Ziyaretçi
DREW BARRYMORE
Yedi yaşında Steven Spielberg’in “ E.T. The Extra Terrestrial ” filminde rol alınca, ünü ülke sınırlarını aşan bir yıldız haline geldi. 1982 yapımı bu filmin elde ettiği büyük başarı Barrymore’u geniş kitlelerce beğenilen bir oyuncu haline getirdiyse de, ardından 1984 yapımı “ Irreconcilable Differences ” ve “ Firestarter ”da rol alan aktris, bir anda uyuşturucu, alkol ve bitmek bilmez partilerle dolu yıpratıcı bir hayatın içinde buldu kendini.
Sponsorlu Bağlantılar
Hollywood hanedanlarından birinin varisi olarak dünyaya gelen, parlak bir çocuk yıldızken alkol ve uyuşturucu bağımlılığına yakalanarak kariyerinde inişe geçen, ardından da kendisini toparlayarak yeniden Hollywood göklerinde parıldayan bir yıldız olan Drew Barrymore’un yaşam öyküsü, çalkantılarla dolu Hollywood yaşamlarına, çöküşün ardından yeniden doğuşlara bir örnek...
John Barrymore’un torunu, Ethel ve Lionel Barrymore’un yeğeni olarak, 22 Şubat 1975’te Culver City, California’da dünyaya gelen aktris, kameraların karşısına geçmekte gecikmedi. Henüz dokuz aylıkken bir televizyon reklamında, iki yaşındayken de “ Suddenly Love ” isimli bir dizide rol aldı. İki yıl sonra, “ Altered States ”de William Hurt’un kızı rolündeydi. Bu, Barrymore’un beyaz perdedeki ilk rolüydü.
Yedi yaşında Steven Spielberg’in “ E.T. The Extra Terrestrial ” filminde rol alınca, ünü ülke sınırlarını aşan bir yıldız haline geldi. 1982 yapımı bu filmin elde ettiği büyük başarı Barrymore’u geniş kitlelerce beğenilen bir oyuncu haline getirdiyse de, ardından 1984 yapımı “ Irreconcilable Differences ” ve “ Firestarter ”da rol alan aktris, bir anda uyuşturucu, alkol ve bitmek bilmez partilerle dolu yıpratıcı bir hayatın içinde buldu kendini.
Çocukluğunu yaşayamadan yetişkinlerin dünyasına adım atmak zorunda kalan küçük oyuncu, teselliyi içkide aramaya başladığında daha sadece 9 yaşındaydı. Bunu gören yazar çizerler Barrymore’u da unutulmaya mahkum bir çocuk yıldız olarak ilan etmekte gecikmediler elbette. Birkaç filmde daha rol aldıysa da, filmlerin başarısızlığı, Barrymore’u “ bir zamanlar yıldızdı ” diye ananları haklı çıkarmak için yapılmıştı adeta...
Ama Barrymore’un bu sözleri haklı çıkarmaya hiç niyeti yoktu. Birkaç yıl içinde kendini toparlayan aktris, “ Little Girl Lost ” isimli bir otobiyografi yazarak burada alkol ve uyuşturucuyla olan yolculuğunu anlattı.
1990’ların başlarında kariyerinde yeni bir dönemece giren Barrymore, aldığı çocuksu ama vamp rollerle dönemin Lolita’sı olmaya adaydı. Bunu yeni bir başlangıç olarak gören aktris, 1992 yılında “ Poison Ivy ”, 1993’te “ The Amy Fisher Story ” ( TV ) isimli filmlerindeki performanslarıyla yeniden parlamaya başladı.
1995’te “ Batman Forever ”da rol alan aktris, sahne önünde olduğu kadar, sahne gerisindeki yaşamıyla da dikkatleri üzerinde toplamaya başlamıştı. İlk olarak erkek arkadaşı Jamie Waters ile birlikte verdiği çıplak pozlar “ Interview ” dergisine kapak oldu, ardından bazı Calvin Klein reklamlarında boy gösterdi, son olarak da 1995 yılında “ Playboy ” dergisi için çıplak pozlar verdi.
1995’te “ Batman Forever ”da rol alan aktris, sahne önünde olduğu kadar, sahne gerisindeki yaşamıyla da dikkatleri üzerinde toplamaya başlamıştı. İlk olarak erkek arkadaşı Jamie Waters ile birlikte verdiği çıplak pozlar “ Interview ” dergisine kapak oldu, ardından bazı Calvin Klein reklamlarında boy gösterdi, son olarak da 1995 yılında “ Playboy ” dergisi için çıplak pozlar verdi.
1996 yılında Wes Craven’in “ Scream ” isimli filminde kısa ama dikkat çekici bir rol alan Barrymore, aynı yıl Woody Allen’ın “ Everyone Says I Love You ” filminde de yer aldı. Bu iki film, aktristin kariyerinde yeniden yükselişe geçmesini sağlayan filmler oldu.
Tekrar yoğun bir çalışma temposu içine giren Barrymore, bir yandan da sahne dışındaki kötü imajını yıkıp sevimli ve eğlenceli bir insan olarak görünmeye özen gösteriyordu. Sinema çalışmaları da bu yeni imajını destekler nitelikteydi.
Aldığı rollerin çoğunda sade ve güzel kahramanı canlandıran aktris, 1998 yapımı “ Ever After ”da gerçek bir Sindirella’yı canlandırmaktaydı. Barrymore’un 1998 yılı çalışmalarından bir diğeri olan “ The Wedding Singer ”, onu Amerika’nın yeni sevgilisi haline getiren bir film olacaktı.
Bir sonraki yıl “ Never Been Kissed ” ile iniş çıkışlarla dolu geçmişine son noktayı koyan aktris, filmde sevgilisi tarafından terk edilmiş 20’li yaşlarındaki muhabiri canlandırıyordu.
2000 yılında “ Charlie’s Angels ”da Cameron Diaz ve Lucy Liu’yla birlikte Charlie’nin üç meleğinden birini canlandırdı. Aynı yıl “ Skipped Parts ”, “ So Love Returns ” ve “ Donnie Darko ” isimli filmlerde de rol alarak 21. yüzyıla son derece hareketli başladı.
Barrymore’un 2001 yılı çalışmaları arasında “ Donny Darko ”, “ Freddy Got Fingered ”, “ Riding in Cars with Boys ” ve “ Barbarella ” bulunuyor...
Son düzenleyen Safi; 12 Aralık 2015 20:44
Sebep: Kırık Link
Biyografi Konusu: Drew Barrymore nereli hayatı kimdir.