Arama

Mineraller - Elmas

Güncelleme: 13 Temmuz 2017 Gösterim: 46.016 Cevap: 5
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
28 Kasım 2007       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

elmas

Ad:  1.jpg
Gösterim: 11406
Boyut:  48.9 KB

katışkısız karbondan oluşan mineral. Bilinen en sert doğal madde olan elmas, aynı zamanda en gözde değerli taştır. Son derece sert olması nedeniyle sanayide çok önemli bir kullanım alanı vardır.
Sponsorlu Bağlantılar

Elmas göz alıcı parıltısı ve ışıltısıyla, çok eski çağlardan günümüze değin, en değerli mücevher olarak kabul edilmiştir. Mücevherler dünyasında, bitmeyen aşkın simgesi ve nisanda doğanların doğum taşı sayılır. Elmasın tartılmasında ölçü birimi olarak kırat (1 kırat 200 miligrama eşittir) kullanılır. Günümüzde çeşitli sanayi uygulamalarında, özel olarak üretilen sanayi elması türlerinden yararlanılmaktadır; ayrıca, 1960’tan başlayarak yapay elmas üretimi ve kullanımı yaygınlaşmıştır. Ayrıca bak. sanayi elması; yapay elmas.

Elmasın bulunduğu başlıca çökel türleri, çakıllı alüvyonlar, buzul sürüntüleri ve kimberlit breşleridir. Elmas, içinde oluştuğu kayaçla birlikte, yalnızca kimberlit breşlerinde, yerkabuğunun 120 km’den daha derin bölümlerinde bulunur (örn. Kimberly, Güney Afrika). Elmasların sentez yoluyla elde edilmesi için gerekli olan koşullar, bu kuramı desteklemektedir. Alüvyonlarda ve buzul çakıllarında bulunan elmasların, aşınma (erozyon) ya da buzul hareketleri sonucunda kimberlit bloğundan ayrılarak akarsularda ya da buzul sürüntülerinde yeniden biriktiği sanılmaktadır.
Ad:  2.jpg
Gösterim: 5874
Boyut:  27.2 KB

Renksiz olabildiği gibi siyaha kadar değişen çeşitli renkleri de bulunan elmaslar saydam, yansaydam ya da saydamsız olabilir. Değerli taş niteliğindeki elmasların çoğu saydam ve renksizdir. Renksiz ya da soluk mavi taşlar en değerli olanlarıdır, ama çok ender bulunurlar. Mücevher olarak kullanılanların çoğu ise hafif sarımsı renktedir. “Fantezi” elmasların ayırt edici özelliği, belirgin renklere sahip olmalarıdır; bunların içinde en az bulunanlar kırmızı, mavi ve yeşil olanlarıdır, turuncu, menekşe, sarı ve sarımsı yeşil olanlar ise daha yaygındır. Sanayi elmaslarının önemli bir bölümü gri ile kahverengi arasında değişen renklerdedir ve yansaydam ile saydamsız arasındadır. Ama nitelikli sanayi elması ile düşük değerli mücevher elmasını birbirinden ayırt etmek oldukça güçtür. Çeşitli atomi parçacığı türleriyle bombardıman ederek elmaslann rengi değiştirilebilir.

Elmasın olağanüstü parlaklığı, ışığı kırma gücünün çok yüksek olmasından ileri gelir; düzgün kesilmiş (tıraşlanmış) bir elmas, ışığı, tıraşlanmamış bir elmastan çok daha fazla yansıtır ve bu nedenle daha panltılı görünür. Elmasa ışıltısını veren ise yüksek ayırma gücüdür; beyaz ışık taşın içinden geçerken tayfının çeşitli renklerine ayrılarak taşa ışıltılı bir görünüm kazandırır.

Elmasın Mohs ölçeğine göre sertlik derecesi 10’dur; sertlik bakımından elmasa en yakın mineral olan korindonun sertlik derecesi ise 9’dur. Gerçekte elmas korindondan çok daha serttir; Mohs ölçeği doğrusal olarak kabul edilseydi, elmasın sertlik derecesi 42 olacaktı. Elmasın sertliği, değişik doğrultularda önemli farklılıklar gösterir, bu nedenle de bazı yüzeyleri, ötekilerine oranla daha kolay kesilir ve perdahlanır.
Ad:  3.JPG
Gösterim: 4040
Boyut:  27.6 KB

Elmasın, X ışınlarıyla belirlenen atomi yapısına göre, her karbon atomu, kristal içinde eşit uzaklıktaki dört komşu atoma bağlı durumdadır. Bu sıkı örgü ile yoğun ve güçlü bir biçimde bağlanmış kristal yapı, elmasa grafitten ve doğal karbonun öteki biçimlerinden çok farklı özellikler kazandırır.

elmas kesimi


değerli taş kesme sanatının ayrı ve özel bir dalı. Elmasa biçim verme süreci beş temel aşamayı içerir: İşaretleme, dilimleme, kesme, tıraşlama ve fasetaların oluşturulması.

İşaretleme


İşaretleme işlemi, ham (ya da brüt) elmas parçasına en yüksek değeri kazandırmak için nasıl kesileceğinin saptanmasından sonra yapılır. Bu kararı verirken ham elmasın biçimi, kusurlu yerleri ve bunların sayısı dikkate alınır. Elmas kristalinin dilimlere ayrılmasında yönün belirlenmesi çok önemlidir; çünkü atom yapısı nedeniyle elmas, sekiz yüzlü kristalin yüzeylerine paralel olarak dört yönde dilimlenebilir. Bu etkenleri göz önüne alan tasarımcı, elmasın nasıl kesileceğine karar vererek dilimleme ya da kesme noktalarını işaretler.

