Arama

Uygunluk Nedir?

Güncelleme: 12 Temmuz 2015 Gösterim: 5.193 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
19 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Uygunluk -ğu

Sponsorlu Bağlantılar
isim

1 .
Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet.

2 .
Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı, agreman.

3 .
(dil bilgisi) Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile adın, cins ve sayı bakımından birbirine uyması: Öğretmen geldi. Öğrenciler ödevlerini yapmışlar gibi.

4 .
(matematik) Eşitlik.


Birleşik Sözler
  • genel uygunluk bildirimi
  • gerçeğe uygunluk
  • işe uygunluk

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
UYGUNLUK a. İki ya da daha çok şey arasındaki benzerlik, tutarlılık ilişkisi; uyuşma, denklik, benzerlik; mutabakat: ifadelerdeki uygunluk yargıcın dikkatini çekti.

Sponsorlu Bağlantılar
—Anayas. huk. Anayasaya uygunluk -» ANAYASA.

—Arit. Modülo bir n tamsayısı uygunluk (ya da bir n tamsayısı modülüne göre uygunluk) bağıntısı, 2 bağıl tamsayılar kümesi üzerinde ancak ve ancak x-y, n nin katı ise, modülo n, x, y ye uygun (x==y mod n yazılır) ile tanımlanan bağıntı. (Bu bağıntı bir eşdeğerlik bağıntısıdır.) [ modülo bir n tamsayısı kalan SINIFI.]

—Bayınd. Yüzeysel uygunluk, hassas bir inşaat ve biçim değiştirmelere karşı iyi bir dayanım sonunda, bir karayolu yüzeyinin geometrik açıdan düzenli olması. (Yüzeysel uygunluk, çeşitli aygıtlarla ölçülebilir. Karayolunun boyuna profilini belirlemek [viagraf, profilograf] ya da hareket halinde bir taşıtla, karayolu yüzeyindeki düzey farklarının yol açtığı vurumları kaydetmek en yaygın uygulamalardır.)

—Ceb. Modülo bir ideal uygunluk bağıntısı, J, bir A halkasının iki yanlı bir ideali olduğuna göre, A halkası üzerinde, ancak ve ancak x-y, J nin elemanı ise modülo J, x, y ye uygun ya da bir J modülüne göre x, y ye uygun (ıey mod J biçiminde gösterilir) ile tanımlanan bağıntı. (Bk. ansikl. böl.)

—Dalga ve titr. Faz uygunluğu, başlangıç fazları eşit, eşzamanlı sinüzoidal olayların durumu.

—Dilbil. Yantümcedeki fiil zamanının temel cümledeki fiil zamanına uyması. || Sözdizimsel olarak birbirlerine bağlı ve birinin biçimleri üstüne etki yaptığı dilsel birimler arasındaki uyuşma. (Eşanl. uyum.) [Bk. ansikl. böl.] || Bir dilin yazılı biçimiyle sözlü biçimi arasındaki bağıntılar bütünü.|| Bir üretici dilbilgisinin az ya da çok uygun olma özelliği.

—Geom. Uygun gösterimin (ya da görüntülemenin) özelliği. || Doğrusal uygunluk, boyutu 2 olan afin ya da izdüşümsel altu- zay. (Örnek: uzayın, değişmez iki noktadan geçen çemberlerinin kümesi; uzayın koşut olmayan iki doğruyu kesen doğrularının kümesi.)

—Hematol. Kan uygunluğu, alıcının serumuyla vericinin alyuvarları karıştırıldığında hiçbir aglütünasyonun olmaması. (Bir antikorla onun özgül antijeninin karşılaşmamasına dayanan kan uygunluğunu araştırmanın esas amacı kan naklinin bağışıklık sistemi açısından zararsızlığını ve etkinliğini sağlamaktır.)

—Huk. Hukuka uygunluk, bir eylem ya da işlemin hukuk kurallarına uygun olması. (Bk. anşikl. böl.)

—istat. iki olaydaki değişimin aynı yönde oluşuna ilişkin birliktelik.

