Arama

Atık Yönetimi

Güncelleme: 10 Ekim 2012 Gösterim: 6.584 Cevap: 4
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
2 Şubat 2008       Mesaj #1
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
ATIK YÖNETİMİ NEDİR ?

Sponsorlu Bağlantılar
Atık; üretim ve kullanım faaliyetleri sonucu ortaya çıkan, insan ve çevre sağlığına zarar verecek şekilde doğrudan veya dolaylı biçimde alıcı ortama verilmesi sakıncalı olan her türlü maddedir.

Atıklara örnek: Aşagıda belirtilen kriterler kapsamına giren maddeler atık olarak tanımlanır: Standart dışı ürünler, sağlıklı kullanım süresi geçmiş olan ürünler, .dökülmüş, niteliği bozulmuş ya da yanlış kullanıma maruz kalmış olan maddeler (kontamine olmuş maddeler), aktiviteler sonucu kontamine olmuş ya da kirlenmiş maddeler (temizleme işlemi atıkları, ambalaj atıkları), kullanılmayan kısımlar (atık piller ve katalizörler), yararlı performans gösteremeyen maddeler (kontamine olmuş asitler), endüstriyel proses kalıntıları (destilasyon atıkları), kirliliğin önlenmesi amacı ile kullanılan proses kalıntıları (yıkama çamurları, filtre tozları, kullanılmış filtreler),yüzey işlemleri kalıntıları (torna atıkları ve benzeri), hammadde işleme proses kalıntıları (petrol slopları, madencilik ve benzeri), değerini kaybetmiş olan maddeler (PCB'lerle kontamine olmuş yağlar),ihracatçı ülkenin kanunlarına göre yasak getirilmiş olan maddeler, yeniden kullanım veya geri kazanım amacı ile getirilen maddeler, kontamine olmuş alanın iyileştirme çalışmalarından doğan maddeler. Yukarıda bahsedilen katagorilere ait olmayan fakat üretici ya da ihracatçı tarafından atık olarak kabul edilen maddeler. Yukarıda belirtilmeyen üretim atıkları, atıktır.
Atık Yönetimi: (TAKY’ye göre) Atığın kaynağında azaltılması, özelliğine göre ayrılması, toplanması, geçici depolanması, ara depolanması, geri kazanılması, taşınması, bertarafı ve bertaraf işlemleri sonrası kontrolü ve benzeri işlemleri ifade eder.


ATIK ÜRETICISININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ:

2872 sayılı Çevre Kanununun, 27.08.1995 tarihli ve 22387 no´lu Resmi Gazete´de yayımlanan
yönetmeliğin 9. Maddesîne göre ATIK ÜRETICISININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ:

a- Atık üretimim en az düzeye indirecek şekilde, gerekli tedbirleri almakla,
b- Atıkların, insan sağlığı ve çevreye yönelik zararlı etkisini, bu yönetmelik hükümlerine uygun olarak en aza düşürecek şekilde atık yönetimini sağlamakla,
c- Bu yönetmelik hükümlerine uygun olarak, atıkların tesislerinde geçici olarak depolaması durumunda izin almakla,
d- Ürettiği atıklarla ilgili kayıt tutmakla, uluslararası kabul görmüş standartlara uygun ambalajlama ve etiketleme yapmakla,
e- Ek-5 ve Ek-6´da yer alıp, Ek-7´de belirtilen özellikleri içermediği öne sürülen atıklar için bu atıkların tehlikeli olmadığını Bakanlığa ispat etmekle,
f- Atığın niteliğinin belirlenmesi için yapılan harcamaları karşılamakla.
g- Ek-8´de yer alan atık beyan formunu her yıl doldurmak, Bakanlığa göndermek ve Bakanlığın vereceği atık tanımlama kodunu kullanmak,
h- Atık yönetimi ile ilgili faaliyette bulunmak için, Bakanlıktan atık tanımlama kodu almakla.
i- Atık depolanması veya bertarafının tesis dışında yapılması durumunda, Ek-9A/B´deki´ bilgileri içeren taşıma formunu doldurmak ve öngörülen prosedüre uymakla,
j- Atık taşımacılığında mevcut uluslararası standartlara uymakla,
k- Atığı, bertaraf tesisinin kabul etmemesi durumunda, taşıyıcıyı başka bir tesise göndermekle veya taşıyıcının atığı geri getirmesini ve bertarafını sağlamakla,
l- Atıklarını bu yönetmelikteki esaslara uygun olarak kendi imkanları ile veya kurulmuş atık bertaraf tesisinde, gerekli harcamaları karşılayarak veya belediyelerle ya da gerçek ve tüzel kişilerle kurulacak ortak atık bertaraf tesislerinde bertaraf etmek veya ettirmekle,
m-Atıklarını fabrika sınırları içinde tesis ve binalardan uzakta beton saha üzerine yerleştirilmiş uluslararası kabul görmüş standartlara uygun konteynerler içerisinde geçici olarak muhafaza etmekle konteynerlerin üzerinde "Tehlikeli Atık" ibaresine yer vermekle, depolanan maddenin miktarını ve depolama tarihini konteynerler üzerinde belirtmekle, konteynerlerin hasar görmesi durumunda, aynı özellikleri taşıyan bir başka konteynere aktarmakla,konteynerlerin devamlı kapalı kalmasını sağlamakla,
n- Ayda 1000 kg.´a kadar atık üreten üretici, biriktirilen atık miktarı 6000 kg.´ı geçmemek kaydı ile Valilikten izin almaksızın atıkların arazisinde en fazla 180 gün geçici depolayabilir.Bu durumda herhangi bir tehlike halinde arazide önlem alabilmek için en az bir kişiyi görevlendirmekle ve bu kişinin adım telefonunu Valiliğe bildirmekle yükümlüdür.