Dilimleme


Tasarımcı taşın dilimlenmesine karar vermişse, elmas dilimciye gider. Büyük elmaslar çoğunlukla önce dilimlenerek kesime uygun biçimde parçalara ayrılır. Taş çok büyük ve değerliyse dilimleme çok daha önemli bir işlemdir. Çünkü tasarımcının ya da dilimleyicinin yapacağı bir hata, taşı darmadağın edebilir. Taşın dilimleneceği yeri gösteren çizgi boyunca kesici alet olarak kullanılan başka bir elmasla bir çizik oluşturulur. Sonra elmas ahşap bir takozda bulunan “V” biçiminde bir oyuğa yerleştirilir; çiziğin üstüne konan çelik bir kamaya bir tokmakla sertçe vurularak taş çizik boyunca ikiye ayrılır.

Kesme


Elmas kesiminde üçüncü ya da dilimlere ayırmaya gerek yoksa ikinci aşama kesmedir. Kesici bıçak bir yatay mil üstünde dakikada 4 bin devir yapan, fosforlu tunçtan, kâğıt inceliğinde bir disktir. Kesilecek elmas bir mengeneye yerleştirilir. Bıçağın kenarı elmas tozuyla keskinleşir ve kesme işlemi ilerledikçe bıçak kesilen elmas kristalleriyle kendini yenilemeye devam eder. Bıçak 1 kıratlık ham elması 4 saatle 8 saat arasında keser, sert bir noktaya rastlarsa bu işlem çok daha uzun sürebilir.

Tıraşlama


Yuvarlak bir taşın kesiminde bundan sonraki aşama tıraşlamadır. Bir torna tezgâhının aynasına yerleştirilen elmas dönerken, uzun saplı bir mengeneye sıkıştırılmış başka bir elmasın buna sürtül- mesiyle, yavaş yavaş konik bir biçim alır. Tıraşlamada değişik kesimler elde etmek için taş, torna tezgâhının aynasının merkezi dışında bir noktaya yerleştirilir.

Fasetaların oluşturulması


Tıraşlama işleminin ardından, önce elmasa pırlanta kesimini verecek 18 temel faseta oluşturulur. Eğer 58 fasetalık pırlanta kesimi verilecekse, bundan sonra taş öbür 40 fasetayı yapacak ve parlatacak olan pırlanta ustasına gider. Fasetaları oluşturmak ve parlatmak için taş, kurşun bir yuvaya ya da mekanik bir mengeneye yerleştirilerek, elmas tozuyla yüklenmiş, dökme demirden yatay bir çarka tutulur. Bu işlerin tümü, özellikle de fasetaların oluşturulması büyük bir ustalık gerektirir; çünkü en fazla parlaklığın verilebilmesi faseta açılarının kesin bir düzen izlemesiyle, simetrinin korunabilmesi de faseta boyutlarının çok duyarlı biçimde ayarlanmasıyla olanaklı kılınabilir.

En yaygın kesim, 58 fasetalı yuvarlak bir taş olan pırlanta kesimdir. Yuvarlak bir elmasın yalnızca 8/8 faseta oluşacak biçimde kesilmesi basit kesimdir. Yuvarlak pırlanta ya da basit kesim dışındaki bütün kesme üslupları fantezi kesim olarak bilinir. Bunun başlıcaları buget biçimli, kalp biçimli, armut biçimli ve üçgen biçimli kesimler ile markiz ve zümrüt kesimidir.
kaynak: Ana Britannica

BAKINIZ
Elementler - Karbon
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 13 Temmuz 2017 00:11
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
9 Ekim 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Ad:  4.jpg
Gösterim: 4004
Boyut:  37.3 KB
ELMAS

kömür gibi katışıksız karbondan oluşan bir mineraldir. Doğal maddelerin en serti, en ışıltılısı ve değerli taşların en gözdesi olan bu mineral, karbonun yeraltındaki ola­ğanüstü sıcaklıklarda büyük bir basınç altında sıkışmasıyla oluşmuştur. Elmas kristallerinin renksiz ya da renkli, saydam ya da mat örneklerine rastlanır. Mücevher olarak kulla­nılanların çoğu hafif sarımsı renkte ve say­damdır; ama özellikle renksiz ya da çok uçuk mavi renkte ve saydam olan elmaslar en değerlisi sayılır.
Sponsorlu Bağlantılar

Elmas İÖ yaklaşık 800 yıllarında ilk kez Hindistan'da bulunmuş ve bu ülke yüzyıllarca dünyanın tek elmas üreticisi olma ayrıcalığını korumuştur. Bu değerli taşın Avrupa'da ta­nınması ortaçağa, soylu kadınların takıları arasında yerini alması da 15. yüzyıla rastlar. Hindistan'da elmas üretiminin azalmaya baş­ladığı 18. yüzyılda Brezilya'da da elmas ya­takları bulundu. Bu ülkede, ırmakların çakıllı yataklarında ve vadi kenarlarındaki yüksek kesimlerde elmas madenciliği bugün de sür­dürülür.
Ama bugün dünyanın en büyük elmas üreticileri Afrika ülkeleridir.

Afrika'da elmas ilk kez 1866'da, Güney Afrika'daki Orange Irmağı'nın kıyısında bulundu. Bir çocuğun bu ırmağın kıyısından aldığı güzel bir çakılın elmas olduğu anlaşılınca elmas arayıcıları harekete geçtiler. Üç yıl sonra aynı kıyıda Güney Afrika Yıldızı adıyla bilinen ünlü elmasın bulunması, ırmakların çakılları ara­sında şanslarını deneyen elmas arayıcılarının Orange ve Vaal ırmaklarının kıyılarına üşüş­mesine yol açtı. Bunu izleyen iki yıl içinde Vaal Irmağı'na 40 km uzaklıkta birçok elmas yatağı bulundu. Bunlardan en önemlisi bir çiftliğin topraklarındaydı. İlk elmas arayıcıla­rı, ırmak yataklarından uzakta olan bu yerde yüzeydeki sarımsı yumuşak kili kazmışlar, ama alttaki sert ve mavimsi kayaç katmanına ulaşınca aramaktan vazgeçmişlerdi. Oysa kimberlit denen bu kayaç elmas kristallerini barındıran en önemli oluşumlardan biridir.

