Arama

Müzik Teknolojisi

Güncelleme: 18 Ocak 2008 Gösterim: 24.792 Cevap: 3
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Ekim 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
MÜZİK TEKNOLOJİSi

Sponsorlu Bağlantılar
Ses Kartı

Bir ses kartı hem ses giriş çıkışlarına, hem de MIDI giriş çıkışlarına sahiptir. Herhangi bir marka önermemiz doğru olmaz ama yaklaşık değerleri 150-300 milyon TL arası bir model uzun süre işinize yarayacaktır.

Midi Klavye (Midi Controller Keyboard): Halen birçok bestecinin müzik yazmada en çok kullandığı alet olan tuşlu çalgılar (keyboard) sizin de müzik yaratmanızı kolaylaştıracaktır. Çok farklı model ve fiyat seçeneği bulunmaktadır. Başlangıç olarak sadece MIDI sinyali yollayan MIDI controller klavyeler önerilebilir. Eğer içinde kendi sesleri olan bir synthesizer almayı daha uygun bulursanız Polyphony ve Multitimbral kapasitelerine dikkat ederek alın. 32 polyphony ve 16 Multitimbral altı günümüzde önerilmemektedir.

Hoparlörler: Speaker (hoparlör) profesyonel kayıt mühendislerinin en dikkat ettiği ekipmandır. Bilgisayarınızdan gelen ses yeterince güvenilir ve doğru değilse, yaptığınız beste, düzenleme ve miksajları başka yerlerde dinlediğinizde süprizlerle karşılaşabilirsiniz. En azından Hi-fi bir sistemle başlayabilir (genellikle önerilmese de), veya kendinden güç kaynaklı (powered) monitor sistemlerinden birini seçebilirsiniz. Bu seçenekte bas sesler için bir de sub-woofer almanızı öneririz. Daha sonra tercih edeceğiniz sistem ise pahalı studyo referans monitörleri olacaktır.

Son olarak bir internet bağlantısı edinmenizi öneririz, bilgisayar dünyasındaki son gelişmeleri aktif olarak takip etmenizi sağlayacaktır.

Yazılımlar: Yazılım dünyasını takip etmek artık neredeyse imkansız hale geldi ama elinizin altında bulunması gereken bazı temel yazılımlardan da bahsetmemiz gerekir. İşletim sistemi olarak en azından Windows98 ya da Milennium (PC), OS 8.0 (Mac) öneririz. Donanımınız için son sürücü (driver) güncellemelerini mutlaka yapmış olun.

Sequencer: Kendinize tavsiye edilen bir sequencer program seçin ve ona odaklanın.Bu programlar sayesinde bilgisayarınıza kayıt yapma ve parçalarınızı düzenleme imkanı bulursunuz. Sequencer seçerken unutmayın ki hepsinin zayıf ve güçlü yanları vardır, birinin diğerine göre her yönden daha üstün olduğunu söylemek yanlıştır. Cubase, Logic, Protools, Sonar çoğunlukla kullanılan sequencer yazılımlarıdır.

Plug-in: Plug-in denen, sequencer programına eklenti şeklinde kullanılan programların önemi büyüktür. Plug-inler üç farklı formatta üretilmektedirler: VST (Steinberg), Direct-X (Microsoft) ve TDM (Protools). Oldukça ucuz olan bu ürünler aynı zamanda çok kullanışlıdır. Pahalı stüdyolarda donanım olarak bulunan ses modülleri, kompresörler, equalizer katları, filtreler artık tek bir bilgisayarın içine plug-inler olarak girebilmektedirler.

İşte edinmeniz gereken en temel pluginler: :

İşte edinmeniz gereken en temel pluginler:

Soft synth: Ses modüllerine karşılık gelen "soft-syth"lerin kullanımı artık üst düzeydedir, içinde ses bankası olmayan MIDI klavyenizle sınırsız sayıda sese ulaşmanız artık çok kolay hale gelmiştir.

Ses örnekleyici (Sampler): Sample edilmiş sesleri bu programlar sayesinde kullanıp düzenlemelerinize daha gerçekçi ya da özgün bölümler ekleyebilirsiniz.

Efektler (Effects plug-in): Uygun fiyatlara, analog kadar sıcak olmasa da, bazen daha da iyi sonuçlar veren efektler bulabilirsiniz. EQ, Compressor ve Reverb elinizin altında bulunması gereken en önemlileridir.

Tüm bunlar müzik kaydetmek ve üretmek için yeterlidir ama ayrıca bir ses editörü (wave editor / audio editor) programı elinizdeki sesleri kesip yapıştırmanız için gerekli olacaktır. Artık birçok sequencer program içinde kendiliğinden yüklü olarak gelmektedir, ancak özellikle bu iş için üretilmiş programların yapabilecekleri yanında sınırlı işlevlere sahiptirler.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Aralık 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Müzik Teknolojisi ve Yeni Yüzyılda Müzik Eğitimi