Atık Yönetiminin Yasal İlkeleri

Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği Madde 5´ e göre - Atıkların yönetimine ilişkin ilkeler şunlardır;

a) Her türlü atığın ithali, bu Yönetmeliğin 41 inci maddesinde belirtilen hükümler saklı kalmak kaydıyla yasaktır,
b) Atıkların kaynağında en aza indirilmesi esastır,
c) Atık yönetiminin her safhasında sorumlu kişiler, çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek tedbirleri alırlar,
d) Atıkların yarattığı çevresel kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı atık üreticileri, taşıyıcıları, bertaraf edicileri kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar. Adı geçen sorumluların, meydana gelen zararlardan ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğu saklıdır.
e) Atıkların yönetiminden kaynaklanan her türlü çevresel zararın giderilmesi için yapılan harcamalar kirleten öder prensibine göre atıkların yönetiminden sorumlu olan gerçek ve tüzel kişiler tarafından karşılanır. Atıkların yönetiminden sorumlu kişilerin çevresel zararı durdurmak, gidermek ve azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre atıkların yönetiminden sorumlu olanlardan tahsil edilir,
f) Atıkların, Bakanlıktan lisans almış bertaraf tesisleri dışında üçüncü kişiler tarafından ticari amaçlar ile toplanması, satışı ve bertaraf edilmesi, diğer yakıtlara karıştırılarak yakılması yasaktır,
g)Atıklar fiziksel, biyolojik ve kimyasal ön işlemler haricinde kesinlikle doğrudan başka bir madde veya atıkla karıştırılamaz ve seyreltilemez,
h) Bertaraf tesislerine tehlikeli atıkla karışık atık gelmesi durumunda öncelikle ayrıştırılmalıdır. Ayrıştırmanın mümkün olmadığı durumda atığın tamamı tehlikeli atık olarak bertaraf edilmelidir.
ı) Atıkların geçici depolanması işleminin atığı üreten tesis içinde yapılması esastır. Ancak tesis içinde uygun yer bulunamaması durumunda üreticiye ait, gerekli koşullara sahip uygun bir alanda geçici depolama yapılması mümkündür.