Sonradan elmas madenciliğinin merkezi olan Kimberley kenti bu kazıların ortasında doğup gelişti. Binlerce insanın kazdığı dev çukurlardan elmas çıkarılırken kaya yuvarlan­ması, toprak kayması, sel gibi kazalar giderek artan can ve mal kaybına yol açıyordu. Çeşitli madencilik holdingleri 1888'de birleşerek "De Beers Consolidated Mines Limited" adıy­la tek bir şirket oluşturdular. Zamanla açık işletmenin yerini yeraltı madenciliği aldı ve çalışma yerin derinliklerine doğru ilerledi. Elmas kristallerinin bulunduğu bu silindir biçimindeki çökelin eski bir yanardağın par­çası olduğu sanılıyor.

Afrika ülkeleri dışında en büyük elmas üreticisi SSCB'dir. Sibirya'nın kuzeydoğusun­daki kimberlit yatakları çok sert doğa koşulla­rı altında işletilir. Ayrıca Ural Dağları'ndaki Vişera Irmağı havzasında daha küçük elmas yatakları vardır. Bugün Hindistan'da elmas madenciliği sürmekte, Güney Amerika'da Brezilya'nın yanı sıra Guyana ve Venezue-la'da da elmas çıkarılmaktadır.

Elmasın tartılmasında ölçü birimi olarak kırat kullanılır. 1 kırat 1 gramın beşte birine eşittir (5 kırat = 1 gr). Dünyanın en büyük elması olan Cullinan 3.106 kırat, yani 621 gram ağırlığındaydı.
Ad:  5.jpg
Gösterim: 3487
Boyut:  33.1 KB
Elmasın İşlenmesi ve Kullanımı
Bugün doğal çökellerin arasında ve kimberlit yataklarında bu kadar büyük elmaslara rastla­ma olasılığı giderek azalmaktadır; gelişmiş madencilik teknikleriyle işletilen yataklardan daha çok küçük elmas parçaları çıkarılır. Üreticilerden satın alınan ham elmaslar büyüklüğüne, rengine ve saydamlığına göre sınıf­landırıldıktan sonra Anvers, Nevv York, Tel Aviv, Bombay gibi elmas işleme merkezlerin­deki fabrikalara gönderilir. Porto Riko, Gü­ney Afrika, Hollanda, İngiltere ve SSCB'de de elmas kesimi yapılmaktadır.

İşlenmeden önce oldukça mat görünen minerale ışıltılı ve değerli bir taş niteliği kazandıran elmas kesimi özel bir uzmanlık dalıdır. Çok uzun zaman alan ve büyük bir beceri gerektiren bu kesimde yapılacak ilk iş, ham elması en iyi biçimde değerlendirebilmek için mineralin nasıl bölünmesi gerektiğini belirleyip taşın üzerinde işaretlemektir. El­mas kristalinin tıpkı ağaç gövdeleri gibi da­marlı bir yapısı vardır; bu nedenle hem damarları doğrultusunda dilimlenebilir, hem de damarlarına dik olarak biçilebilir. Ama elmas o kadar serttir ki başka hiçbir mineral bu taşı çizemez; bu yüzden dilme ve kesme yerlerini işaretlemek için elmasın yüzeyi gene bir elmas parçasıyla çizilir. Sonra bu çizgiye çelik bir kama dayayıp üzerine tokmakla vurularak elmas ikiye bölünür.

Daha sonra damarlarına dik doğrultuda keserek biçimlen­dirmeye sıra gelir. Bu iş için, fosfor tuncu denen çok sert bir alaşımdan yapılmış, kâğıt inceliğinde bir çark kullanılır. Elması kesebilmesi için de kenarlarına zeytinyağı ve elmas tozu karışımı sürülür. Bu çark dakikada 5.000 devir yaptığı halde elmasın içinde gene de çok yavaş ilerlediği için 1 kıratlık elmasın kesimi 4-8 saat kadar sürer. Eğer elmasa pırlanta, markiz ya da armut (damla) gibi yuvarlak bir biçim verilecekse kesildikten sonra tıraşlanması gerekir. Bunun için bir torna tezgâhının aynasına bağlanan elmas dönerken bir başka elmasa sürtünür. Faseta ya da façeta denen ve ışığı renklerine ayrıştırarak elmasa asıl ışıltısı­nı kazandıran küçük düz yüzeylerin tıraşlanması kesimin son aşamasıdır. Bu işlem büyük bir hızla dönen, elmas tozuyla kaplı demir çarklarla yapılır. Elmasın bu çarka sürtünme-siyle oluşan fasetalar en sonunda parlatılır. İşlenmiş bir elmas, kesme, tıraşlama ve par­latma işlemleri sırasında ilk ağırlığının yakla­şık yüzde 50'sini kaybeder.

Yataklardan çıkarılan ham elmasların an­cak yüzde 20'si mücevher yapımına uygun­dur; geri kalanlar sanayide kullanılır. Örneğin dişçi matkaplarının elmas uçları, kesme ta­kımlarını bilemek ya da mercekleri taşlamak için kullanılan, elmas kırıklarından yapılmış çarklar ve kayaları delmeye yarayan elmas uçlu matkaplar bu mineralin sanayideki kulla­nımına birer örnektir. Sanayi elması üreten ülkelerin başında Zaire gelir.

1955'te ABD'li bilim adamları laboratuvarda çok yüksek basınç ve sıcaklık altında yapay sanayi elmasları elde etmeyi başardılar. O tarihten bu yana sanayide kullanılan elmasla­rın çoğu yapay olarak üretilir. 1970'te gene ABD'de mücevher olarak kullanılabilecek nitelikte yapay elmas da üretildi; ama bu elmas aynı nitelikteki doğal elmastan çok daha pahalıya geliyordu.
Ad:  6.jpg
Gösterim: 3440
Boyut:  13.5 KB

Öykülere konu olan ya da uğrunda savaşı­lacak kadar değerli sayılan çok ünlü elmaslar vardır. Çok eski bir geçmişi olan Kuh-i Nur (Nur Dağı) elması Asyalı hükümdarlar ara­sında savaş ganimeti olarak elden ele geçmiş, sonunda İngiltere'nin krallık mücevherleri arasına katılmıştır. İngiltere'de yeniden tıraş­landıktan sonraki ağırlığı 109 kırattır. 1905'te Transvaal'de bulunan ve İngiltere Kralı VII.

Edward'a armağan edilen Cullinan elması da bu ülkede kesilerek dokuz değerli taşa bölün­müştür. En büyük iki parça olan 530 kıratlık Afrika Yıldızı (Cullinan I) İngiliz imparator­luk asasını, 317 kıratlık Cullinan II ise impa­ratorluk tacını süsler. Bugün Topkapı Sarayı Müzesi'nin Hazine Dairesi'nde sergilenen Kaşıkçı elması da çok ünlüdür. Bu 86 kıratlık elmas armut biçiminde tıraşlanmış ve iki sıra halinde yerleştirilen 49 pırlantalı bir çerçeve­ye oturtulmuştur. Adının kaynağına ilişkin bir öyküye göre bu elması yoksul bir balıkçı bulmuş ve bir kaşıkçı ustasına üç kaşık karşılı­ğında satmış. Bu tür öykülerin hiçbirisi doğrulanamadığı gibi, Kaşıkçı elmasının Osmanlı hazinesine ne zaman ve nasıl geçtiği de bilinmiyor.


Msxlabs & Temel Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 13 Temmuz 2017 00:12
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
3 Ağustos 2011       Mesaj #3
ener - avatarı
Ziyaretçi
Elmas
Karbon elementinin allotroplarından biri. Elmasın saf karbon olduğunu, 1814 yılında Davy saptamıştır. Doğada yer altında ergimiş metallere bağlı olarak ya da bu minerallerin erozyonu sonucu oluşan kumlarda rastlanır. En çok Güney Afrika Cumhuriyeti, Tanzanya ve ABD'de kimberlit adı verilen kayaçlarda, ayrıca Brezilya, Zaire, Sierra Leone ve Hindistan'daki alüvyal yataklarda bulunur.

Elmas, bilinen en sert cisimdir. Sertliği kristalinin konumuna bağlı olarak biraz değişir. Bu yüzden elmas ancak başka bir elmasla kesilir. Kimyaca aktif değildir. Kırılma indisi 2,41 olup ışığı bütün yüzeylerine yansıtır. Bu, elmasa ışıldama özelliği kazandırır. Elektriği iletmez, ısıyı çok iyi iletir. Renksiz olmakla birlikte sarımtırak, kahverengi, kırmızı hatta siyah renkte olabilir. Optik ve mekanik özellikleri, ayrıca ender oluşu nedeniyle çok değerli bir taştır. Doğal elmas kristalleri işlenip süs olarak kullanılırlar. Koyu renkli elmaslar ise daha çok kesici aletler, matkap, zımpara vb. yapımında kullanılır.

Bu araçlardan çok sert cisimlerin kesilip işlenmesinde yararlanılır. Yapay elmas üretimi birçok kez denenmiştir. İlk kez 1887'de Moisson 3.500°C'ta ergimiş demirkarbon karışımını âni olarak soğutup oluşan basıncın etkisiyle siyah renkli saydam elmas taneleri elde etti. 1936'da ise J. W. Herskey aynı işlemle 2x1x1 mm boyutlarında iyi kalite bir elmas elde etmeyi başardı. Günümüzde özellikle ABD'de yapay elmas üretilmektedir.
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs.org
Son düzenleyen Safi; 2 Ağustos 2018 19:07
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
9 Ağustos 2012       Mesaj #4
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kaşıkçı Elması
Ad:  elmas.JPG
Gösterim: 2310
Boyut:  79.8 KB

Topkapı Sarayı Hazine Dairesi'nde sergilenen ünlü elmas. Bir kaşıkçının, Eğrikapı'da yoksul bir köylüden üç tahta kaşık karşılığında almış olmasından dolayı, elmasın bu adla anıldığı söylenir. Söylenceye göre, elması bir kuyumcu on akçeye satın almış, elmas böylece kuyumcular çarşısına düşmüştür. Elmasın varlığından haberdar olan Padişah IV. Mehmet, bir fermanla elması aldırıp hazine dairesine koydurmuştur. Elmas 84 kırattır.
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 2 Ağustos 2018 19:10
In science we trust.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Temmuz 2017       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Elmas
Ad:  1.jpg
Gösterim: 3747
Boyut:  17.8 KB

Elmas bir modifikasyonu, bilinen en sert maddelerden biri ve değerli bir taştır. Karbon elementiningrafit, diğeri ise elmastır. Elmasın saf karbon olduğu ilk olarak Fransız kimyacı Lavoisier tarafından keşfedilmiştir. Lavoisier, elması yakmış ve yanma gazının sadece karbondioksit olduğunu görünce elmasın karbon olduğu hükmüne varmıştır. Elmas 247 derecede erir.


Özellikleri

En belirgin özelliği sertliğidir. Mineralojide kullanılan mohs sertlik göstergesinde en yüksek rakamla (10) gösterilir. Bu, diğer bütün mineralleri çizebilmesi demektir. Sertliğinden dolayı endüstriyel aletlerde kullanılması büyük önem kazanmıştır. Keza dayanıklılığından ve ışığı çok iyi kırmasından dolayı kıymetli bir zîynet eşyâsıdır. Elmas mineralinin her cihetteki sertliği aynı değildir. Fakat X ve Gama ışınları ile en sert yönüne doğru yönlendirilerek, aletlerde kesici olarak kullanılması sağlanır. Endüstriyel kullanım amaçlı yapay elmas üretilir, fakat elmasın yapay ya da doğal olduğu kolayca anlaşılır ve yapay olanının ziynet eşyası olarak bir değeri yoktur.

