Arama

Molière (Jean-Baptiste Poquelin)

Güncelleme: 14 Ocak 2017 Gösterim: 15.284 Cevap: 2
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
19 Kasım 2006       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Moliere

Ad:  MOLİERE1.jpg
Gösterim: 542
Boyut:  39.8 KB

asıl adı JEAN-BAPTİSTE POQUELİN
Sponsorlu Bağlantılar
(V. 15 Ocak 1622, Paris - ö. 17 Şubat 1673, Paris, Fransa)
ülkesinin en önemli komedi yazan olan Fransız oyun yazarı ve oyuncu.

Moliere, sarayın döşemelerini yapan bir mobilyacının oğluydu. Paris’in en iyi okullarından College de Clermont’da öğrenim
gördü. 1643’te İllustre-Theâtre adlı bir tiyatro topluluğu kurdu, sahne adı olarak Moliere’ı seçti.

Moliere’in bilinen ilk yapıtları, 1655’te Lyon’da sahnelenen L’etourdi ou les contretemps (oynanışı Savruk, 1876; yayımlanı- şı Şaşkın yahut Beklenmedik Engeller, 1944) ve 1656’da Beziers’de oynanan Le Depit amoreux'ydü (oynanışı İnfial-i Aşk, 1876; yayımlanışı Küskün Âşıklar, 1944). Moli&re ve topluluğunun ilk başarılı temsili ise 1658’de Louvre Sarayı’nda Kral XIV. Louis önünde oynanan Corneille’in Nicomide'iydi. Moli&re, ertesi yıl ilk önemli komedisi sayılan ve Paris’te sahnelenen ilk oyunu olan Les Prâcieuses ridicules'ü (oynanışı Dudukuşları, 1876; yayımlanışı Gülünç Kibarlar, 1943) yazdı. Sosyetenin kibar davranışlarına özenen iki taşralı genç kızı konu alan bu oyun, Moliere’in bütün yapıtlarında öne çıkan bir temanın ilk işlenişiydi: Moli&re burada, toplumsal kuralların gerektirdiği yüzeysel kibarlıkla altta yatan içgüdüsel davranış arasındaki uyumsuzluğun yarattığı gülünçlüğü ele alıyordu.

Moliere’in topluluğu 1661’de, Kardinal Richelieu’nün bir tiyatro binası olara yaptırdığı Palais Royal’deki (Kraliyet Sarayı) bir salona taşındı. Moliere’in bütün “Paris” oyunları burada sahnelenecekti.

1662’de sahneye konan ünlü oyunu L’Ecole des femmes (oynanışı Kadınlar Mektebi, 1876; yayımlanışı Kadınlar Mektebi, 1941) daha ilk gecesinde skandal yarattı. Seyirciler ve yetkililer, artık hiçbir değere saygısı kalmamış bir komedyenle karşı karşıya olduklarını düşünüyorlardı. Oyun, kadınlardan çekinen ve bu yüzden de saf, gözü açılmamış bir genç kızla evlenerek onu kendi ilkeleri doğrultusunda yönetmek isteyen bir erkeği konu alıyordu. Oyunun sonunda adam genç eşine âşık oluyor, ama aşkı dile getirmesini ve kadınlara bir sevgili gibi yaklaşmasını bilmediği için gülünç durumlara düşüyordu. Moliere oyuna gelen eleştirilere 1663’te La Critique de L’Ecole des femmes (Kadınlar Mektebinin Tenkidi, 1944) ve L'Tmpromptu de Versailles (Versailles Tuluatı, 1944) adlı tek perdelik oyunlarıyla karşılık verdi. Bunlardan ilkinde komedi anlayışını yansıtıyor, İkincisinde ise oyuncuların dinlenme odasını ve prova sırasında sahne arkasındaki konuşmaları çok gerçekçi bir bakışla anlatıyordu. Moliere 1662’de Armande Bejart’la evlendi. Üç çocuğu oldu, ama bunlardan yalnızca biri yaşadı.

1664’te sahnelenen Le Tartuffe, ou Vimposteur (oynanışı Tartüf, 1876 ve Riyanın Encamı, 1881; yayımlanışı Tartuffe, 1944) adlı oyunu Kadınlar Mektebi'nden de daha büyük bir gürültünün kopmasına yol açtı. Oyun kilisenin baskısıyla yasaklandı ve ancak 1669’da yeniden oynanma olanağı buldu. Tartuffe, bir tür danışmanlık ve eğitmenlik rolüyle bir burjuvanın evine kapağı atmış, dindar görünüşlü bir sahtekarın serüvenleri üzerine kuruluydu.