—Kamu mal. Uygunluk bildirimi, Sayıştay’ın muhasebe hesapları ile ödeme emri verenlerin (ita amirleri) hesapları arasındaki uygunluğu belirten belge. Sayıştay bu belgeyi Bütçe’nin denetimini sağlamak amacıyla TBMM’ye sunar.

—Küm. kur. Bir bileşim yasasıyla donatılmış bir küme için, bu yasayla bağdaşır eşdeğerlik bağıntısı.

—Topruhbil. Bireyin ya da bir alt-grubun davranışı grubun kuralları ya da bir otorite tarafından belirlendiğinde bu davranışın kazandığı ayırtedici özellik. (Bk. ansikl. böl.)

—Zootekn. Tipe uygunluk, gerek kemik ve kas dokularının, gerekse vücudun çeşitli bölgelerinin göreli öneminin incelenmesiyle değerlendirilen, hayvanın dış görünümü. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Ceb. A halkası üzerinde modülo bir J ideali uygunluk bağıntısı, A nin yapısıyla bağdaşır bir uygunluk bağıntısıdır ve bölüm halkasına modülo J kalan sınıfları denir ve A/J ile gösterilir. J asalsa, A/J bir tam halkadır. J maksimalse, A/J bir cisimdir. A=Z bağıl tamsayılar kümesi olması özel halinde, 2 nin idealleri nZ (n eZ) biçimindedir, uygunluk bağıntılarına, modülo bir n tam sayısı uygunluk (ya da bir n tamsayısı modülüne göre uygunluk) ve sınıflara da modülo n kalan sınıfları denir. (SINIF.)

—Dilbil. Uygunluk, belirtisinin bütün cümlede yinelenmesiyle kendini gösterir. Bu olgular dillere göre değişir. Ad çekimli dillerde bir de duruma göre uyum vardır. Türkçede tanımlık olmadığından ve fiil çekimi çok daha yalın olduğundan uyum çok daha esnektir. Sayı sıfatları bir çoğulluğu belirttiği halde bu sıfatlardan sonra gelen adlar birkaç örnek dışında (kırk haramiler) tekildir (üç elma). Yüklemle özne arasında tekillik-çoğulluk ve kişi bakımından uygunluk aranır. Ancak organ adlarının (Gözlerim görmüyor.), eylem adlarının (Görüşmeler bitti.), bütünüyle tümlenen parçaların (Masanın ayakları sallanıyor). cansız varlıkları gösteren adların (Yağmurlar başıadı.), bitki, hayvan adlarının (Ağaçlar yeşerdi. Akvaryumdaki balıklar öldü.), soyut adların (Aklıma komik fikirler geliyor), zaman adlarının (Yıllar nasıl da geçti.), çoğul eki almamış topluluk adlarının (Ordu büyük bir zafer kazandı.), nicelik gösteren belgisiz sıfatların belirttiği tekil öznelerin ve özne olan belgisiz adılların (Geziye katılanların birçoğu geri döndü. Herkes bu olaydan söz ediyor.) özne olarak kullanıldığı durumlarda, bu çoğul öznelerin yüklemleri tekil olur. Var ve yok yüklemlerinin öznesi insan da olsa çoğul olabilir (Salonda misafirler var.), insan belirten çoğul öznelerin yüklemlerinin tekil veya çoğul olması söyleyenin (yazanın) düşüncesine bağlıdır. Söyleyen (yazan), bireyleri bir bütün olarak düşünüyorsa, yüklem tekil (Çocuklar oynuyor.), teker teker düşünüyorsa yüklem de çoğul (Çocuklar bahçede oynuyorlar.) olur. Bitki ve hayvanlardan, cansızlardan oluşan çoğul öznelerin bireyleri, teker teker düşünülüyor ya da düşündürülmek isteniyorsa yüklem çoğul olarak kullanılabilir (Köpekler sokağa doluştular.).
Öznesi, kişi bakımından tek olan yüklemlerde uygunluk kesindir (Sen gideceksin. Ben kalıyorum.). Öznesi ayrı ayrı olan yüklemlerde, özne hem ikinci hem üçüncü kişi ise yüklem ikinci çoğul kişi (Mehmet'le sen bugün İstanbul'a gideceksiniz.), özne, birinci-üçüncü, birirıci-ikinci ya da her üç kişili ise, yüklem birinci çoğul kişi (Ahmet'le ben burada kalıyoruz. O zamanlar, sen, ben ve Ayşe okula gidiyorduk.) olur. "Kimi, bazı vb.” belgisiz adıllardan, birinci çoğul kişi eki almış öznelerin yüklemleri üçüncü tekil kişi de (O gün kimimiz evde kalmıştı.) olabilir.