Elmas, ametalik özellikler gösterir. Erime noktası 3500 °C’dir. Yoğunluğu yaklaşık 3,5 gr/cm³tür. Havada 850 °C’de yanar. Havasız ortamda 1500 °C’de grafite dönüşür. Oda sıcaklığında hiçbir madde etki etmez. Florla 750 °C’de, karbon tetra florür (CF4) bileşiğini meydana getirir. Diğer halojenlerle birleşmez. Elmas izometrik bir sistemde kristallenir. Her karbon atomu kendisini çevreleyen dört karbon atomuyla düzgün dörtyüzlü meydana getirecek şekilde bağlanmıştır. Daha doğrusu iki tâne kare tabanlı piramidin taban tabana gelmiş şekli görünümündedir. 12 yüzlü ve kübik kristal yapıları da vardır. Kristallerin rengi beyaz, kahverengi, siyah veya renksiz olabilir. Mineralin içinde yabancı atom mevcudiyeti de söz konusu olabilir. Fakat her 10.000 karbon atomu başına ancak bir tâne yabancı atom bulunur. Hattâ güzel tabiî elmasta 100.000 atom başına ancak 1 tane yabancı atom bulunur.
Ad:  2.jpg
Gösterim: 3377
Boyut:  15.1 KB

Elmasın tartılmasında ölçü birimi olarak kırat kullanılır (1 kırat 205 miligrama eşittir).
Elmasın optik özellikleri ona güzellik ve kıymetli zînet eşyâsı özelliğini vermektedir. Işığı kırma indisi çok yüksektir (2,417). Yâni içeri kabul ettiği ışın yansıttığı ışına göre fazladır. Kezâ ışını disperse etme (yâni, beyaz ışını renklere ayırma) kâbiliyeti de oldukça yüksektir. Radyasyonları tutma özelliklerine göre iki tiptedirler.
Birinci tip, görünen ışını absorbe edenler (soğuranlar, emenler); ikinci tip ise, morötesi ve kızılötesi ışınları absorbe edenlerdir. İkinci tip elmaslar tabiî hâlde mâvi renklidirler.
Elmas, mükemmel bir elektrik izolatörüdür. Kezâ ısı iletkenliği en yüksek olan maddedir. Bu özelliğinden dolayı zarar görmeden kesilebilir.

Elmasın 57 fasetli özel kesilmiş haline pırlanta denir.Pırlanta üzerinde 57 faset bulunur. Faset, ışığı yansıtan açılı yüzeylere verilen isimdir.
Pırlanta üç bölümden oluşur: Taç, kemer ve külah.
Kemerin üstünde bulunan bölüme Taç denir. Taç bölümünde 33 adet faset bulunur. Taç bölümünde bulunan fasetlerin sayısı fazla olduğu için, bu bölümde daha fazla yansıma ve parlaklık gözlemlenir. Bundan dolayı taç bölümü, pırlantanın geneline göre daha beyaz görünür.
Kemer bölümü doğal, cilalı ya da fasetli olabilir. Kemer kalınlığı pırlantanın parlaklığını etkiler. Kalın kemerli bir pırlanta daha mat görünür, ince kemerli pırlanta ise mıhlamaya karşı dayanıksızdır. Kemer, pırlantayı sağlam tutan önemli bir bölümdür. Kemer olmasaydı, pırlanta üretimde kullanılamayacaktı.
Kemerin altında bulunan bölüme külah denir. Külah bölümünde 24 faset bulunur. Külah bölümü pırlantaya giren ışığın dışarı yansımasını sağlar. Külah ne kadar doğru açıyla kesilmiş ise, pırlantaya giren ışık yansıyarak yine taçtan çıkar. Böylece pırlantada optimum parlaklık sağlanmış olur.
Kimi zaman külah ucuna da faset atılabilir. Bu faset ile pırlantanın en hassas kısmı olan külah ucunda oluşabilecek hasarlar önlenmiş olur. Dünyanın en sert madeni olsa da, pırlanta belirli yönlerden gelen darbelere karşı dayanıksızdır ve çabucak kırılabilir. Çap, pırlantanın kemerinin bir uçtan diğer uca kadar olan ölçüsüdür. Derinlik, pırlantanın tabladan külah ucuna kadar olan yüksekliğidir.
Ad:  3.JPG
Gösterim: 3575
Boyut:  15.7 KB

Bulunuşu

Elmas orijinal olarak yalnız kimberlit kayalarında bulunur. Diğer kayalarda bulunan elmas, muhtemelen kimberlitten aşınmayla veya tortuların başkalaşım geçirmelerinden meydana gelmiştir. Kimberlit kayasında bâzan elmas bulunmayabilir. Bulunma nisbeti ancak ortalama kırk milyonda birdir. Kimberlit, yüksek nispette magnezyum ve demir bulunduran volkanik kaya kalıntısıdır. Bu kayalarda birçok başka mineral de bulunur. Kalsit, olivin, ilmenit, mika vs. gibi. Kimberlit yer kabuğunun derin tabakalarında kanallar şeklinde bulunur. Elmasın bazı yer kabuğu hareketleriyle yukarıya çıktığı kabul edilmektedir. Kısmen de bazı bölgelerde nehir kumlarına karışmıştır. Elmasın en çok bulunduğu yerler olarak, Güney Afrika (Kimberley’de), Güney Amerika, Endonezya ve Hindistan sayılabilir.

Üretimi
Elmasın kazanılması, diğer minerallerin işlenmesi gibidir. Yalnız kristaller o kadar bol değildir. Çok dağınık olup, tespitleri bile güçtür. Yeryüzüne yakın cevherler olduğu gibi, 300 metre derinlerde olan cevherler de vardır. Cevher kayaları, borular daldırılarak kırılır. Çıkarılan balçıklı, kumlu cevher iki ameliyeden geçirilir. Cevher önce yoğun bir sıvıda yüzdürülür. Çok ağır olan mineraller dibe çöker. Daha sonra kumlu-çamurlu karışım bir nevi elekte aşağı-yukarı titreşim verilerek, elmasın dibe çöktürülmesi sağlanır.