ATIK ÜRETİCİSİNİN İYİ BİR ATIK YÖNETİMİ MODELİ OLUŞTURABİLMESİ İÇİN ÖNERİLER

1-Firmada atık yönetimi ile ilgili bir Çevre birimi oluşturulmalı ve atığa ait işlemler buradan tek eden yürütülmelidir.
2-Firmada üretilen atıklar, evsel ve endüstriyel temelinde ayrılmalıdır. Genel olarak kafeteryadan çıkan yemek artıkları ile bürolardan çıkan kağıt naylon vb atıklar, evsel niteliklidir. Üretim prosesinden kaynaklanan atıklar ise, geniş anlamda endüstriyel atıklardır. Ancak endüstriyel atıklar içerisinde de yasal (lisanslı) geri kazanım tesislerine gönderilebilecek olan atıklar ile metal vb hurda atıklar olabilir. Bunlar ayrıştırılmalıdır.
3-Firmanın atık sorumluları, Çevre Mevzuatında belirtilen atıklardan hangilerini ürettiklerini bu atıkların stok miktarlarını belirli zaman periyotlarında ne kadar toplayabildiklerini faz ve ambalaj durumlarını da içeren bir envanter çalışması yapmalıdır.
4-Ortaya çıkarılan atık envanteri üzerinde, ne gibi idari ve teknik çalışmalar yapılarak atık miktarının azaltılabileceği veya geri dönüşüm metotları araştırılmalıdır.
5-Üretilen endüstriyel atıkların içerisınden yasal olarak geri kazanımı mümkün olan (hurda metal, kağıt, plastik gibi) atıklar ayrılmalıdır.
6-Endüstriyel atıklar, hiçbir şekilde evsel çöplerle karıştırılmamalıdır.
7-Firmada çalışan personele atık yönetimi ile ilgili eğitim verilmelidir.
8-Atık yöneticileri, fabrika sahası içerisinde atıklarını depolamak için çevresi sızıntılara karşi ızgaralarla çevrili, beton zeminli ve üzeri yağmura karşı kapalı olan bir depo inşa ettirmelidir. 9-Atıklar birbirleri ile reaksiyona girmeyecek şekilde ayrı ayrı depolanmalı ve mutlaka etiketlenmelidir.
10-Üretim birimlerinde kesişme noktalarına, çalışan personel sayısına, üretilen atık miktar ve niteliğine bağlı olarak, kapaklı fıçı veya könteynerle yerleştirilebilir.
11-Nitelikleri itibariyle farklı olan atıklar miktarlarına bakılmaksızın ayrı ayrı toplanmalı ve su vb yabancı maddeler ile irtibati tamamen kesilmelidir.
12-Fıçı veya konteynerde toplanan katı-macun-pastöz kıvamlı atıklar, bulunduğu kaba bulaşmasını önlemek ve kolay boşaltılmasını sağlamak için, atıkları koymadan önce fıçı veya konteynerın içine naylon serilmelidir.
13-Havaleli (hafif) atıklar mümkünse sıkıştırılmalı, sulu atıklar ise mümkün olduğunca susuzlaştırılmalıdır. Bu önlem ağırlık ve maliyet açısından firmaya önemli ekonomik avantaj sağlamaktadır.

Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
2 Şubat 2008       Mesaj #2
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
ATIK GERİ KAZANIMI ÜZERİNE