Sponsorlu Bağlantılar
Son yüzyılın en önemli buluşlarından olan Bilgisayar yavaş yavaş tüm bilimsel alanları kapsamaya başlamış ve kapsadığı alanların daha hızlı ilerlemesine de vesile olmuştur. Bu alanlardan bir taneside müziktir. Kuşkusuz bilgisayar olmadan da müzik bir şekilde ilerliyordu. Yeni tarzlar deneniyor, eski veya geleneksel tarzlar bir şekilde korunmaya çalışılıyordu. Bilgisayarın müzik dünyasına girişinden sonra bu işler çok daha kolay, hızlı ve en önemlisi paylaşıma açık hale geldi. Internet üzerinde müzikle ilgili pek çok site hizmet vermeye başladı. Bu siteler üzerinden istediğimiz notaları bulup arşivimize ekleyebiliyor, istediğimiz beste çalışmalarımızı başkalarıyla paylaşabiliyor, müzikle ilgili sohbet odaları kurup veya kurulu olan sohbet odalarına katılıp tartışmalar yapabiliyoruz. Bilgisayar ve getirdiği teknolojinin avantajları bu kadar da değil. Tüm bunların dışında sayabileceğimiz birçok avantajı da yanında getiriyor. Sırasıyla bizlere bu avantajları sunan teknolojilere, yazılımlara ve işlevlerine bakacak olursak;
1. MIDI Teknolojisi ve Kullanım Alanları
MIDI olarak adlandırılan standartlaşmış evrensel arabirimin açılımı "Musical Instrument's Digital Interface" yani "Müzik Enstrümanları Dijital Arabirimi " dir.Bu arabirim sayesinde elektronik müzik enstrümanları ve bilgisayarlar birbirleriyle haberleşebiliyorlar. Genelde tüm synthsizer'lar model farkı gözetmeksizin birbirleriyle haberleşebilecekleri MIDI donanımına sahiptirler. Midi protokolü 1982-1983 yılları arasında ilk temelleri oluşturulduğundan beri müzisyenler ve aranjörler arasında yaygın olarak kabul görmüş ve kullanılmıştır. Bu protokol sayesinde müzikal sunumlar yapmak o kadar kolaydır ki sadece müzisyenler değil, bilgisayarla multimedya sunumları yapan ve sunumlarında müzik kullanmak isteyen programcılar da MIDI' ye sıkça başvururlar. Bir midi sistemi oluşturmak sanıldığı kadar zor değildir. Bunun için ses kartı olan standart bir bilgisayar bile tek başına yeterli olmaktadır. Buna ek olarak bir midi kablosu ve bir midi klavye olması işimizi çok daha kolaylaştıracaktır. Diyelim ki bir beste yaptınız ve bunu arkadaşlarınıza dinletmek istiyorsunuz. Bu işi tek bir gitarla, piyanoyla ya da herhangi bir müzik aletiyle kolaylıkla yapabilirsiniz. Peki ya kafanızda daha komplike, çok sesli bir müzikal yapı varsa ve bunu aklınızdaki gibi insanlara sunmak istiyorsanız! Böyle bir durumda normalde bir orkestraya ihtiyacınız olacaktır ve bu orkestra elemanlarına parçayı nasıl çalacaklarını tek tek öğretmeniz gerekecektir. İşte burada MIDI teknolojisi devreye girecek ve gerekli yazılım ve donanımla işinizi kolayca bitirmenizi sağlayacak. MIDI temellerini bir kez öğrenip işin pratiğini, püf noktalarını da öğrendikten sonra, yaratıcılığınız parmaklarınızın ucundan akarak dijital dünyada hayat bulur. Kısaca MIDI kullanarak çok sesli düzenlemeler yapabilir bu düzenlemelerdeki tüm sayısal verilerin üzerinde en ince ayrıntısına kadar oynamalar yapabilirsiniz. Günümüzde yazılmış pek çok uygulama programı, müzik bilginiz yeterli olmasa da, kolaylıkla düzenlemeler yapmanıza olanak sağlayacak özelliklere sahiptir. Böylece zihninde müzik yaratabilen pek çok insan bestelerini diğer insanlarla paylaşma imkânına kavuşmuştur.
2. MIDI Yazılımlarının Gücü
Midi teknolojisiyle beraber bu teknolojiye uygun yazılımlar da hızla ilerlemeye başlamıştır. Bunların içinden özellikleri itibarıyla en popüler olanları ise Cakewalk, Cubase, Logic Audio ve Voyetra (Digital Orchestra Plus) gibi yazılımlardır. Bu programlar sayesinde evimizde veya işyerimizde küçük bir stüdyo kurabiliriz. Bu yazılımlarla beraber gelişen başka bir teknolojide Sound Font teknolojisidir. Sound Font teknolojisi sayesinde bilgisayarın ses kartında bulunan ROM seslerinden kurtulup gerçek ses kalitesine oldukça yaklaşılmıştır. Yani artık bilgisayarımızdan Kanun, Mey, Bağlama, Darbuka gibi çalgıların seslerini de klavyenin bir tuşuna basarak elde edebiliyor, bunların üzerine kendi vokalimizi de kaydedebiliyoruz.
3. Kullanımı Basit Müzik Programları
Müzikle doğrudan hiçbir ilişkisi olmayan kullanıcıların dahi kısa sürede kullanmayı öğrenebileceği ve kendi şarkılarını yaratabileceği programlardır. Örnek olarak Dance e-jay programını verebiliriz. Programın arabirimi dört temel bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm parçayı oluşturacağımız kanalların sıralandığı ana ekran, ikinci bölüm kullanacağımız ses ve çalgı seçeneklerinin bulunduğu bölüm, üçüncü bölüm parçayı dinleme, durdurma, yeniden yükleme, ileri ve geri sarma tuşlarının bulunduğu bölüm, dördüncü bölüm ise ses ayarları ve kayıt yapma seçeneğinden oluşan bölümdür. Programın Demo versiyonunda 8 kanal bulunmaktadır ki bu da bir şarkı oluşturmak için yeterlidir. Programın kullanımı oldukça basittir. Programı kurup çalıştırdıktan sonra ikinci bölümde bulunan seçeneklerden sözgelimi Bass kutucuğuna tıkladık. İkinci bölümün hemen sağında *.pda formatında yapılmış birbirinden farklı Bass seçenekleri çıkar. Bu kutucuklardaki Bass seslerini dinlemek için seçilen kutucuğun üzerine çift tıklamak yeterlidir. Bundan sonra yapılacak son şey beğenilen Bass melodisini programın birinci bölümündeki kanallardan birisine sürükleyip bırakmaktır. Bu işlem ikinci bölümde bulunan tüm seçenekler üzerinde yapıldığında ortaya kullanıcıyı da şaşırtacak derecede güzel şarkılar çıkabilmektedir. Programın bir özelliği de hazırlanan alt yapıya Import seçeneğini kullanılarak kendi sesinizi veya daha önceden kayıt edilmiş *.wav formatındaki bir sesin eklenebilmesidir.
