir. Taş üzerinde hazırlanmış litografik kalıplar ancak düz lito makinesinde kullanılır. Bu baskı sisteminde resim ve yazıların taş üzerine TERS tespit edilmesi bunların okunması ve yazılması için özel bir alışkanlığın olmasıdır.
Taş ağırdır. Bir nevi kalsiyum karbonattır. En büyük özelliği, suyu ve yağı emme özelliği bulunmasıdır. Taş baskı makineleri çok ağır çalışır. Kalıpları ağır olduğu için temizlenmesi ve tekrar baskıya hazırlanması uzun sürmektedir