Sponsorlu Bağlantılar
Yazan: Osman BOZ
Tarih: Nisan 9, 2007

Üzerinde uzlaşmaya varılan geri dönüşüm tanımlarından birisi de, “doğal kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlayacak, gelecek kuşaklara potansiyel kaynakların mümkün olabilen en fazla miktarını bırakabilecek en önemli atık yönetim biçimi. ” olduğudur.
Tabii kaynakların sınırsız olmadığı, dikkatlice kullanılmadığı takdirde bir gün bu kaynakların tükeneceği şüphesizdir. Kaynak israfını önlemenin yanında, hayat standartlarını yükseltme çabaları ve her an ortaya çıkabilen enerji krizleri ile bu gerçeği gören gelişmiş ülkeler atıkların geri kazanılması ve tekrar kullanılması için yöntemler aramış ve geliştirmişlerdir. Aynı gerçeğin ışığı altında Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde atıkların geri kazanılması şartını getirmiştir. Ülkemizde de Çevre ve Orman Bakanlığı’nca çıkartılan yönetmeliklerle belli başlı bazı atıkların geri kazanılması ile ilgili yasal düzenlemeler tamamlanmış olup daha çok uygulama sıkıntıları yaşanmaktadır.
Kalkınma çabasında olan ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya bulunan ülkemizin de, tabii kaynaklarından uzun vadede ve maksimum bir şekilde faydalanabilmesi için atık israfına son verilmesi, ekonomik değeri olan maddeleri geri kazanma ve tekrar kullanma yöntemlerini araştırmamız gerekmektedir.
Demir, çelik, bakır, kurşun, kağıt, plastik, kauçuk, cam gibi maddelerin geri kazanılması ve tekrar kullanılması, tabii kaynaklarımızın tükenmesini önleyeceği gibi, ülke ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ithal edilen hurda malzemeye ödenen döviz miktarını da azaltacak, kullanılan enerjiden büyük ölçüde tasarruf edilecektir. En az yukarıda sayılanlar kadar önemli olan diğer bir husus da uzaklaştırılacak katı atık miktarlarındaki büyük azalma ve dolayısıyla çevre kirliliğinin büyük ölçüde önlenmesidir.
Bir alüminyum kutunun geri dönüşümünden % 96 oranında enerji tasarrufu sağlanabilir. Benzer şekilde katı atıklardan ayrılan kağıdın yeniden işleme sokulması için gerekli olan enerji, normal işlemler için gerekli olanın % 50’si kadardır. Aynı şekilde cam ve plastik atıkların da geri dönüşümünden önemli oranda enerji tasarrufu sağlanabilir.
Geri dönüşümün uygulanması ile çöplere giden atık miktarında azalma sağlanarak bu atıkların taşınması ve depolanması işlemleri için daha az miktarda alan ve daha az enerji kullanılmış olur. Evsel atıklar için bu azalma ağırlık olarak fazla olmamakla birlikte hacimsel olarak bakıldığında oldukça önemli bir oran teşkil etmektedir.
Araştırmalara göre metallerin geri kazanılması için harcanan enerji, metallerin madenlerden çıkartılması için gereken enerjiden çok daha azdır. Şöyle ki; geri kazanılmış metalden 1 ton alüminyum yapmak için gereken enerji, cevherden yapılacak alüminyum için harcanan enerjinin %4’üdür. Aynı şekilde bakır bileşimlerin, geri kazanılması için gereken enerji bu metalin madenlerden çıkartılması için gereken enerjinin sadece % 13, ve demir/çelik için % 19’u kadardır. Aynı şekilde l ton kullanılmış kağıdın geri kazanılması ile 17 ağaç kurtarılmakta, 4100 kilovat saatlik enerji tasarruf edilmektedir ki bu miktar bir ailenin ortalama olarak l yılda kullandıkları elektrik enerjisidir.
Atıkların önemli bir miktarını geri dönüştürülerek ve yeniden kullanılabilir malzemeler yapılmaktadır. Örneğin; atıklar içindeki cam, metal, plastik ve kağıt/karton gibi atıklar çeşitli işlemlerden geçirilerek yeni bir hammadde olarak değerlendirilebilmektedir. Bu atıkların hammadde gibi kullanılarak şişe, kutu, plastik, kağıt, gübre gibi yeni bir maddeye dönüştürülmelerine geri dönüşüm denir. Sağlıklı bir geri dönüşüm sisteminin ilk basamağı ise bu malzemelerin kaynağında ayırmak sureti ile toplanılmasıdır. Geri dönüştürülebilir nitelikteki bu atıklar normal çöple karıştığında bu malzemelerden üretilen ikincil malzemeler çok daha düşük nitelikte olmakta ve temizlik işlemlerinde sorunlar olabilmektedir. Bu yüzden geri dönüşüm işleminin en önemli basamağını kaynakta ayırma ve ayrı toplama oluşturur.
Ülkemizde günde yaklaşık 65 bin ton çöp üretilmektedir. Yıllık olarak ise 20 milyon ton’un üzerinde atık üretildiği bunun da 2-3, 5 milyon tonunun endüstriyel atık olduğu ifade edilmektedir.
Ulusal çapta, ekonomik büyüme ile ilgili gelecek öngörülerini de içine alacak şekilde atık envanterlerinin çıkarılabilmesi, atık yönetimini sağlam zeminlere oturması bakımından büyük önem arz etmektedir.
Yapılan araştırmalar göstermektedir ki;
Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de özellikle büyük yerleşim birimlerinden insanların karşılaştığı en büyük çevre sorunu çöplerdir.
Evsel katı atıkların yaklaşık % 68 ’ini organik atıklar, kalan kısmını ise kâğıt, karton, tekstil, plastik, deri, metal, ağaç, cam ve kül gibi maddeler oluşturmaktadır.
