Arama

Medya Haber - Sayfa 41

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 660.926 Cevap: 1.864
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
19 Kasım 2006       Mesaj #401
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
IRAK'TA İNTİHAR SALDIRISI: 22 ÖLÜ

Sponsorlu Bağlantılar
irak 1

BAĞDAT - Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyindeki Hille kentinde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 22 kişi hayatını kaybetti.
Polis, bombalı aracın, yevmiye işi bekleyen bir grup işçinin beklediği yerde infilak ettiğini, saldırıda çoğu ağır 44 kişinin de yaralandığını belirtti.
Yaralıların kaldırıldığı Hille Hastanesi Başhekimi Dr. Muhammed Ziya da izinli olan tüm doktorların göreve çağrıldığını, ağır yaralıların acilen ameliyata alındığını söyledi.
Şii nüfusun yoğun olduğu Hille, mezhepler arasında şiddete sahne oluyor.
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
21 Kasım 2006       Mesaj #402
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
İsviçre’de Cenevre’nin batısından Fransa sınırına kadar uzanan yeraltındaki dev CERN laboratuvarında önümüzdeki mart ayında asrın en iddialı bilimsel deneyi gerçekleştirilecek.

Sponsorlu Bağlantılar

AVRUPALI bilimadamları, İsviçre Fransa sınırında inşa edilmekte olan ve gelecek yıl faaliyete geçmesi planlanan dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısı sayesinde kainatın oluşumuna yol açan Büyük Patlama’yı (Big Bang) laboratuvar ortamında yeniden yaratacak ve Big Bang sonucunda açığa çıktığı varsayılan "Tanrı’nın zerrecikleri"nin (Higgs Boson) sırrını aydınlatmaya çalışacak.


Cenevre Gölü’yle Jura Dağları arasındaki Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi’nde (CERN) görevli personelin yüksek teknoloji ürünü retina tarayıcı cihazlardan geçerek girebildiği bir alanda inşası devam eden Dev Parçacık Hızlandırıcı (Large Hadron Collider - LHC) yerin tam 80 metre altında bulunuyor. LHC şu üç parçadan oluşuyor: 27 metre uzunluğundaki bir tünele önümüzdeki aylarda vinçler vasıtasıyla indirilecek yedi bin ton ağırlığındaki Atlas dedektörü, parçacıkları hızlandırarak ışık hızına yakın bir hıza erişmelerini sağlayacak olan dünyanın en büyük mıknatısı ve dünya çapında her yıl üretilen veriden 150 kat fazlasını işleme kapasitesine sahip bir süper bilgisayar.





KARA ENERJİNİN İPUÇLARI


Yaklaşık 8 milyar dolara mal olması planlanan muazzam proje kapsamında gerçekleştirilecek deneyler esnasında minyatür kara deliklerin ortaya çıkması ve evrenin sürekli genişlemesine neden olan "kara enerji"ye dair yeni ipuçlarının elde edilmesi hedefleniyor. Cihaz çalıştırıldığı zaman, mıknatısla tünelde hızlandırılarak yaklaşık ışık hızına ulaşacak protonlar, karşı yönden gelen protonlarla çarpışacak. Bir saniyede 800 milyon çarpışmanın beklendiği deney esnasında her proton, saatte yaklaşık 200 km hız yapan 400 ton ağırlığında bir trenin çarpmasına eşit bir darbeye maruz kalacak. Çarpışma sonrasında ortaya çıktığı öne sürülen Tanrı’nın zerrecikleri (Higgs Boson) tünelin içine yerleştirilen Atlas dedektörü tarafından tespit edilecek. Bu asrın en iddialı bilimsel projelerinden biri olan deneyle ilgili konuşan CERN’deki bilimadamları ekibinin başkanı Jos Engelen, "Tanrı’nın zerrecikleri"nin varlığının ispat edilmesinin, insanoğlunun "Tanrı’ya muhtemelen en çok yaklaştığı" an olacağını söylüyor.





