Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #1544

RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
31 Mart 2008       Mesaj #1544
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Küçük çocuk, deniz kenarında gördüğü yassı bir taşın güzelliğine
hayran olmuştu. Mutlaka bir mücevherdi bulduğu. Şekli de bir insan
kalbi gibiydi. Üstelik de parıl parıl parlamaktaydı.

Çocuk, taşı avuçlayıp evine koştu. Ve onu büyük bir heyecanla babasına
uzattı. Adam, yavrusunun soğuktan morarmış avucundaki taşın, birbirine
sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir çakmak taşı olduğunu hemen anladı.
Fakat bunu ona söyleyemedi.

Küçük çocuk, rüyalarını süsleyen bisiklete kavuşmak için elindeki taşı
satmak istiyor ve o paranın bir bölümüyle, bir de top alacağına
inanıyordu. Fakat babası buna yanaşmıyordu.

Çocuk, işin kendisine düştüğünü anladığında, tatil de simit sattığı
çarşıya gitti. Kuyumcu vitrinleri, göz kamaştıran ışıkların
aydınlattığı altın kolyelerle doluydu. Bir de, elindeki taşın çok daha
küçük olanlarıyla süslenen pahalı yüzüklerle.

Çocuk, en gösterişli mağazayı gözüne kestirdikten sonra, bir süre
vitrin önünde bekledi. İçeride, dükkan sahibi olduğu anlaşılan bir
adam vardı. Müşteri olarak da, kürk mantolu bir hanım.

Küçük çocuk, biraz sonra içeri girdi. Ve cebinden çıkardığı taşı
dükkan sahibine uzatarak:
- Bu pırlantayı deniz kenarında buldum efendim!. dedi. Eğer isterseniz
size satarım.

Adam, taşa uzaktan bir göz atıp:
- O sadece basit bir çakmak taşı, dedi. Bütün sahil o taşlarla doludur.
- Hayır!. diye atıldı küçük çocuk. İsterseniz ıslatın. Ne kadar
parladığını göreceksiniz.

Dükkan sahibi, zengin müşterisini kaçırmaktan korkuyor ve çocuğu
kolundan tutup atmayı planlıyordu.

Kadın, onun niyetini sezmişti. Çocuğun taşına yakından bakıp:
- Tam istediğim şey!. diye gülümsedi. Onu bana satar mısın?

Küçük çocuk, taşının gerçek değerini anlayan biriyle karşılaşmış
olmaktan son derece mutluydu. Kadının cebine doldurduğu paralar ise,
aklını başından almıştı. Defalarca teşekkür ettikten sonra, koşarak
uzaklaştı.

Kadın, elindeki taşı kuyumcuya vererek ona bir zincir takmasını
istedi. Beli ki mücevher gibi taşıyacaktı.

Dükkan sahibi, yapmış olduğu ikazı anlamadığı için, kadının
aldandığını düşünüyordu. Bu yüzden de:
- Söylemiştim ama tekrar edeyim!. dedi. Satın aldığınız şey basit bir taştır.

Kadın, önce pırlanta kolyesine, daha sonra da yüzüğüne bakarak:
- Zannetmiyorum!.. dedi. O taş bence bunlardan çok değerli. Çünkü bu
taş küçük bir çocuğun ümidini taşıyor.

Hiç Kimsenin Ümidini Yitirmemesi Dileğimizle...