Ülkemizde ve dünyadaki katı atıkların yönetiminin üç temel ilkesi vardır. Bunlar az atık üretilmesi, atıkların geri kazanılması ve atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesidir. Çöplerin toplanmasından tutun da, depolanması veya bertaraf edilmesine kadar tüm hizmetlerin bir plan çerçevesinde ele alınması ve öncelikle bu atıkların değerlendirilmesi veya geri kazanılmasına, "çevre ile uyumlu atık yönetimi" denilmektedir.
Uygun şekilde depolanmamış çöpler yeraltı ve yüzeysel su kirliliğine, haşerelerin üremesine, çevreye kötü kokuların yayılmasına, görüntü kirliliğine ve çeşitli hayvanlar vasıtasıyla taşıyıcı mikropların yayılmasına neden olmaktadır.
Gelecek kuşakların çöp dağları altında ezilmesini istemiyorsak, bilinçli tüketim yapıp az çöp çıkarmak zorundayız. Hatırlayalım, ülkemizde ilk çöp faciası 28. 04. 1993 tarihinde İstanbul’un Ümraniye ilçesinde meydana gelmiştir. Yaklaşık 20 yıldır çöp dökümü yapılan sahada usulüne uygun bir döküm yapılmadığı için kayma olmuş, vatandaşlarımızın can ve mal kaybına neden olmuştur.
Ülkemizde bulunan 3215 belediyeden sadece 15 ’inde düzenli depolama yapılmakta olup 10 tane depolama alanıyla ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Ülkemizde faaliyette olan sadece bir kompost tesisi bulunmaktadır.
İnsan sağlığına zararlı kimyasal maddeler içeren temizlik ürünleri yerine doğal bileşenlerden oluşmuş ve çevreye zararlı olmayan ürünleri tercih etmek gerekir.
Kullan - At piller yerine yeniden doldurulabilir pilleri kullanılmalıdır. .
Asbest ısıya ve ateşe dayanıklı ve yalıtımlı bir malzemedir. Elektrik sanayinde, dinamoların ısı ve elektrik akımı nedeniyle kontak yapabilecek bölümlerinde, buhar, gaz, su ve diğer sıvıların taşıma borularında vs. kullanılmaktadır. Asbest çeşitli solunum yolları ile ciğerlere gitmesi durumunda insan ve diğer canlılara zararlıdır. Özellikle kanserojen riski taşıdığı tespit edilmiştir.
· Geri kazanımla, doğal kaynaklarımız korunur, enerji tasarrufu sağlanır, ekonomiye katkı sağlanır, çöplüğe giden atık miktarı azalır ve geleceğe yatırım yapılır.
Türkiye’de atıkların geri kazanımı konusunda uzun yıllardır süre gelen çalışmalar vardır. Cam, kâğıt, karton, plastik ve metal gibi atıklar özellikle çöp dökme sahalarından ve sokak toplayıcıları kanalıyla sokaklardan toplanmakta ve ham madde kaynağı olarak çeşitli sektörlerde kullanılmaktadır.
Kullanılmış ambalajların ve diğer değerlendirilebilir atıkların genel çöpten ayrı ve temiz olarak toplanması yöntemi geri kazanım sürecinin ilk aşamasını oluşturmaktadır. Ayrı toplanan geri kazanılabilir atıkların geri dönüşüm işlemine tabi tutulabilmesi için cinslerine göre de ayrılmaları gerekmektedir.
Türkiye’de çöp miktarının yaklaşık % 15-20 ’sini geri kazanılabilir nitelikli atıklar oluşturmaktadır.
Ambalaj çöp değil aynı zamanda bir ham maddedir. Yeniden kazanımı mümkün olan ambalajları evlerimizde ayrı toplayalım.
Herhangi bir ürünü alırken geri dönüşümlü olmasına dikkat edelim.
Kâğıtlarımızı, defterlerimizi tutumlu kullanıp kullanılmış kağıtları geri kazanalım.
Tükettiğimiz kağıtları çöpe atmak yerine toplayıp ekonomiye kazandırabilir ve çevre kirliliğini önleyebiliriz.
Bir ton kullanılmış kağıt, geri kazanıldığında 17 adet çam ağacının, bir ton kullanılmış gazete kâğıdı kullanıldığında ise 8 adet çam ağacının kesilmesi önlenmiş olacaktır.
İnsanların birbirlerine gönderdiği mektupların % 44 'ü okunmamaktadır.
Yalnızca 100. 000 aile gereksiz yazışmayı durdurursa, her yıl 150. 000 ağaç kesilmekten kurtulacaktır.
Bir büro elemanı yılda, 81 kilo yüksek vasıflı kağıdı çöpe atmaktadır.
Bir kere kullanıp atacağımız poşetler yerine, sürekli kullanabileceğimiz bez torba, seper ve fileleri tercih edelim.
Plastikler doğada parçalanma süresi en uzun olan madde olduğu için yok edilmesi güçtür. Bu nedenle bu maddelerin mümkün olduğunca ayrı biriktirilip geri kazanılmaları sağlanmalıdır.
Plastik ambalaj atıkları yıkanıp granül haline dönüştürülerek ikincil ürün üretiminde ham madde olarak kullanılmaktadır. Sera örtüsü, otomotiv sektöründe plastik torba, marley, pis su borusu, elyaf ve dolgu malzemesi, araba yedek parçası yapımında kullanılmaktadır.
Yeni üretime kıyasla, metal ve plastikte % 95 enerji tasarrufu sağlarız.
Geri dönen her bir ton cam için yaklaşık 100 litre petrol tasarruf edilmiş olacaktır.
Bir cam şişe doğada 4000 yıl, plastik 1000 yıl, çiklet 5 yıl, bira kutusu 10-100 yıl, sigara filtresi 2 yıl süre ile yok olmamaktadır.
Daha iyi bir çevrede yaşamak isteğimizi ancak o çevre için yapacağımız çalışmalarla gerçekleştirebiliriz. Bunun içinde konu ile ilgili bilgimizi ve bilincimizi arttırmalı dolayısıyla çevre duyarlılığı kavramını çağdaş yaşam değerlerimize katabilmeliyiz
Osman BOZ

