Arama

Sürücü Adayları için Ehliyet Dersleri ve Bilgileri

Güncelleme: 20 Aralık 2009 Gösterim: 47.145 Cevap: 11
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
22 Aralık 2006       Mesaj #1
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
1-Trafik Dersi

1 - İŞARETLER
a) Tehlike uyarI işaretleri ( T Grubu ) :
Sponsorlu Bağlantılar

Karayolu ve yakın çevresindeki Tehlikeler hakkında,yoldan yararlananlara " Uyarı "görevi yapar.

b) Trafik tanzim işaretleri (TT Grubu ) :

Karayolundan yararlananlara,Trafik düzen ve güvenliğini sağlamak yönünden,uymaları gerekli olan,yasaklama,kısıtlama ve mecburiyetleri bildiren levhalardır.

c) Bilgi işaretleri (B Grubu) :

Karayolundan yararlananlara, yol ve yakın çevresi yol kenarında bulunan yerleşim yerleri ile çeşitli hizmet birimleri hakkında bilgi verir.

d) Duraklama ve Parketme İşaretleri (P Grubu) :

Araçların duraklama ve park etmeleri halinde,Trafiğin akışı ve güvenliği bakımından yapılması gerekli görülen düzenlemeleri belirleyen işaretlerdir.

e) Otoyol İşaretleri :

Erişme kontrollü karayollarında uygulanan İşaretlerdir.


2 - ARAÇLARDA AZAMİ UZUNLUK VE AZAMİ DİNGİL AĞIRLIKLARI

A) AZAMİ UZUNLUK

2 veya daha çok dingilli araçlarda 12 m.
Toplam ağırlıklar :
* 2 Dingilli motorlu araçlarda 18 ton
* 3 Dingilli motorlu araçlarda 25 (26) ton
* 4 Dingilli motorlu araçlarda 32 ton
* 5 veya daha çok dingilli araçlarda 40 ton
* Tahrikli tek dingilli araçlarda 11,5 ton

B) AZAMİ YÜKLÜ AĞIRLIK

AKS GRUBU : Dingiller arası mesafe 1,3 m ile 1,8 arası ise 18 (19) ton
Tariksiz tek dingilli araçlarda dingil ağırlığı 10 tondur

3 - DURAKLAMANIN YASAK OLDUĞU YERLER

A) Duraklamanın yasak olduğu trafik işaretleri ile belirtilen yerlerde
B) Otobüs, taksi ve tramvay duraklarında
C) Kavşaklarda, tünellerde, köprülerde ve bağlantı yollarında : yerleşim birimi içinde 5 metre yerleşim birimi dışında 100 m içinde
D) Trafik işaret levhalarına yerleşim yerleri içinde 15 m yerleşim yeri dışında 100 m içinde
E) Görüşün yeterli olmadığı tepe üstlerinde ve dönemeçlerde duraklamak yasaktır

4 - PARK ETMENİN YASAK OLDUĞU YERLER

A) Duraklamanın yasak olduğu yerlerde
B) Kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının duraklarını gösteren işaret levhalarına 15 m mesafe içinde
C) Geçiş üstünlüğüne sahip araçların giriş ve çıkış yerlerine 15 m mesafe içinde
D) Yangın musluklarına her iki yönden 5 m içinde
E) Kamuya açık olan tesis ve iş yerlerinin giriş ve çıkış kapılarına her iki yönden 5m içinde
F) Alt ve üst geçitlere 10 m mesafe içinde park etmek yasaktır

5 - PARK ETMEDE YAPILMASI GEREKEN HUSUSLAR

A) Aracın el freni çekilir ( sabitleştirilir )
B) Motor durdurulur
C) Eğimli yollarda vites inişte geri yokuşta 1. vitese takılır
D) Aracın arka tekerlerine yolun eğilimine göre takoz konulur
E) Araç terk edilirse camlar ve kapılar kilitlenir

6 - TAŞITLARDA HIZ MİKTARLARI
ARACIN CİNSİ Yer.Yeri içinde Yer.Yeri Dışında

Otomobiller 50 90
Minibüs, kamyonet, otobüs, kamyonlar 50 80
Arazi taşıtları ve motorsikletler 50 70
Traktörler 20 20
Tehlikeli madde taşıyan 30 50

7 - ŞERİT DEĞİŞTİRME

A) Trafiği tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirilemez
B) Gidişe ayrılan yolun en sol şeridi sürekli kullanılmaz
C) İki şeridi birden kullanmak yasaktır
D) İşaret vermeden şerit değiştirmek yasaktır
E) Kavşaklara yaklaşırken yerleşim birimi içinde 30 m yerleşim birimi dışında 150 m içinde şerit değiştirmek yasaktır
F) Kavşaklarda şerit değiştirmek yasaktır.

8 - TRAFİK KAZALARINDA ASLİ KUSUR SAYILAN HALLER

A) Kırmızı ışıkta veya yetkili memurun dur işaretinde geçme
B) Taşıt giremez trafik işareti bulunan kara yoluna girme
C) Bölünmüş yollarda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şeride girme (yola) girme
D) İkiden fazla şeritli yollarda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şeride girme
E) Arkadan çarpmalar
F) Geçme (sollama) yasağı olan yerlerde geçme
G) Kavşaklarda dönüş manevralarını yanlış yapma
H) Kaplamanın (yolun) dar olduğu yerlerde geçiş hakkına uymama
I) Yerleşim birimi dışındaki kara yolu üzerinde zorunlu haller dışında duraklama veya park etme
J) Kurallara uygun olarak park etmiş araçlara çarpma halleri asli kusur sayılır.


.: KARAYOLLARININ KULLANILMASI :.