Moliere Tartuffe'ün yasaklanmasına karşın, daha da kışkırtıcı bir oyun olan Dom Juan, ou le festin de Pierre'i (oynanışı Don Civani, 1876; yayımlanışı Don Juan, 1943) sahneye koydu. Don Juan, aristokratik bağımsızlık ilkesini hiçbir borç ya da yükümlülük tanımamak ve Tanrı’yı da hiçe saymak noktasına kadar vardıran, ama herkesin kendisine karşı yükümlülüklerini yerine getirmesini de istemekten geri kalmayan tipik bir Moliere kahramanıydı. Uşağı Sganarelle ise gerçekçiliği, dindarlığı ve ürkekliğiyle her bakımdan efendisinin tersiydi. Bu iki kahraman, Cervantes’in Don Quijote ile Sancho Panza’sının Fransız edebiyatındaki karşılığı olarak da görülebilir. Ama Don Ouijote’nin saf hayalciliğinin yerini, Don Juan’da edepsizlik almıştır. Sonunda Don Juan, tanrıtanımazlığından ötürü cehenneme gönderilir; ama bu arada seyirciyi eğlendirmeyi ve onların ikiyüzlülüklerini de açığa çıkarmayı başarmıştır.

Moliere, 1666’da da en başarılı oyunlarından sayılan Le Misanthrope'u (oynanışı Adamcıl, 1876; yayımlanışı İnsandan Kaçan, 1976) sahneye koydu. Komedinin kahramanı Alceste, ilkelerine sımsıkı bağlı, hiç kimseyi beğenmeyen, ama bu arada kendi kusurlarının hiç farkına varamayan yeni tip bir budalaydı.

Moliere’in en ünlü oyunlarından biri olan VAvare (Cimri, 1938,1991) ilk kez 1668’de sahnelendi. Yapıt, şiiri andıran bir düzyazıyla yazılmıştı. Geleneksel komedinin bütün kalıplarının dönüşüme uğratılarak kullanıldığı bu oyun, kahramanının çelişkisini fazla sert ve çıplak bir tarzda göz önüne serdiği için önceleri pek tutulmamıştı. Cimrinin para tutkusu, oyunun bazı sahnelerinde gaddarlık, patolojik bir yalnızlık, hatta açıkça çılgınlık noktasına varıyordu. Sonradan Goethe Cimri'nin bir komedi değil, bir trajedi olduğunu öne sürmüşse de bu yorum abartılı sayılabilir. Çünkü komediye özgü olan temel çelişki, insanca olmayan amaçlarla insani içgüdüler arasındaki karşıtlık, burada da ortaya çıkar; ama Moliere seyirciye neşeli bir gülünçlüğü değil saçmalık ve sakilliği hissettirir.

Moliere’in 1668’de sahnelenen öteki oyunu George Dandin (oynanışı Kıskanç Herif, 1873; yayımlanışı George Dandin, 1943) uzun süre bir fars olarak değerlendirilmiştir. Günümüzdeki bazı eleştirmenlere göreyse, Moliere’in belki de en özgün, en gözüpek yapıtıdır. Komedinin kahramanı Dandin, kendi budalalığını kabul eden, ama her şeyin ters gittiği bu dünyada akıllı olmanın da işe yaramadığını öne süren ironik bir tiptir. Haklı olduğu sezilmekte, ama kendisi haklı olduğunu bir türlü açıkça kanıtlay amamaktadır.

Moliere’in sağlığı 1669’dan sonra giderek bozuldu. Gene de 1670’te başyapıtı sayılan Le Bourgeois gentilhomme'u (oynanışı Köylü Asilzade ve Burjuva Jantilom, 1927; yayımlanışı Kibarlık Budalası, 1937IZerafet Budalaları, 1938Ne Oldum Delisi, 1968) sahnelemeyi başardı. Bu, Moliere’in en sevinçli, en mutlu komedilerinden biriydi. Orta sınıf içindeki yükselme ve sınıf atlama çabalarını konu alan oyunun kahramanı Jourdain, boş ve anlamsız sözleriyle sözlerin gerçekten boş olduğunu ister istemez hissettiren, cömert yaradılışlı ama bundan da utanç duyan, sevimli bir tipti.