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
13 Ekim 2011       Mesaj #3
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Atıklar
Bunları Biliyor musunuz?

  • Bir ton kullanılmış beyaz kağıt, geri kazanıldığında 16 adet çam ağacının, bir ton kullanılmış gazete kağıdı geri kazanıldığında ise 8 adet çam ağacının kesilmesinin önlenmiş olacağını
  • Geri dönen her bir ton cam için yaklaşık 100 litre petrol tasarruf edilmiş olacağını,
  • Doğaya atılan atıkların %60’ının boya ve boya ürünleri olduğunu, 3.7 litre benzinin yaklaşık 3 milyon litre içme suyunu kirletebileceğini,
  • Bir cam şişenin doğada 4000 yıl, plastiğin 1000 yıl, çikletin 5 yıl, bira kutusunun 10-100 yıl, sigara filtresinin 2 yıl süreyle yok olmadığını,
  • Büyük bir kayın ağacının, 72 kişinin 1 günlük oksijen ihtiyacını karşıladığını,
  • Yeniden değerlendirilen bir alüminyum kutunun, bir televizyonu 3 saat çalıştıracak elektrik demek olacağını,
  • Hammaddeler yerine yeniden dönüştürülmüş camla yapılan yeni cam üretiminde hava %20, su ise %50 daha az kirleneceğini,
  • Arabanın camından fırlatacağınız bir alüminyum kutu 500 yıl Dünyayı kirletecektir.
  • Plastik alışveriş torbaları çoklukla kağıt olanlardan daha kullanışlıdır. Ama lastik torbalar, yenilenemeyen bir kaynak olan petrolden üretildikleri ve hiçbir zaman tümüyle eriyip çözülmedikleri için çevresel açıdan çok zararlıdır.
  • Kağıt mı, plastik mi? Satın aldığınız şey ufaksa herhangi bir torbaya el uzatmadan bir daha düşünün.Herkes yalnızca ayda bir torba eksik alsa, yılda milyonlarca torba tasarrufu yapabiliriz.
  • Evlerde kullanılan piller civa, kadmiyum gibi ağır metaller içermektedir.Atılan piller diğer çöplerle birlikte çöp arazilerinde parçalanıp, içlerindeki ağır metalleri toprağa salarlar.Delinen piller havaya tehlikeli oranda ağır metallerin karışmasını sağlar.Yeniden doldurulabilen piller kullanın. Pilleri ayrı olarak toplayın.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
12 Mayıs 2012       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
Plastik Atık Yığını 40 Yılda 100 Kat Büyüdü

120509plastikhlarge

Pasifik Okyanusu’ndaki akıntıların zamanla bir araya getirdiği ve Büyük Pasifik Çöp Yaması olarak bilinen yığının, 1970’li yıllardan bu yana 100 kat büyüdüğü belirtildi.