4. Ses Düzenleme Programları
Eğer bilgisayarda ses kaydı yapılabiliyorsa, yapılan bu ses kaydı üzerinde düzenlemeler yapan programların üretilmesi de kaçınılmazdır. Cool Edit ses düzenlemesi üzerine çıkarılan en popüler programlardan biridir. Bu ve bunun gibi programlar vasıtasıyla ses kayıtları üzerinde istenilen değişiklikler yapılabilmektedir. Örneğin mikrofondan yapılan bir ses kaydı başka bir parçaya eklenebilir, parçanın istenilen yerinden kesilip istenilen yere yapıştırılabilir. Gene parçanın herhangi bir kanalına belli ses efektleri eklenebilir, eko ayarları yapılabilir derinlik verilebilir ve tüm bunlar CD ye aktarılabilir. Bu ve benzeri programların bir diğer önemli özelliği de Plug-in (yama, eklenti) desteği olmasıdır. Bu eklentiler programa belli özellikler katmaktadır. Örneğin programa yapılacak bir eklentiyle kayıt sırasında çıkan hışırtı ve dip gürültü kolayca yok edilebilir. Hatta bu alandaki teknolojik ilerleme, ses kaydındaki detonasyon ve sirtonasyonları düzeltebilecek dereceye gelmiştir.
5. Nota Yazım Programları
Amatör ve profesyonel nota yazımı yapılabilen birçok nota yazım programı bulunmaktadır. Bunlardan özellikleri ve popülaritesi itibarıyla ön plana çıkanlardan bir tanesi de Coda Music’ in üretmiş olduğu Finale adlı programdır. Bu programı diğer nota yazım programlarından ayıran en önemli özelliği 2001 versiyonundan itibaren eklenen“Micnotator” ve “Midi Scan” seçenekleridir. Micnotator seçeneğini kullanarak mikrofondan yapılmış bir ses kaydını notaya dökme olanağı sunulmaktadır. Henüz çok gelişmemiş olduğunu düşündüğüm bu özelliğin çok önemli bir başlangıç olduğu kabul edilmektedir. Midiscan ise, tarayıcıdan *. Tiff formatında taranmış olan bir nota kâğıdındaki notaları Finale programının ekranına aktarabilmektedir. Dolayısıyla taranmış olan bu notayı dinleme ve üzerinde düzeltmeler yapma imkânı sunulmaktadır. Ancak sadece bu iş için üretilen programlar kendi alanlarında daha iyi sonuç vermektedir ki 6 ve 7. maddelerde bunlara değineceğim. Bu özelliklerin dışında programın ön görünümünde nota yazım araçları ve kısa yol tuşları bulunmaktadır. Bu tip nota yazım programlarının en önemli özelliklerinden birisi de, bilgisayara bağlanan Midi çıkışlı bir orgdan çaldığımız parçanın notalarını anında bilgisayar ekranına aktarabilmesidir. Bir müzik kitabı veya çalgı metodunu sadece bu programla çıkartabilirsiniz. Finale programının bir diğer özelliği ise Türk Müziği fontlarının eklenerek istediğimiz makama ait parçaları yazabilmemizdir. Programı Internet sitesi üzerinden güncelleme imkânı da sunulmaktadır. Bunun için programı satın almış ve Internet üzerinden kayıt yaptırmış olmak yeterlidir. Gene programın Internet sitesinde Demo versiyonları kendi bilgisayarınıza yükleyip kullanma olanağı da sunulmuştur.
6. Midi Scan
Kuşkusuz bir müzik öğretmeni, müzik bölümü veya konservatuar öğrencisinin ya da akademisyenin en çok işine yarayacak olan programlar nota yazım programlarıdır. Amatör ve profesyonel nota yazabileceğimiz birçok program bulunmaktadır. Bu programların herhangi birini edinerek notalarımızı yazabiliyoruz. Günümüzde artık bilgisayarda nota yazmak bizi çokta heyecanlandıran bir olay değil. Ancak teknolojinin sürekli ilerlemesi ve nota yazımına farklı eklentiler yapılması heyecanımızı kaybetmemizi engelliyor. Bunlardan bir tanesi Midi Scan teknolojisidir. Nota yazımına ek olarak, yazılmış bir notayı okuyabilme özelliği. Arşivimizde bulunan ve belki melodisini dahi bilmediğimiz eserleri gün ışığına çıkartarak dinlememizi sağlayacak bir yazılım. Kullanımı çok zor olmayan bu programlarla, elimizde bulunan bir nota kâğıdını bilgisayarımıza bağlı olan bir scanner (tarayıcı) yardımıyla tarayıp bilgisayarın ekranına aktarıp dinleme ve üzerinde düzeltmeler yapabilme imkânları sunulmaktadır.
7. Gerçek Zamanlı Ses Nota Çeviricileri
Bilgisayara yapılan ses kayıtları genelde *.wav formatındadır ve bu formattaki seslerin bilgisayardaki görüntüleri genelde grafikseldir. Kayıt edilmiş sesin üzerinde çeşitli oynamalar yapmak demek bu grafiksel şekillerin üzerinde oynama yapmak anlamına gelir. Yeni gelişmeye başlayan “REAL TIME SOUND TO NOTE CONVERTER” yazılımları sayesinde artık mikrofondan verdiğimiz seslerin notalarını da görme imkânımız oluyor. Müzik ve Bilgisayar dünyasında devrim sayılabilecek bu yazılımların birçoğu aslında istenilen kalitede olmasa da Finale programının sunduğu micnotator eklentisinden daha başarılı oldukları söylenebilir. Ancak teknoloji bu hızla gelişmeye devam ederse bilgisayarımızda kayıtlı olan herhangi bir formattaki müziğin tüm partisyonlarını nota olarak görebileceğiz. Profesyonel bir kullanım ve iyi bir teçhizatla böyle bir yazılım kullanılarak Konservatuar ve Müzik bölümlerine giriş sınavları da yapılabilir.
8. Kulak Eğitimine İlişkin Yazılımlar
Ülkemizdeki müzik okullarının hemen hepsinde temel amaç öncelikle kulağı eğitmek ise bu tip yazılımların öğrencilere sağlayacağı avantajlar çok fazladır. Yazılımların içinde tek ses, çift ses, üç ses, melodik bellek, ritmik bellek, dikte gibi çalışmalar bulunmaktadır. Bununla ilgili olarak en çok kullanılan program E-Magic in çıkarttığı Hear Master’dır. Program bizlere gelişmiş birçok özellik sunmaktadır. Bu özelliklerden en çok göze çarpanı kendi hazırladığımız çalışmaları program içine ekleyebilme özelliğidir. Yani bir öğretmen öğrencisine istediği tip bir kulak çalışmasını hazırlayıp bir disket içinde verebilecek ve sonuçlarını gözlemleyebilecektir.

