Arama

Türk Hukuk Sistemi - Tek Mesaj #27

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
15 Nisan 2006       Mesaj #27
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
HAK VE HUKUK
"Hak deyince akan sular durur" Atasözü.
Hak kavramı, hukukun temel kavramlarından birisidir. Hak, adalete ve doğruluğa saygıyı temel alan bir ahlak ilkesidir. "Kişiye hukuk düzeni tarafından tanınmış yetki, özgürlük, olanak" şeklinde de tanımlanabilir.
Kısaca hatırlayalım
Adalet: Kısaca, haklılık ve hakka uygunluktur. Öznel anlamda adalet herkesin hakkını tanıma konusunda değişmez ve kesin istektir. Nesnel anlamda adalet, karşıt çıkarlar arasında hakka (hukuka) uygun bir denkliktir.
Hukuk: İnsan topluluklarında kişiler arasındaki ya da kişilerle devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen ve uyulması devletin yaptırım gücüyle sağlanmış bulunan izin verici, düzenleyici ve yasaklayıcı davranış kurallarının bütününe "hukuk" adı verilir.
Haklar, hukuk düzeninde çok çeşitli görünümlerde ortaya çıkar:
o Yurttaşların devlete karşı sahip oldukları haklar var. Anayasa, özellikle ikinci kısmında, "temel haklar ve ödevler" başlığı altında, kişilere bu nitelikte haklar tanımış bulunuyor. Anayasa, Madde 12/1 hükmüne göre,
"Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir."
Bu haklar, yaşama hakkı, kişi dokunulmazlığı, düşünme ve inanç özgürlüğü, özel hayatın korunması, seyahat ve yerleşme özgürlüğü gibi kişisel; ailenin korunması, çalışma ve sözleşme özgürlüğü, sosyal güvenlik hakkı, öğrenimin sağlanması gibi sosyal ve ekonomik; vatandaşlık, seçme ve seçilme hakları, dilekçe hakkı, kamu hizmetlerine katılma hakkı gibi siyasal nitelikte haklardır.
Bunlar dışında da, özel hukuktan doğan, kişilerin birbirlerine karşı sahip oldukları haklar mevcuttur. Toplumsal yaşantının ortaya çıkardığı ve bireyler arasında oluşan ilişkiler çok çeşitli görünümlerde olduğu için, bunlar da farklı biçimlerde ortaya çıkar.
1) "Mülkiyet hakkı" gibi, şeyler üzerinde sahibine bir tür egemenlik durumu yaratan ve herkese karşı ileri sürülebilen yetkiler söz konusudur.
2) "Alacak hakları" gibi, yalnızca borçlusuna karşı ileri sürülebilen yetkiler vardır.
3) Hukuk düzeni; "fikir ve sanat ürünleri üzerindeki haklar", "ihtira ve icatlar üzerindeki haklar" ya da "ticari ad ve işaretler üzerindeki haklar" gibi, insan zekâ ve düşüncesinin yarattığı ürünler üzerinde yaratıcılarına yetkiler tanımıştır.
4) Kişilerin yaşamı, sağlığı, vücut bütünlüğü, sırlan, özel hayatı, haberleşmeleri, şeref ve haysiyeti, bilimsel ve mesleki kimliği, mali itibarı, toplum içindeki yeri gibi hususlardan oluşan maddi, manevi hatta ekonomik varlıkları üzerindeki egemen durumlarından kaynaklanan, kendi "kişilik üzerindeki hakları" vardır.
5) "Velayet" ya da "vesayet" gibi, genellikle aile içi yetkilerden doğan "başkasının kişiliği üzerindeki haklar"da mevcuttur.

Devlete karşı haklar anayasayla hukuk düzeni tarafından tanınmış haklardır. Özel hukuktaki haklar, bir talanı hukuki işlemlerle tanınır ve kazanılır. Örneğin mülkiyet hakkı için öncelikle o hakka konu olacak şeyin (satın alma, bağışlanma ya da miras gibi yollarla) hukuka uygun bir şekilde kişiye geçmesi gerekir. Alacak hakkı için kişiler arasında bir sözleşme, bir akit, bir anlaşma, bir kontrat bulunmalıdır. Özel hukuktaki hakların sona erdirilmesi kişinin kendi iradesine bağlıdır. Ne var ki, ülkemizin tarihi gelişmesi nedeniyle olsa gerek, Medeni Kanun'un 23. maddesi şunu öngörür:
"Kimse medeni haklardan ve onları kullanmaktan kısmen olsun feragat edemez."