Royal Society Journal Biology Letters dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, en büyük Kuzey Pasifik’teki plastik atık yığını, 40 yıl önceki halinin 100 katı büyüklüğüne ulaştı. ABD’li bilim insanları, büyüklüğü beş santimden küçük olan mikro plastik “çorbasının”, okyanusların doğal yapısına büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Araştırmada verilen bilgiye göre, 1972 ile 1987 arasında yamadan alınan numuneler üzerinde yapılan testler, mikroplastik oranının önemsiz kabul edilecek bir seviyede olduğunu göstermişti.

Bilim insanları, Büyük Pasifik Çöp Yaması’nın bugün, ABD’nin Teksas eyaleti kadar bir alan kapladığına dikkat çekti. California Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya destek veren Birleşmiş Milletler Çevre Programı, okyanusun her kilometre karesinde 13 bin parça plastik atık bulunduğunu, ancak Kuzey Pasifik’te durumun daha kötü olduğunu belirtti.

Böcek Alarmı

350pxnorthpacificgyrewo

Deniz canlıları ve kuşların ekosistemini tehdit eden plastik atıklar, ağır zehirli kimyasallar içeriyor. Araştırmacılar, Büyük Pasifik Çöp Yaması’nın, “deniz patencisi” adını verdikleri okyanus böceklerinin yeni yaşam alanına dönüştüğünü, plankton va balık yumurtası yiyen bu canlıların deniz kuşları, kaplumbağalar ve balıklar tarafından yendiğini belirtti.

Yumurtalarını bırakmak için belli bir yüzeye ihtiyaç duyan böceklerin, yamadaki tahta, süngertaşı ve deniz kabuklarını kullandığı ifade edildi. Bilim insanları, böceklerin artması halinde, planktonların ve balık yumurtalarının daha büyük risk altına gireceği uyarısında bulundu.



Kaynak : Ntvmsnbc / Royal Society Journal Biology Letters (09 Mayıs 2012,11:11)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Ekim 2012       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı
Laboratuar Ortamında İki Saatte Kömür Üretildi

Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü, hidrokarbonizasyon yöntemi ile ormansal atıklar ve gıda atıklarından laboratuar ortamında biyokömür elde etti.Doğada milyonlarca yıllık bir süreçte ortaya çıkan kömürün, orman ve gıda atıklarından üretimi iki saat sürdü.Proje sorumlusu Prof. Dr. Ali Sınağ, "Her tür atıktan özellikle de bizim çalışmamıza spesifik olarak fındık kabuğu ve pirina gibi ülkemizin önemli atıklarından çok kısa sürede toz kömür sınıfına girebilecek, ısıl değeri yüksek kükürt içeriği de çok düşük bir ürün elde ettik" dedi. Sınağ'a göre, labaratuarda kömür üretimi hem enerji ihtiyacı hem de maliyet açısından avantajlı.

Sınağ, "Özellikle çimento sektörü için oldukça önemli çünkü çimento sektöründe toz kömüre ihtiyaç var ve çimento sektöründe toz kömür farklı ülkelerden, yüksek maliyetlerle elde ediliyor" diye konuştu.Biyokömür, suda eritme yöntemi ile tıp alanında da kullanılabilecek.Üretim ağını genişletmek ve geliştirmek için kamu ve özel sektörden destek bekleniyor.


Kaynak : Ntvmsnbc / BBC (10 Ekim 2012,09:28)

Benzer Konular

20 Nisan 2016 / Misafir Soru-Cevap
12 Kasım 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
11 Haziran 2013 / kompetankedi Çevre Bilimleri
19 Temmuz 2011 / Misafir Taslak Konular