Higgs Boson nedir


Edinburgh Üniversitesi teorik fizikçilerinden Peter Higgs’in 60’lı yıllarda ortaya attığı Higgs Boson (Tanrı’nın zerrecikleri), Büyük Patlama’dan sonra ortaya çıkan parçacıkların adı. Higgs’e göre kainat, Higgs Alanı adını verdiği bir enerji tarafından yaratıldı. Söz konusu enerji, Büyük Patlama sonrası ortaya çıkan parçacıklarla etkileşime girerek "Higgs Boson" adı verilen zerreciklerin meydana gelmesine neden oldu. Bu zerrecikler maddeye kütle kazandırdı. Higgs’in bu teorisi o dönemde "Physics Letters" gibi saygın fizik dergilerinden kabul görmedi.
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
22 Kasım 2006       Mesaj #403
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
İLK HAC KAFİLESİ YOLA ÇIKIYOR

hac mekke

ANKARA - Hac ibadetini yerine getirmek üzere Suudi Arabistan'a gidecek ilk hacı kafilesi, yola çıkacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinden alnan bilgiye göre, akşam Esenboğa Havalimanı'nda Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Karaman, Hac Dairesi Başkanı Seyfettin Ersoy ve Ankara Müftüsü Mustafa Hakkı Özer'in katılımıyla uğurlama töreni düzenlenecek.
Törenin ardından Ankara 1. ve 2. kafile hacı adayları, saat 20.50'de havaalanından hareket edecek.
Türkiye genelinde başkanlığın 296 kafilesi bulunuyor.
THY seferleri, 22 Kasım 2006-25 Aralık 2006 tarihleri arasında gidiş, 3 Ocak 2007-3 Şubat 2007 tarihleri arasında dönüş olmak Cidde ve Medine havalimanları üzerinden gerçekleşecek.
Din görevlileri, kafile başkanları, karşılama ve yerleştirme görevlileri ile sağlık görevlilerinden oluşan yaklaşık 5 bin kişi, hac sırasında hizmet verecek.
NIK_MIK_YOK - avatarı
NIK_MIK_YOK
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #404
NIK_MIK_YOK - avatarı
Ziyaretçi
Ankara ile Washington arasındaki Karadeniz gerilimi büyüyor. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson , Karadeniz'de ABD'nin de hakkı olduğunu savunurken, "Montrö Antlaşması oldukça açık. Biz de Karadeniz'in uluslararası sularda bulunmasından kaynaklanan haklarımızdan yararlanmak istiyoruz" dedi. Hükümetin, Karadeniz'de NATO donanması kurulmasına ilişkin konuyu ABD ile masaya yatırdığı ortaya çıktı.

Bulgaristan milli gününde Cumhuriyet 'e bilgi veren ABD'nin Ankara Büyükelçisi Wilson, Türkiye ile ABD'nin Karadeniz'de çok sayıda ortak çıkarı bulunduğunu söyledi. Özellikle terorizm, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ile ekonomik konularda Ankara ile Washington arasında ortak çaba bulunduğuna dikkat çeken Wilson, Akdeniz'de de "Akdeniz Ortak Girişimi" bulunduğunu anımsattı.

Karadeniz'de de bu ortak girişim doğrultusunda bir çalışma yapmak istediklerini kaydeden Wilson, buna karşın doğrudan Türkiye'den "Donanmamızı Karadeniz'e sokalım" isteminde bulunmadıklarını söyledi. Ancak ABD'nin bu istemini NATO'ya sunduğu bildiriliyor.

Wilson, Montrö Antlaşması'nın Karadeniz'e askeri güç girmesi konusunda açık olduğuna da dikkat çekerken, bu denizin uluslararası bir su olduğunu söyledi. Wilson, "Montrö Antlaşması oldukça açık, bazı haklar tanıyor. Ve biz Karadeniz'in uluslararası sularda bulunmasından kaynaklanan haklarımızdan yararlanmak istiyoruz" diye konuştu.

Türkiye ile ABD arasında Karadeniz'de halen istihbarat işbirliği bulunduğuna da dikkat çeken Wilson, "Yani gerektiğinde gemilerimiz buraya girebilir. Ancak bizim istediğimiz, gemilerimizi Karadeniz'e doğrudan sokalım değil. Bizim istediğimiz daha çok istihbarat yönünde" değerlendirmesini yaptı.

