Arama

Çocuklarda Ortopedik Hastalıklar

Güncelleme: 4 Temmuz 2016 Gösterim: 5.523 Cevap: 4
zamangezgin1453 - avatarı
zamangezgin1453
Ziyaretçi
3 Ekim 2013       Mesaj #1
zamangezgin1453 - avatarı
Ziyaretçi

Çocuklarda Ortopedik Hastalıklar


Ad:  düz taban.jpg
Gösterim: 1353
Boyut:  107.1 KB
Sponsorlu Bağlantılar

Çocuklarda Düz Tabanlık (Pes Planus)


Düz tabanlık nedir ve ne kadar yaygındır?
Düz tabanlık, ayak tabanında düzleşme durumudur. Düz tabanlık özellikle, çocuk ayağına bastığında daha belirgin hal alır. Bir çok anne ve babada çocuklarının düz taban olup olmadığı konusunda endişe vardır. 2 yaş ve altı çocuklar incelendiğinde düz tabanlık oranı % 90 ların üzerinde iken; 10 yaş grubu çocuklarda düz tabanlık oranı sadece % 4 tür.

Düz tabanlık için doktor kontrolu gerekli midir?


Düz tabanlık, birçok çocukta esnek tipte olup zaman içinde düzelmektedir. Ancak, düz tabanlık şüphesi olan çocukların ortopedi muayeneden geçerek ayırıcı tanılarının yapılması gereklidir. Düz tabanlık, kısa Aşil tendonu, ayak dış grup adelerinin (peroneal) spastisitesi ve ayak kemiklerinin arasında köprü olması durumunda tedavi gerektirir.

Zaman içinde düzelen düztabanlık ne şekilde olur?


Aşağıdaki şekillerde görüldüğü gibi, ayakta durunca ayak arkında düzleşme var ve çocuk parmak ucuna yükseldiğinde ark (ayak alt içteki çukur) normale dönüyorsa bu durum büyük olasılıkla bizim esnek düztabanlık olarak adlandırdığımız formdur. Bu formdaki düz tabanlık büyük ölçüde zamanla normale dönmektedir. Bir grup çocukta 4-5 yaşta ayak normale dönerken bir grup çocukta da düz tabalığın tamamen düzelmesi 8 - 10 yaşını bulmaktadır.

Düz tabanlık için ne tedavi uygulanır?


Esnek düztabanlık durumunda hiç bir tedavi uygulanmaz. Ancak; düz tabanlık, kısa Aşil tendonu, ayak dış grup adelerinin (peroneal) spastisitesi ve ayak kemiklerinin arasında köprü olması gibi başka nedenlerden kaynaklanırsa tedavi gerektirir.

Esnek düztaban olan çocuklarda ortopedik bot uygulaması faydalı mıdır?


Günümüzde, düz tabanlık tedavisinde ortopedik bot veya tabalık kullanılmaz. Yapılan çalışmalar, bu tip ortopedik kullanan veya hiç tedavi almayan çocuklarda 10 yaşa kadar aynı yüksek oranda (% 95) düzelme olduğunu göstermiştir. Geçmiş yıllarda rutin kullanılan ortopedik bot tedavisi yerine günümüzde esnek düztabanlığı olan çocukların evde yalın ayak yada çorapla yürümeleri önerilmektedir.

Ortopedik bot kullanımının gerekli olduğu durumlar var mıdır?


Ortopedik bot veya ortopedik tabanlık; çocuğun ayağının gelişmine yada düz tabanlığın düzelmesine katkı sağlamamaktadır. Ancak, çocukta aktivite ile baldırlarda ağrı, çabuk yorulma şikayetleri varsa destek amaçlı olarak ortopedik bot yada tabanlık kullanılabilinir.

Düz tabanlığın cerrahi tedavisi var mıdır?


Düz tabanlık, ileri düzeyde ise, hastada ağrı, yürüme güçlüğü, ayakkabı problemi ve fonksiyon kayıplarına neden oluyorsa cerrahi tedavisi mümkündür. Bu durumda sıklıkla; arthroeresis dediğimiz kemikler (talus ve kalkaneus) arasına titanium bir implant yerleştirme yada artrodez dediğimiz kemikler arasında birleştirme operasyonları ile çok başarılı sonuçlar alınır.


Bu ameliyatlardan sonra tekrarlama görülür mü?


Hastaya uygun ameliyat seçimleri ile düz tabanlıkta cerrahi sonrası tekrarlama görülmemektedir.

Ad:  ortopedik hastalik.jpg
Gösterim: 664
Boyut:  23.7 KB

Parmak Ucuna Basarak Yürüme


Çocukların parmak ucuna basarak yürüdüğü durumdur. Tanısı kolay olmakla beraber parmak ucu basarak yürümenin nedeninin ortaya konulması önemlidir. Genel olarak çocuklar her iki ayak parmaklarının ucuna basarak yürürler. Olguların büyük kısmı erkek çocuklardır. Çocuklar, ilk yürümeye başladıklarında parmak ucu yürüme normalde de görülmesine rağmen 3 yaş civarında artık topuk temasının olması beklenir. Bu yaştan sonra parmak ucu basan çocuklar daha önce değerlendirilmedi ise mutlaka değerlendirilmelidirler.

Çocuğumuz parmak ucuna basıyor bunun nedenleri neler olabilir?


Parmak ucuna basarak yürüme birçok çocukta alışkanlığa bağlı olmasına rağmen mutlaka değerlendirilmelidir. Başlangıçtan beri parmak ucu basan çocuklarda spastik dipleji gibi hastalıkların olup olmadığına bakılır. Başlangıçta normal yürüyüp daha sonra parmak ucu basarak yürüme gösteren çocuklarda ise kas hastalıkları, merkezi sinir sistemi ve omurilik hastalıkları açısından değerlendirme gereklidir. Yine tek taraflı parmak ucuna basarak yürüme durumu mutlaka titiz olarak araştırılmalıdır.

Parmak Ucu Basarak Yürüyen Çocuklar nasıl değerlendirilir?


Parmak ucu basan çocukların değerlendirmesinde en önemli yaklaşım fizik muayenedir. Alışkanlığa bağlı parmak ucu basark yürüyen çocuklarda, tonus artışı, patolojik refleks, derin tendon reflekslerinde artma yada azalma gibi nörolojik bulgular yoktur. Hastalığın sürecine bağlı olarak ayak bileğinin yukarıya haraketi kısıtlı yada normal olabilir.

Parmak Ucu Basarak Yürüyen Çocuklarda Tedavi yaklaşımları nelerdir?


Altta yatan hastalığı olan çocuklarda öncelikle altta yatan hastalığa yönelik tedavi planlaması yapılmalıdır. Alışkanlığa bağlı parmak ucu yürüyen hastalarda ise, ayak bileğini yukarıya doğru hareket ettiren germe eksersizleri, ayak bileğini yukarı çeken adelelerin çalıştırılarak güçlendirilmesi eksersizleri yapılır. Bu tedavilere rağmen netice alınamayan çocuklarda seri germe alçılar yapılmaktadır. Okul öncesi yaşa kadar düzelme göstermeyen hastalarda Aşil tendonun perkütan uzatılması yada adelenin uzatılması planlanır.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 4 Temmuz 2016 22:27 Sebep: Sayfa düzeni,moderatör ekleri ve foruma uygun resim ekleri.
zamangezgin1453 - avatarı
zamangezgin1453
Ziyaretçi
7 Aralık 2013       Mesaj #2
zamangezgin1453 - avatarı
Ziyaretçi

SEREBRAL PALSİ



Sponsorlu Bağlantılar
Serebral palsi,doğum öncesi, doğum sırasında yada doğumu takip eden erken devrede merkezi sinir sisteminde bir hasar gelişimi ve bu hasarın kendisini hareket ve postur sisteminde göstermesi ile karakterize bir hastalıktır.
Buradan anlayacağımız şudur: Hastalık beyin dokusunun da içinde olduğu merkezi sinir sistemini etkilemiştir. Hastalığın bulguları ise beynin kontrol ve işlev kaybına uğrayan bölgesine bağlı olarak görülen hareket ve postur sistemi bozukluklarıdır. Bu hareket ve postur bozukluklarını sıralayacak olursak; spastisite, kontraktür, ataksi, istemsiz hareketler ve tikleri örnek verebiliriz.

Spastisite; beynin etkilenmesi sonucu kaslarda tonus artışı ile karakterize durumdur. Adaleler devamlı kasılı gibi dururlar ve kol yada bacağın belli posizyonda durmasına neden olurlar. Eğer tedavi edilmez ise kasılı adale grubunda kısalık zamanla gelişmektedir. Bu duruma kontraktür denir ki belli adale grubu ve yumuşak dokularda kısalık oluştuğunu gösterir.

Serebral palsi değerlendirilmesinde ve tedavisinde spastisite ve kontraktür ayrımı yapılması son derece önemlidir. Spastisitede eklem hareketindeki kısıtlılık eklem hızlı hareket ettirilince görülürken yavaş yaptırılan eklem hareketinde hiçbir kısıtlılık gözlenmez. Bu bulguya hıza bağlı tonus artışı denilir. Kontraktürde ise eklem yavaşta hareket ettirilse de yine kısıtlılık görülür.

Spastisitenin tedavisinde; botoks toksini, selektif dorsal rizotomi,baklofen pompası, adele uzatılması ile gücünün azaltılması ve fizik tedavi gibi birçok tedavi modalitesi uygun hastalarda uygun şekilde kullanıldığında çok başarılı sonuçlar verebilmektedir. Kontraktür ise ekleme hareket veren kas, ligament ve kapsüllerdeki kısalık ile görüldüğünden tedavide cerrahi olarak kısa kesimlerin uzatılması şeklinde olmaktadır. Yine tedavi edilmez yada uygun tedavi uygulanmazsa bu adalelerin çekmesine bağlı kemik deformiteleri ve eklem çıkıkları gelişmektedir. Bu durumlarda da ortopedik tedavi ile kemik deformiteleri ve eklem çıkıkları uygun hastalarda tedavi edilmektedir.

Ataksi, denge bozukluğu ile görülen hareket bozukluğudur. Hastaların sıklıkla beyincik tutulumu ile denge fonksiyonlarında bozulma görülür. Bu hastalar da çoğunlukla bir baston yada koltuk değneği gibi destekle oldukça rahat duruma gelebilirler.
İstemsiz hareketler, ekstrapiramidal sistem dediğimiz sinir sistemi kısımında oluşan hasarla ortaya çıkar. Hastalıkta basal ganglionlar tutulum görülür. Hastalarda istemsiz ve kontrolsüz hareketler görülür bu hareketlere atetoid hareketler denir. Kore,tikler ve ballismus dediğimiz hareket şekilleri de bu grup altında incelenir. Bu hastaların bir kısmına beyin cerrahisi yaklaşımları ile faydalı olunmaktadır.

Serebral palsi tedavisinin zorluğu uzun süreli, çok emek gerektirmesi, birçok uzmanlık alanının birlikte çalışmasını gerektirmesidir. Bu multidisipliner ekip yaklaşımını gerektiren hastalıkta ana tedavi ekibi; hasta, aile ve fizyoterapistten oluşmaktadır. Hastalığın tedavisinin ve takibinin tamamına yakını bu ana ekip ile yapılacaktır. Ama hastalık seyri sırasında ortaya çıkan, ortaya çıkması olası problemlerin tanınması, çözümü ve tedavisi için belli aralıklar ile Çocuk Doktoru, Çocuk Nörologu,Çocuk Ortopedisti ve Çocuk Beyin Cerrahından oluşan uzmanlarda belli aralıklar ile bu ana ekiple beraber hastaları görmelidirler. Genellikle önerilen sıklık eğer ek bir sorun yoksa 6 ayda bir değerlendirme şeklindedir.

DEVAMI

Serebral Paralizi (palsi) SP
Son düzenleyen perlina; 4 Temmuz 2016 21:01
zamangezgin1453 - avatarı
zamangezgin1453
Ziyaretçi
9 Eylül 2014       Mesaj #3
zamangezgin1453 - avatarı
Ziyaretçi

Pes Ekinovarus (Çarpık Ayak) Deformitesi



Gelişen intrauterin görüntüleme teknikleri sayesinde; Pes Ekinovarus deformitesinin artık anne karnında dahi tanısı koyulabilmektedir. Tanının erken koyulması, ailenin Pes Ekinovarus Deformitesi konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlıyor. Bu şekilde aileler, pes ekinovarus (çarpık ayak) hastalığının erken dönemde tedavisini sağlama yoluna gidebilmektedirler.

Eski yıllarda büyük bir kısmında cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulan pes ekinovarus deformitesinde, son yıllarda uygulanan Ponseti alçılama tekniği ile başarılı sonuçlar almaktayız.

Ad:  çarpık ayak.jpg
Gösterim: 672
Boyut:  80.4 KB
Ponseti Alçılama tedavisine, mümkün olan en erken zamanda başlamaktayız. Pes ekinovarus deformitesi olan bebeklerde doğumu takip eden birkaç gün içinde alçılama tedavisinin başlanması tedavinin başarı şansını da arttırmaktadır. Ponseti Alçılama Tedavisinde, haftalık alçı değişimleri yapılmaktadır. Bu yapılan alçı değişimlerinde ayak yavaş yavaş normal posizyona getirilmektedir. Nitekim, Pes ekinovarus deformitesinde uygulanan haftalık Ponseti alçılarının her biri diğerinden farklıdır. Ponseti alçılama tedavisi, ofis şartlarında anesteziye gerek olmadan yapılabilmektedir.

Pes Ekinovarus deformitesinin derecesine göre 4-8 düzeltici alçı gerekmektedir. En son alçılama da topuğun aşağıya inip inmediği değerlendirilerek Aşiloplasti ihtiyacı olup olmadığına karar verilmektedir. Olguları %90 nında Aşiloplasti ihtiyacı olmaktadır.
Aşiloplasti yapılsın yada yapılmasın seri alçıları takiben 4 hafta kalacak son alçılama yapılır. Son alçılamayı takiben Ponseti cihazı kullanılır. Ponseti cihazı, en az 2 yıl boyunca kullanılmaktadır.
Son düzenleyen perlina; 5 Temmuz 2016 17:19 Sebep: Sayfa düzeni,moderatör ekleri ve foruma uygun resim eki.
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
4 Temmuz 2016       Mesaj #4
perlina - avatarı
Ziyaretçi
Osgood-Schlatter hastalığı özellikle 10-15 yaş aralığındaki çocuklarda sık görülür.
Etyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte dizin önündeki tüberasitas tibia bölgesindeki tekrarlayan mikro travmalara veya apofizite sekonder geliştiği düşünülmektedir. Futbol, basketbol, ve
Ad:  os good hastaligi.jpg
Gösterim: 619
Boyut:  28.7 KB
voleybol sporları yapan çocuklarda daha yaygındır. Hastalar, diz önünde ağrısı ve şişlikten yakınırlar. Olguların % 20-30 un da her iki dizde de görülür. Fizik muayanede baldır kemiği üst kısmında önde ağrılı çıkıntı ele gelir. Radyolojik incelemede pateller tendonun yapıştığı tibial tüberkülde fragmantasyon dediğimiz minik parçar halinde olma ve düzensiz kemikleşme göze çarpar

Osgood-Schlatter kendi kendine sınırlayan bir hastalıktır. Ancak hafif derece diz çökme rahatsızlığı kalıcı kemik deformitesi ve patellar tendon distalinde kemik parçacığının kalması gibi komplikasyonlar oluşabilir. Bu nedenle takibi yerinde olacaktır.

İstirahat, buz ve ağrı kesici uygulamaları tedavide ilk adım olup ağrı azalınca egzersize başlanılabilir. Pateller tendon bandı dediğimiz patella altına uygulanan bandı aktivite yapımına izin verebilmektedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
4 Temmuz 2016       Mesaj #5
perlina - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  kalça çıkığı.jpg
Gösterim: 684
Boyut:  32.4 KB
Doğuştan Kalça Çıkığı adıyla bilinen ,Gelişimsel kalça displazisi, farklı yaşlarda ve şekillerde ortaya çıkan kalça gelişiminin kusurudur. Gelişimsel kalça displazisi çocuklarda sık görülen, erken anlaşılıp tedavi edilmediğinde kalıcı sakatlıklara yol açabilen bir sağlık sorunudur.

Kalça ekleminde; uyluk kemiğinin (femur) yuvarlak başı, kalça kemiğinin yuvasına oturur. Bu eklem bacağın serbest dönme hareketi yapabilmesini sağlar. Gelişimsel kalça displazisi, kalça eklemindeki top (femur başı) ile yuva (asetabulum) ilişkisinin değişik derecelerde bozulmasıdır.”

Kalça çıkıklığının nedenleri arasında; genetik faktörler, ailenin sahip olduğu ilk çocuk olmak, kız çocuk olmak, bebeğin doğum kilosunun fazla olması, annenin gebelikte artan bazı hormonları, sezaryen doğum, normal doğumda bebeğin ters gelmesi ve bebeğin kundaklanmasının yer aldığını dile getirdi.

Kalça Çıkıklığı belirtileri nelerdir?


Gelişimsel kalça displazisinde, özellikle yeni doğan bebeklerde ve çıkık derecesi ağır olmayan küçük çocuklarda yürüyene kadar hiçbir belirti olmayabilir. Bu gibi durumlarda çıkık, çocuk doktorlarının normal muayeneleri sırasında farkedilebilir.

Yürüme çağından önceki bebeklerde; bebeğin altını silerken ve bezlerken bacağın her iki yana eşit açılmadığının fark edilmesi, bebeğin bacak boylarının farklı olması, bacaklardan birinde bacağın uyluk bölümündeki deri büklümleri ya da boğumlarının fazla olması belirtiler arasındadır. Yürüyen çocuklardaki belirtiler ise topallama, sendeleme, paytak yürüme ve çocukta yürüme gecikmesinin görülmesidir. Bu gibi belirtiler görüldüğü zaman ailenin zaman kaybetmeden bir ortopedi uzmanına başvurmaları gerekmektedir.

Gelişimsel Kalça Displazisi nasıl teşhis edilir?


Birçok hastalıkta olduğu gibi, Gelişimsel kalça displazisinde de erken tanı koymak çok büyük önem taşır. Özellikle ilk altı ay içinde koyulan tanıların sonucunda uygulanan tedaviler başarıyla sonuçlanmaktadır. İlk tanı, yetkin çocuk uzmanı muayenesi ile belirlenmesine karşın, kesin tanı için en erken 3. hafta, en uygun 6. haftada ultrasonografi tetkiki yapılmalıdır. Bu tetkikler normal olsa bile bebek takibe alınmalı, 3 ay sonra kontrol ultrasonografisi ve son olarak 6. ayda röntgen filmleri görülmelidir.

Tedavisi nedir?


Kalça gelişimi, doğum sonrası süreçte de devam ettiği için gelişimsel kalça displazisinin önlenmesinde yenidoğan döneminden itibaren bebeklerin kalçalarının normal gelişimini sağlayacak uygun pozisyonda tutulması; ara bezi bağlanması ve kucakta taşınması sırasında bacaklarının ayrık tutulması önemlidir. Ayrıca bebeklere bacaklarının serbest hareket etmesini önleyecek biçimde dar kilotlu çorap ya da tulum giydirmekten, üzerlerine ağır örtü örtülmesinden kaçınılması gerekir. Bebekleri kundaklamak , ayaklarından tutup baş aşağı sallamak, bacaklarını germeye yönelik zorlayıcı hareketler yaptırmak , çıkabilir bir kalçayı çıkık duruma getireceği için sakıncalıdır.

Doğum sonrası ilk 3 hafta içerisinde saptanan displazide uygun yaklaşım ile 6 haftada kalça tamamen normal duruma gelir. Kalça displazisi gözden kaçar ya da tedavi edilmezse, kalça eklemleri zamanından önce aşınır ve kişide daha 20'li yaşlardayken sancılı bir artroz (kireçlenme) hatta sakatlıklar gelişebilir.

0-6 aylık bebeklerin tedavisinde ''PAVLİK BANDAJI'' başarıyla kullanılır. Bu bandaj yenidoğanın ya da süt çocuğunun bacaklarını, sağlıklı bir bebeğin kalça eklemlerinin doğumdan önce rahmin içinde aldığı normal konumda tutar. Bu bandaj kalça kemikleri normal biçimlerini alıncaya kadar gece gündüz takılmalıdır. 6 aydan büyük bebeklerde ve çocuklarda ise çocuğun yaşına göre çeşitli cerrahi yöntemlerle tedavi planı yapılmaktadır.
Ad:  kalça çığı tedavisi.jpg
Gösterim: 715
Boyut:  115.3 KB

Dikkat! Bu hatalar kalça çıkığına yol açıyor!


1. Kundaklamak

:
Bebeğinizi kundaklamaktan kaçının.Çünkü anne karnındayken bacakları kıvrık duran bebeğin bu pozisyonda bir süre daha kalması gerekiyor. Bu nedenle doğum sonrasında kalçaların ve bacakların düzeltilerek sıkıca kundağa sarılması kalçaları çıkığa eğilimle hale getiriyor.Unutmayın, 1-2 günlük uygulama bile kalça çıkığına neden olabiliyor.

2. Dar kıyafetler giydirmek:


Kalçaları ve bacakları sıkan, hareketlerini engelleyen pantolon, pijama, zıbın ve tulum gibi kıyafetler, ince bezler çıkık oluşmasına yol açabiliyor. Bebeğinize daima bacak hareketlerini engellemeyecek olan rahat kıyafetler giydirin.

3. Ayaklarından tutup kaldırmak:


Tıpkı balık gibi bebeği bacaklarından yukarı kaldırmak zararlı. Bu hareketle bacaklar birbirine yaklaşıyor ve kalça çıkabiliyor. Dolayısıyla altını değiştirirken ayaklarından tutup, kaldırmayın. Bunun yerine bacaklarını açarak altını temizleyin.

4. Bacaklarını birleştirmeye çalışmak:


Bebeğiniz yatarken bacaklarını iki yana açabilir. Bu durumda bacaklarını birleştirmeye çalışmayın. Çünkü bacaklar birleşince henüz oluşmamış olan kalça eklemindeki yuvadan femur başı çıkabiliyor.

5. Yanlış bezlemek

:
Çok ince bez koymak ve iki bacağı bir arada tutan bağlar koymak kalçayı yuvadan çıkarıyor. Bu nedenle kalçaları 45 derece kadar açık tutacak şekilde kalın bez kullanın.

6. Kucakta hatalı taşımak:


Bebeğinizi kucağınızda ayaklarını birleştirerek tutmayın. Ayaklarını açan özel taşıma aleti ile ya da ata biner gibi bacaklarını açarak yan kalçanız üzerinde tutarak taşıyın.

7. Yürüteç:


Kemikleri henüz gelişmeden yürütece konursa, bacakları eğriliyor. Bu yüzden 11. aydan önce yürüteç kullanmayın.

Belirtileri gözden kaçırmayın


Kalça çıkığı yürüyene kadar belirti vermediği için anlamak çok zor oluyor.Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Dr. Yakup Eroğlu, aşağıda yer alan belirtilerden herhangi birini fark ettiğinizde,çocuğunuzu en kısa sürede ortopedi uzmanına muayene ettirmeniz gerektiğine dikkat çekiyor.

• Bacaklarda uzunluk farkı,
• Ayaklarda şekilsel bozukluk,
• Bacaklardaki kıvrımlarınfarklı olması,
• Bacaklardan birinin diğerine göre daha az hareketli ve daha az esnek olması,
• Altını değiştirirken kalçalardan birinin veya ikisinin yeterince açılmaması,
• Yürüme başlangıcında sendeleyerek yürüme,
• Yaşıtlarına göre geç yürüme,
• İki taraflı çıkıklarda ördek gibi yürüme.

Anne veya babada varsa, risk oldukça yükseliyor!


• Anne-babadan birinde ve çocuklardan birinde kalça çıkığı varsa doğacak çocukta risk yüzde 36 gibi oldukça yüksek bir oranda seyrediyor.
• Eşlerden birinde çıkık kalça sorunu varsa, doğacak çocukta kalça çıkığı olma riski yüzde 12 gibi yüksek bir oranda oluyor.
• İlk çocukta kalça çıkığı varsa ikincide olma riski yüzde 6 oluyor.
Derlemedir
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 5 Temmuz 2016 09:09

Benzer Konular

19 Ekim 2013 / kamyon Tıp Bilimleri
8 Mayıs 2006 / GusinapsE Genel Mesajlar
8 Ocak 2010 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri
1 Eylül 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
24 Kasım 2011 / _Yağmur_ Sağlıklı Yaşam