Hastalığına karşın, ömrünün son yıllarında Moliere üç önemli oyun daha sahneledi: 1671’de sahnelenen Les Fourberies de Scapin (Scapinin Dolapları, 1944), 1672’de sahnelenen Les Femmes savantes (oynanışı Okumuş Kadınlar, 1876; yayımlanışı Bilgiç Kadınlar, 1944) ve 1673’te sahnelenen Le Malade imaginaire (Hastalık Hastası, 1940, 1982). Bu son oyun, ölümden ve doktorlardan korkan bir hastalık hastasının kuruntularıyla birlikte tıp mesleğini ve doktorların bilgiçliğini de alaya alıyordu. Oyunun üçüncü gecesinde Moliere sahnede fenalık geçirdi ve evine götürüldükten hemen sonra öldü.

Moliere’in aynı zamanda bir oyuncu olması yazdıklarını da etkilemiştir. Oyunlarının karakterleri, kendi tiyatro topluluğunun oyuncularını andırır. Kendisi de genellikle, çabuk kızan adam, uşak, aldatılmış koca, dar kafalı burjuva ve “Moliere denen herife” söven yobaz ihtiyar gibi rollere çıkmıştır. Gerçek yaşamda, hatta provalarda yaşadığı durumları kolayca bir oyun malzemesi haline getirmekte ustadır. Bu yüzden çoğu oyunlarında bir doğaçlama havası görülür; modeli önceden belirlenmiş bir oyun yazmaz, o anda bulduğu, eline geçen konuyu ya da insan tipini oyunlaştırır. Örneğin, Le Mariage force’dt (1664; oynanışı Zor Nikâhı, 1871; yayımlanışı Zorla Nikâh, 1933 Zorla Evlenme, 1944 Zor Nikâhı, 1970) Rabelais’nin roman kişisi Panurge’ün evlilik konusundaki kuşkularını kendine çıkış noktası yapar. Le Medecin malgre lui'de (1666; oynanışı Zoraki Tabip, 1876; yayımlanışı Zoraki Hekim, 1943Zoraki Tabip, 19701 ise dayaktan kurtulmak için kenefine doKtor süsü veren bir oduncuyla ilgili bir ortaçağ masalından yola çıkar.

Oyunlarının konuları ve olay örgüleri, belli bir tartışmayı başlatmak için çoğu zaman yalnızca bir araç işlevi görür. Bu konuşmalar içinde, oyun kişileri, birbirlerinin görüş ve sözlerindeki yanlışlık, anlamsızlık ya da çelişkiyi ortaya çıkarırlar. Roller sık sık değişir, akıllı adam aptal durumuna düşer, budalanın da derinde yatan bir mantığın sözcüsü düzeyine yükseldiği olur. Bu nedenle, Moliâre’in oyunlarını bir akılcılık savunusu olarak görmek yanlış olur: Moliere’de akılla akılsızlık birbirine çok yakındır; bu yakınlık, Moliere komedisinin çağı için çok yeni bir kavramı, saçmalık kavramını öne çıkarmasını sağlar. Eğer bir söz ya da olay, her türlü akılcılık sınırını aştığı halde bizi güldürüyorsa, Moliere’e göre burada akılla budalalık sürekli yer değiştiriyor demektir.

Moliere, klasik çağın ve günümüzün ölçülerine göre, profesyonel bir yazar ya da edebiyatçı değildi. Oyunlarının tümünü, yayımlamak amacıyla değil, hemen oynanmak amacıyla yazmıştır.

Moliere’in çok sayıda yapıtı Türkçeye çevrilmiş, birçok yapıtı da 1870’lerde uyarlanarak sahnelenmiştir. Bunlar arasında, Ahmed Vefik Paşa’nın George Dandin'den uyarladığı Yorgaki Dandini (1872) ve Hastalık Hastasından uyarladığı Meraki (1876) ile Teodor Kasap’ın Le Cocu imaginaire'den (1660) uyarladığı İşkilli Memo (1874) sayılabilir. Ayrıca, Cimri'yi Teodor Kasap Pinti Hamid (1873), Ahmed Vefik Paşa Azarya (1876)adlanyla, Scapin’in Dolaplarını Direktör Âlı Bey Ayyar Hamza (1871), Ahmed Vefik Paşa ise Dekbazlık (1876) adlarıyla uyarlamıştır.