"Masaya yatırdık"
Wilson, konuyu hükümet ile masaya yatırdıklarını da vurgularken şöyle konuştu: "Bu konuyu Türk yetkililerle uzun uzun masaya yatırdık. Dediğim gibi Türkiye'den 'Gemilerimizi Karadeniz'e sokalım' diye doğrudan bir talebimiz yok. Açıkçası şu anda Karadeniz'de gemimiz var mı yok mu, onu da tam bilemiyorum."

Wilson, Türkiye'nin konu ile ilgili olarak ne yanıt verdiği sorusu üzerine ise "Türkiye'nin yanıtının ne olduğunu bana değil hükümete sormanız gerekiyor" dedi.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #405
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Türk filmleri hapse giriyor
spacer
Hayal Kurmak Serbest Film Festivali bugün Bayrampaşa Cezaevi’nde başlıyor.
spacer
Güncelleme : 22 Kasım 2006 - 8:02:50 AM
Festivale ‘Kurtlar Vadisi Irak’,’ Beyza’nın Kadınları’, ‘Hababam Sınıfı Üç Buçuk’ gibi bu yıl içinde gösterime girmiş 11 filmi katılıyor. Mahkumlar en iyi 3 filmi seçecek.

22 Kasım-30 Aralık tarihlerinde, Senaryo Yazarları Derneği (SEN-DER) tarafından düzenlenen Hayal Kurmak Serbest Film Festivali, Bayrampaşa Cezaevi’nde başlıyor. Festivalin bu gece yapılacak galasına, festival süresince gösterilecek 11 filmin yönetmenleri ve oyuncuları da katılacak. Adalet Bakanlığı, tutukevlerinin yöneticileri ve tutukluların evsahipliği yaptığı gala, saat 15.30’da başlayacak.

Festivalde 2006 yılında Eylül ayına kadar gösterime girmiş olan Türk filmleri gösterilecek.

Festival sonucunda mahkûmlar arasında yapılacak oylamayla “En İyi 3 Film” seçilecek. Filmler arasında Kurtlar Vadisi Irak, Hababam Sınıfı Üç Buçuk, Korkuyorum Anne, Beyza’nın Kadınları gibi tanınmış yapımlar var.

FESTİVALE KATILAN 11 FİLM
1. Hababam Sınıfı Üç Buçuk
Yapımcı: Turgay Aksoy
Yönetmen: Ferdi Eğilmez
Senaryo: Kemal Kenan Ergen
Oyuncular: Mehmet Ali Erbil, Seda Sayan, Şafak Sezer, Mehmet Ali Alabora, Peker Açıkalın

2. Kurtlar Vadisi Irak
Yapımcı: Raci Şaşmaz
Yönetmen: Serdar Akar
Senaryo: Raci Şaşmaz, Bahadır Özdener
Oyuncular: Necati Şaşmaz, Billy Zane, Bergüzar Korel, Gürkan Uygun, Kenan Çoban, Erhan Ufak

3. Dün Gece Bir Rüya Gördüm
Yapımcı:Ulaş Ak
Yönetmen: Ulaş Ak
Senaryo: Ulaş Ak
Oyuncular: Pelin Batu, Emre Kınay, Arzu Yanardağ, Fikret Hakan

Medya Haber

4. Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?
Yapımcı: Serkan Çakarer, Bahadır Atay
Yönetmen: Ezel Akay
Senaryo: Levent Kazak, Ezel Akay
Oyuncular: Haluk Bilginer, Beyazıt Öztürk, Ragıp Savaş, Levent Kazak, Ayşe Tolga, Ayşen Gruda


Medya Haber


5. Oyun
Yapımcı: Pelin Esmer (Nida Karabol-Ortak Yapımcı)
Yönetmen: Pelin Esmer
Senaryo: Pelin Esmer
Oyuncular: Arslanköy Çadır Tiyatrosu

6. Tramvay
Yapımcı: Olgun Arun
Yönetmen: Olgun Arun
Senaryo: İzzeddin Çalışlar, Olgun Arun, Nazlı Çetinok Arun
Oyuncular: Fırat Tanış, Emel Çölgeçen, Itri Koşar, Halit Ergenç, Gökhan Özoğuz

7. Dabbe
Yapımcı: Hasan Karacadağ
Yönetmen: Hasan Karacadağ
Senaryo: Hasan Karacadağ
Oyuncular: Ebru Aykaç, Ümit Acar, Serdar Özer, Serhat Yiğit

Medya HaberAli Düşenkalkar'ın 'değişim'i ve oyunu inanılmaz!

