Arama

İlköğretim - 8 Yıllık Kesintisiz Eğitim

Güncelleme: 14 Aralık 2007 Gösterim: 75.213 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İlköğretim
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

İlköğretim, birkaç öğretim basamağından oluşan örgün eğitim sisteminin, okuma yazmayı, matematiği, iyi bir yurttaş olmak için gerekli olan temel bilgi ve becerileri kazandıran sekiz yıllık eğitimin ilk basamağı.
Yasalarımıza göre zorunlu ve parasızdır. İlköğretim, yedi yaşında başlar ve on beş yaşında biter. Sekiz yıldır.
İlköğretim okullarının kesintisiz 8 yıl olması 28 Şubat sürecini takiben 55. hükümet (Mesut Yılmaz Hükümeti) döneminde 18 Ağustos 1997'de zorunlu kılınmıştır.
Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz. İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
T.C. Anayasası'nın 42. Maddesi
İlköğretim Nedir?
İlköğretim 6-14 yaş grubundaki öğrencilere temel beceri kazandırarak onları hayata ve bir sonraki eğitim kurumlarına hazırlayan bir eğitim devresidir.Türk toplumunda ilköğretim kuruluşlarının ortaya çıkması, Türklerin İslam dini içindeki gelişimi sırasında olmuştur.Anadolu Selçuklularında ve beyliklerinde ilköğretim düzeyinde mektep ve küttap denilen kurumlar bulunmaktaydı. Bu kurumlarda okuma-yazmanı yanında Kur’an, din ve aritmetik eğitimi verilirdi. Bu kurumlarda görev yapan öğretmenlere de “Muallim” adı veriliyordu. Osmanlılarda ilköğretim kurumları “Sıbyan Mektebi” olarak adlandırılıyordu. Bu okullar varlıklı kişiler ya da devlet tarafından kuruluyor ve giderlerini de vakıflar karşılıyordu. Bu okullarda temel ders Kur’an idi. Çocuklar Sıbyan mekteplerine istedikleri zaman başlayabiliyorlardı (Akyüz, 1999).Türk ilköğretim sisteminde 19.yy’da büyük değişmeler olmuştur.
1824 yılında II. Mahmut döneminde çıkarılan fermanla, İstanbul’da eğitim zorunlu hale getirilmiştir. 1869 yılında çıkarılan “Maarif-i Umumiye Nizamiyesi” ile ilköğretim tüm ülkede zorunlu hale getirilmiştir. Bu dönemde devlet okulları da açılmıştır (Sezgin, Aslan ve Küçüker, 1999).


Mutlakiyet Dönemi
Mutlakiyet döneminde bazı eğitimcilerin yazdıkları kitaplarla “usul-i cedid” hareketi gelişme göstermiştir. Bu dönemde yeni açılan okullara “mekatib-i iptidaiye, iptidai mektepler, usul-i cedid mektepleri” deniliyordu. 1982 yılında çıkarılan talimata göre İstanbul’da ve kasabalardaki iptidai mekteplerinin ders çizelgeleri şu şekildeydi:
Ad:  mutlakiyet.PNG
Gösterim: 6266
Boyut:  7.7 KB
Ad:  mutl_2.PNG
Gösterim: 6191
Boyut:  10.4 KB
Meşrutiyet Dönemi
1913 yılında çıkarılan “Geçici İlköğretim Kanunu” ile ilköğretim zorunlu ve parasız hale getirilmiştir. Altı yıla çıkarılan eğitim her biri iki yıl süreli üç devreden oluşmuştur. Programa “Resim-İş, Musiki, Beden Eğitimi, Ziraat, Ev İdaresi, Biçki-Dikiş” gibi dersler eklenmiştir (Sezgin, Aslan ve Küçüker, 1999).Kurtuluş savaşı yıllarında ülkede 3061 ilkokuldan 581 tanesi kapalı ve bu okullarda 3033 tane öğretmen görev yapmaktaydı (Dinçsoy, 1995).
Cumhuriyet ilan edildiğinde ise 4894 ilkokulun, 1054 ilkokul öğretmeni ve 341941 ilkokul öğrencisi bulunmaktaydı (Sezgin, Aslan ve Küçüker, 1999).
3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ülkedeki tüm bilim ve öğretim kurumları Maarif Vekaletine bağlanmış. İlköğretim süresi beş yıla indirilmiştir. 1926 yılında daha önce hazırlanmış olan ilkokul programı yeniden ele alınmış ve daha önce kaldırılmış olan üç devre iki devre yeniden konulmuştur. Birinci devrede “tek kitap” ikinci devrede “çok kitap” esası kabul edilmiştir (Gürkan ve Gökçe, 1999).
Birinci Milli Eğitim Şurası’nda (1939);
  • Üç sınıflı köy okulları beş sınıfa çıkarılmış.
  • Okul ders kitaplarında tek tip kitap sistemine gidilmesi teklif ve kabul edilmiş.
  • Okullarda derslerin öğleden önceye alınması konusunda yapılan öneriler kabul edilmiştir.
İkinci Milli Eğitim Şurasın’da (1943);
  • Ahlak, Türkçe ve Tarih eğitim programı geliştirilmiştir (Ültanır, 2000).
IV. Milli eğitim Şurası’nda (1949);
  • Eğitim öğretime ilişkin demokratik esasların gözden geçirilmesi ve 1948-1949 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanan ilkokul programının incelenmesi konuları ele alınmıştır.
V. Milli Eğitim Şurası’nda (1953);
  • İlkokullarda sağlık konusu ile ilgili alınması gereken tedbirlerin tespiti,
  • İlköğretim kanun tasarısının incelenmesi ve zorunlu ilköğretimin planlanması,
  • İlkokul programının yeniden gözden geçirilmesi,
  • Yeni ilkokul yönetmeliği tasarısının incelenmesi konuları üzerinde durulmuştur (Ültanır, 2000).
1961 programında önceki programlardan farklı olarak haftalık ders dağıtım çizelgelerinde “planlama, değerlendirme ve eğitsel çalışmalar” için belirli bir zaman ayrılmıştır. I. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1963-1967);
İlköğretim, önümüzdeki on beş yıl içinde okul çağındaki nüfusun her birine okul imkanı sağlaması, toplumsal bir hedef olarak alınmıştır. 1961 yılında %70 olan ilkokul okullaşma oranı 1972’de %100’e çıkarılması hedeflenmiştir.1968 programında derslerin amaçlarının davranışa dönüştürülmesi için yakın çevre, öğretimde toplumsallaştırma, konular ve üniteler gibi esaslar üzerinde durulmuştur.
II. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1968-1972);
  • İlköğretim okul çağındaki bütün nüfusu kapsaması,
  • Temel eğitimin okul öncesi ve ilköğretimi içine alması,
  • Yatılı ilköğretim bölge okullarının yaygınlaştırılmasına ağırlık verilmesi,
  • Programların yeniden düzenlenmesi, bu planda belirlenen politikalar arasında yer almaktadır.
1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türk Milli Eğitim Sistemi yeni baştan düzenlenmiştir.
Bu kanunla Türk Milli Eğitim Sistemi örgün ve yaygın eğitimden oluşmuştur. İlköğretim beş yıllık ilk ve üç yıllık ortaokullar birleştirilerek “8 Yıllık Temel Eğitim” adını almıştır. Bu kanuna göre temel eğitim 7-14 yaş arası çocukları kapsamaktadır.

III. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1973-1977);
  • Temel eğitimin sekiz yıla çıkarılıp, bunun kentlerde ve merkezi köylerin tamamında uygulanmasına yer verilmiştir.
V. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1979-1983);
  • İlköğretim; ana sınıfı, ilkokul ve ortaokulu kapsayan eğitim kademesi olarak tanımlanmış ve ilkokullarda okulsuzluk sorunu çözüldüğünden ikili öğretimin azaltılması hedeflenmiştir.
X. Milli Eğitim Şurası’nda (1981);
Türk milli eğitim sisteminin Atatürk İlkeleri doğrultusunda bütünleştirilmesini öngören bir model geliştirilmiştir. Bu modele göre ilk ve ortaokul programları temel eğitim programları halinde bütünleştirilmektedir. XV. Milli Eğitim Şurası’nda (1996);
  • İlköğretim ve yönlendirme
  • Ortaöğretimde yeniden yapılanma gibi konular üzerinde durulmuştur.
  • Bu şurada temel eğitim kavramı yerine ilköğretim kavramının kullanılması
  • İlköğretimin sekiz yıl zorunlu eğitim olarak uygulanması
  • 8 yıl sonunda tek bir diploma verilmesi,
  • 8 yıllık ilköğretim uygulamasına geçilmeden önce ilköğretimin amaçlarının ve ders programlarının bütünlük ilkesine uygun olarak yeniden düzenlenmesi,
  • 6., 7. ve 8. sınıflarda seçmeli derslere işlerlik kazandırılması gibi kararlar alınmıştır.
VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000);
Zorunlu eğitimin Eğitim Birliği Yasası çerçevesinde sekiz yıllık ilköğretim olarak uygulanmaya başlaması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını belirten ilk plandır.

Hükümet Programları Zorunlu Eğitim Meselesi
  • Hükümet programlarında "ilköğretim" tabiri ilk defa İnönü Hükümeti (1961-1962) programında kullanılmıştır.
    12 Mart Muhtırası sonucu kurulan I. Erim Hükümeti programında; "zorunlu öğretim süresinin ileride bütün yurda yayılmasına hazırlık olarak çok yönlü öğretim yapan ve öğrenciyi hem üst okullara hem de çalışma hayatına hazırlayacak 8 yıllık okulların deneme olarak kurulmaları için gerekli hazırlıklara hemen başlanacaktır" denilmiştir.
    Bu ifadeler bize, ülkemizde ciddi manada 8 yıllık temel eğitim (ilköğretim) okulları ile ilgili planlamanın ilk defa I. Erim Hükümeti tarafından yapıldığını göstermektedir.
1972 tarihinde Ferit Melen tarafından kurulan hükümet programında da "ilkokulların 8 yıla çıkarılması çalışmalarına devam edileceği" ifade edilmiştir.
V. Demirel Hükümeti (1977-1978) ve Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan hükümet programında ilköğretimin 8 yıl olacağı ibaresi yer almıştır.
Necmettin Erbakan başkanlığında kurulan 54. hükümet programında ise; "Zorunlu Eğitim 8 yıla çıkarılacak, öğrencilerin ilgi ve kabiliyetlerine göre çeşitli meslek alanlarında eğitim görebilmeleri için ilköğretimin 2. kademesinde yönlendirme sistemine işlerlik kazandırılacaktır" denilmektedir.
Türkiye’ de “ilköğretim kurumlarının sekiz yıllık okullardan oluşması, bu okullarda kesintisiz eğitimin yapılması ve bitirenlere 18 Ağustos 1997 yılında çıkarılan 4306 sayılı yasa ile ilköğretim diploması verilmesi” hükmü getirilmiştir.
Bahriye Ece & Hüsniye Erdal

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İlk Öğretim Reformu

Sponsorlu Bağlantılar
Türkiye Cumhuriyeti, 75 yıl içinde, sistem değişikliğine ilişkin üçüncü büyük devrimi, 1997 yılında çıkartılan 8 yıllık kesintisiz ilköğretim yasası ile gerçekleştirdi. 24 yıl önce yasalaşan 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması üzerindeki ambargoyu kaldıran yasayı kabul ederek, kesintisiz eğitimi zorunlu kılan TBMM, çocuklarına, daha uzun süre ve istedikleri alanda okuma hakkını da vermiş oldu.
  • Bu reform, Türkiye Cumhuriyeti'nin 21. yüzyıla hazırlık çalışmalarının da temelini oluşturdu. Birçok ‘ilk uygulama’ bu reformla birlikte başladı. Ders program ve kitapları yeniden hazırlandı.Türkiye Cumhuriyeti, 75. yılında, ‘‘Çağdaş, laik, çağa ayak uyduran, insan haklarını ve demokrasiyi bilen ve sahip çıkan, düşünen, sorgulayan, araştıran kuşaklar’’ yetiştirme dönemine girdi.
İlköğretim Nedir?