Ayrı bir sistemle hem kesilmiş, hem de parlatılmış hâle getirilebilen yegâne mineral, elmastır. Birçok elmas kristali kendiliğinden pırlanta olacak şekildedir. Fakat bir kısmı da kesilmek zorundadır. Kesilmesi dikkat ve titizlik ister. Elmasların kıymeti dört faktörle ilgilidir: Kesilme, renk, büyüklük(karat) ve berraklıktır. Çatlak olup olmaması da çok önemlidir. Çünkü, çatlaklık, ışık girişini zorlaştırmaktadır. Sarı ve kahverengi elmaslar pek istenmez. Pembe, menekşe rengi ve yeşil elmaslar çok makbuldur. Kesilme şekli belki de en mühim faktördür ve parça büyüklüğü ile kıymeti artar. De Beers dünyanın en büyük üreticisi İngiliz bir firmadır.

Değer biçimi

Değer biçimi genelde yüzüklerdeki elmas ve pırlantalar için tamamen bir ön değerdir. Gerçekte o değere tekabül etmezler. Azlık hissi ile satışı kızıştırma tekniğidir. Pırlanta ve elmasların sertifikalı değer biçilmesi durumunda çoğunluk geri satarken bu fiyatları satıcı firmanın veremediği görülmektedir. Yani yatırım aracı olarak çok tehlikeli bir üründür. Bu noktada yeterli bilinçlendirme dünya çapında yapılmamaktadır.

Ürünün çıkartılması

Özellikle Sierra Leone başta olmak üzere Afrika ülkelerinde ve geri kalmış birkaç ülkede ülkenin fakir insanları çok zor sağlık şartlarında çalıştırılarak çıkartılmaktadır. Daha da kötüsü bu ülkelerde iç savaş hüküm sürmektedir, bu iç savaşların büyük elmas şirketleri tarafından desteklendiği bilinmektedir. Bu ülkelerde zor şartlarda çalışmayı veya asker olup savaşmayı kabul etmeyenlerin elleri kesilmekte olup, bu ülkelerde nüfusa göre sakat olma oranı bir hayli yüksektir. Son yıllarda bu yaşanan insanlık dramına karşı elmas için yeni bir sınıflandırma tanımı ortaya çıkmıştır. Bu sınıflandırmaya göre 2 çeşit elmas vardır, bunlar savaş (conflict) ve savaş-dışı (conflict-free) elmaslardır. Savaş (conflict) elmasları adından da anlaşılabileceği gibi elmas şirketlerinin desteğiyle ülkede iç savaş çıkartılarak ve ülkenin insanları çok zor sağlık koşullarında zorla çalıştırılarak elde edilmektedir. Savaş-dışı (Conflict-free) adı verilen elmaslar ise çıkarılırken çalıştırılan insanlar sağlıklı koşullarda ve ücretli olarak çalıştırılmakta, aynı zamanda ülkede herhangi bir çatışma veya iç savaşa neden olunmamaktadır.

Kullanılışı

Elmas ziynet eşyası olarak ve yüzük taşı olarak çok yaygın bir şekilde kullanılır. Elmasın güzelliği eskilerin de çok dikkatini çekmiş ve hattâ hastalık ve zehirlenmeyi önlediği sanılmıştır. Elmasın esas kıymeti kesme tekniğinin gelişmesinden sonra (17. yüzyılın sonlarına doğru) başlamıştır. Elmasın kesilmesi yine elmasla yapılmaktadır. Zîynet eşyâlarından başka endüstriyel âletlerde de elmas kıymetini devâm ettirmektedir. Endüstride kullanılan miktarı % 75-80 kadardır. Fakat kıymet olarak % 25-30 civârındadır. Endüstride cam kesici, taş yontucu, delici ve perdahlayıcı âletlerde kullanılır

Sanayi elması

Rengi ve biçimi açısından kıymetli taş olarak kabul edilemeyen ve sanâyide çeşitli maksatlarla kullanılan elmaslardır. Başlıca üç çeşit tabiî sanâyi elması vardır. Bunlar, ballas, bort ve karbonado isimlerini alır. Ballas, çok sert ve tok bir elmas çeşididir. Bort çeşidi, umûmiyetle bozuk renkli veya biçimsiz elmasları ihtivâ eder. Küçük olanları elmas matkap takımlarında kullanılır. Siyah renkli karbonado ise, torna tezgahlarında, cam kesme âletlerinde, pikap iğnelerinde vb. kullanılır.

Sentetik elmas

Elmasın karbon olduğu anlaşılınca, kömürün, grafitin elmasa dönüştürülebileceği düşünülerek, bu hususta birçok çalışmalar yapıldı. Nitekim bugün, grafitin elmasa dönüştürülmesi mümkündür. Termodinamik hesaplamalar grafitin elmasa dönüştürülmesi için en az 10.000 atmosfer basınç gerektiğini göstermiştir. Bununla beraber ilk defa 1955 yılında 100.000 atmosfer basınç altında 2500 °C sıcaklıkta ve krom katalizör kullanılarak sentetik elmas elde edilmiştir. Ancak parçalar genellikle küçük ve siyah renkli olup, nâdiren mücevher evsafında olabilmektedir. 1962’de yapılan bir çalışmada 200.000 atmosfer basınç ve 5000 °C sıcaklıkta katalizörsüz olarak grafit elmasa dönüştürülmüştür.
Sentetik elmasın üretimi için gerekli olan yüksek sıcaklık ve basınç şartları patlayıcılardan faydalanılarak elde edilir. Sentetik elmas üreticilerinden Du Pont Company bu tekniği uygular.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Temmuz 2017       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ELMAS
Ad:  7.jpg
Gösterim: 5091
Boyut:  34.6 KB

a. (yun. adamas'tan ar. ve fars. elmas).
1. Çok sert, kırılgan, genellikle renksiz ve saydam, kristal halde arı karbon. (Ham ya da traşlanmış halde kuyumculukta ve sanayi alanında kayaçları delmede, metalleri işlemede, taşları taşlamada vb. kullanılır.)
2. Billurlaşmış saf karbondan oluşan traşlanmış taş.
3. Elmasa yüklenen parlaklığın, saflığın, sertliğin ya da paha biçilmezliğin simgesi: Elmas gibi bir genç. Yıldızlar elmas gibi parlıyor.
4. Elmasım, övgü ve yüceltme içeren seslenme sözü.