ÖBÜR ÖNEMLİ YAPITLARI
Le midecin volant (1655; Hekim Uçtu, 1943), LaJalousie du Barbouille (1655; Soytarının Kıskançlığı, 1943), Dom Garcie de Navarre, ou le prince jaloux (1661; Don Garcie de Navarre yahut Kıskanç Prens, 1949), L’ecole des maris (1661; oynanışı Kocalar Mektebi, 1876; yayımlanışı Kocalar Mektebi, 1944), Les Fâcheux (1661; Münasebetsizlikler, 1946), L’Amour medecin (1665; oynanışı Tabibi Aşk, 1876; yayımlanışı Sevda Hekimi, 1943), Le Sicilien ou l’Amour Peintre (1667; SicilyalI yahut Resimli Muhabbet, 1944), Amphitryon (1668; Amphitryon, 1943), Monsieur de Pourceaugnac (1669; oynanışı Yirmi Çocuklu Bir Adam, 1880; yayımlanışı Mösyö de Pourceaugnac, 1943), Les Amants magnifiques (1670; Şanlı Aşıklar, 1950), La Comtesse d’Escarbagnas (1671; Kontes d’Escarbagnas, 1943).


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 14 Ocak 2017 18:15
Biyografi Konusu: Molière (Jean-Baptiste Poquelin) nereli hayatı kimdir.
Gerçekçi ol imkansızı iste...
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
16 Ağustos 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  MOLİERE3.jpg
Gösterim: 485
Boyut:  51.5 KB

Molière


(1622 - 1673)

Sponsorlu Bağlantılar
17. yüzyıl oyun yazarı Moliere, Fransa'nın en önemli komedi yazarı sayılmaktadır.

Asıl adı Jean-Baptiste Poquelin olan Fransız oyun yazarı Molière, döneminin töre ve kurumlarını alaya alan oyunlarıyla Fransa'nın en önemli komedi yazarı sayılmakta ve oyunları günümüzde de sahnelenmektedir.

Paris'te dünyaya gelen Molière, sarayın döşemecisi olan bir mobilyacının oğluydu. Soyluların çocuklarının gittiği Clermont Koleji'nde öğrenim gördükten sonra oyunculuğa ilgi duyarak bir tiyatro topluluğu kurdu. O dönemde oyunculara iyi gözle bakılmamasına karşın, kendi yazdığı, oyunculuğunu ve yöne­ticiliğini üstlendiği bir oyunla genç Kral XIV. Louis'nin ilgisini çekti.
Oyunlarında 17. yüzyıl Fransız toplumun­daki züppe ve yapmacık davranışlı soyluları, ikiyüzlü dindarları, budalaları, yükselme hırsı duyan orta sınıftan kişileri ele alan Moliere, gülünç durumlar yaratırken aslında ciddi konulara parmak basıyordu. İlk başyapıtı sayı­lan Kadınlar Mektebi (l'Ecole des femmes; 1662) dönemin ahlak anlayışına karşı çıktığı için yıldırımları üstüne çekerken, sözde din­darlığı yeren, Tartuffe (Tartuffe, ou l'imposteur; 1664) büsbütün tepki uyandırdı.

Toplu­mun değerlerini tümüyle hiçe saydığı için sonunda cehenneme gönderilen bir soyluyu ele alarak izleyicilerin bu değerleri sorgulamasını amaçlayan Don Juan (Dom Juan ou le festin de Pierre; 1665), hastalıktan çok korkan bir adamı konu alarak doktorlarla ve tıp mesleğiyle alay eden Hastalık Hastası (le Malade imaginaire; 1673) ve hastalık derecesinde tutumlu bir adamı anlatan Cimri (l'Avare; 1668) gibi birçok oyunu ülkemizde de sahnelenmiş olan Moliere, derin gözlemciliğiyle yarattığı inandırıcı oyun kişilerini ger­çekçi bir ortamda sergileyerek evrensel nitelikte yapıtlar bırakmıştır.

Moliere Hastalık Hastası adlı oyununun üçüncü gecesinde sahnede fenalık geçirmiş ve evine götürüldükten sonra ölmüştür.

MsXLabs.org & Temel Britannica

Son düzenleyen Safi; 14 Ocak 2017 18:00
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Ocak 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MOLİERE
Ad:  MOLİERE2.jpg
Gösterim: 656
Boyut:  55.4 KB

Jean-Baptiste POQUELİN,
Fransız oyun yazarı
(Paris 1622 - ay. y. 1673).