  • İlköğretim 6-14 yaş grubundaki öğrencilere temel beceri kazandırarak onları hayata ve bir sonraki eğitim kurumlarına hazırlayan bir eğitim devresidir.Ülkemizde uzun yıllar beş yıllık ilkokul ve üç yıllık ortaokullardan meydana gelen bu kurumlar, 1997 yılında 8 yıllık kesintisiz ve zorunlu eğitim kademesi haline getirilmiştir.Yeni yasaya göre "İlköğretim kurumları 8 yıllık okullardan oluşur.Bu okullarda kesintisiz eğitim yapılır ve bitirenlere ilköğretim diploması verilir."
8 yıllık Kesintisiz Eğitimin Tarihçesi
  • Kalkınma Planları, Hükümet Programları ve Milli Eğitim Şûralarında Zorunlu Eğitim Meselesi
    • VI. BYKP'de ilk ve ortaokul öğretim programlarının 8 yıllık temel eğitimin amaçları doğrultusunda bütünleştirilmesi ve geliştirilmesi konusundaki çalışmaların henüz sonuçlandırılamadığı ifade edilmiştir.
    • VII. BYKP'de bir önceki dönemle ilgili olarak; ortaokullarda okullaşma oranının % 65.6 düzeyinde kalmasının nedeni olarak 8 yıllık zorunlu temel eğitime geçilememiş olunması gösterilmiş ve VII. plan döneminde 8 yıllık zorunlu temel eğitim uygulamasına geçileceği, bu sürecin AB ülkelerinde asgari 9 yıl olduğu belirtilmiştir.
  • Hükümet programlarında "ilköğretim" tabiri ilk defa VIII. İnönü Hükümeti (20.11.1961-25.06.1962) programında kullanılmıştır.
    12 Mart Muhtırası sonucu kurulan ve kendini bir reform hükümeti olarak tanıtan I. Erim Hükümeti programında; "zorunlu öğretim süresinin ileride bütün yurda yayılmasına hazırlık olarak çok yönlü öğretim yapan ve öğrenciyi hem üst okullara hem de çalışma hayatına hazırlayacak 8 yıllık okulların deneme olarak kurulmaları için gerekli hazırlıklara hemen başlanacaktır" denilmiştir.
    Bu ifadeler bize, ülkemizde ciddi manada 8 yıllık temel eğitim (ilköğretim) okulları ile ilgili planlamanın ilk defa I. Erim Hükümeti tarafından yapıldığını göstermektedir.
  • 22.5.1972 tarihinde Ferit Melen tarafından kurulan hükümet programında da "ilkokulların 8 yıla çıkarılması çalışmalarına devam edileceği" ifade edilmiştir.
    V. Demirel Hükümeti (21.7.1977-05.01.1978) ve Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan 53. hükümet programında ilköğretimin 8 yıl olacağı ibaresi yer almıştır.
    Necmettin Erbakan başkanlığında kurulan 54. hükümet programında ise; "Zorunlu Eğitim 8 yıla çıkarılacak, öğrencilerin ilgi ve kabiliyetlerine göre çeşitli meslek alanlarında eğitim görebilmeleri için ilköğretimin 2. kademesinde yönlendirme sistemine işlerlik kazandırılacaktır" denilmektedir.
    Refahyol döneminde hükümet programına göre ilköğretim iki kademeli olarak ele alınmakta, yani 5+3'lük model benimsenmiş bulunmaktadır.
  • Milli Eğitim Şuralarında 8 yıllık temel eğitim meselesi ilk defa VII. Şura'da gündeme gelmiştir. 2 nolu "Genel ve Mesleki-Teknik Öğretim Komisyonu"nda alınan "İmam-hatip okulları ilkokula dayalı bir meslek okuludur" şeklindeki kararı Şura genel kurulu "İmam-hatip okulları ortaokula dayalı bir meslek okuludur" şeklinde değiştirmiş ama karar iptal edilmiştir.
    VIII. Şurada "Tek Tip Ortaokul" meselesi tekrar gündeme gelmiş, "Bütün meslek okullarının 1. devreleri tek tip içine girmelidir"(1970) kararı alınmış ancak 12 Mart Muhtırası yaşanmış, hükümet çekilmiştir.
  • IX. ve XII. Şura'da; "Ortaöğretimin 8 yıllık ilköğretime dayalı, en az 3 yıllık eğitim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları olarak tanımlanması" gerektiği ifade edilerek IX. Şura ile ilköğretim 8 yıllık bir süreci kapsadığı hususunda mutabık kalınmıştır.