Müzik Teknolojisinin Kullanılabilirliği
Teknoloji bu kadar büyük bir hızla ilerlerken müzikle uğraşan insanların hele ki Konservatuar veya Müzik Bölümlerinde okuyan öğrencilerin buna kayıtsız kalması veya bundan mahrum kalması çok büyük bir eksiklik olacaktır. Dolayısıyla bu eksikliği doldurabilecek öğretim elemanlarının yetiştirilip müzikte bilgisayar kullanımı ile ilgili derslerin en kısa zamanda açılması gerekmektedir. Ancak böylesi bir dersi açmış olmak için açmamak gerektiğini de düşünüyorum. Gerekli minimum koşullar sağlanmadan (müzik bölümlerinin kendilerine ait bilgisayar laboratuarları veya odaları gibi..) açılan böylesi bir dersin sadece teorik olarak verilmesinin öğrencilere fayda sağlamayacağı kanaati ağırlıkta.

we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
18 Ocak 2008       Mesaj #3
we come one - avatarı
Ziyaretçi
Müzik ve Teknolojinin Birleştiği Adres Galatasaray ITM
Müzik teknolojisi son zamanlarda adını giderek daha fazla duymaya başladığımız bir alan. Bu alanda eğitim veren kurumların sayısı da artmakta. Bu kurumlardan biri de Galatasaray İletişim Teknoloji Müzik Akademisi. Galatasaray Itm’in kurucusu ise yıllardır bu işle uğraşan Süden Pamir.
galatasaray20itm2028629Süden Pamir, iç mimarlık eğitimini tamamladıktan sonra, İngiltere’ye gitmiş ve orada ses mühendisliği alanında eğitim almış. Sonra ülkesine geri dönüp bir süre öğrencilik de yaptığı Bilkent Üniversitesi’nde ders vermeye başlamış. Raks Marşandiz, İmajTv ve Akademi İstanbul Müzik Teknolojisi Bölümü kurucusu Pamir, 2003’de Galatasaray Itm’i kurmuş.
Müzik Teknolojileri ağırlıklı eğitim veren Galatasaray Itm’in önceliği nitelikli ses mühendisleri yetiştirmek. Eğitim programı da bu nedenle kapsamlı. Program, Digital Audio Operasyonları, Performans Teknolojisi, Müzik Teknolojisi, Müzik İşletmeciliği, Multimedya için ses tasarımı, İleri Kayıt Teknikleri uzmanlıklarından oluşuyor. Öğrencilerine uluslararası geçerliliğe sahip olan “City and Guilds College” diploması sağlayan Galatasaray Itm, öğrenci seçiminde de titiz davranıyor. Sınavla öğrenci aldıklarını belirten Pamir, sınavın öğrencinin bilgisinden çok algılama yeteneğini ölçmeye yönelik olduğunu belirtiyor. 2 yıl süren müzik teknolojisi programı, teorik eğitimin yanı sıra öğrencilere pratik kazandırmaya da yönelik. Öğrenciler bir yandan konularında uzmanlaşırken bir yandan sektördeki önemli isimlerin çalışmalarına imza atma şansı da ediniyor. Metallica, Jethro Tull, Mercan Dede, Sertab Erener, İskender Paydaş, Gipsy Kings ise bu isimlerden bazıları...
galatasaray20itmSüden Pamir, ses mühendisliğinde psikoalgı, denge ve sıralama konusunda uzmanlaşmak gerektiği görüşünde. Başarının anahtarının, nereden yola çıktım, nereye gidiyorum düşüncesini sürekli taşımak ve arada kaybolmamakta yattığını söylüyor. “Yaptığımız işleri sıralama konusunda eksiğiz, çok yaratıcıyız, çok iyiyiz vb. ama sıralama yok. Bu yüzden yaptığımız işler gizemli görünüyor. Bu nedenle de bilgiyi aktaramıyoruz” diyor.
Türk Müziği’nden konuşmaya başlayınca, yine önemli bir eksiğimizin altını çiziyor, “kendi kültürümüze hakim olmamız gerekiyor”. Şu anda yapmıyor olsa da kendisi de başarılı bir vokalist olan Pamir, İngiltere’ye gittiğinde en çok aradıkları özelliğin bu olduğunu belirtiyor. Birçok insanın çok iyi tekniğe sahip olabileceği fakat ayrıcalığı yaratanın kültürüne has sesleri taşımak olduğunu vurguluyor. Bu nedenle Galatasaray Itm’de doğu ve batı müziğine oldukça hakim olan müzik direktörü Turhan Yükseler ile çalışıyorlar.
galatasaray20itm2028129Galatasaray Itm, müzik teknolojisi dışında iletişim ve müzik bölümlerinde de öğrenci yetiştiriyor. İletişim bölümünün amacı; radyo, televizyon, video ve sinema sektörüne yapım, yönetim ve yapım sonrası montaj operatörü, oyunculuk, yönetmenlik ve senaryo yazımından anlayan teknik adam ve kendi filmini senaryodan montaja hazırlayabilen elemanlar yetiştirmek. Müzik bölümünde ise öğrenciler, farklı müzik türlerinin güncel ve aktif isimlerinden hem kendi ekollerini öğrenmekte hem de stüdyo konser müzisyeni olarak başarılı olmak ve piyasada pozisyon edinebilmek adına yönlendiriliyorlar. Öğrencilerini piyasada kendilerine yer bulabilecek konumda yetiştiriyorlar.
galatasaray20itm2028229Süden Pamir’le sohbetimiz ses mühendisliğinin dışına taşmaya başlıyor. Aslında sesler hakkında bu kadar çok şeyin farkında olan bir insanla konuşulacak çok şey var. “Görüntüde hoşunuza gitmeyen birşeyde gözlerinizi kapatırsınız, fakat ses böyle değil, kulaklarınızı tıkasanız bile olmaz.” diyor. Kesinlikle hak veriyorum. Çünkü sesi sadece kulaklarımız duymuyor, tüm vücudumuz ses tarafından yayılan titreşimi algılıyor.
“Ses kaynağından çıktıktan sonra evrendeki dolaşımına dikkat etmek gerekiyor.”
Pamir, Türkiye’de özellikle müzik sektöründe araştırmaya yeterince önem verilmediğini belirtiyor. “Mesela, Jennifer Page’in duygularını yorumladığı bir frekans aralığı vardır ya da Patiricia Kaas’ın vurguladığı sss’leri çıkarın, duygusu kaybolur. Yurtdışında tüm bunlar araştırılıyor.”diyor. Türkiye’de bunun yapılmadığını, bu nedenle aynı şarkıcının bir albümünün farklı diğerinin farklı olabildiğini söylüyor.
“Müzik ruhani, kayıt ise teknik bir süreç”
galatasaray20itm2028429Süden Pamir aynı zamanda müzisyenin teknik bilgiye sahip olması gerektiğini düşünüyor. “Müzisyen nasıl olsun da hayalindeki duygunun teknik karşılığını söylesin, müzik ruhani, kayıt ise teknik bir süreç” diyor. Ama bu duyguları kaydetmeye başlayınca müzisyen ve kayıt yapan arasında iletişim problemleri ortaya çıkıyor, bu nedenle eğitim verdikleri müzisyenlerin de teknik bilgi kazanmasına önem verdiklerini özellikle belirtiyor. Kısaca hem tekniğe hakim müzisyen hem de müziğe hakim teknik adam yetiştiriyorlar.
Galatasaray Itm, müzik, ses ve görsel teknolojilerle çalışmak isteyenler için güzel imkanlar sağlayan bir akademi. Süden Pamir ise deneyimi ve bilgisinden yararlanılması gereken bir eğitmen.

İlgilenenler için ayrıntılı bilgi: Galatasaray İletişim Teknoloji Müzik Akademisi
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
18 Ocak 2008       Mesaj #4
nünü - avatarı
Ziyaretçi
MÜZİK TEKNOLOJİSİ VE YENİ YÜZYILDA MÜZİK EĞİTİMİ
Giriş

Sözlük anlamı "bilginin, sanayideki işlemlerde sistematik olarak uygulamaya alınması" demek olan teknoloji, geniş anlamda, araştırma, geliştirme, üretim, pazarlama, satış ve satış sonrası hizmeti kapsayan bir sanayi sürecinin, etkin ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesi için kullanılabilecek bilgi ve becerilerin tümüdür. Teknolojik yenilik de, "üretim süreçlerinde yenilik, yeni ürünler ve yeni kurumsal örgütlenme biçimleri" olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde her alanda olduğu gibi müzik alanında da çok hızlı bir şekilde teknoloji geliştirilmekte ve kullanım alanı da gittikçe yaygınlaşmaktadır. ­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­Teknoloji, son yüzyılda müzik perspektifini değiştirmede en etkili araç olmuştur. . Dikkat çekici bir nokta ise müziğin diğer alanlara oranla teknolojik gelişmeler içerisinde en hızlı gelişim gösteren alanlar içinde yer almasıdır. Elektroniğin müzik konusundaki uygulamalarının çeşitliliği, müzik çalışmalarının çok geniş bir kitleye en iyi şekilde taşınmasının yanı sıra, müzik yeteneğinin ortaya çıkarılması ve geliştirilmesini de sağlamaktadır. Teknoloji bireyi tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar özgür ve sınırsız kılmaktadır Matematik ve fiziğin bir uygulaması olan bilgisayar sistemlerinin ucuzlayarak evlerimize kadar girmesinin, içimizdeki bestecinin ortaya çıkarılmasına katkısı şüphesiz çok büyüktür. Bu alandaki yetkinliğiyle tanınan piyanist - besteci Mehmet Okonşar’a göre: "Bugün bağımsız bir müzisyen, eğer teknolojiyi kullanabiliyorsa, büyük yayıncılardan ve bunların getirdiği ekonomik ve sanatsal yaptırımlardan kendini sıyırabilecek, sanatını özgür bir biçimde ortaya çıkarabilecek ve dünyaya dağıtabilecektir. Bu devrimi aynen Gutenberg’in matbaa makinesine benzemektedir.”

Theremin’ den Günümüze
Çalgılar arasına elektronik olanları da dahil etme çalışmaları 1876' da Amerikan "The Musical Telegraph" şirketi tarafından başlatılmış, 1917 yılında "Leo Termen" tarafından kurulan "The Theremin" şirketi tarafından geliştirilen ve “Theremin adı verilen çalgı, hem çalgı anlayışında büyük değişiklik yaratmış hem de 1920' lerden sonra elektronik müzik konusundaki yoğun çalışmalara öncülük etmiştir.
­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­1950 – 60 yılları arasında önemli gelişmelerden biri de elektronik müziğin ortaya çıkmasıdır. Geçtiğimiz yüzyılın ilk zamanlarında sınırlı sayıda elektronik çalgıların icadı kendini göstermiş ve aralarından ilk elektronik org olarak “Ondes Mortenot” gösterilebilir. Elektronik osilatör yoluyla ses üreten bu çalgı belirgin bir teknoloji patlamasıyla hızlıca hayata geçmiştir.

TEKNOLOJİ DEVRİMİ
İkinci Dünya Savaşı sonrası elektronik müzik üç şekilde ortaya çıkmıştır. İlki manyetik kaset kaydının başlamasıdır ki, bu ilk zamanlarda kullanılan cilalı disk kaydına göre daha esnek bir araçtır. 1947 yılında Pierre Schaeffer tarafından yönlendirilen bir grup teknisyen “Musique Concréte”olarak adlandırdıkları bir deneyime henüz başlamışlar, değişen playback hızı ve doğal seslerle müzik üretmişlerdir. Bu aktiviteler teyp kullanımıyla beraber bir çok teşvikide almış böylece, ses dönüşümünde büyük imkanlardan faydalanma fırsatı vermiş, sesleri keserek ve ekleyerek yeni kombinasyonlar oluşturmuşlardır. Bu sesler sadece doğal yollarla değil aynı zamanda yapay yöntemlerle kendini göstermektedir. Colombia Üniversitesinden Otto Luennig, Viladimir Ussachevsky , Cologna’ dan Herbert Eimert, Karlheinz Stockhausen , bu alanda çok önemli çalışmalar sunmuşlardır. Bu kişiler 1951 yılınnda çalışmalara başlamış, beş yıl içerisinde Avrupa ve Amerika’daki ana müzik merkezlerinde müzik kaseti üretimi için stüdyolar oluşturmuşlardır. Besteciler doğal ya da elektronik işlenmemiş sesi başlangıç noktası alarak almış, ses perdesini değiştirebilmiş, eko ekleyebilmiş, istemediği bazı sesleri filtreden süzerek temizleyebilmiş veya başka sesleri ekleyebilmişlerdir. Bütün bu zaman alıcı ve zahmetli çalışmalara rağmen (1 dk. lık bir şarkının tamamlanması saatler alabiliyorken ) yeni çalgıları sabırsızlıkla beklemişlerdir.
Teknoloji devriminde ikinci büyük adım, sentezleyiciler (synthesizer) deki gelişmeler olmuştur. Bunlar ilk olarak ses üreten ve değiştiren kontrol sistemleri bulunan bir kutu içindeki aygıtlardır. İlk detaylı aygıt, RCA Music Synthesizer 1950’ de ortaya çıkmıştır. Bu çalgılar yeni sesler ve ses kombinasyonlarını üretebiliyor ve sonsuz oranda perde, süre, tını-ses rengi, ritmik kalıplar içermektedir.Bu synthesizer’ların gelişmiş modelleri dört yıl sonra New York’ ta Colombia-Princeton Elektronik Müzik Merkezinde üretilmiştir. Aygıtlar tamamıyla yeni ses ya da ses karışımları üretebiliyor, perde, süre, tını, ritm kalıpları gibi bir çok yenilik içeriyordu. Bu kompleks makineler, elektronik müzik bestecileri tarafından uzunca bir süre kullanılmış, teyp kaseti ile birlikte besteci artık müziğindeki karakteristik öğeleri daha az zaman harcayarak sunabilmiştir. Alman besteci Karl Heinz Stochausen en görkemli yapıtlarından biri olan ’’Gesang Der Jünglishe’’ adlı eserini Cologna stüdyolarında çalıştığı esnada bestelemiştir. Bu eser uzun ve kalıcı bir müzik dilinin başlangıcının işareti olmuştur.
Fiyatı ve taşınabilir olması RCA Synthesizer’ larını Colombia’ da zirveye taşımış ancak teknolojideki hızlı ilerlemelerle kısa sürede değişik türde ve kalitede yeni synth.ler üretilmiştir. Fiyatları ve ölçüleri küçülen bu synth.ler sayesinde bir çok kişisel stüdyolar ve besteciler oluşmuştur. Bu aygıtlardan en popüler olanlar arasında “ Moog, Buchla, Arp” gelmektedir.
Üçüncü büyük adım, elektronik dünyasında “Dijital Devrim” olarak adlandırılmaktadır. Dijital devreler müzikte kullanılması amacıyla geliştirilmiş ve uygulanmaya başlamıştır. Müzisyenler artık, 1 ve 0 lı sayı dizileriyle istediği kadar sesi bütün özellikleriyle depolayabilmekte, perde, tını, süre, gürlüklerini istediği gibi biçimlendirebilmektedir. Dijital kayıt işlemcileri ve araçların geriye dönük kullanımıyla seslerin yeni dünyasına etkili ve hızlı bir geçiş sağlanmıştır.Ne var ki sesin gerçek duyumunu sağlamak için, sayı dizileriyle oluşan dijital verilerin elektrik işaretleriyle hoparlöre iletilmesi gerekmektedir ve bu nedenle alışılmış olan yöntem tercih edilerek dijitalden analoga dönüştürme yöntemi tercih edilmiştir. Bu teknolojik gelişmeler, bireylerin kendi yetenekleri, bilgileri ve performanslarının üzerinde sonsuz imkanlar sunmakta ve müzik ticaretini aşırı derecede güçlendirmektedir. 1980 sonrası çok sayıda firmanın müzik endüstrisine katılmasıyla birlikte elektronik müzik sistemleri ucuzlamaya başlamış, bu durumun yarattığı talep artışı, yazılım ve donanım şirketlerinin ürün kalitesini de arttırmaya yöneltmiştir. Bu ürünlerin aralarında haberleşme sağlanması için bir protokol yapılmış ve MIDI : Musical Instrument Digital Interface (Müzikal Çalgı Sayısal Arayüzü) oluşmuştur. Bu arayüz sayesinde elektronik ya da akustik ses üreten bir çalgı ile diğer bir aygıt arasında, notaya basılma anı, basma şiddeti, notaya basılı tutulan süre, bastıktan sonra çalarken uygulanan basınç miktarı, notayı bırakma anı, notanın frekans olarak hangi yöne ya da hangi seviyede kaydırıldığı gibi bilgiler gerçek zamanlı olarak işlem görmektedir.

