Arama


DreamLiKe - avatarı
DreamLiKe
Ziyaretçi
26 Mart 2008       Mesaj #324
DreamLiKe - avatarı
Ziyaretçi
Fenerbahçe ' nin alexdesouza1bx0

Alex’i anlatmanın, O’nun izlemenin ayrıcalığını aktarmanın zamanı geldi, geçiyor…
Kaptkanlık bandını koluna taktığından beri değişen, eski dönemlerinden farklılaşan, tam bir lider olan Alex De Souza’nın Fenerbahçesi’ni de anlatmamız gerekir.
Tuncay, Rüştü ve Ümit Özat’ın takımdan ayrılması ile birlikte bir liderlik sorunu doğacaktı. Bu üç oyuncu da, özellikle 100. yıl senesinde sahada çok büyük sorumluluklar aldılar. Alex’in yuhalanma sınırına geldiği periyot içinde, sonuç sorumluluğunu üstlendiler. Ama ayrıldılar…
Alex’in yönetim kurulu kararı ile kaptan yapılması, Roberto Carlos’un takım kadrosuna katılması, Portekizce konuşanlar arasındaki iletişimin sağlıklı kurulması ve oyuncu performansı konusunda Brezilyalı yıldızın şahsi görevler üstlenmesi, karşımıza yeni Alex’i getirdi.
30 yaşında olmasına rağmen, kendisine yeni hedef ve görevler seçmesi Alex’den hiç beklemediğimiz bir durumdu. Hatırlayın geçen sezonları…
Yanından geçen topa bile ayağını uzatmayan bir Alex seyrettik biz.
Orta saha yuvarlığından çıkmayan, hafif koşularla maçı bitiren, sadece duran topların başına giderek asist skalasını yükselten bir futbolcu vardı.
Alex’in sonuca direk katkısı, O’nun diğer kusurlarını örtüyordu. Hepimize yaptırdığı yorum ise, “Ancak Türkiye Ligi’nin oyuncusu olur” şeklindeydi.
Şimdi yüzde yüz değişik bir yorum yaparak, geçmişteki düşüncelerimizin hatasından mı soyutlanıyoruz?
Hayır…
O zaman da haklıydık. Çünkü gördüğümüzü, yazdık, konuştuk.
Şimdi de haklıyız. Çünkü Alex o eleştirilerin adamı değil artık.
Konya maçında ilk yarı ortalarda gözükmedi. Ama bir – iki hareket yaptı ki, orada olduğunu ve ne zaman patlayacağının bilinmediğini rakibine gösterdi. Maçı dikkatli seyredenler, ilk yarıda topun dibine girip, rakibin arkasına sarktığı pozisyonu hatırlayacaklardır. Topa bilardocu tabiri ile “kleps” çekti. Peşinden depar atarken, yere çarpan top birden bire olduğu yere sıçradı. Kaleci ondan önce yetişti. Yetişmese belki de yılın en güzel golü olacaktı.
Üçüncü gol öncesinde Gökhan Gönül’e attığı pas, baskıdan kurtulmak için kendi sahasına gelip, oyunu yönlendirme isteği, yeni Alex’in yapacağı işlerdi.
Fenerbahçe’de kimi değerlendirirsek değerlendirelim, eğer saha performansından bahsedeceksek, Alex’in nasıl olduğu ile doğrudan ilgili konuşacağız.