    Ve XV. Milli Eğitim Şurası: Bine yakın eğitim uzmanı ve değişik kesimlerin katılımıyla gerçekleşen 15. Milli Eğitim Şurası'nda "kesintisiz" olarak kabul edildi.
8 Yıllık Zorunlu Eğitim Yasası Nedir?
  • 8 yıllık kesintisiz zorunlu temel eğitimi öngören yasa, Resmi Gazete'nin 18 Ağustos 1997 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
  • İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Milli Eğitim Temel Kanunu, Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 24 Mart 1988 tarih ve 3418 sayılı Kanun'da değişiklik yapılması ve bazı kağıt ve işlemlerden eğitime katkı payı alınması hakkındaki kanun ile ilköğretim kurumları 8 yıllık okullardan oluşacak. Bu okullarda kesintisiz eğitim yapılacak ve bitirenlere ilköğretim diploması verilecek.
  • İlköğretimin 6. 7. ve 8. sınıf öğrenimini ortaöğretim kurumları bünyesinde yapanlar ile çıraklık eğitim merkezlerindeki öğrenciler, eğitimlerini bu kurumlarda tamamlayacaklar. 1997-1998 ders yılı başından itibaren bu sınıflara hiçbir şekilde öğrenci alınmaması kararlaştırılırken Yasa ile çırak olabilme yaşı 13'den 14'e çıkartıldı.
  • Milli Eğitim Bakanlığı, tarafından çocukların ortaöğretim programlarına bilinçli olarak yönlendirilmesi için, ortaöğretim kurumlarına hazırlık sınıfı konulabilecek. İlköğretimin son ders yılının ikinci yarısında öğrencilere, ortaöğretimde devam edilebilecek okul ve programların hangi mesleklerin yolunu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı konusunda tanıtıcı bilgiler vermek üzere rehberlik servislerince gerekli çalışmalar yapılacak.
Zorunlu Eğitime Kaynak
  • 8 Yıllık Kesintisiz İlköğretim giderlerinde kullanılmak üzere, bazı işlem ve kağıtlardan 2000 yılı sonuna kadar "Eğitim Katkı Payı" alınacak.
  • Taşıt alım vergisi
  • Spor-Loto ve Sayısal Loto oyunları
  • Cep Telefonu
  • İçki ve Sigaraya Vergi
İlköğretim ve Eğitim Kanunu
  • Madde 1 - İlköğretim, kadın erkek bütün Türklerin milli gayelere uygun olarak bedeni, zihni ve ahlaki gelişmelerine ve yetişmelerine hizmet eden temel eğitim ve öğretimdir.
  • Madde 2 - İlköğretim, ilköğrenim kurumlarında verilir; öğrenim çağında bulunan kız ve erkek çocuklar için mecburi, Devlet okullarında parasızdır.
  • Mecburi ilköğretim çağı, 6 - 14 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlar, 14 yaşını bitirip 15 yaşına girdiği yılın, öğretim yılı sonunda biter.
  • Madde 4 - Türk vatandaşı kız ve erkek çocuklar ilköğrenimlerini resmi veya özel Türk ilköğretim okullarında yapmakla mükelleftir.
  • Madde 5 - Mecburi öğretim çağında olup da, memleket dışında olmak, oturduğu yerde okul bulunmamak veya sağlık durumu dolayısıyla ilköğretim okuluna devam edemeyen vatandaşlardan özel olarak öğretim görenler, imtihanla ve yaşlarına göre layık oldukları ilköğretim okulu sınıflarına veya mezuniyet imtihanlarına alınırlar.
  • İlköğretim kurumları, sekiz yıllık okullardan oluşur. Bu okullarda kesintisiz eğitim yapılır ve bitirenlere ilköğretim diploması verilir.
  • Nüfusun az veya dağınık olduğu yerlerde; köyler gruplaştırılarak, merkezi durumda olan veya durumu uygun bulunan köylerde ilköğretim bölge okulları ve bunlara bağlı pansiyonlar, gruplaştırmanın mümkün olmadığı yerlerde ise yatılı ilköğretim bölge okulları veya gezici okullar açılabilir. Gezici okullarda gezici öğretmenler görevlendirilir.