KARAYOLUNUN KULLANILMASI

Karayolunun kullanılması kuralları
Karayolunda trafik sağdan akan Karayolları kamunun yararına açık olan sahalardır. Aksine bir işaret
Bulunmadıkça bütün sürücüler ve yayalar tüm yasak ve kısıtlamalara uymak zorundadırlar.
Bütün sürücülerin:

1- Araçlarını durumun elverdiği oranda gidiş yönüne göre yolun en sağından,yol çok şeritli ise trafik durumuna göre hızın gerektirdiği şeritten sürmek
2- Şerit değiştirmeden önce,gireceği şeritte sürülen araçların güvenle geçişlerini beklemek,
3- Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek,
4- Gidişe ayrılan yol bölümünün en son şeridini sürekli işgal etmemek,
5- İki yönlü dört veya daha fazla şeritli yollarda,motosiklet,otomobil,kamyonet,minibüs ve otobüs
dışındaki araçları sürenler,geçme ve dönme dışında en sağ şeridi izlemek,zorundadırlar.
6- Geçme,dönme,duraklama,durma ve parketme gibi mecburi haller dışında şerit değiştirmeleri,
7- İki şeridi birden kullanmaları,
8- Kavşaklara yaklaşırken;yerleşim yerlerinde 30.yerleşim yerleri dışında150 metre mesafe içinde ve kavşaklarda şerit değiştirmeleri,
9- Araçlarının cinsine ve hızına uygun olmayan şeritten gitmeleri,
10- İşaret vermeden şerit değiştirmeleri yasaktır.

Karşı yönden gelen trafik için ayrılan yol bölümüne girme yasağı,

a)Bölünmüş yollarda karşı yöndeki trafik için ayrılan yol bölümüne girmeleri,
b)İki yönlü ve üç şeritli yollarda en sol şeride girmeleri,
c)İki yönlü ve dört veya daha fazla şeritli yollarda karşı yöndeki trafik için ayrılan yol bölümüne girmeleri yasaktır.

Trafik işaretlerine ve işaretçilerine uyma mecburiyeti
Araç ve hayvan sürücüleri ile yayalar karayolunu kullanırken:
a)Trafiği düzenlemeye ve denetlemeye yetkili üniformalı ve özel işaret taşıyan görevlilerin uyarı
ve işaretlerine,
b)Işıklı ve sesli trafik işaretlerine,
c)Trafik işaret levhaları,tertipleri ve yer işaretlemelerine,
d)Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olarak Karayolları Trafik kanunun da ve bu yönetmelikte gösterilen
diğer kural,yasal zorunluluk ve yükümlülüklere uymak zorundadırlar.HIZ KURALLARISürücüler hızlarını,hava,görüş,yol,yük durumuna ,kullandıkları aracın cinsine ve trafik durumunun
gerektirdiği diğer işaret levhaları ve şartlara uydurmak zorundadırlar.
Karayolları Trafik kanununda ve Yönetmeliğinde yazılı kayıt ve şartlar dışında ve aksine bir işaret
bulunmadıkça yerleşim yeri dışındaki devlet ve il yollarında 90 km/s,otoyollarda 120 km/s hızı geçmemek kayıt ve şartları ile şehir içi ve şehirlerarası römorksuz taşıt cinsleri için saatteki en çok hız sınırları aşağıda gösterilmiştir.

ARAÇ CİNSİ YERLEŞİM YERİ
İÇİNDE YERLEŞİM YERİ
DIŞINDA OTOYOLDA
Otomobillerde 50 90 120
Otobüs 50 80 100
Minibüs,kamyon ve kamyonetlerde 50 80 90
Arazi taşıtlarında ve motosikletler de 50 70 80
Tehlikeli madde taşıyan araçlar ve Özel yük taşıma izin belgesi veya Özel izin belgesi il karayoluna çıkan Araçlarda (Belgelerinde aksine bir Hüküm yoksa) 30 50 60
Motorlu ve motorsuz bisikletlerde 30 50 -
Lastik tekerlekli traktörler,arızalı bir
Aracı çeken araçlar ve iş makinalarında 20 20 -