8. Korkuyorum Anne
Yapımcı: Ömer Atay
Yönetmen: Reha Erdem
Senaryo: Reha Erdem, Nilüfer Erdem
Oyuncular: Ali Düşenkalkar, Işıl Yücesoy, Köksal Engür, Şenay Gürler, Arzu Bazman

9. Gen
Yapımcı: Murat Toktamışoğlu, Kemal Kaplanoğlu
Yönetmen: Togan Gökbakar
Senaryo: Murat Toktamışoğlu
Oyuncular: Doğa Rutkay, Yurdaer Okur, Mahmut Gököz, Haldun Boysan

10. Anne Ya Da Leyla
Yapımcı: Sinema Ajans
Yönetmen: Mesut Uçakan
Senaryo: Mesut Uçakan
Oyuncular: Turgay Başyayla, Oğulcan Gezgin, Aylin Coşkun, Müge Oruçkaptan

11. Beyza’nın Kadınları
Yapımcı: Mehmet Altıoklar, Elif Dağdeviren Güven, Cüneyt Ortan
Yönetmen: Mustafa Altıoklar
Senaryo: Mustafa Altıoklar, Nükhet Bıçakçı, Ebru Hacıoğlu (Fikir: Cüneyt Ortan)
Oyuncular: Tamer Karadağlı, Demet Evgar, Levent Üzümcü, Arda Kural, Engin Hepileri

MAHKUMLARA ATÖLYE ÇALIŞMALARI
SEN-DER Genel Sekreteri Haluk Ünal ve Levent Kazak tarafından tasarlanan proje kapsamında, geçtiğimiz Haziran ayından bu yana mahkumlar için film öyküsü atölyeleri gerçekleştiriliyor. Atölye çalışmalarına sinema ve televizyon dünyasının ünlü senaristleri Safa Önal, Haluk Ünal, Birol Güven, Neşe Şen, Gaye Boralıoğlu, Ömer Lütfi Mete, Hüseyin Kuzu ve Levent Kazak katılıyor. Çalışmalar 30 Aralık’ta sona eriyor.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #406
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Nasıl neşter verdiniz?Medya Haber clear pixelKasığındaki atardamarı keserek kendini öldüren cerrah Dr. Aydemir’in 3 yıldır psikolojik rahatsızlık yaşadığı ortaya çıktı. Haftada 10 ameliyata giren Aydemir ya böyle bir krizi ameliyatta geçirseydi?
clear pixel
22.11.2006
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. İsmail Aydemir, hastanedeki işlerini bitirdikten sonra önceki gün akşam saatlerinde Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı binasının 3’üncü katındaki odasına çekildi. Hastanedeki bir kadın görevli saat 19.00 sıralarında Prof. Dr. Aydemir’in yemeğini odasına götürdü. Görevli kadın kapıyı açtığında Aydemir’i kanlar içinde yatarken buldu. Şoka giren kadının çığlıklarını duyarak odaya gelen diğer doktorların yaptıkları incelemede Aydemir’in hayatını kaybettiği anlaşıldı.

ATARDAMARINI KESTİ
Olay Yeri İnceleme uzmanları da Aydemir’in sağ kasığındaki ana arterin kesildiği ve bu nedenle kan kaybından öldüğünü belirledi. Polis tarafından yapılan incelemede Prof.Dr. Aydemir’in odasında “Doktorluk yapamıyorum, onurum zedelendi” yazılı bir de not bulundu. Doktor arkadaşları Aydemir’in en az üç yıldır PMD hastası olduğunu biliyordu.

‘ZARAR VEREBİLİRİM’
Psikiyatride iki uçlu mizaç bozukluğu olarak tanımlanan PMD hastalığı nedeniyle Prof. Aydemir’in bir haftadır, “Kimseye zarar vermek istemiyorum” diyerek kendi kendisine ameliyatlara girmeme kararı aldığı, bu yüzden de “Ben artık cerrahlık da yapamıyorum” diye meslektaşlarına dert yandığı anlatılıyor. Doktorlar hastalığın en önemli belirtisinin intihara eğilimli bir ruh haline girmek olduğunu belirtiyor.

‘BİR CERRAH İÇİN ACI’
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde aynı koridorda görev yaptığı cerrah arkadaşları profesörün PMD tedavisi gördüğünü, bir hafta öncesine kadar haftada ortalama 10 ameliyata girdiğini söylüyor: “Hoca çok aktifti. Ancak bir hafta önce hastalığı yüzünden ameliyatlara girmeme kararı aldı. Çok üzüldüğünü herkese anlatıyordu. Bir cerrah için neşter kullanamamak çok acıdır. 25 yılı aşkın süredir cerrah olan bir adamın atıl durumda kalmasını cerrahtan başka kimse anlayamaz. Özellikle çevre işleriyle çok ilgiliydi. Fakültenin boya, bahçe düzenlemesi gibi bütün işlerini kendisi yapardı.”

’ODADAN ÇIKMAZDI’
Doktor arkadaşları Aydemir’i, genelde neşeli ve çevresi geniş biri olarak tanımlıyor. Uzun zaman dır psikolojik tedavi gördüğünü ancak, hangi ilaçları niçin kullandığını kimsenin bilmediğini de söyleyen mesai arkadaşları, “Zaman zaman İsmail’i ameliyathanede görüyorduk. Ancak ne kadar ameliyat yapıyordu bilmiyoruz. Dosyasında vardır. Cerrahi hiç ameliyat yapamazsanız çekilmez bir daldır. Sorunlarının olduğunu herkes söylüyordu. Bazen odasına kapanır ve saatlerce çıkmazdı. Ama hiçbirimiz hastalığıyla ilgili çok detay bilmiyorduk”diyor.

’İYİ BİR UZMANDI’
Aydemir, eski Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu döneminde uzun bir süre “Rektör Danışmanlığı” da yaptı. Aydemir’i, hep güleryüzlü ve hoş sohbet biri olarak hatırladığını söyleyen Alemdaroğlu, “İsmail Bey’in cerrahi bilgisi ve ilgisi çok iyiydi. Ben hastalığı ve tedavi gördüğünü bilmiyorum. Çevreyle ilgili çok aktifti. Ben onun öğrencilik dönemini biliyorum. Her zaman aktif ve güleryüzlü bir kişiydi. Bana daha çok Dekan Ahmet Özbal aracılığıyla geliyordu. Böyle bir şey yaptığına çok üzüldüm” dedi.

2-3 DAKİKA İÇİNDE ÖLDÜ
Odasında ölü bulunan 52 yaşındaki Profesör Aydemir morga kaldırıldı. Adli Tıp Ön raporuna göre Prof. Dr. Aydemir’in neşterle atardamarını kestiği ve 2-3 dakika içinde hayatını kaybetti tespit edildi.

UZMANLAR NE DİYOR?
Manik depresif bir cerrah eline neşter alabilir mi?
Profesör Aydemir 3 yıldır tedavi gördüğü halde haftada en az 10 ameliyata giriyordu. Hastanenin Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümit Balcısoy ise önemli bir cerrah olan ve riskli ameliyatlara giren Aydemir’in hastalığından haberi olmadığını söylüyor: “Bize yazılı herhangi bir başvuruda bulunmadı. Bu tedaviyi ne zamandır gördügünü de bilmiyorum.”

“Kişi kendini yetersiz işe yaramaz hisseder”
Balıklı Rum Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nden Doç. Dr. Özkan Pektaş: PMD hastalarının depresyonda olduğu dönemde intihar eğilimleri çok yüksek. Bu hastalığı olanlarda intihar eğilimlerinin ancak yüzde 10’una engel olabiliyoruz. Kişi ’mani’halinde aşırı sevinçli, çok konuşkan, sürekli para harcamak isteyen, değişik işler yapmak isteyen bir kişi olur. Depresyon halinde ise, ölüp kurtulayım, bu dünyada işe yaramıyorum diyerek kendini küçümser. Yaptığı hiçbir işi beğenmez. Kendini çok değersiz hisseder. Asla bir akıl hastalığı değildir. Genetik kökenli bir hastalıktır. Ameliyatlara her gün girebilir. Bu hastalık 5 yaşında çıkabilir, 25-30 yaşında olabilir. Hastanın yakınları hastaya böyle bir tanıyı asla koyamaz.

“Genetik bir hastalıktır, ilaç tedavisi gerekir”
İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan: “PMD iki uçlu mizaç bozukluğudur. Kesin olarak tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Kişi tedavisini sürdürken yaşam kalitesini bozmaz. Kimse tedavi gördüğünü bile anlamaz. Buradaki depresyon, normal konuştuğumuz depresyon gibi değildir. Burada duygu durumu bozukluğu anlamlı bir ölçüde kalıtsaldır. Yaşam durumuyla ortaya çıkar. 30 yaşından sonra daha çok görülür. Hipertansiyon, şeker hastalığı gibi bir hastalıktır. Akıl hastalığı gibi bir yıkıma uğratmaz. PMD hastası olan şairler, yazarlar, siyasetçiler vardır. Döngüsel bir hastalıktır. Burada asıl önemli olan hastalığın tekrarlanmasını önleyip devam ettirmemektir. Kalıtsal boyutta olan bir psikiyatrik hastalıktır. Koruyucu ilaç almak zorundasınız.”
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
24 Kasım 2006       Mesaj #407
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
YILBAŞINDA 20 MİLYON HEYECANI

milli piyangocu 4

ANKARA - Türkan Al - Milli Piyangonun 20 milyon heyecanı yakında başlıyor. Milli Piyango İdaresi, yılbaşı çekilişinde 2 milyonu amorti olmak üzere 2 milyon 759 bin 566 adet ikramiye dağıtacak.
Milli Piyango İdaresi, yılbaşı özel çekilişi için 200 milyon YTL'lik bilet bastırdı. 9 Aralıkta satışa sunulacak olan yılbaşı biletlerinin dağıtımı için de bütün hazırlıklar yapıldı.
Tam biletin 20, yarım biletin 10, çeyrek biletin ise 5 YTL'den satılacağı özel çekilişte büyük ikramiye, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 20 milyon YTL olacak. Özel çekilişte, ikinci büyük ikramiye olarak 5 milyon YTL, üçüncü büyük ikramiye olarak da 1 milyon YTL verilecek.
Yılbaşı özel çekilişi, milyonluk ikramiyelerin tam bilete çıkması halinde 3, ilk 2 büyük ikramiyenin çeyrek, 1 milyon YTL'lik ikramiyenin tam bilete çıkması halinde de 9 kişiyi milyoner yapacak.
Özel çekilişte, milyon YTL'lik ikramiyelerin yanı sıra 2 adet 500 bin, 3 adet 200 bin, 15 adet 100 bin, 30 adet 50 bin, 50 adet 20 bin, 100 adet 10 bin, 300 adet 5 bin ve bin adet bin YTL'lik ikramiyeler de sahiplerini bulacak.
2 milyon da amortinin verileceği özel çekilişte, 2 milyon 759 bin 566 adet bilete ikramiye çıkacak.
Yılbaşı özel çekiliş biletleri, bu yıl internet ortamında da satılacak.
lionhead - avatarı
lionhead
Kayıtlı Üye
25 Kasım 2006       Mesaj #408
lionhead - avatarı
Kayıtlı Üye
Uzaydan en güzel kareler…
uzay
MİLLİYET İNTERNET ÖZEL

Astronomlar NASA’nın Hubble uzay teleskopu tarafından çekilen en güzel kareleri seçti. Bu sıralama şimdiye kadar uzaydan çekilen en büyüleyici fotoğrafların bir araya geldiği bir albüm adeta… Astronomlar geçtiğimiz günlerde 1990 yılından beri uzayın derinliklerindeki en gizemli objeleri fotoğraflayarak bilim adamlarını aydınlatan Hubble Uzay Teleskopu tarafından çekilen uzay görüntüleri arasından en çok beğendiklerine oy verdi. Astronomların seçtiği ilk 10 fotoğraf görenleri adeta büyülüyor.
New York Syracuse Üniversitesi Teknoloji bölümünden Prof. Dr. Henry Lambright fotoğrafların büyüsünü şu sözlerle dile getirdi: ‘Hubble’ın çektiği fotoğraflar herkesin ilgisini çekiyor. Bu kareler uzayın büyüsünü kelimelerin anlatamayacağı şekilde yansıtıyor’.

yukardakı resimi gruba ait oldugun için bazı arkadaslar giremez nedeni maille baglantılı !!
Son düzenleyen lionhead; 25 Kasım 2006 18:00 Sebep: maille girilir
yasamak kucuk bir umut we insana duyulan sewgiden ibarettir..
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
27 Kasım 2006       Mesaj #409
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Asker 2007 darbe mi yapacak?

Medya Haber


Newsweek Dergisi’nde yayımlanan ve Zeyno Baran imzasını taşıyan makalede, Türkiye’de 2007 yılı içinde askeri bir darbe olma olasılığının yüzde 50 olduğu iddia edildi.

ABD’nin etkili düşünce kuruluşlarından Hudson Enstitüsü uzmanlarından olan Baran, son haftalarda konuştuğu üst düzey Türk subaylarının demokrasiye ara verilmesini arzulamadıklarını, ama laikliği korumak için "yakında harekete geçmek zorunda kalınabileceğini" söylediklerini yazdı.

YENİ 28 ŞUBAT

10 yıl önce askerlerin dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ı iktidardan uzaklaştırdığını hatırlatan makalede, 28 Şubat sürecini başlatan koşulların bir kez daha oluştuğu iddia edildi. Makalade, Baran, "O darbeyi yaratan koşullar bugün yeniden ortaya çıkıyor. Bir kez daha iktidarda bir İslamcı var. Yine generaller, hükümetin, modern Türkiye’nin laik temelini nasıl zayıtlattığını öfkeyle fısıldıyorlar. Bence Türkiye’de 2007’de bir askeri darbe olması ihtimali 50-50" diye yazdı.

Baran, Türk subayların, AB süreciyle birlikte ordunun sivillerin kontrolüne girmesinin kaçınılmaz olarak "İslamcı bir Türkiye" üreteceğini düşündüğünü vurguladı. 28 Şubat benzeri bir darbenin antidemokrasi anlamına gelmeyeceğini savunan Baran, öte yandan bunun Türkiye’nin mevcut "İslami deneyimini" sonlandıracağı ve muhafazakar, laik, fakat yine de demokratik bir hükümetin yolunu açabileceğini iddia etti. Baran, "Belki böyle bir Türkiye daha iyi bir AB adayı olabilir" dedi.

Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
27 Kasım 2006       Mesaj #410
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Çağlayan'da mahşeri kalabalık

Medya Haber


SP lideri Recai Kutan'ın ardından Necmettin Erbakan uydu konferansı ile katılımcılara seslendi

Kutan'ın konuşmasından başlıklar:

Siyonist saldırganları tel'in için bu meydanı tıklım tıklım doldurdunuz. Papa'nın Peygamber'e saldıran sözleri için yine bu meydandaydınız.

Papa, 28 Kasım günü Türkiye'ye geliyor. O papa Türkiye'ye gelmeden önce şu edep dışı konuşmayı yapmıştı. Papa, "Muhammed'in yeni diye getirdiği nedir, sadece onu gösterin, orada sadece şer ve insanlık dışı şeyler bulursunuz, tıpkı İslam'ı kılıçla yaplak" gibi diyerek edep dışı bir konuşma yapmıştı. Bu sözlerin ardından Papa, "Hristiyanlıkla, Tanrı arasında arasında bir bağ var, İslam'la Tanrı arasında akıl yok" diyerek edepsiz beyanlarda bulundu.

Ey Türkiye'yi yönetenler bu kalabalığın sesine kulak verin, millet istemiyor Papa'yı.

Müslümanların Papa'ya tepki göstermesi en demokratik hakkıdır. Bu tepki her müminin önemli bir gereğidir. Müslümanlar inançları gereği tepkilerini ölçülü olarak yaparlar. Bugüne kadar bizim yaptığımız mitinglerde herhangi bir yasadışı eylem olmadı. Biz sukunetle tepkimizi veriyoruz. İşte milli görüş bu....

Papa'nın çirkin sözleri şeytani bir planın başlangıcıdır. Komunizm yıkıldığında yeni bir düşman aradılar. Bunun adını da İslam koydular. Biri çıkıp Haçlı seferi çağrıları yaparken, bazı hainler Mekke'yi bombalamayı teklif ediyordu. Biri de çıkıp, Türkiye yöneticileriyle dostluk kuran Berlusconi ise Müslümanların kültürünü aşağılıyordu. Dikkat ederseniz hepsi aynı cephede. Bu tasadüf değil. Bu hazırlanmış olan planın değişik adımlarıdır.

Batı medeniyeti özellikle Müslümanlarla bir türlü öğrenemiyorlar. Papa'nın yapmış olduğu açıklama, hata yapmaz kabul edilen Papa, o açıklamaları yaptı. Bu açıklamalar bizim yöneticilerimizin hatalarını görmeleri için bir fırsattır. Yöneticilerimiz bundan sonra ayılabilirlerse herhalde Türkiye'ye en hayırlı hizmeti yapmış olacaktır. Bunlar ibret verici gelişmelerdir.

Bu ibret verici gelişmeler bizim için artık AB sevdasından vazgeçme vaktinin geldiğini göstermektedir.

Ey Papa, Hz. Muhammed'e terörist diyecek kadar cahil olduğun için, o mubarek elçinin ümmeti olmanın gereği olarak, seni istemiyoruz, evet seni istemiyoruz.

Şerefli bir milletin çocukları olarak önce Müslümanlardan özür dile. Haçlı seferleri adı altında asırlarca kan dökmekten zevk aldınız. Bu anlayışın temsilcisi olarak sen Hz. Muhemmed'i aşağıladın. Biz buna hayır demek için buradayız, seni bu yüzden Türkiye'de görmek istemiyoruz.

Bizans hayallerini gerçekleştirmek isteyenleri desteklediğin için, Türkiye'yi bölmek isteyenleri desteklediğin için, misyonerlik faaliyetleri için seni burada istemiyoruz.

Ayasofya Camii'ni kiliseye çevirmeyi istediğin için seni Türkiye'de görmek istemiyoruz.

Bu kin temsilcisinin Ayasofya'da ibadet etmek istemesi, bu millete hakarettir ve Sultan Fatih'in kemiklerini sızlatmaktır.

Mitingten notlar:

Çağlayan Meydanı'ın mitinge katılanlarla tamamen doldu.

Kutan sık sık katılımcılara "Papa Türkiye'ye gelsin mi" diye sordu. Kalabalır ise "Hayır" diyerek slogan attı.

Kutan konuşmasını kalabalığa dua ettirerek bitirdi.

Katılımcılar genellikle Türkçe ve İngilizce 'Papa Türkiye'ye gelme' yazılı pankartlar taşıdı.

Mitinge 250 ülkeden 249 sivil toplum kuruluşu destek verdi.

ERBAKAN ANONSU

Eski başbakanlardan ve Saadet Partisi'nin eski genel başkanı Erbakan anons edildiğinde coşku daha da arttı. Onbinler dakikalarca Erbakan'a sevgi gösterisinde bulundular... Kısa bir konuşma yapan Erbakan, Papa'yı yerden yere vurdu. Mitinge katılanları yemin ettiren Erbakan büyük bir coşkuyla tezahurat edildi. Miting olaysız dağıldı.

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww