Ayrılığın Getirdikleri

Bazen en çok yolunu gözlediğim şeyin ayrılık olduğunu düşünüyorum. Beraberinde getirdikleri konusunda çok cömert oluyor bana karşı. Bendeki ayrılık özleminin, “beraber olma fikri”nden daha ağır bastığını bile söyleyebilirim. Öyle ki, ne zaman birisiyle yeni bir “anlaşma”ya imza atacak olsam, içten içe ayrılığımızın nasıl olacağını hayal etmeye başlıyorum:

“Bu kez nasıl bir melankoliye sürükleneceğim? Yine kalbime raptiye batmış gibi hissedecek miyim? Yapmaktan hoşlandığım veya yapmak zorunda kaldığım şeyleri yapmama engel olacak mı bu ayrılık? Yeniden bir araya gelip tekrar küsecek, tekrar barışacak ve tekrar geri dönüşü olmayacak şekilde yollarımızı ayıracak mıyız? Ayrılıkta bulabilecek miyim kusursuz birlikteliğimizi?”

Söz konusu durumlarda bunlar kendi kendime sorduğum sorulardan birkaç tanesi. Ama her seferinde, neredeyse istisnasız her seferinde, ayrılığın getirdiklerine büyük bir hevesle kucak açıyorum. Çünkü bir aşkın romantik olabilmesi için, yarım kalması gerekir…

İtiraf etmem gerekirse arada sırada ayrılığın götürdükleri üzerine de düşünüyorum. Galiba bu düşünceler daha çok vaktimi alıyor.

Ancak bu konu, başka bir ruh halinin konusu…

Cevap Yaz