—Huk. Hukuka uygunluk, özellikle ceza hukuku alanında önemli yeri olan bir kavramdır. Suçun meydana gelmesi için tüm öğelerin bulunduğu bir eylem, hukuka uygunluk durumu varsa suç olmaktan çıkar.
Bir eylemin suç olması için, onun hiçbir biçimde hukuka uygun olmaması gerekir.
Bir eylemin yapılmasına herhangi bir hukuk kuralı izin verirse, ortada hukuka uygunluk var demektir Bu durumda eylem suç olmaktan çıkar.
Hukuka uygunluk nederileri şunlardır:
1. hakkın;
2. görevin yerine getirilmesi;
3. meşru müdafaa;
4. ıstırar hali. Hakkın hukuka uygunluk nedenlerinden biri olduğu, Borçlar k.'nun 52. maddesinin son fıkrasında açıkça dile getirilmiştir: "kendi hakkını korumak için zora başvuran kimse, duruma göre hükümetin zamanında işe elkoyması sağlanama mış veya hakkının yitirilmesini veya kullanılmasının çok güç duruma gelmesini önlemek için başka bir yol bulunamamışsa, herhangi bir tazminatla yükümlü olmaz ." Görevin yerine getirilmesi geniş anlamıyla. hakkın kullanılması kavramına girer. Görevim yerine getiren kişi sonuç olarak hakkını kullanmaktadır. Görevin yerine getirilmesinin hukuka uygunluk nedeni olduğu, Türk cez. k.'nda şöyle dile getirilmiştir: "Kanunun bir hükmünü veya yetkili bir makamdan verilen ve yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri yerine getirme suretiyle işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilemez" (md. 49) Meşru müdafaa' ve ıstırar* haliyle ilgili düzenlemeler, çeşitli yasalarda yer alır.

—Toprühbil. Uygunluk, bireyin, görüşlerini paylaşmadığı bir grupla karşı karşıya kalarak kendi kendine “grupla anlaşmazlık içinde olmayı nasıl engelleyebilirim?, grubu izlemeye zorunlu muyum?” diye sorduğunda ortaya çıkar. Grubun çekiciliği. bireyin gruba bağımlılığı, onu grubun kuralına uymaya ya da uymamaya yöneltir. Dolayısıyla uygunluk, bireyin ya da alt -grubun görüşlerinin ve yargılarının, ba ğımlı olduğu grup ya da otorite ile uyumunu artırır. Uygunluğu sağlamaya yönelik baskıların hedefi, bir grup içindeki sapkın bir azınlık ya da birey tarafından yaratılan çatışmanın hafifletilmesi ya da emilmesidir. Azınlığın ya da bireyin sapkınlığı, yeni bir norm önermesinden ya da var olan norma uymamasından ileri gelir.

—Zootekn. Her hayvan türünde tipe uygunlukta genel üretimle amaçlanan hedefler dikkate alınır: kasaplık hayvanlarda, en fazla üstte ve arkada yer alan kasların gelişmesi aranır (kasaplığa uygunluk); yetiştirmeye yönelik bireylerde iskelet niteliği üzerinde durulur; süt veren hayvanlar için oldukça gelişmiş, daha çok yassı göğüslü uzun ve yatay ya da hafifçe eğik leğenli hayvanlar aranır.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük