Türkiye'de Koyun Yetiştiriciliği
Koyun yetiştirmenin Türkiye hayvancılığında önemli bir yeri vardır. Koyunlar kıyı kesimlerinde ve Anadolu'nun iç kesimlerinde genellikle küçük sürüler halinde yetiştirilmekte, ortak kullanılan otlaklarda topluca otlatılmaktadır. Doğu Anadolu'nun güney kesimlerinde ise göçebe topluluklarının beslediği büyük sürüler kışın iklimin uygun olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne indirilmekte, yazın yüksek yaylalara çıkarılmaktadır. Ayrıca bütün bölgelerde 100-200 koyundan oluşan çiftlik sürüleri de görülür.
Türkiye'de koyun varlığının yaklaşık yüzde 96'sı düşük verimli yerli soylardan, geri kalanı merinos, merinos melezleri ve az sayıda öbür kültür soylarının melezlerinden oluşur. Yaşadıkları bölge koşullarına kolay uyum sağlamaları, yetersiz otlatma ve beslenme koşullarına dayanmaları nedeniyle düşük verimli yerli soylar ekonomik zorluklar içindeki yetiştiriciler için günümüzde de önemini korumaktadır.
Türkiye'de toplam koyun sayısının yaklaşık yarısını oluşturan akkaraman soyu İç Anadolu Bölgesi ile Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin İç Anadolu Bölgesi'ne yakın olan yörelerinde yetiştirilir. Ortalama 4-6 kg olan kuyruk ağırlığı, besili koçlarda 20-25 kilograma ulaşabilir. Renkleri genellikle beyaz, burunlarının ucu, kulakları, gözlerinin çevresi ve ayakları siyah, bazen de kahverengi lekelidir. Dişiler genellikle boynuzsuz, koçlar yüzde 10 dolayında boynuzludur.
Morkaraman, rengi mordan kızıla kadar değiştiği için kızılkaraman adıyla da tanınır. Özellikle Kars, Erzurum, Ağrı, Muş, Bingöl, Tunceli, Erzincan, Elazığ, Van ve Bitlis'te yetiştirilmekte olan morkaramanlar Türkiye koyun varlığının yaklaşık yüzde 20'sini oluşturur. Akkaramandan daha iri yapılı, koçları yüzde 10, dişileri yüzde 1 oranında boynuzludur. Canlı ağırlığı dişilerde 45-50 kg, koçlarda 55-60 kg dolayındadır.
Bilecik-Eskişehir-Kütahya-Afyonkarahisar doğrultusunun güneybatısında uzanan alanda yetiştirilen dağlıçlar doğuda akkaraman, batıda kıvırcıkla karışmıştır. Türkiye koyun varlığının yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturur. Renkleri beyaz, burunlarının ucu, gözlerinin çevresi, kulakları ve ayakları siyah bazen de kahverengi lekelidir. Dişiler genellikle boynuzsuz, koçlar sarmal boynuzlu, yağlı kuyrukları ortalama 3 kg ağırlığındadır. Karamanlardan farklı olarak oval biçimli olan kuyruğun alt uca yakın bölümünde mizaha denen yapağısız, çıplak bir oluk bulunur. Kuzey Anadolu Dağları'nın iç kesimlerinde yetiştirilen herik de dağlıca benzeyen yağlı kuyruklu bir soydur. Ama bu soyun kuyruğunda mizaba bulunmaz.
Kıvırcık koyunu Türkiye'deki yağsız uzun kuyruklu soylar arasında en iyi bilinenidir. Marmara ve Ege bölgelerinde yetiştirilen bu soy beyaz renkli, ince uzun kuyrukludur. Trakya'da az da olsa kahverengi postlu olanlarına rastlanır. Dişiler genellikle boynuzsuzdur. Koçların kıvrılarak yana açılan güçlü boynuzları vardır. Boyun ve karın altının tüysüz oluşu yapağı verimlerinin düşük olmasına yol açar. Ama etleri çok lezzetlidir.
Karayaka koyunu Sinop-Trabzon arasındaki kıyı şeridi ile Amasya ve Tokat illerinde küçük sürüler halinde yetiştirilmektedir. Bu soyun da eti lezzetli, postu genellikle beyaz, bazen siyah lekelidir. Dişiler genellikle boyzsuz, koçlar güçlü sarmal boynuzludur.
Türkiye'de önem taşıyan birçok başka koyun soyu da yetiştirilmektedir. Bunlar arasında yalnız İzmir ilinin Ödemiş ilçesinde bulunan Ödemiş koyunu, İmroz kökenli olan ve Çanakkale ilinin öbür kesimlerinde de yetiştirilen İmroz koyunu, Sakız Adası kökenli olan, başta İzmir ili olmak üzere Ege ve Akdeniz kıyı şeridinde yer yer yetiştirilen Sakız koyunu, Karadeniz Bölgesi'nin doğu kesimindeki dağlık Rize ve Artvin yörelerinde, ayrıca Ardahan'da yetiştirilen Hemsin koyunu ve Kars ilinin özellikle Çıldır ilçesinde yoğun olarak yetiştirilen tuj koyunu sayılabilir.
Türkiye'de bulunan yabancı koyun soyları arasında en önemlisi merinostur. Ortaçağ boyunca İspanya'nın tekelinde kalan bu soy beyaz ve ince yapağılıdır. Merinos koyunu günümüzde birçok ülkeye yayılmış değişik amaçlara yönelik çeşitli yeni soyların kökenini oluşturmuştur. Türkiye'de de uzun yıllar benzer çalışmalar yapılarak geliştirilen iki soy vardır. Bunlardan Türk merinosu Bursa ve Balıkesir yörelerinde, Orta Anadolu merinosu özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilmektedir. Merinosların yüzlerinde ve bacaklarında da bol yapağı bulunur.
Orta Asya kökenli karagül ya da karakul koyunu Türkiye'ye ilk kez 1929'da SSCB'den getirilmiş ama üretimi yaygınlık kazanamamıştır. Karagül koyunu, yeni doğan kuzuların postundan elde edilen parlak, kıvırcık ve siyah renkli kürk için de yetiştirilir. Bu değerli kürkler astragan adıyla ün kazanmıştır. Türkiye'deki yerli koyunlann et,yapağı yönünden ıslahında Fransa kökenli Ramboillet ve Ilede France ile adını Hollanda'ya ait bir adadan alan Texel gibi soylar kullanılmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar
Koyun yetiştirmenin Türkiye hayvancılığında önemli bir yeri vardır. Koyunlar kıyı kesimlerinde ve Anadolu'nun iç kesimlerinde genellikle küçük sürüler halinde yetiştirilmekte, ortak kullanılan otlaklarda topluca otlatılmaktadır. Doğu Anadolu'nun güney kesimlerinde ise göçebe topluluklarının beslediği büyük sürüler kışın iklimin uygun olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne indirilmekte, yazın yüksek yaylalara çıkarılmaktadır. Ayrıca bütün bölgelerde 100-200 koyundan oluşan çiftlik sürüleri de görülür.
Türkiye'de koyun varlığının yaklaşık yüzde 96'sı düşük verimli yerli soylardan, geri kalanı merinos, merinos melezleri ve az sayıda öbür kültür soylarının melezlerinden oluşur. Yaşadıkları bölge koşullarına kolay uyum sağlamaları, yetersiz otlatma ve beslenme koşullarına dayanmaları nedeniyle düşük verimli yerli soylar ekonomik zorluklar içindeki yetiştiriciler için günümüzde de önemini korumaktadır.
Türkiye'de toplam koyun sayısının yaklaşık yarısını oluşturan akkaraman soyu İç Anadolu Bölgesi ile Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin İç Anadolu Bölgesi'ne yakın olan yörelerinde yetiştirilir. Ortalama 4-6 kg olan kuyruk ağırlığı, besili koçlarda 20-25 kilograma ulaşabilir. Renkleri genellikle beyaz, burunlarının ucu, kulakları, gözlerinin çevresi ve ayakları siyah, bazen de kahverengi lekelidir. Dişiler genellikle boynuzsuz, koçlar yüzde 10 dolayında boynuzludur.
Morkaraman, rengi mordan kızıla kadar değiştiği için kızılkaraman adıyla da tanınır. Özellikle Kars, Erzurum, Ağrı, Muş, Bingöl, Tunceli, Erzincan, Elazığ, Van ve Bitlis'te yetiştirilmekte olan morkaramanlar Türkiye koyun varlığının yaklaşık yüzde 20'sini oluşturur. Akkaramandan daha iri yapılı, koçları yüzde 10, dişileri yüzde 1 oranında boynuzludur. Canlı ağırlığı dişilerde 45-50 kg, koçlarda 55-60 kg dolayındadır.
Bilecik-Eskişehir-Kütahya-Afyonkarahisar doğrultusunun güneybatısında uzanan alanda yetiştirilen dağlıçlar doğuda akkaraman, batıda kıvırcıkla karışmıştır. Türkiye koyun varlığının yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturur. Renkleri beyaz, burunlarının ucu, gözlerinin çevresi, kulakları ve ayakları siyah bazen de kahverengi lekelidir. Dişiler genellikle boynuzsuz, koçlar sarmal boynuzlu, yağlı kuyrukları ortalama 3 kg ağırlığındadır. Karamanlardan farklı olarak oval biçimli olan kuyruğun alt uca yakın bölümünde mizaha denen yapağısız, çıplak bir oluk bulunur. Kuzey Anadolu Dağları'nın iç kesimlerinde yetiştirilen herik de dağlıca benzeyen yağlı kuyruklu bir soydur. Ama bu soyun kuyruğunda mizaba bulunmaz.
Kıvırcık koyunu Türkiye'deki yağsız uzun kuyruklu soylar arasında en iyi bilinenidir. Marmara ve Ege bölgelerinde yetiştirilen bu soy beyaz renkli, ince uzun kuyrukludur. Trakya'da az da olsa kahverengi postlu olanlarına rastlanır. Dişiler genellikle boynuzsuzdur. Koçların kıvrılarak yana açılan güçlü boynuzları vardır. Boyun ve karın altının tüysüz oluşu yapağı verimlerinin düşük olmasına yol açar. Ama etleri çok lezzetlidir.
Karayaka koyunu Sinop-Trabzon arasındaki kıyı şeridi ile Amasya ve Tokat illerinde küçük sürüler halinde yetiştirilmektedir. Bu soyun da eti lezzetli, postu genellikle beyaz, bazen siyah lekelidir. Dişiler genellikle boyzsuz, koçlar güçlü sarmal boynuzludur.
Türkiye'de önem taşıyan birçok başka koyun soyu da yetiştirilmektedir. Bunlar arasında yalnız İzmir ilinin Ödemiş ilçesinde bulunan Ödemiş koyunu, İmroz kökenli olan ve Çanakkale ilinin öbür kesimlerinde de yetiştirilen İmroz koyunu, Sakız Adası kökenli olan, başta İzmir ili olmak üzere Ege ve Akdeniz kıyı şeridinde yer yer yetiştirilen Sakız koyunu, Karadeniz Bölgesi'nin doğu kesimindeki dağlık Rize ve Artvin yörelerinde, ayrıca Ardahan'da yetiştirilen Hemsin koyunu ve Kars ilinin özellikle Çıldır ilçesinde yoğun olarak yetiştirilen tuj koyunu sayılabilir.
Türkiye'de bulunan yabancı koyun soyları arasında en önemlisi merinostur. Ortaçağ boyunca İspanya'nın tekelinde kalan bu soy beyaz ve ince yapağılıdır. Merinos koyunu günümüzde birçok ülkeye yayılmış değişik amaçlara yönelik çeşitli yeni soyların kökenini oluşturmuştur. Türkiye'de de uzun yıllar benzer çalışmalar yapılarak geliştirilen iki soy vardır. Bunlardan Türk merinosu Bursa ve Balıkesir yörelerinde, Orta Anadolu merinosu özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilmektedir. Merinosların yüzlerinde ve bacaklarında da bol yapağı bulunur.
Orta Asya kökenli karagül ya da karakul koyunu Türkiye'ye ilk kez 1929'da SSCB'den getirilmiş ama üretimi yaygınlık kazanamamıştır. Karagül koyunu, yeni doğan kuzuların postundan elde edilen parlak, kıvırcık ve siyah renkli kürk için de yetiştirilir. Bu değerli kürkler astragan adıyla ün kazanmıştır. Türkiye'deki yerli koyunlann et,yapağı yönünden ıslahında Fransa kökenli Ramboillet ve Ilede France ile adını Hollanda'ya ait bir adadan alan Texel gibi soylar kullanılmıştır.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen BrookLyn; 28 Nisan 2009 17:50