Arama

Eğrelti Otu (Pteridium aquilinum)

Güncelleme: 3 Kasım 2017 Gösterim: 29.109 Cevap: 4
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
23 Eylül 2008       Mesaj #1
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Eğrelti Otu (Pteridium aquilinum)

Sponsorlu Bağlantılar
Eğreltiotları ya da kısa adıyla eğreltiler, genellikle kuş teleğine benzer par­çalı yapraklarıyla tanınan çiçeksiz bitkilerdir. Bu yapraklardan her birinin ortasındaki uzun yaprak sapı iki yana doğru simetrik olarak dallanır ve bu ince dalcıkların iki yanından küçük yaprakçıklar çıkar. Bu görünümdeki tipik eğreltiotlarının en tanınmış örneklerin­den biri, dünyanın hemen her yanında bulu­nan kartal eğreltisidir (Pteridium aquilinum). Buna karşılık geyikdili (Phyllitis scolopend-rium) gibi bazı eğreltiotu türlerinde yapraklar tek parça ve genellikle mızrak biçimindedir.

Sporlu bitkilerin Polypodiopsida (ya da Filicopsida) sınıfını oluşturan eğreltiotlarının 10 bin kadar türü tanımlanmıştır. Yeryüzünde çok geniş bir dağılım gösteren bu türlerin çoğu nemli ve gölgeli yerleri sever.

images?qtbnANd9GcTTOd7wtsHMdK6tgnG8Futpo8Zle l87oR1m CTiM87QepeIIEEKw

Eğreltiler Dönemi
Başlangıcı çok eskiçağlara dayanan eğreltiot­ları ilk kez günümüzden 300 milyon yıl önceki Devoniyen Dönem'de, henüz karada hiçbir hayvanın yaşamadığı çağlarda yeryüzünde be­lirmiştir. Bundan 250 milyon yıl önceki Kar-bonifer Dönem'de ise çiçekli bitkilerin ve ağaçların bulunmadığı yeryüzünde bütün ba­taklık yerler sık eğreltiotu ormanlarıyla kap­lıydı. Bu yüzden bu döneme "Eğreltiler Dö­nemi" de denir. Dünyadaki kömür yatakları­nın başlıca kaynağı da bu eğreltiotu ormanla­rıdır. Bu ilk eğreltileri bugün ancak kayaların arasındaki fosillerinden tanıyoruz; ama pek çok türünün soyu tükenmiş olsa da eğreltiot­larının birçok örneği bugüne kadar varlığını koruyabilmiştir.

Yeterince nemli ve keskin güneş ışıkların­dan korunacak kadar gölgeli olan her yerde eğreltiotlarını görebilirsiniz. Bunlardan bir bölümü yosuna benzeyen minicik bitkilerdir; tropik bölgelerde yetişen dev türler ise 25 metreyi aşan boyları ve 3 metreden fazla uzayan yapraklarıyla ağaç boyutlarındadır. Kuzey Kutbu'na yakın soğuk yörelerde ve yüksek dağların doruklarında bazı eğreltiotu türlerine rastlanırsa da bu bitkilerin çoğu ılıman ve nemli iklimlerde dağılmıştır. Özel­likle tropik ormanların tabanında halı gibi gür ve yemyeşil bir örtü oluşturur, ağaç gövdeleri­nin ve dallarının arasından neredeyse fışkırır­lar. Daha ılıman bölgelerde ise eğreltiotları genellikle koruluklarda, çalılıklarda ve ekil­meyen boş alanlarda yayılır.

Eğreltiotları damarlı bitkilerdendir; yani gövde, kök ve yaprak dokularında suyu ve besin maddelerini taşıyan damarlar bulunur. Gövdeleri ya çok kısa ya da yere yatık olduğundan, yaprakları sanki doğrudan top­raktan çıkmış gibi görünür. Ağaçsı eğreltile­rin, tepesinden yaprakların çıktığı sağlam, kalın ve dik bir gövdesi vardır; oysa kartal eğreltisi gibi türlerin gövdesi toprağın altında yatay olarak uzanır. Türlerin çoğu toprakta yetişir; yalnız Platycerium cinsinden geyik-boynuzu gibi bazı eğreltiler başka bitkilerin üzerinde yaşar. Ama besinlerini sarıldıkları ağaçtan sağlamadıkları için bunlar asalak bitki sayılmaz. Toprakta kökleri olmadığı için başka bitkilerden, özellikle ağaçlardan destek alan ve hava kökleriyle yağmur suyunu, at­mosferin nemini emerek besin gereksinimini karşılayan bu tür bitkilere "epifit bitki" denir.
İlkbaharın ilk günlerinde bir meşe orma­nında ya da kırlarda dolaşırken çevrenize dikkatle bakarsanız yaprakları zemberek ya da soru işareti gibi kıvrılmış kartal eğreltileri­ni görebilirsiniz. Bunlar henüz genç bitkiler­dir; bitki geliştikçe kıvrımları açılan yapraklar yelpaze gibi yayılır. Eğreltiotlarından çoğu­nun yaprakları kışın kuruyup dökülür; ertesi bahar, köksap (rizom) denen etli toprakaltı gövdelerinden yeni yapraklar çıkar ve bu çevrim her yıl yinelenir.



Eğreltiotlarının Çoğalması
Sonbaharda, olgunlaşmış bir eğreltiotu yapra­ğının arka yüzünde çizgiler halinde dizilmiş ya da küçük öbekler biçiminde gruplaşmış toz gibi ufalanan küçük kahverengi lekeler beli­rir. Bu lekelere bir büyüteçle bakarsanız, sporkesesi denen yuvarlak torbacıklardan oluştuğunu görebilirsiniz. Bu keselerin her birinde spor denen yüzlerce üreme hücresi bulunur. Hatta bu incelemeyi havanın kuru olduğu mevsimde yaparsanız, belki sporkese-lerinin patladığını ve içlerindeki sporların bir toz bulutu gibi çevreye yayıldığını bile izleye­bilirsiniz.
Bu sporlar doğrudan yeni bir eğreltiotuna dönüşmediği için gerçek anlamda tohum sa­yılmaz. Gerçekten de nemli toprağa düşen her spor çimlenerek önçim (protal) denen bir hücreler topluluğuna, yani bir gametofite dönüşür. Bir süre sonra, bu bitkiciğin erkek ve dişi üreme organları spermalar ile yumurta hücrelerini üretir. Spermalardan birinin bir yumurta hücresini döllemesiyle de yeni bir eğreltiotu gelişir. Bu bitki başlangıçta eğrelti-otunun küçük bir kopyası gibidir; toprağın içine doğru uzanan minicik bir kökü ve havaya doğru yükselen bir yaprak taslağı vardır. Bu yavru bitkinin olgunlaşıp spor üretebilecek duruma gelmesi yıllar sürer. Erginleşince her sonbaharda o da çevresine binlerce spor saçar ve böylece bitkinin yaşam çevriminde önce spor. sonra gamet (sperma ve yumurta hücresi) ürettiği evreler dönüşüm­lü olarak birbirini izler. Buna "döl değişimi" denir.

Eğreltiotlarının birkaç türü önçim olmaksı­zın da çoğalabilir. Bu grubun en tipik örneği olan yürüyen eğreltide (Camptosorus sibiri-cus) yaprakların toprağa değen uçları kökle­nerek tıpkı çilekte olduğu gibi yeni bitkiler oluşturur.


Eğreltiotu sporlarını ıslak bir ortamda, örneğin çürümüş yosunların arasında kolayca çimlendirebilirsiniz. Bunun için yapacağınız tek şey eğreltiotu yapraklarının alt yüzündeki sporları bu ıslak yosunların arasına silkeleyip, üzerlerine bir cam kavanoz kapattıktan sonra bu küçük bahçeyi gölgelik bir yere bırakmak­tır. Sporların canlılığını koruyabilmesi için yosun çürüğünü sürekli ıslatmayı unutmazsanız birkaç hafta sonra önçimlerin yeşermeye başladığını görürsünüz.