  • Madde 10 - Bir köy halkı, iş ve üretim hayatının gereği olarak veya olağanüstü sebeplerle yayla, otlak ve bağ gibi yerlere taşındığında köy okulu da, köy halkıyla birlikte göçecek şekilde düzenlenmiş olmalı ve gidilen yerde hemen günlük çalışmasını ve görevini devam ettirmelidir.
  • Madde 11 - Yetiştirici ve tamamlayıcı sınıflar ve kurslar, mecburi ilköğrenim çağında bulundukları halde, öğrenimlerini yaşıtlarıyla birlikte zamanında yapmamış olan çocuklara kısa yoldan ilköğrenim vermek ve ayrıca yetişmelerine lüzum görülen çocukları ilköğretim okuluna hazırlamak veya ilköğretim okulunu bitirmiş olup da henüz mecburi öğrenim çağında bulunan ve üst dereceli öğrenim kurumlarına gidemeyecek olanların genel bilgilerini artırmak ve kendilerine iş ve üretim hayatında faydalı olacak bilgi ve maharetleri kazandırmak amacıyla gerçek ve tüzel kişilerle, belediyeler, özel idareler ve Devlet tarafından açılabilir.
  • Madde 12 - Mecburi ilköğrenim çağında bulundukları halde zihnen, bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan özürlü olan çocukların özel eğitim ve öğretim görmeleri sağlanır.
  • Madde 13 - Okul öncesi kurumlarında mecburi öğrenim çağına gelmemiş olan çocuklar eğitilir
İmam Hatip Meselesi

Son Durum
  • Tevhidi Tedrisat (öğrenim birliği) Kanunu uyarınca, din adamı yetiştirmek için ‘ayrı okullar' olarak açılmalarına karşın, 1970'li yıllardan başlayarak din öğretiminin esas alındığı ortaöğretim kurumları haline gelen imam hatip liseleri, kuruluş amaçlarına döndürülecek. Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan sorumlu Devlet Bakanlığı ve YÖK'ün koordineli çalışmasıyla hazırlanan plan, kısa, orta ve uzun vadede şöyle uygulanacaktır.
  • Büyük bölümü, dernek ve vakıflarca yaptırılan imam hatip yurtlarının kamulaştırılması sağlanacak. Devlet eliyle yurt yapımı hızlandırılacak.
  • Milli Eğitim Temel Yasası uyarınca, karma okullar olarak açılmasına karşın, uygulamada ‘ayrı' bina ve sınıflarda öğretim yaptıran imam hatiplerde, bu yıldan itibaren yine karma eğitime geçilecek. Kız ve erkek öğrencilerin bir arada okumaları sağlanacak. Yalnız, imkanı bulunmayan okullarda ayrı eğitime izin verilecek.
  • Özellikle kız öğrencilerin derslere başları kapalı girdiği imam hatip liselerinde, Atatürk ilke ve devrimlerine aykırı, başörtüsü ve kıyafet yasaklanacak. Yönetici, öğretmen ve öğrenciler, okul içinde ve derslerde başlarını kapatamayacaklar. Kız öğrenciler ve kadın öğretmenler yalnız Kuranı Kerim derslerinde başlarını örtebilecekler. Beden eğitimi derslerinde de, öğrenciler, yine okul yönetiminin uygun göreceği kıyafet giyecekler.
  • Halen 4 yıl öğretim yaptırılan imam hatip liseleri, önümüzdeki öğretim yılından (1998-1999) itibaren 5 yıla çıkarılacak.
  • Büyük bölümü ilahiyat fakültesi kökenli olan Okul müdürleri değişecek yerlerine fen, matematik ve sosyal bilimler kökenli öğretmenlerin müdür olarak atanmaları sağlanacak.
  • İmam hatip lisesi mezunu 61 bin personeli, Açık öğretim Fakültesi bünyesinde, 2 yıllık önlisans öğretiminden geçirilecek olan Diyanet İşleri Başkanlığı'na, lise mezunu eleman alınmayacak
  • 2 Yıllık ilahiyat M.Y.O. 4 yıla çıkarılacak ve ilahiyat fakültelerinin yanı sıra bu okullar da Diyanet'in personel kaynağı olacak.
