Arama

Mafya - Tek Mesaj #22

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
15 Nisan 2006       Mesaj #22
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
ORGANIZE SUÇUN TANIMI

Çagimizda ulusal ve uluslar arasi baglantili özellikle uyusturucu ve psikotrop maddeler, mali suçlar ile silah kaçakçiligi basta olmak üzere, yüksek kazanç saglayan ve genelde organizasyon meydana getirmek suretiyle islenen suçlar, toplumun baris ve sükununu esasli biçimde ihlal etmekte, kamu otoritesini çok yakindan mesgul etmektedir. Bu suç türleri “Organize Suçlar” basligi altinda incelenmektedir
Ancak halen mücadele edilen suç türleri dikkate alindiginda, Ülkemize mahsus bir yapi karsimiza çikmaktadir. Mali Suçlar, Uyusturucu Madde Kaçakçiligi ve Silah Kaçakçiliginin disinda yine Organize Suçlar basligi içerisinde baska bir ayrima da gidilmistir. Bu tasnif Kamuoyunda da mafya olarak bilinen ve polis literatüründe asayise müessir suçlarin belli bir organizasyon içerisinde islenmesi ve süreklilik arz etmesidir.
Organize suçlulugun olusum süreci öncelikle adi suçlarin islenmesi ile baslayip cezaevi ortamlarinda bir araya gelerek grup olusturmak ve bunun organizasyon halinde devam ettirmek suretiyle, sabikalilardan kendilerine yandas edinerek, aralarinda bir hiyerarsik yapi içerisinde bu güne kadar bir artis göstermistir. Bu yapilanmanin altinda yatan neden, suç isleyen insanlarin öncelikle cezaevlerinde baslayan kader arkadasliklarinin, disari çiktiklarinda birliktelige dönüsmesi ile kuvvet bulmustur.
Bu çerçeve içerisinde mücadele açisindan da baska bir organik yapilanma olusturulmustur. Bu yapilanma içerisinde yer alan suçlar adam öldürmek, adam yaralamak, tehdit, çek senet tahsilatçiligi, haraç alma, adam kaçirma, ihaleye fesat karistirma ve sadece uyusturucu kaçakçiligi, mali suçlar ile tesekkül halinde silah kaçakçiliginin haricindeki bahsi geçen suçlar yer almistir. Bütün bu degerlendirmenin isiginda Organize Suçlar kavrami, Örgütlü Suç tabir ettigimiz genel bir baslik altinda incelenmektedir.
Kriminoloji açidan diger suç konularindan karmasik ve çözülmesi güç bir yapilanma gösteren organize suçlar ayni zamanda koruyucu ve yardimci roller ile organizasyona karisan adli, idari ve politik unsurlari da çok iyi kullanmaktadir. Birçok suç türünü bünyesinde barindiran ve bunu meslek haline getiren kriminal bir husustur. Basta iktisadi unsurlara yönelmek sarti ile sosyal ve siyasi yapi içerisinde kendisini kamufle etmistir. Kesin hedef; dolayli ve dolaysiz haksiz kazançtir. Organize Suçlar konularina göre degerlendirildiginde; bir ülkeyi temel almak kaydi ile diger ülkelerde de yapilanma ve irtibat söz konusudur. Bilhassa adli mekanizmanin zaafindan, yargilama sürecinin uzunlugundan, genel anlamda hukuki tedbirlerin yetersizliginden ve suç psikolojisinden hareketle yapilanmasini tamamlamaktadir. Ulusal ve uluslar arasi düzeyde organizasyon olusturarak, yasalara aykiri biçimde, haksiz menfaat veya yüksek kazanç saglamak amaciyla ekonomik veya idari yapiyi dogrudan veya dolayli olarak kontrol eden, ele geçiren ve desifrasyonu için uzun süreli hassas çalisma gerektiren suçlar organize suçlar olarak adlandirilmaktadir.
Avrupa Organize suçlulukla mücadele çalisma grubunun 28/31 Mart 1996 tarihinde Almanya’nin Leipzig sehrinde yapmis oldugu toplantida organize suçun olusmasi için bazi kriterler tespit edilmistir.