Eğreltiotu Türleri

Eğreltiotlarının en yaygın türlerinden biri ekvatordan Kuzey Kutbu'na, Amerika'dan Yeni Zelanda'ya kadar hemen her yerde görülen kartal eğreltisidir. Koşullar uygun olduğunda 2 metreye kadar boylanabilen bu bitkinin yaprakları tipik eğrelti yaprağı görü­nümündedir. Sonbaharda kuruyup sararan yapraklar üstlerine güneş vurduğu zaman çok güzel görünür. Öbür türlerin çoğu yalnız sulak yerlerde yetiştiği halde, kartal eğreltisi çok derine inen uzun köksapları sayesinde fundalıklar gibi kuru topraklarda da çok geniş alanlara yayılabilir. Bu yüzden, bazı yerlerde tarım bitkilerinin ışığını engelleyip büyümesi­ni yavaşlattığı için zararlı bitkilerden sayılır. Üstelik bu yapraklardan yiyen sığır ve koyun­larda yüksek ateş, bazen de iç kanama görül­düğünden tarımcılar çoğu kez bu bitkilerle savaşmak zorunda kalırlar. Kartal eğreltisinin yayılmasını önlemek için yapılacak şey ya kışın köküyle birlikte topraktan sökerek bit­kiyi donmaya bırakmak ya da baharda çıkan taze yaprakları hemen budamaktır. Kartal eğreltisinin taze yaprakları kavun-karpuz ser­gilerinde meyvelerin altına yayılır, kuru yap­rakları ise hayvan döşeği ve çatı örtüsü olarak kullanılır.

Kartal eğreltisinden sonra en yaygın eğrel­tiotu türleri ormanlık ve gölgelik yerlerde görülen erkek eğrelti (Dryopteris filix-mas) ile dişi eğreltidir {Athyrium filix-femina). Her ikisi de demetler oluşturan yapraklarıyla çok alımlı bitkilerdir. Kahverengi spor keseleri ve bozumsu yeşil renkli zarif yapraklarıyla tanınan kral eğreltisi (Osmunda regalis) de kuzey yarıküredeki en büyük eğrelti türüdür; bazı yörelerde 3 metreye kadar boylanabilir. Kaya eğreltisi ya da benekli eğrelti (Polypodium vulgare) de kuzey yarıkürede yaygın olan türlerden biridir. Bu bitkinin "besbaye" denen kurutulmuş köksapları kaynatılarak içildiğinde solunum yollarını açar ve bağırsakları çalıştırır.

Eğreltiotlarının birçok türü süs bitkisi olarak bahçelerde ve seralarda da yetiştirilir. Açık havada yetiştirilecek bitkiler için en uygun yer, doğrudan güneş ışığı almayan ağaç gölgeleridir. Evde, saksı içinde yetiştirilen eğreltiotlarını ise hava akımlarından korumak, saksıda fazla su birikmemesine özen göstererek günde bir kez sulamak ve içinde bol bitki çürüğü bulunan funda toprağına dikmek en iyisidir.