Müzik ve Bilgisayar
Akustik çalgıların oldukça zengin bir ses uzayına sahip olmalarına rağmen, besteciler uzun zamandan beri doğada bulunan diğer ses kaynaklarından ilham alarak, bunlara uzak yada yakın sesleri hayallerinde canlandırmışlar, yeni kompozisyon tekniklerine yönelmişlerdir.bunların bir çoğu akustik çalgılarla elde edilemeyecek niteliktedir. Günümüzde en genel ses sentezleme ortamı artık bir bilgisayar ve onun kontrol ettiği hoparlör olmuştur. En basitinden en karmaşığına kadar bütün ses sentezleri bu ortamda oluşturulabilmektedir. Bu kadar geniş bir ses uzayı, müzisyenlerin kullanımına sunulmakta, hayal edilen ve duyulan arasında bu şekilde bir köprü sağlanmaktadır.
Bilgisayar müziği, sanat ve teknolojinin birleştiği, müzik ve farklı disiplinlerdeki sanat ve bilim adamlarının beraber çalıştıkları çok önemli bir araştırma dalı olmuştur. Modern dünyada bu konuda araştırma merkezleri ve üniversiteler bazında enstitüler mevcuttur. Paris’te Pierre Boulez’in kurduğu IRCAM ve Xenakis’in kurduğu CCMIX devlet destekli çok önemli araştırma merkezleri olup, Amerika’da MIT Media Laboratuarları, Stanford Universitesi’nde CCRMA gibi kurum ve kuruluşlarda besteciler ve bilim adamları ortak çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca başta Almanya ve İtalya olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri bu sanat dalına akademik düzeyde büyük önem vermekte ve her yıl birçok festival düzenlenmektedir. Ülkemizde, İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından kurulan MİAM uluslararasıdüzeyde teknik kapasitesi, uzman sanatçı ve akademik kadrosuylabu merkezler arasındaki yerini almıştır.

Profesyonel müzik dünyasının hemen her alanında teknoloji çok önemli bir rol oynamaktadır. Elektronik çalgılar ve bilgisayarlar bestecilere, müzik araştırmacılarına, müzik eğitimcilerine ve öğrencilere, ses-kayıt uzmanlarına çok geniş bir yelpazede hizmet sunmaktadır. Bu bölümde; teknolojinin müziğin örgün ve yaygın eğitimine neler getirdiği ve “ yeni yüzyılda müzik eğitimi vizyonu” tartışılacaktır.

Birey-Çevre ve Teknoloji
Modern toplumlarda teknolojini kullanımı insan hayatına tamamıyla girmiştir. Kol saatlerinden ve mobil telefonlardan fax makineleri ve elektronik mektuplara, teknoloji her yerde kullanılmaktadır. Teknolojisiz bir iş dünyası hayal bile edilemez. Eğlence dünyasının tüm biçimleri teknolojiden etkilenmiştir. İnternet, bilgisayar oyunları, üç boyutlu görüntü ve çok noktadan duyumlu ev sinemaları, kaset ve cd li mobil müzikçalarlar, dijital ses ve görüntü kayıt cihazları, artık insan hayatının vazgeçilmezleri olmuşlardır. Teknoloji artık her yerde ve aramızdadır.

Bir araç Olarak Teknoloji
Teknoloji araçları günümüzde daha etkili bir eğitim sağlamaktadır. Ses ve nota yazısının birleşmesi artık mümkün hale gelmiştir. Bazı müzik yazılımlarıyla bilgisayar ortamında, yapılan müzikler kaydedilebilmekte, şarkı çalınırken nota yazısı ya da şarkı sözleri kendi süresi içerisinde takip edilebilmekte, istenildiği kadar dinlenerek, nota süresi, perde, gürlük, müzikal ifadeler deneme yanılma yoluyla değiştirilip düzeltilebilmektedir. Müzikal alıntılar tek bir tuşla çalınıp zaman kaybetmeden başlangıç ve bitiş noktasına alınabilmektedir. Bilgisayar hafızasında bulunan sesler, hız değişimleri, değişik tonlara aktarım gibi bir çok müzik ögesini de bünyesine katarak bireyi yeni deneyimlere, arayışlara sürüklemektedir.

Teknoloji ve Geleneksel Müzik Eğitimi
Teknoloji öğrencilerin hayatına her geçen gün daha da fazla nüfuz etmekte ve öğretmenlerin bu geleceği hazırlamaları gerekmektedir.Geleneksel Müzik Eğitimi ile kıyaslandığında günümüz müzik eğitimcilerinin, bu teknolojiyi tam olarak kullanamadıklarını söylemek yanlış olmaz. Bilgisayar, projektör, video, elektrik piyano, synthesizer, cd-kasetçalar ve kaydediciler vs. müzik dersinde öğretmenler tarafından kolayca kullanılabilecek eğitim araçlarıdır.
Teknoloji araçları, öğrencilerin aktif müzik yapmalarına rehberlik etmekte, öğrencilerin aktif katılımıyla, kendi özgün bestelerini keyifle yaparak, yaratıcılıklarını güçlendirmesini sağlamaktadır. Araştırmalar sonucunda ; müzik eğitiminde teknoloji uygulamaları sayesinde müzik dersinin öğrenciler üzerinde daha ilgi çekici bir hale geldiği, kendi öz güvenlerini kazanmaya yardımcı olduğu, daha verimli ve etkili bir öğrenmenin sağlandığı, grup çalışmalarını güçlendirdiğini, eleştirici düşünce ve problem çözümünü olumlu yönde etkilediğini, müziğin bilim ve sanat boyutuyla kavranabildiği, aktif katılımla müzik dersinden daha fazla keyif alındığı gözlemlenmiştir.
Bu araştırmalardan biri olan, çeşitli akademisyen ve uzmanlardan kurulu Yamaha Şirketi Araştırma Grubu ‘ da bazı sonuçlar elde etmiştir.
  • Öğrencilerin müzik dersine karşı ilgilerinin artışı
  • Öğrenci başarılarında fark edilir bir artış
  • Müzikal yapıların kolay kavranması
  • Öğretmenler için yeni bir çalışma alanı
  • Öğrenci konsantrasyonunda önemli bir artış
  • Öğrenci ilgisinde artış
  • Öğrenci aktivitelerinde kolay geri bildirim alabilme
  • Aktif öğrenci katılımına fırsat vermesi
On-Line Müzik Eğitimi
Modern iletişim teknolojisinde, bilgiyi bilgisayarlar ve iletişim hatları yoluyla kullanıcılara dağıtan etkileşimli elektronik sistemlere on-line sistem adı verilmektedir. Bu sistemler müzik eğitimine yeni bir boyut kazandırmış ve birçok avantaj sağlamıştır.
  • Öğrenci kendi öğretmenini kendi seçer
  • Kolaylıkla çok geniş kitlelere ulaşır
  • Zaman ve maddi açıdan eğitim-öğretim maliyetini azaltır.
Görüntülü ve sesli mesajların karşılıklı olarak iletilmesini mümkün kılan on-line eğitim sistemi müzik eğitiminin hemen her sahasında kullanılmaktadır. Bazı on-line müzik eğitimi sistemlerinde, müzik tür ve biçimleri, çalgılar ve besteciler, çoktan seçmeli testlerle öğrencinin bilgi durumları ölçülmektedir.
Müzik eğitiminde öğretmen ve öğrenci arasındaki mesaj ve bilgi alışverişi büyük ölçüde işitsel ve görsel niteliktedir. Müzik kuramları, se ve çalgı eğitimi gibi müziksel bilgi ve mesajların sesli ve görüntülü halde uzak mesafelerde etkileşimli olarak iletilmesini mümkün kılan günümüz iletişim teknolojisinin, yeni yüzyılda müzik eğitiminde yeni ufuklar açacağı kaçınılmaz gözükmektedir.

İnteraktif Müzik Eğitimi
İnteraktif müzik eğitimi yazılımlarındaki hızlı gelişme, günümüzde müzik öğretmeninin yerini almaya başlamıştır. Yapılan bazı araştırmalarda, interaktif müzik programlarının olumlu ve olumsuz yönlerine değinilerek bu hızlı gelişmelerin, bilgisayarın müzik öğretmeninin yerini nereye kadar alacağı tartışmaları başlamıştır.
Bir müzik öğretmeninin yetiştirilmesi uzun, zahmetli bir eğitimi gerektirmektedir. Kaliteli bir müzik öğretmeninden belli bir sınıf ve sayıda öğrenci yararlanırken, kaliteli bir bir interaktif müzik yazılımından tüm dünya coğrafyası içerisinde farklı yerlerde bir çok kişi yararlanabilmektedir. İnteraktif müzik eğitimi yazılımları, ağırlıklı olarak işitme ve çalgı eğitimi alanlarında yoğunlaşmaktadır. Bilgisayar dünyasında ve interaktif müzik programcılığında son yıllarda yaşanan hızlı gelişme, bilgisayarların müzikteki ağırlığını da hızla arttırmakta ve geleneksel müzik eğitiminin çehresini radikal bir değişime sürüklemektedir.

Sonuç
Her ne şekilde olursa olsun teknolojinin insan için olduğu ve insan eliyle yoğrulduğu unutulmamalıdır. Baş döndürücü bu hızlı gelişmeler içerisinde müzik eğitimi ve eğitimcileri her geçen gün bilgi ve becerilerini daha da arttırmalı, müzik eğitiminde modern dünya standartlarının gerisinde kalmamalıdır. Bu amaçla, araştırma ve geliştirme projeleri, teknoloji uygulamaları ve alan çalışmaları, Müzik Eğitimi’ni daha yukarılara taşıyacak ve iletişim çağında sesini daha geniş kitlelere ulaştırmada önemli bir rol üstlenecektir.


KAYNAKÇA

BÜKESOY, S., Bilgisayar Müziği, Türkiye Bilişim Kültürü Dergisi Sayı : 79 , Ankara
CAN, C., Müzik Eğitiminde İnteraktif Bilgisayar Uygulamaları,Çağdaş Eğt. Dergisi Eylül 1999
Online Müzik Eğitimi, Gazi Ünv. Eğt.Fak.Dergisi, Mart 2000
ESTRELLA, S., Teaching With Technology, TI:ME Publishing, New Jersey, 1999
FORNEYK, M., The Enjoyment Of Music, W.W. Nortor Publishing, New York, 1995
WOOD, L., Creativity and Technology Make Beautiful Music Together, USC Times, South
Carolina, July 1996

Benzer Konular

10 Ekim 2012 / Misafir Bilgisayar
7 Ağustos 2012 / Misafir Soru-Cevap