Dedesi de babası da döşemeciydi. Clermont koleji'ndecizvitferin yanında klasik öğrenim gördü. Moliöre, hem klasik estetiği hem de soylu sınıfın ahlak anlayışını altüst ederek, komediyi saygın bir tür durumuna getirerek, oyunculuğu ve eleştirmenliğiyle kendini kabul ettirerek tiyatroya büyük bir atılım kazandırdı.
Hukuk öğrenimini bırakıp (1642), 1643'te Böjart ailesiyle birlikte l'lllustre-Thöâtre'ı kurdu, ancak başarı sağlayamadı. Bundan sonra on iki yıl taşrada dolaştı vş İtalyan farsından esinlenerek Şaşkın'ı (l’Etourdi, 1655) ve Küskün âşıklar'ı (D6- pit amoureux, 1656) yazdı ve oynadı.

O dönemin oyun yazarlarından bazılarının piyeslerini kralın önünde oynadıktan (1658) sonra (Nicomâde bunlardan biriydi), Petit-Bourbon tiyatrosu'na, 1660'ta da, ölümüne kadar kendisinde kalacak olan Palais-Royal tiyatrosu’na yerleşti. İtalyan etkisinden kurtulunca, kendisini üne kavuşturan ve özgünlüğünü kanıtlayan Gülünç Kibarlar’ı (Pröcieuses ridicules, 1659) yazdı. Farsı bir yana bırakıp (Hekim uçtu [le Mödecın volant); Sganarelle ou le Cocu imaginaire, 1660) ciddi türe yöneldiyse de (Dom Garcie de Navarre, 1661), istediğini elde edemeyince yeniden komediye döndü ve büyük bir başarı sağladı (Kocalar" mektebi [l’Ecole des maris, 1661]; Münasebetsizler [les Fâcheux, 1661]), ardından Kadınlar" mektebin (l'Ecole des femmes, 1662) ve bu oyunun yol açtığı tartışmalar üzerine de Kadınlar' mektebinin tenkidin (la Critique de Fleole des femmes, 1663), Zorla evlenme'yi (l'impromptu de Versailles, 1663) kaleme aldı.

1664-1666 arasında, ahlaki ve dini konulara el atan ve fransız edebiyatının başyapıtlarından sayılan üç piyes yazdı: Tartuffe" (1664), Don' Juan (Dom Juan, 1665) veAdımcıl’ (le Misanthrope, 1666); ancak, le Mariage force ve la Princesse d'Elide (1664) ile Sevda hekimi (l'Amour mödecin, 1665) ve Zoraki' hekim (le Medecin malgrölui, 1666), sarayda olsun kentte olsun daha çok tutuldu. Bunun üzerine Moliöre, saraylıları eğlendirmek üzere, ruhsal ve toplumsal çözümlemelerinin derinliğiyle dikkati çeken baleli komediler kaleme aldı (Mâlıcerte, 1666; Sicilya yahut Resimli muhabbet [Le Sicilien ou l'Amour peintre, 1667]; Amphitryon, 1668; Mösyö de Pourceaugnac [Monsieur de Pourceaugnac, 1669]; Kibarlık' budalası [le Bourgeois gentilhomme, 1670]; Les Amants magnifiçues, 1670; Scapin"in dolapları [les Fourberies de Scapin, 1671]; Psychâ, 1671; la Comtesse d'Escarbagnas, 1671; Bilgiç' kadınlar [les Femmes savantes, 1672]); Cimri" (l'Avare, 1668) ve George' Dandin'deyse (1668) bu çözümlemelerine daha belirsiz ve yer yer acımasızlığa varan bir hava kattı. Tartuffe'ün yol açtığı tartışmalar (oyunun halk önünde oynanmasına ancak 1669'da izin verildi ve bu XVII. yy.'da “bağımlı" tiyatro açısından bir zafer oldu) ve Adamcılın tam ilgi görmeyişi MoüĞre'ı hicivli komediden vazgeçmek zorunda bıraktı. Kralın Lully’yi kendisine tercih etmesine çok üzülen ve hastalığı yüzünden iyice güçten düşen Moliöre, Hastalık" basfasr’nın (Malade imaginaire) dördüncü temsilinden birkaç saat sonra öldü (1673).

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 14 Ocak 2017 19:19
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

5 Kasım 2012 / KisukE UraharA Bilim ww
15 Ekim 2015 / Daisy-BT Bilim ww
22 Eylül 2015 / Efulim Bilim ww
25 Temmuz 2015 / Safi Dünyadan
12 Mart 2010 / _KleopatrA_ Sanat ww