Eğreltiotları. çağımızdaki kara bitkilerinin çok eski atalardan evrimlenerek bugünkü duruma nasıl geldiklerini inceleyen botanikçilerin en büyük yardımcısıdır. Eskiden bu bitkiler atkuyrukları ve kibritotlarıyla birlikte sınıflandırılırdı. Eğreltiotlarına çok benzeyen bu bitkileri ansiklopedide ayrı birer madde olarak bulabilirsiniz.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

Son düzenleyen ener; 13 Temmuz 2011 22:47 Sebep: Resim yenilendi.
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
25 Mart 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Eğrelti Otu (Farn / Farnkraut / Fougére / Fern Nepkrodium filixmas / Dryopteris filis mas / Fougere male / Filicis rhizoma) Bu sinifta bulunan 170 cins, 9000 tür bitki yaklasik olarak dünyanin her tarafina yayilmistir. Türlerinin çogunlugu tropik bölgelerde yetismektedir. Egreltiotlarinin birkaç santimetre büyüklükte olanlardan, agaç sekline kadar çesitleri vardir. Bugün yasayanlarin çogunlugu, çok yillik otsu bitkilerdir. Bunlarin topragin yüzeyine yakin, ona paralel büyüyen sürünücü veya yukari yönelen kökçükleri vardir. Hemen bütün egreltiotlarinda, yapraklar tomurcuktayken içe dogru kivrilmistir. Kartal egreltisi, Venüs saçi, erkek egreltiotu, geyik dili, kaya egreltisi memleketimizde bulunan egrelti çesitleridir. Bu egrelti çesitlerinden erkek egreltiotu tipta kullanilir. Erkek Egrelti otu (Dryopteris filixmas) : Mutedil bölgelerin rutubetli yerlerinde, orman altlarinda, kayalar arasinda yetisen 50-70 cm boylarinda, çok senelik, otsu zehirli bir bitkidir. Toprak alti gövdesi 10-40 cm uzunlugunda olup, dis kismi eski yaprak izleri veya kâideleri ile kaplidir. Alt tarafinda siyah renkli, ince kökler tasir. Ilkbaharda rizom gövdesinin ucundan kendi üzerine sarilmis olan genç yapraklar çikar. Yapraklar gelisince açilir. Yapraklar uzun sapli olup sapin kâidesi siskindir. Yapraklarin alt yüzlerinde spor keseleri vardir. Mutedil bölgelerin rutubetli yerlerinde, orman altlarinda, kayalar arasinda yetisen 50-70 cm boylarinda, çok senelik, otsu zehirli bir bitkidir. Toprak alti gövdesi 10-40 cm uzunlugunda olup, dis kismi eski yaprak izleri veya kâideleri ile kaplidir. Alt tarafinda siyah renkli, ince kökler tasir. Ilkbaharda rizom gövdesinin ucundan kendi üzerine sarilmis olan genç yapraklar çikar. Yapraklar gelisince açilir. Yapraklar uzun sapli olup sapin kâidesi siskindir. Yapraklarin alt yüzlerinde spor keseleri vardir.
Kullanildigi yerler : Bitkinin kullanilan kismi kökleri ve yapraklaridir. Kökleri sonbaharda toplanip, birkaç gün, havada sonra hafif isida kurutulur. Kökleri kalin, disi siyah, içi beyazdir. Özel bir kokusu, tatlimsi ve kekremsi bir tadi vardir. Bilesiminde uçucu ve sâbit yaglarla, reçine, nisasta ve etkin madde filisin vardir. Barsak parazitlerine karsi çok eski târihlerden beri kullanilmaktadir. Toz veya hulasa hâlinde alinir. Müshil olarak yagi ilâçlarla verilmemelidir. Zîrâ yaglar, ilâçtaki toksin maddelerin yayilmasini kolaylastirarak siddetli zehirlenmelere sebeb olabilir. Tavsiye edilen miktarin disina çikmamalidir.
Sponsorlu Bağlantılar


kaynak
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
25 Mart 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Eğrelti Otu



Eğrelti Otu halk arasında eğreltiler adıylada bilinmektedir. Antik çağlardan günümüze kadar bozulmada gelebilmiştir.