Buna göre;
1. Haksiz kazanç temin etmek üzere bir araya gelmis ve aralarinda isbölümü iliskisi bulunan hiyerarsik bir yapinin bulunmasi,
2. Kazancin suçtan elde edilmesi,
3. Suç isleme konusunda bir sürekliligin bulunmasi,
4. Mevcut organize yapi içerisinde uygulanan bir yaptirim sisteminin olmasi,
5. Siddet, tehdit gibi yöntemlerin kullanilmasi,
6. Kamuya ve özel sektöre nüfuz edilmesi,
7. Elde edilen kara paranin aklanmasi gereklidir.
Bu kriterlerden besini içinde barindirmayan suç türleri örgüt gibi adlarla anilsalar bile organize suçlulukla mücadele kapsamina girmemektedir. Diger suç türlerini daha önce bahsedilen asayise müessir adi suç türleri içerisinde tasnif etmek mümkündür. Bu tasnifin nedeni ise mücadelede belirli ilkeler çizmek ve mevcut mücadele yöntemleri disinda organize suçun olusumuna paralel mücadele gelistirmek içindir.
Organize suç örgütlerinin faaliyetlerini artirmasi, toplum düzeni için açik bir tehlike olusturma sürecine girmesi ve planli, bilinçli bir sekilde kanuni bosluklari kullanabilecek kapasiteye ulasmasi üzerine kanuni düzenlemelerin yetersiz kaldigi görülmüs, toplum gündemini yogun bir sekilde isgal eden bu gruplarla mücadelenin daha etkin yapilabilmesi amaciyla, Türkiye Büyük Millet Meclisince 30.07.1999 günü 4422 kanun numarasi ile Çikar Amaçli Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu kabul edilmis ve 01.08.1999 günlü Resmi Gazetede yayinlanarak yürürlüge girmistir.
Bu kanun ile Organize suç örgütleri, ileriye dönük ve daha genis bir çerçeveden bakilarak degerlendirilmis ve tanimlanmistir. Bu tanimlamaya göre; “Dogrudan veya dolayli biçimde bir kurumun, kurulusun veya tesebbüsün yönetim ve denetimini ele geçirmek, kamu hizmetlerinde, basin ve yayin kuruluslari üzerinde, ihale, imtiyaz ve ruhsat islemlerinde nüfuz ve denetim elde etmek, ekonomik faaliyetlerde kartel ve tröst yaratmak, madde ve esyanin azalmasini ve darligini, fiyatlarin düsmesini veya artmasini temin etmek, kendilerin veya baskalarina haksiz çikar saglamak, seçimlerde oy elde etmek veya seçimleri engellemek maksadiyla zor veya tehdit uygulamak veya kisileri kendilerine tabi kilmaya zorlamak veya mensuplari arasinda her ne suretle olursa olsun açik veya gizli isbirligi yapmak suretiyle yildirma veya korkutma veya sindirme gücünü kullanarak suç islemek için olusturulan yapilanma çikar amaçli suç örgütüdür. Mücadele perspektifi bu kriter ve tanimlamalar çerçevesinde olusturulmaktadir.

Organize suç örgütleri toplum içerisinde yasadisi ekonomik ve siyasi güç olma amacini tasidiklarindan demokrasi ve hukuk devleti için büyük bir sorun ve tehdit unsuru olusturmaktadirlar. Bu gruplar uyusturucu kaçakçiligi, isçi simsarligi, organ ve doku kaçakçiligi, tarihi eser kaçakçiligi, alacak-verecek iliskilerine aracilik etmek, çek-senet tahsilati, gasp, soygun, adam kaçirma, adam yaralama ve öldürme suçlari basta olmak üzere gerektigi yer ve durumda çikar saglamak amaciyla her türlü suçu islemek ve isletmek, bu yoldan halk arasinda korku-panik ve dehset duygusu yaratarak önce ekonomik ve sonrasinda siyasi bir güç kazanmak amacini tasimakta, bir yandan hukuk devletini tahrip ederken, diger yandan demokrasilerin imkanlarini istismar etmektedirler. Yasadisi yollardan elde edilen finansman, organize suç örgütlerince politik sisteme, basina ve kamu yönetimine nüfuz edilmesinde ve onlarin yönlendirilmesinde bir güç unsuru olarak kullanilmaktadir. Bu örgütler sivil toplum alani içerisinde yasadisi ekonomik ve siyasi güç odagi olma gayesi ile bir araya gelmis, sistematik yapilanmalar oldugu için demokratik sistemler için büyük bir sorundur.
Organize suçlari isleyenler, serbest piyasa ekonomisinin sagladigi imkanlardan yasal çerçevede faaliyet gösteren isadamlari gibi yararlanmakta, yasadisi faaliyetlerini yasal çerçevede faaliyet gösteren paravan kuruluslar vasitasiyla yürütmeyi ve bu sayede gerçek faaliyetlerini kamufle etmeyi bir taktik olarak benimsemislerdir.
Öte yandan organize suçlar, bati ülkelerinin yerlesmis demokrasilerini ekonomik ve siyasi yönlerden tehdit ettigi kadar; demokratik sürecini gelistirmeye çalisan ülkeler açisindan da ciddi bir sorun olusturmaktadir. Suç örgütlerinin ekonomik güç odagi haline gelmeleri, demokratik hukuk devleti içindeki güçler dengesini yönlendirebilmesi imkanini yaratmis, Italya örneginde görüldügü gibi demokratik hukuk devletinin karsi mücadelesini zorlastirmistir. Güney Amerika ülkesi Kolombiya’dan tüm dünyaya uyusturucu sevkiyati yapan Cali Kartelinin 800 subesi ve 25 Bin civarinda örgüt elemanina sahip olmasi ve geçtigimiz yillarda devletle savasma cüretini göstermesi bir suç organizasyonunun toplum düzeni için ne kadar büyük bir tehdit olusturabileceginin göstergesi olmasi bakimindan önemli bir örnektir.
Organize suçlar ve terörizmin uyguladiklari siddet ve toplum düzenini tahrip etmesi bakimindan birbirinden ayri iki olgu olmadigi ve demokrasileri hedef alan iki büyük tehdit oldugu açikça görülmektedir. Organize suç toplumun düzenini bozan, verimliligini azaltan, kurumlari yozlastiran bir hastalik olarak dünya gündemindedir.