—Esk. Elmas-nisar, elmas saçan. ll Elmas-pare, elmas parçası; elmas gibi güzel. ll Etmas-rize, elmas kırıntısı.

—Elektroakust. Elmas iğne, bir ses okuyucusunun elmas iğnesi.

—Mak. san. Taşlama ve bileme taşlarını düzeltmede ya da biçimlendirmede kullanılan ve çelik bir parçanın ucuna tutturulmuş elmas parçasından oluşan takım.

—Müc.
  • Ham elmas, traşlanmamış elmas.
  • Saf elmas, doğal halde parlak ve pürüzsüz.
  • Sanayi elması, rengi, biçimi ya da katışkıları yüzünden mücevhercilikte yararlanılamayan, traşlanmış ya da ham halde matkap ve delik işleme tezgâhlarında vb. kullanılan elmas.
  • Doğal elmas kristali, düzgün façetalarla kristalleşmiş doğal elmas.
  • Roze elmas, üstü façetalı yontulmuş, altı düz bırakılmış elmas. (Tekniği 1520'lere doğru ortaya çıktı,) [ROZE de denir.]
♦ sıf. Elmas süslü takı için kullanılır: Elmas iğne. Elmas yüzük.

—Mak. san. Elmas takım, kesici kenarı gövdesine mıhlanmış bir elmas parçasından oluşan kesme takımı; çok yüksek kesme hızı ve çok iyi bir yüzey sağladığından bitirme amaçlı tornalamada kullanılır.

—ANSİKL. Kuyumc. Elmas, kaçlanmamışsa parlamaz. Traşlanan elmas, kırılma indisinin ve ışığı yayma gücünün yüksek olması nedeniyle çok güzel bir pırıltı verir. Taşa giren ışınımlar çok sayıda iç yansımaya uğrar, beyaz ışık da güçlü bir biçimde dağılır. En yaygın kristal biçimleri sekizyüzlü, on iki yüzlü, küp ve ikizdir: bu biçimler kendi aralarında birleşerek eğri yüzlü kristaller oluşturabilir. Traşlama başlıca üç işlemden geçer: yarma ya da kesme, çarkdönme ve traşlama Yarma işleminde taş ikiye bölünür ve doğal kristalleşme düzlemine bakılarak taşın biçimi belirlenir. Bu işlemin en belirgin özelliği çabukluktur Kesme, bor kaplı çok ince yuvarlak bakır levhalarla, önceden doğru biçimde belirlenmiş kristalleşme eksenlerine göre yapılır. Elmasa yuvarlak bir biçim vermeye dayalı çarkdönme, her yönde yapılabilen tek işlemdir, iki elmasın birbirine sürtülmesiyle gerçekleştirilir. Asıl traşlama dörl aşamalıdır: dörtleme traş, sekizlerce, pırlanta kesimi ve perdahlama. Perdahlama, dop denilen bir dayanağa tutturulmuş elmasın üzerinde gezdirilen, bor kaplı yatay bir çelik çarkla yapılır. Çeşitli traşlama biçimleri vardır: pırlanta, armudi, mekik, baget, zümrüt, vb.
Ad:  8.jpg
Gösterim: 4086
Boyut:  63.0 KB

Başlıca elmas traşlama merkezleri şunlardır: Anvers, New York, Tel-Aviv. [Dünya ham elmas üretimimin yarıya yakını De Beers şirketi tarafından gerçekleştirilir; şirketin Londra'daki merkez kuruluşu (Central Selling Organization) bu üretimin % 85'ini pazarlar. Satışlar, dördü Anvers'de bulunan, dünyadaki 16 elmas borsası aracılığıyla yapılır. Son yıllarda bulunan en iri elmaslar şunlardır: 1972'de, Sierra Leone’de, Sierra Leone Yıldızı (969,8 kırat); 1973'te, Brezilya'da, Başkan Vargas (kıratı 726,60'ın üstünde) ve Rusya'da, Yakutistan Yıldızı (232,10 kırat); 1975’te Güney Afrika'da, Louis Cartier (107,07 kırat).

Bir elmasın değerini belirleyen ölçütler şunlardır: ağırlığı, biçimi, optik nitelikleri (saflık, parıltı) ve rengi (elmas renksiz, süt renginde, kırmızı, pembe, sarı, yeşil, mavi, kahverengi ve siyah olabilir). Bu kristaller, uluslararası ölçülere göre kodlanmıştır. içindeki yabancı maddeler ve kristalleşme kusurları, elmasın değerini azaltır. Gerçek bir elması yapayından kolayca ayırt etmek için, üzerine alüminyum bir çubuk sürtülür; iz bırakanı yapay, iz bırakmayan da gerçek elmastır. Sertlik indisinin oldukça yüksek olmasına ve en şiddetli basınçlara dayanmasına rağmen, elmas, çarpma sonucu kolayca kırılır. İstanbul'da, Topkapı sarayı müzesi hazine dairesi’nde sergilenen Kaşıkçı elması da dünyanın sayılı elmaslarından biri olarak nitelenir.

—Mak. san. Elmas, çok yüksek sertliği nedeniyle takım bilemeye yarayan taşları düzeltmede, işlenmiş metalleri taşlamada ya da ince tel çekme kalıplarını (tungsten teli, selüloz asetat telleri..) yapmada kullanılır. Elmas traşlama artıkları bir destekte, örneğin bir metal disk üzerinde topaklaştırılarak elmaslı taşlar elde edilir; bu taşlar karbür içeren özel takımları bilemeye yarar. Elmas tozu bilinen aşındırıcıların en sertidir.

—Miner. Elmas 3,5 yoğunluğunda arı karbondur. Kübik sistemde yer alır; ancak eğik yüzeyli biçimlerine de sıkça rastlanır. Yüzeyi genellikle çizgili, çok kez saydam ya da renksizdir. Bununla birlikte sarı, sarımsı ve çok ender başka renklerde elmaslar da vardır. Oktaedrik dört dilinim yüzeyi sunar. Mohs ölçeğine göre sertliği 10'dur.

Doğada üç elmas türü vardır: sözcüğün tam anlamıyla elmas ya da renksiz elmas en değerli taştır; bort eğik yüzeyli bir türdür ve asıl elması perdahlamada kullanılır; karbonado kara elmastır ve delme makinelerinde sert kayaçları delmede yararlanılır; bu tür, kimi kez yumruk büyüklüğünde parçalar oluşturur. En zengin elmas yatakları Zaire'de, SSCB’de ve Güney Afrika'dadır.

Elmas genellikle alüvyonlarda bulunur Bununla birlikte şistlerin bozulması sonucu oluşan killi arazilerde de görülür. Cap elmaslarına volkan bacalarını dolduran kimberlit breşlerinde (blue-ground) rastlanır. Küçük yapay elmaslar, 105 atmosfer basınç altında 3 000°C'ta ve az miktarda elmas eşliğinde grafit ısıtılarak elde edilir.

—Tat Hindistan, Antikçağ’dan XVIII. yy.'a kadar tek almaş üreticisi ülkeydi. Elmas ancak 1728’de Brezilya'da, 1867'den başlayarak da Güney Afrika'da bulundu Mücevhercilikte elmas kullanımının gelişmesi, taşların yontulmasında sağlanan ilerlemelerle sıkı biçimde ilgilidir. Elmas, uzun sûre ham halde, yalnızca perdahlanarak kullanıldı. Antikçağ'dan başlayarak yapıldığı sanılan traşlama işlemi, Ortaçağ'da da sürdürüldü; elmasla süslü çeşitli mücevherlerin (özellikle yüzükler) 1380'de Charles V’in, 1416’da da Berry dükünün envanterinde betimlenmiş olması bu saptamayı doğrulamaktadır. Elmas, XV. yy. sonunda, hemen hemen yaygın bir biçimde mobilyaların (kutsal su kabı, çekmeceler, tuzluklar, vb.) süslenmesinde kullanıldı.

1520’ye doğru, "basit roze" biçiminde traşlanmış 16 façetalı ve 2 tablalı elmas ortaya çıktı. XVII. yy. başında Lopez adında bir portekizli yahudi, Paris’te bir elmas traş atölyesi açtı. Bu atölyenin yanı sıra, XVII. yy.'ın ikinci yarısında Hindistan ile ticaretin gelişmesi, elmasın mücevhercilikte altın ve incinin yerini alarak ilk sıraya geçmesini sağladı. "Kaplama pırlanta” ya da “Mazarin" adı verilen traş tekniği, 1640'a doğru geliştirildi, ilk kez XVII. yy.'ın sonunda, Venedikli Vincenzo Peruzzi tarafından gerçekleştirilen, elması "üçlü pırlanta" ya da "pırlanta" kesim verecek biçimde yapılan traşlama yöntemi (56 façeta ve 2 tabla) bu tekniğe doğrudan bağlıdır Bu traş tekniği bugün hâlâ en değerli taşlarda kullanılmaktadır; yassı ve kusurlu taşlar ise roze tekniğine göre traşlanır.

Hindistan'dan gelen ünlü elmasların çoğu XVII. yy.'da onaya çıktı 1650-1658 arasında bulunan Büyük moğol, delhili Büyük Moğol’a aitti; bugün nerede olduğu bilinmemektedir. Floransa elması'nın Atak Charles'a daha sonra da Toscana arandüklerine ait olduğu sanılmaktatadır; bazılarına göre bugün İngiltere tahtının mücevherleri arasında bulunmaktadır. Efsaneye göre, Ortov elması Hindistan'daki bir Brahma tapınağında yer alan bir heykelin gözlerinden biriydi ve bir transız asker tarafından çalınmıştı. Amster- dam’da traş edilen taşı, Prens Ortov, Rusya çariçesi Yekaterina II için satın aldı. Sancy elması, bu taşın bilinen en eski sahibi olan Nicolas Harlay de Sancy'nin adını taşıfn'aktadır; Sancy, bu elması 1604’te İngiltere kralı James l'e sattı; Fransa'da sürgünde bulunan kraliçe 1657'de kardinal Mazarin'e, o da, 1661'de vasiyetle krala bıraktı. Sancy elması XVIII. yy. boyunca krallığa ait takılar arasında yer aldı. 1792’de Garde-Meuble'den çalındı, sonra bulundu ve Directoire tarafından rehin alındı.

1976'da çok yüksek fiyatla satın alındıktan sonra Louvre'da kraliyet elmasları arasındaki yerini aldı. Golconda bölgesinde bulunan Regenti 1701 de satın alan Thomas Pitt, bu elması Avrupa'nın birkaç hükümdarına, bu arada Louis XIV'e de satmaya çalıştı. Fransa naibi Orleans dükü, Rpgent'in 1717'de satın alınmasını sağladı. 1792’de Sancy ve Taht'ın öteki mücevherleriyle birlikte çalındıktan iki yıl sonra bulundu, Directoire tarafından rehin tutuldu, geri alındı, sonra da Napolöon l'in kılıcını süsledi.Bugün Louvre’da korunan Rpgent, ünlü elmasların en safıdır; kütlesi bakımından da (137) kırat), İngiltere tacındaki Cullinam gibi 1905'te Transvaalde bulundu) dünyanın en iri elmaslarından biridir.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

15 Mart 2011 / KisukE UraharA Sinema tr
13 Mart 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
20 Temmuz 2010 / _Yağmur_ Sinema tr
13 Eylül 2017 / perlina Basın/Magazin tr