Karşılaştırmalar
  • İmam hatip okullarını savunanlar; Türkiye'nin bu kadar imama ihtiyacı yoktur ama "İmam-Hatipli‘ ye ihtiyacı vardır." Çünkü onlar, kuruldukları ilk yıllardan beri durmaksızın çalışmakta, vatana ve millete faydalı olmak için gayret sarf etmektedirler. Onların hedefi, hem maddî hem de manevî yönden memleketimizi kalkındırmak ve çağı yakalamak ve hatta çağın ilerisine geçmektir.’’ Teziyle imam hatiplilerin ülkenin ihtiyacı olan insan modeli olduklarını savunmaktadırlar.
  • Bu ülkede imam hatipler yok sayılıyor..
  • Türkiye'de halen 15 milyonu okula devam eden, 10 milyonu da yetersiz de olsa bu olanaktan hiç yararlanamayan toplam 25 milyon çocuk ve gencimiz var. İmam hatiplerin orta kısımlarındaki öğrenci sayısı ise hepsi hepsi 300 bin civarında.
  • Karar, imam hatip liselerinin kapatılmasına yöneliktir.
  • Temel eğitimin 8 yıla çıkmasıyla birlikte, Anadolu liseleri, kolejler ve diğer meslek okullarında olduğu gibi imam hatiplerin ortaokul bölümleri de, 8 yıllık zorunlu temel eğitimin bir parçası olacak. Yani, kapanma değil, yeniden yapılanma söz konusudur.
  • Altyapı yetersizdir.
  • Türkiye'de hangi alanda altyapı yeterli ki! Eğer 24 yıl boyunca yasal yönden zorluklar çıkarmamış olsaydı, altyapı şimdiye çoktan tamamlanmış olurdu. Eğer geciktirilmeye devam edilirse, 10 yıl sonra hala altyapının yetersizliğinden bahsederiz.(Güçlü A.1997)
  • 6/12 yaş grubundaki çocukların aynı çatı altında bulunmaları sakıncalıdır.
  • Sanki kendi evlerinde, farklı yaş grubundaki çocukları, aynı ortamda yaşamıyorlar. (Güçlü A.1997)
  • Demokratik değildir ve devletin dayatması vardır.
  • Dünya İnsan Hakları Çocuk Beyannamesi'ne göre, 15 yaşına kadar, çocuklar "çocuk" olarak kabul ediliyor ve kişisel hakları açısından, temel eğitimin dışında, anne babaları tarafından da olsa hiçbir dayatmayla karşı karşıya getirilmemeleri öngörülüyor. Temel eğitimden sonra, kendi kararlarını kendilerinin vermeleri "en doğru" olarak kabul ediliyor. Bundan neden korkuluyor ve neresi demokratik değil, anlamak mümkün değil. .(Güçlü A.1997)
  • 8, 10 yıllık kesintisiz eğitim, başka ülkelerde yoktur.
  • Hangi gelişmiş ülkede, 8, 10 yıllık temel eğitim zorunlu ve tek diplomalı değil? Hangisinde temel eğitim aşamasında, mesleki yönlendirme var? (Güçlü A.1997)
  • İmam hatip liselerinin ortaokul bölümleri kaldırılsın ama, bütün ortaokullara kaldırılan dersler yani, Arapça ve Kuran - ı Kerim seçmeli hale getirilsin veya 5+3 sistemi uygulansın önerileri getirildi ancak bu olay bütün ortaokulların imam hatipleştirilmesi anlamına geleceği için, fazlasıyla tepki alarak, geri çekildi.
  • ‘’8 yıllık eğitim reformunun iyi uygulanamamasının ana sebebi ülkemizde bir "Eğitim Reformu Merkezi" nin kurulamamış olmasıdır.’’(Güçlü A.1997). Halk için yapılan bir şey halkın tam desteğini almak için öncelikle halka iyi anlatılmalıdır.


Benzer Konular

8 Ekim 2009 / ayten Soru-Cevap
27 Kasım 2012 / asla_asla_deme Eğitim Bilimleri
1 Mayıs 2014 / Misafir Cevaplanmış