Latince İsmi:Polypodium vulgare
Eğrelti Otu ‘nun İçerdiği Maddeler:
Bitkisel yağlar, eterli uçucu yağ asitleri, bitkisel etken maddeler, karbonhidrat , B2 vitamini ihtiva etmektedir.
Eğrelti Otu ‘nun Özellikleri:
Eğrelti Otları ortam koşullarına kolaylıkla uyum sağlayabilen bir bitki türüdür. Bu özelliği sayesinde tarih öncesi devirlerden günümüze kadar bozunmadan gelebilmiştir. Kolaylıkla gelişebilmesi için nemli iklim koşulları ile birlikte gölgelik alanları tercih etmektedir. Bununla birlikte toprak organik madde bakımından zenginse daha kolay yetişebilmektedir. Anavatanının Amerika Kıtası olduğu tahmin edilmektedir. Dünya üzerinde 5000′den fazla türü bulunan eğrelti otu bitkisi şifalı özelliğinin yanısıra peyzaj mimarisinde de kullanılmaktadır.
Eğrelti Otu ‘nunFaydaları:
- Hemoroide iyi geldiği nilinmektedir.
- Hemoroid memelerini geçirmektedir.
- Bağırsak solucanlarının düşürülmesini sağlamaktadır.
- İshal yapıcı etkisi bulunmaktadır.
- Safra salgılarını arttırmaktadır.
- Boğaz ağrılarına iyi gelir.
- Balgam söktürücü özelliğe sahiptir.
egrelti otu 300x225
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Quo vadis?
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
13 Temmuz 2011       Mesaj #4
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs.org

Eğrelti Otu

images?qtbnANd9GcQhahvIzfJgHffDrawd0Hy lKY5wuRSxsSvM7Z38MnEoHwIQ823HA

Eğreltilerden, kumlu yerlerde yetişen bir bitki (Nephrodium filixmas). Yapraklarının iç yüzünde spor ve spor keseleri taşıyan, damarlı çiçeksiz bir bitkidir. Nemli ve sulak yerlerde yetişenleri de vardır. Dünyada 10.000'e yakın türü bilinmektedir. Tropikal bölgelerde genellikle ağacımsı olduğu hâlde, ılıman bölgelerde otsudur. Kök sapları toprak altındadır. Erkek eğreltiotları (Aspidium driopteris filixmas) hekimlikte bağırsak solucanlarını düşürmek için kullanılır. Bu türde hem erkek hem dişi üreme hücreleri bulunur. Kartal eğreltisi (Pteridium aquilinum) türü ve erkek eğreltiotu Türkiye'de yetişir.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Kasım 2017       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı

Eğreltiler / Eğrelti Otu!


Ad:  fern-609_640-1.jpg
Gösterim: 9441
Boyut:  138.6 KB
Yapraklarının iç yüzeyinde spor ve spor keseleri taşıyan damarlı çiçeksiz bitki. Eğrelti otları çoğunlukla humus bakımından zengin topraklarda yetişir. Su içerisinde yetişenleri de bulunur. Fransa'da 88, Yeni Kaledonya'da 2000, Dünyada 10 bine yakın eğrelti otu türü bilinmektedir.

Tropik bölgelerde eğrelti otları genellikle ağacımsı olduğu halde ılıman bölgelerde otsudur. Sapları toprak altındadır (köksap). Körpe iken kıvrık olan yaprakları büyük ve çok parçalıdır.

Eğreltiler, eğrelti otları ile benzer bitkileri (kibrit otu, at kuyruğu vb.) kapsayan bitki topluluğudur. Eğrelti otları, eğreltiler şubesinden gerçek eğreltiler sınıfına dahildir. İlgili sınıf, aynı şubedeki diğer sınıflardan iki yönüyle ayrılır. Spor keseleri başak şeklinde bir sapın ucunda değil bayağı yaprakların üzerindedir.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

11 Kasım 2012 / pesimist Ziraat
18 Mayıs 2010 / _Yağmur_ Sağlıklı Yaşam
9 Nisan 2009 / BrookLyn Taslak Konular
5 Aralık 2009 / Alvarez Ocean Taslak Konular
22 Aralık 2012 / _EKSELANS_ Taslak Konular