Zorunlu haller dışında şehirlerarası karayolunu kullanan motorlu araçlarda ,araç cinsi
gözetilmeksizin asgari hız sınırı 15 km/s' tir.
Tehlikeli madde taşımaya mahsus olup,boş olarak trafiğe çıkan araçlar yukarıda belirtilen,kendi
sınıfına giren araçlara ait hızla sürülebilirler
Römorklu veya yarı römorklu araçlarda (Römork takmış LTT hariç)en çok hız sınırı aynı cins
römorksuz araçlara ait en çok hız sınırından saatte 10 km. daha düşüktür.
Servis freni bozuk araçları çeken araçlar saatte 15 km nin üstünde bir hızla sürülemez.
İçişleri Bakanlığı,Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın uygun görüşünü alarak otoyollarda otomobiller
için hız sınırını 20 km/s artırmaya yetkilidir.
Geçme sırasında geçme kuralının mecbur kıldığı şartlar dolayısıyla aynı cins taşıtlar için
tayin ettiği hız sınırları aşılabilir.
Hız kurallarının ihlal sebebiyle ceza yazılan sürücülerden suçun işlendiği tarihten geriye
doğru (1) yıl içinde aynı kuralı (5)defa ihlal ettiği tespit edilenlerin sürücü belgeleri (1) yıl süreyle geri
alınır. Süresi sonunda psiko -teknik değerlendirmeden ve psikiyatri uzmanının muayenesinden
geçirilerek sürücü belgesi almasına mani hali olmadığı anlaşılanların belgeleri iade edilir.
Hız sınırlarını ölçen cihazların yerini tespit veya sürücüleri ikaz edici her türlü cihazın imal ve
İthali ile araçlarda bulundurulması yasaktır.ARACIN FRENLE DURDURULMASISürücülerin en çok dikkat etmesi gereken aracın frenle durdurulmasıdır. Sürücüler her türlü hava
yol durumuna göre araçlarının emniyetle kaç metre mesafede duracağını bilmek zorundadır.
Bu mesafeyi iyi ayarlayamayan sürücüler fren yapmakta gecikmekte ve önlenemeyecek kazalara
karışmaktadır.
Sürücüler herhangi bir tehlikeyle karşılaştıklarında bu tehlikeyi görme karar verme ve tedbir
alma için belli bir zaman kaybedeceklerdir. Tehlikenin görülmesiyle birlikte ayağın gaz pedalından
Çekilip fren pedalına basılıncaya kadar geçen süreye 'intikal zamanı' denir. Sürücünün intikal zamanı en fazla 0.75 saniye olmalıdır.
80 km/saat hızla giderken intikal mesafesi: 16.66 metre
90 km/saat hızla giderken intikal mesafesi:18.75 metredir.
Ayrıca frene basıldığı andan itibaren tekerleklerin tutulması ve aracın durdurulmasına
kadar geçen zamana 'Fren Zamanı' alınan yolda 'Fren mesafesi denir.
İntikal mesafesi+Fren mesafesi=Duruş mesafesi
TAKIP MESAFESİKarayolunda aynı şeritte birbirinin ardında hareket halinde olan iki araç arasındaki
mesafeye takip mesafesi denir.
a) Öndeki aracı yakından takip etmenin sakıncası
Öndeki aracın yakından takip edilmesi önlenebilecek bazı kazaların oluşmasına neden olur.
Yakın takipte öndeki araç sürücüsünün karar değişikliklerinde olayın fark edilip tedbir alınması
için yeterli mesafe bulunmayabilir,buda kazaların oluşması için en büyük faktörlerden birini
meydana getirir. Arkadan çarpma asli kusur sayılması nedeniyle yakından takip eden sürücü bütün
olaylardan sorumludur.
Sürücüler karayollarında aynı şeritten takip ettikleri araçlarla güvenli bir mesafe bırakmak
zorundadırlar. Bu mesafe kilometre cinsinden hızının metre olarak en az yarısı kadardır. Örneğin 60
km/saat hızla giden bir araç için en az 30 metredir. Hava şartlarının kötü olması halinde takip
mesafesinin attırılması zorunludur.

b)Takip mesafesinin kontrolü
Takip mesafesi aracın 2 saniyede kat edeceği yol uzunluğu kadardır. Bu mesafenin kontrolü 88-89
sayımıyla da yapılabilir.
Öndeki araç herhangi bir belirli noktadan (ağaç,direk,asfalt yaması)geçerken arkadaki sürücü
yavaş bir tempoyla 88-89 sayılarını sayar. Bu iki sayıyı sayıncaya kadar yaklaşık iki saniye geçer.
Sayılan sayı sonunda öndeki aracı ilk gördüğümüz noktaya gelirsek takip mesafemiz normal
demektir. Eğer bu noktayı geçmişsek ayağımızı gaz pedalından çekerek hızımızı azaltmamız
gerekir

Hızlara göre takip mesafesi
Bu kurallara göre,hız düştükçe araçlar arasındaki takip mesafesi azalmalıdır.

Kol ve grup halinde araç kullanma,
Kol ve grup halinde düşük hızla giden araçların karayolu üzerinde uzun konvoylar oluşturacağından
öndeki araçları geçmek mümkün olmadığından kol ve grup halinde araç kullananların araçları arasında
diğer araçların emniyetle gidebileceği açıklık bırakmak zorundadır. Bu açıklığın ölçüsü en az takip
mesafesi kadar olmalıdır.
Tehlikeli madde taşıyan araçların sürücüleri yerleşim birimleri dışındaki karayollarında,öndeki aracı
En az 50 metre mesafeden takip etmek zorundadır.GEÇİLEN ARACIN SÜRÜCÜSÜNÜN UYACAĞI KURALLARGeçilmek üzere olan araç sürücüleri:
a)Duyulur ve görülür bir geçiş işareti alınca trafiğin iki yönlü kullanıldığı karayollarında taşıt
yolunun sağ kenarına yakın gitmeye dörtten fazla şeritli veya bölünmüş karayollarında bulunduğu
şeridi izlemeye ve hızını arttırmamaya
b)Dar taşıt yolları ile trafiğin yoğun olduğu karayollarında yavaş gitme nedeni ile kendilerini
geçmek için izleyen araçların kolayca ve güvenli geçmelerini sağlamak için araçlarını elverdiği oranda
sağ kenara almaya,yavaşlamaya,gerekiyorsa durmaya mecburdurlar.
c)Kurallara uygun olarak kendilerini geçmek isteyen araçlara yol vermemek geçilmekte iken başka
bir aracı geçmeye veya sola dönmeye kalkışmak yasaktır.
d)Sürücülerin kendini geçmek isteyen araçlara dönüş lambasıyla geç işareti vermesi yasaktır.
e) Geçiş üstünlüğü bulunan bir aracın duyulur veya görülür işaretini alınca,bu araçların kolayca
ilerlemelerini sağlamak için taşıt yolu üzerinde yer açmak gerekiyorsa durmaya mecburdurlar.
ARAÇLARIN DÖNÜŞLERİ VE MANEVRALARI KURALLARISürücüler

a)Kavşaklara yaklaşırken şerit sayısına ve trafik yoğunluğuna göre zamanında ve uygun mesafede
iken sağa mı sola mı dönüleceğine veya doğrumu gideceğine karar vermesi bu kararı işretle arkadan
gelen sürücülere bildirerek gidişe ayrılan şeritlerden birine veya taşıt yolunun uygun kısmına geçmeleri
b)Yerleşim birimleri içinde kavşağa 30 metre,dışında ise150 metre kala ve kavşak içinde şerit
değiştirmek yasak olduğundan dönüş yaparak sürücülerin bu mesafeden önce uygun şeride girmiş
olmaları,
c)Dönüş sırasında,geçiş yapan yayalara varsa bisiklet yolundaki bisiklet sürücülerine sola
dönüşlerde ise karşıdan gelen emniyetle durdurulamayacak kadar yaklaşmış olan araçlarla
sağdan gelen araçlara ilk geçiş hakkı vermeleri,
d)Kavşağa yaklaşan sürücüler uygun şeridin seçilmesi için kaplama üzerine çizilmiş oklara ve
trafik işaret levhalarına uyarak ve hız azaltarak kavşağa girip dönüşe geçmeye mecburdurlar.

Sağa Dönüşlerde
1) Sürücüler sağa dönüş işareti vermeye,arka trafiği aynadan kontrol etmeye,sağ şeride veya işaretle dönüş izni verilen şeritlere girmeye,
2) Gerekli ise hızını azaltmaya,
3) Dönüşün yapılacağı kadar dar bir kavisle (küçük bir yarı çapla )dönmeye,
4) Gireceği karayolunun gidiş şeridine veya gidiş yol bölümünün en sağ şeridine gitmeye zorunludurlar.

Sola Dönüşlerde
1) Sürücü sola dönüş işareti vermeye,dönüş öncesinde tek yönlü yolda en sol şeride iki yönlü ve iki şeritli yolda orta şeride yakın olarak yanaşmaya,
2) Kavşağa girmeden,sağdan gelen araçlarla ilk geçiş hakkını vermeye,
3) Dönüş başladıktan sonra karşıdan gelen ve güvenle duramayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan araçların geçmesini beklemeye,
4) Dönüşü tamamlamak üzere karşı yönden gelen trafiğin kullandığı yol bölümüne girmemek şartıyla sağ şeride çok şeritli yollarda sağ şerit hariç gidilecek yol bölümündeki en uygun şeride girmeye,
5) Gideceği yolun gidişe ayrılan kısmına girmek üzere dönüşünü yaparken,arkadan gelen ve sola dönecek diğer araçları engellememek için geniş kavisle dönüş yapmaya,
6) Girdiği yol bölümü çok şeritli ise işaret vererek en kısa zamanda sağ şeride veya hızının gerektirdiği şeride girmeye mecburdur.

Dönel Kavşaklardaki Dönüşlerde
1) Dönüş işareti vermeye,
2) Hızını azaltmaya,
3) Sola dönecek ise,orta adaya yakın işaretten kavşağa girmeye,
4) Ada etrafından dönerken gereksiz şerit değiştirmemeye,
5) Gireceği yola yaklaşırken,sağa dönüş işareti ile birlikte sağa yaklaşarak dönel kavşaktan çıkmaya,
6) Gireceği yolun gidiş yönündeki uygun şeridine girmeye ,
7) Girdiği yol bölümü çok şeritli ise,işaret vererek en kısa zamanda trafiği tehlikeye düşürmeden sağ şeride veya hızını gerektirdiği şeride geçmeye mecburdur.
8) Dönel kavşaklardaki geriye dönüşlerde,sola dönüşlerdeki kurallara uymakla birlikte,orta ada etrafında dönerken gideceği yola yaklaşıncaya kadar şeridini muhafaza etmeye mecburdur.
Dönüş sırasında araç sürücüleri;yaya ve bisikletliler için yeşil ışık yanmakta iken;yaya ve bisiklet yolundan geçen yoksa veya yayalar uzakta iseler bisikletlilerin ve yayaları ilk geçiş hakkı
engellenmemek şartı ile dönüşlerine devam edebilirler.
Görevli kişi veya trafik işareti ile yönetilen kavşaklardan,sürücüler en kısa zamanda geçmek zorundadırlar. Gidişe ayrılmış çok şeritli yollarda,en sağ veya en sol şeride bitişik olan şeritlerden sağa veya sola işaretlemek suretiyle izin verilir. Böyle yollarda sürücüler kurallara uygun olarak bu şeritten dönüş için yararlanabilirler.

.: TRAFİK LEVHALARI :.




.: TRAFİK TANZİM İŞARETLERİ :.



ders1qg1


ders2dg6

Mecburi yönler

ders3pa3

Son düzenleyen RuffRyders; 7 Ocak 2008 19:57
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
22 Aralık 2006       Mesaj #2
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
İLK YARDIM DERSİ
İLK YARDIM NEDİR?
Sponsorlu Bağlantılar

Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren durumda,sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar,hayatın kurtarılması yada durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla,ilaçsız olarak yapılan uygulamalara ilk yardım denir.

İLK YARDIM UYGULAMASINDA KESİNLİKLE İLAÇ KULLANILMAZ.

İLK YARDIMDA AMAÇ NEDİR?

1.Yaşamı koruma ve sürdürülmesini sağlama
2.Durumun kötüleşmesini engelleme
3.İyileşmesini kolaylaştırma

İLKYARDIMCININ ÖZELLİKLERİ VE SORUMLULUKLARI NEDİR?

1.Sakin ve telaşsız olmalı.
2.Hastayı sakinleştirmeli.
3.Çevreyi değerlendirip süren bir tehlike olup olmadığını belirlemeli.
4.Kendi can güvenliğini tehlikeye atmamalı.
5.Çevredeki kişileri,sağlık kuruluşları,itfaiye ve güvenliğe haber vermeleri için organize etmeli.
6.Hastanın durumunu değerlendirerek uygun ilk yardıma başlamalı.
7.Hastanın sağlık kuruluşuna bir an önce ulaşmasını sağlamalı.

İLK YARDIMIN ABC'Sİ NEDİR?

A.
Soluk yolunun açılması.
B.Solunumun düzeltilmesi.
C.Dolaşımın etkinliğini sağlama.

SOLUK YOLU NASIL AÇILIR?

1.Ağızda toz toprak,kırık takma diş ve yabancı cisimler varsa çıkarılır.

ilk1
2.Bilinci kapalı kişilerde dil arkaya düşüp havayolunu tıkayabilir.Bu durumda baş geriye itilip çene yukarı kaldırılarak soluk yolu açılır.
ilk2
SOLUNUM YOLU NASIL DÜZELTİLİR?(YAPAY SOLUNUM)

Solunumu duran kişiye derhal yapay solunum uygulanmalıdır.
1.Hasta sert bir zemine yatırılır.
2.Ağız içi temizlenerek varsa yabancı cisimler çıkarılır.
3.Çenesi yukarı kaldırılarak baş hafifçe arkaya itilir.
4.Ağızdan ağıza solunum yapılacaksa burun kapatılır.Burundan solunum yapılacaksa ağız kapatılır.

ilk3
5.Derin bir soluk alınıp,solunum yaptırılacak kişinin ağzına (yada burnuna) ağız yerleştirlir.
6.Hastanın göğsünün kabarmasına yetecek şiddette soluk verilir.

ilk4
ilk5
DOLAŞIMIN ETKİNLİĞİ NASIL SAĞLANIR?(KALP MESAJI)

1.Kalp durmuşsa hemen kalp mesajına başlanır.
2.Hasta sert bir zemine yatırılır ve bir yanına diz çökülür.

YARA İÇİNDEKİ YABANCI CİSİM,KEMİK,PARÇASI VS. ÇIKARILMAMALIDIR.

ilk6
3.Göğüs kemiğinin(iman tahtası)üçte bir alt ucuna bir elin ayası sıkıca yerleştirilir,diğer elin ayası bunun üstüne konur.Parmaklar hastaya temas etmemelidir.
4. Kollar dik tutularak (Bilek ve dirsekler bükülmeden)sabit ve ritmik bir şekilde göğüse 4-5 cm bastırılır.
5. Arada nabız kontrol edilerek dakikada 60 kez olmak üzere dolaşım başlayıncaya kadar devam edilir.

ilk7
BAYILMALARDA UYGULANACAK İLKYARDIM KURALLARI

1.Elbiseleri boyundan,göğüsten ve karından gevşetilir.
2.Hastanın beynine kan gitmesini sağlamak için düz bir yerde sırtüstü yatırılarak,ayakları yukarı kaldırılır ve sonrada şok pozisyonunda bekletilir. Kesinlikle başının altına yastık konmaz.
3.Hastaya uyarıcı kokular koklatılır. (Amonyak vb.)
4.Hastanın zorlanmaksızın kendine gelmesi beklenir.
5.Kendine geldiğinde su, çay gibi içecekler azar azar verilmelidir.

GÖĞÜS YARALANMALARINDA İLKYARDIM

1.Yaralı,yarı oturur duruma getirilir
2.Havanın akciğerler dolmasına engel olmak için açık olan yara yerine temiz bir bez kapatıp basınç yapmadan sarılır
3.Kazazedenin ısı kaybı önlenir.

KARIN YARALANMALARINDA İLKYARDIM

1.Hastaya ağızdan yiyecek içecek verilmez.
2.Yaralı başı hafif yüksek, dizlernin altına rulo edilmiş bir battaniye konularak sırt üstü yatırılır
3.Herhangi bir organ dışarı çıkmış ise asla el sürülmez.Genişbir gaz bezi varsa serum fizyolojik ile ıslatılarak basınç yapmadan organların üzerine örtülür.
4.Yaralı zaman geçirmeden sevkedilir..

EGZOS ZEHİRLEMELERİNDE İLKYARDIM

1.Hasta derhal temiz havaya çıkarılır.
2.Şuuru tam kapalı olmayanlar temiz havada derin solunum yaptırılır.
3.Şuuru kapalı veya solunum yapmakta güçlük çeken hastalara suni solunum tatbik edilir.
4.Beden ısısının düşmesini engellemek için üstü örtülür.
5.Hasta en seri şekilde sağlık merkezine gönderilir.

SİNDİRİM YOLU İLE OLAN ZEHİRLEMELERİNDE İLKYARDIM

1.Zehrin sulanması ve emilimin yavaşlaması için hastalara;süt,yumurta akı,nişasta solisyonlu su içirilir
2.Kusmasına yardım edilir.
3.Asitle olan zehirlenmelerde,hasta hiçbir zaman kusmaya zorlanmaz.Su ve süt yumurta akı karıştırılarak içirilir.
4.Alkali ile olan zehirlenmelerde:1/4 oranında sirke ile hazırlanmış 500ml. su veya limon suyu içirilir.

KANAMALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?

1.Kanayan uzuv(kol,bacak vs.)yükseltilir.
2.Yara üzerine temiz gazlıbez,mendil veya çamaşır parçası konur ve sıkıca bastırılır.
3.Kanama durmazsa kanayan yerin 5 cm yukarı kısmına bandaj uygulanır.

BURUN KANAMASINDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?

1.Burnu kanayan kişinin başı hafifçe öne eğilir.
2.Hasta burun üzerine basınç yapar
3.Bu sırada ağızdan soluk alıp verir ve asla sümkürmez.

BURUN KANAMASINDA HASTANIN BAŞI GERİYE DOĞRU KALDIRILMAZ.

ELEKTİRİK ÇARPMALARINDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?

1.Önce ilk yardımcı kendi güvenliğini sağlar.
2.Elektrik akımının yaralı ile teması kesilir.Bu yapılmadan önce yaralıya dokunulmaz
3.Kuru tahta parçası ve lastik gibi elektrik geçirmeyen maddelerle hasta çekilerek veya kablo itilerek akımdan kurtarılır.
4.Solunum durmuşsa yapay solunuma,kalp durmuşsa kalp mesajına başlanır.
5.Yanık varsa soğuk su ile yıkanır.

KIRIKLARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?

1.Hasta sarsılmaz ve hareket ettirilmez.
2. Kanama varsa durdurulur.
3. Hasta taşınmadan önce kırık bölgesi hareketsiz hale getirilir.(Bunun için tahta gibi sert cisimler kullanılabilir.)
4.Açık kırık varsa(kırık uçları görülüyorsa)kırık kemik parçalarına kesinlikle dokunulmaz ve bunlar yerleştirilmeye çalışılmaz.Yara üzerine temiz bir gazlıbez kapatılır.

YANIKLARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?

1.Soğuk musluk suyu ile ağrı azaltılır.
2.Hastanın takıları çıkartılır.(Daha sonra oluşabilecek şişler nedeniyle çıkarmak zorlaşabilir.)
3.Oluşan kabarcıklar patlatılmaz.
4.Yanan kısımların üzeri temiz gazlıbezle kapatılır hiçbir şey sürülmez.
5.Hastanın bilinci yerinde ise bol su içirilir.

YANIK YÜZEYİNE DİŞ MACUNU,SALÇA,YOĞURT GİBİ MADDELER KESİNLİKLE SÜRÜLMEMELİDİR.

YARALANMALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?

1.Kanama varsa kontrol edilir.
2.Yaranın kirlenmesi önlenir.
3.Varsa kopan parça korunur.(Islak bir gazlı beze sarılıp bir naylon torbaya konulur,bu torba da içi buz dolu başka bir torbaya konulur.)




MOTOR DERSİ
Yakıttan elde ettiği ısı enerjisini mekanik enerjiye çeviren makinalara motor denir.

Yakıtlarına göre motorlar, Dizel-Benzin-LPG li olmak üzere ayrılırlar. Benzinli motorun yakıtı benzin; Dizel motorun yakıtı Mazot (motorin); LPG'li motorun yakıtı ise LPG gazıdır.

Silindir diziliş şekillerine göre motorlar sıra tipi, v tipi, yıldız tipi, boksör tipi şeklindedir.

Soğutma sistemine göre motorlar, su soğutmalı ve hava soğutmalı diye ikiye ayrılır.

Yanma sistemine göre motorlar, içten yanmalı ve dıştan yanmalı diye ikiye ayrılır. Araçlardaki motorlar içten yanmalı motorlardır. İçten yanmalı motorlar ise, mazot, benzin ya da motorin yakarlar.

Motorlar, çalışma zamanlarına göre, iki zamanlı ve dört zamanlı motorlar diye ikiye ayrılır.
Benzinli motorlarda ateşleme, sıkıştırılmış benzin-hava karışımının buji ile ateşlenmesi ile olur.

4 zamanlı motorlarda 4 zaman, sırası ile şöyledir: Emme, sıkıştırma, ateşleme (veya genişleme; iş zamanı da denir), egzost.

Enjektörlerden püskürtülerek ateşleme yapılan motorlarda yakıt olarak motorin kullanılır.
Katalitik konvertör kullanılan araçlarda yakıt olarak, kurşunsuz benzin kullanılır.
Bir motorun bazı parçaları şunlardır: marş motoru, piston, segman, piston kolu, silindir kapağı, supap kapağı, eme manifoltu, egzost manifoltu, silindir gövdesi, silindir gömleği, karter, conta, külbütör, emme supapı, ekzost supapı, supap iteceği, krank mili, kam mili, volan dişlisi, eksantrik dişlisidir.

Dizel motorda ise bunların dışında, mazot pompası (enjeksiyon pompası) ve enjektör de bulunur.

Benzinli motorlarda, üsttekilerin dışında karbüratör, benzin pompası, buji, disribütör, bobin vardır.

ATEŞLEME SİSTEMİ

Benzinli motorun ateşleme siteminin bazı önemli parçaları şunlardır:
Akü, kontak anahtarı, endüksiyon bobini, distribütör, buji ile distribütör içinde bulunan platin takımı, alçak yüksek gerilim kabloları kondansatör, tevzii makarasıdır.

Bezinli motorlarda bujinin görevi ateşlemeyi sağlamaktır. Benzinli motorlarda bulunan distribütör' ün en önemli görevleri endüksiyon bobininden gelen yüksek voltajı bujilere dağıtmanın yanı sıra, platin ve meksefe yardımıyla yüksek voltajın oluşumunu sağlamak, ayrıca tevzii makarasıyla da elektrik dağıtımını sağlamaktır.
Endüksiyon bobini aküden gelen voltajı 15.000 - 25.000 volta çıkarır.
Bujilere ateşleme sırasına göre akım dağıtan distribütördür. Motor çalışmazken kontak anahtarı, ateşleme durumunda açık unutulursa platin ya da bobin yanabilir.
Aracın belirli bir km.'sinden sonra bazı parçaları değişmelidir. Bunlardan biri platin ve bujidir. Ateşleme sistemi ayarlarından biri buji ayarı ve diğeri ise platin ayarı ile avans ayarıdır.
Platin meme yapmış ise meksefe (kondansatör) yanabilir. Platin meme yaparsa zımparayla temizlenir.

Motorun çalışması sarsıntılı ise, sebebi buji kablolarından birinin çıkmış olması olabilir.
Benzinli bir motorda normal yanma olmamasının sebeplerinden biri bujilerin normal ateşleme yapmaması,

bir diğeri de platin ayarının bozuk olması ayrıca bujilerin kurum bağlanmış olmasıdır.
Bujiler ayarsız ve aşınmış ise motor çekişten düşer.
Buji ayarları yanlış yapılmış bir aracın egzost dumanı siyahtır.
Motorun egzostundan siyah duman çıkması durumunda karışım oranı da kontrol edilmelidir.

YAKIT SİSTEMİ

Benzinli motorun yakıt sisteminin parçalarından bazıları şunlardır:
yakıt deposu, yakıt pompası, yakıt göstergesi, karbüratör, hava filtresi, emme manifoltu.

Dizel motorun yakıt sisteminin parçalarından bazıları şunlardır: yakıt deposu, besleme pompası, mazot filtresi, enjeksiyon pompası, enjektör, ısıtma kızdırma bujileri, yakıt göstergesi.

Hava filtresinin görevi, karbüratöre giren havayı süzmek ve ve sessiz emiş sağlamaktır. Hava filtresinin tıkanmasını önlemek için basınçlı hava ile temizlemeliyiz. Öte yandan, hava filtresi tıkalı olan motor zengin karışımla çalışır. Filtre yine de temzilenmeden motor hala çalıştırılırsa motor boğulur.

Karbüratör, emme manifoltu üzerindedir ve sadece benzinli motorlarda olur. Benzin-Hava karışımını ayarlar. Karbüratörün karıştırma oranı 1/15'tir.

Jikle devresinin görevi, soğuk havalarda motorun çabuk çalışmasını sağlamaktır. Jikle devresi karbüratörde bulunur. Jikle kelebeği, karbüratörün hava giriş deliği önünde bulunur.

Yağ filtresi yağı süzer ve temizler.

Silindir içindeki yanmış gazlar egzost manifoldu ile dışarı atılır.

Egzost susturucusu, basınçlı olarak çıkan yanlış gazların sesini azaltır. Eğer aracın egzostundan fazla ses çıkıyorsa susturucu patlak olabilir.

Supap ayarı, en önemli motor ayarlarından biridir. Soğuk ve sıcak ayar olarak ikiye ayrılır.

Bir aracı kış şartlarına hazırlarken en önemli noktalardan biri hava filtresini kışlık pozisyona almak ve otomatik jikle kışlık pozisyonuna çevirmektir.

Araçta yakıt ikmali yapılırken motor stop edilir.

Ayağımızı gaz pedalından çeksek bile motorun hala çalışmasını sağlayan devre rölanti devresidir.

Yakıtın içinde toz-su-pislik vs. varsa motor tekleyerek çalışır.

Yakıt sistemi ayarlarından biri rölanti ayarıdır.

Boğulmuş bir motoru çalıştırmak için gaz pedalına sonuna kadar basılarak marş yapılır.

Motor ısınıca stop ediyorsa karbüratöre de bakılmalıdır.

Araç kulanırken yakıt tasarrufu için

hava filtresi temizlenmeli,
Karbüratör ayarları yapılmalı,
Jikle devresi açık unutulmamalıdır,
Rölanti yüksek olmamalıdır,
Eskimiş bujiler temizlenmeli,
Lastik hava basınçları normal olmalıdır,
Fren ayarlarının sıkı olmaması,
Uygun viteste gidilmesi,
Debriyaj kaçırması olmamalıdır,
Saatte 90/100 km hızın geçilmemesi
gerekmektedir.

Aracın fazla yakıt yaktığını anlamak için eksozuna bakılır. Eğer egzost rengi siyahsa fazla yakıt yakıyor olabilir.

YAĞLAMA SİSTEMİ

Yağlama sisteminin parçaları:

Karter-yağ pompası,
Filtre,
Gösterge,
Seviye çubuğu,
Yağ kanallarıdır.

Motorda yağın bazı görevleri:

Sürtünmeyi azaltmak,
Aşınmayı önlemek,
Silindir ve segmanlar arası boşluğu doldurup sızdırmazlığı sağlamak,
Soğutmaya yardımcı olmak,
Aşınmadan dolayı oluşan pislikleri temizlemektir.

Karterin önemli görevlerinden bazıları:

Motor bloğunun altını kapatmak ve yağa depoluk etmektir.

Araçta motor yağı kontrol edilirken kontak anahtarı kapatılır ve 4-5 dakika beklenir. Yağ ölçümü yapılırken araç düz durumda olmalıdır. Yağ seviyesi yağ çubuğuyla ölçülür, ve yağın seviyesi yağ çubuğunun iki çizgisi arasında olmalıdır. Yağ seviyesi normalin çok altında iken motor çalıştırılırsa motor ısınır ve yanar.

Motor yağı değiştirilirken motor sıcak olmalıdır.

Motorlarda genellikle 20-50 W numara motor yağı kullanılır. Motorun yağı karterin altındaki tapa açılarak boşaltılır. Yeni motoryağı ise süpap muhafaza kapağı üzerindeki kapaktan doldurulur.

Motor yağı ve yağ filtresi belli km'lerde mutlaka değiştirilmelidir.

Motorda yağ basıncı yoksa,

yağ yok,
filtre tıkalı,
yağ pompası arızalı,
ya da yağ müşiri arızalı olabilir.

Motorun yağ eksiltmesinin sebeplerinden bazıları:

Karter contasnın yırtılması,
sekman ya da silindirlerin aşınması,
karterin delik olması,
tapadan yağ sızdırmasıdır.

Yağ yakan motorun eksoztundan mavi duman çıkar.

Marşa basılıp motor çalıştırıldığında yağ lambasının sönmesi gerekir.
Motor çalıştığı sürece yağlamanın olup olmadığı motor yağ göstergesinden takip edilebilir.
Motor çalışırken yağ göstergesinde anormallik görülürse motor hemen durdurulur.

SOĞUTMA SİSTEMİ

Su ile soğutma sisteminin bazı parçaları:

Radyatör,
Vantilatör,
Devir daim pompası,
Termostat,
Hararet (ısı) gösterici,
Hararet (ısı) müşiri,
İlave su kabı,
Fan motorudur.

Radyatör, soğutma suyuna depoluk eder. radyatörün altında su boşaltma musluğu vardır.

Termostat silindir kapağı su çıkışındadır. Motorun sıcaklığını çalışma sıcaklığında sabit tutar.

Devir daim pompası vantilatör kayışından hareket alır. Radyatördeki soğuk suyu su kanallarına yollar.

Hava soğutmalı motoru, su soğutmalı motordan ayıran bir diğer özellik hava soğutmalı motorda radyatör ve su pompasının olmamasıdır.

Vantilatör kayışı V şeklindedir. Kayış gerginliği 1-1,5 cm civarında olmalıdır. Vantilatör kayışı hareketini krank mili kasnağından alır ve vantilatör kayışı devir daim pompası ve alternatörü (şarj dinamosunu) çalıştırır. vantilatör kayışı koparsa motor hararet yapar.

Soğutma sisteminde su azalıyorsa

silindir kapak contası arızalı veya radyatör delik,
radyatör kapağı bozuk,
radyatör hortum ve kelepçeleri arızalı veya delik,
kalorifer hortumları delik veya
termostat arızalı olabilir.

Motorun hararet yapmasının nedenleri:

->Radyatör peteklerinin tıkanması,
->radyatörde suyun azalması,
->vantilatör kayışının gevşek veya kopuk olması,
->termostatın arızalı olması,
->motor yağının azalması,
->motor soğutma suyu kanallarının tıkalı olması,
->uygun vites ve hızda gidilmemesi,
->otomatik fanın arızalı olmasıdır

Radyatöre konacak suyun seviyesi peteklerin üzerinde olmalıdır.
Çok sıcak motora rölantide çalışırken ılık ve kireçsiz su konur.
Motor bloğundaki su kanalları pastan ya da kireçten tıkanmış ise motor fazla ısınır.
Radyatöre konacak suyun içilecek temizlikte ve temiz su olması gerekir.
Su olduğu halde motor fazla ısınıyorsa, termostat arızalıdır.
Donmayı önlemek için radyatöre antifriz ilave edilir.
Termostatı sökülmüş motor, gereğinden soğuk çalışır aşınmalar artar ve verim düşer.
Motorun çok sıcak çalıştırılması motoru çekişten düşürür.
Motor çok sıcakken radyatöre soğuk su konursa silindir kapağı ve blok çatlayabilir.
Çok sıcak bir motorda radyatör kapağı ıslak bir bezle tutulup hafifçe gevşetilir ve buhar tamamen atılınca radyatör kapağı açılır.

Araçta ısı (hararet) göstergesi çalışmıyorsa ısı müşiri arızalı olabilir.
Motor, çalıştıktan sonra çalışma sıcaklığına gelmiyorsa kalorifer hortumlarında kaçak olabilir.
Motor ısısının aniden yükselmesinin sebebi kayış kopması olabilir.

MARŞ SİSTEMİ

Marş sistemi motora ilk hareketi verir.
Parçaları:
-akü,
-kontak anahtarı,
-marş motoru,
-volan dişlisidir.

Marşa basıldığında marş motorunun bediks dişlisi volanın üzerindeki dişlilerle kavraşır ve volanı döndürür.
Volan da krankı döndürerek, motora gerekli ilk hareketi verir.
Marş durumunda marş motoru hiç dönmüyorsa:
akü bitik,
akü kutup başları gevşek,
akü kutup başları oksitli,
marş otomatiği arızalı,
marş motoru sargıları arızalı ya da sigortası atık olabilir.

Motor çalışırken marş yapılırsa volan dişlidi, marş motoru ve marş dişlisi zarar görür.
Marşa basıldığında marş motoru dönmez, korna da çalmaz ise sorun aküde-kutup başlarında olabilir.
Akü başka bir aküyle takviye yapılacaksa her iki akünün (+) kutup başları (+) kutup başlarıyla, (-) kutup başları ise (-) kutup başlarıyla birleştirilir. Her iki akünün de voltajı aynı olmalıdır.
Dijital göstergeli araçlarda akü takviyesi yapılmaz.
Marşa basma süresi 10-15 saniyedir. Fazla basılırsa akü biter.
Marş yapıldığında tık diye bir ses gelip, marş motoru çalışmıyorsa akü kutup başları gevşek olabilir.
Vantilatör kayışı hareketini volant kasnağından alır ve pervaneyi -devirdaim pompasını- şarj dinamosunu çalıştırır. Kayış koparsa vantilatör pervanesi - devirdaim pompası ve şarj dinamosu hareket.

ŞARJ SİSTEMİ
Şarj sistemi, motor çalışmaya başladığı andan itibaren aracın elektrik ihtiyacını karşılar ve aküyü şarj eder.
Şarj sisteminin parçaları:
alternatör,
konjektör (regülatör),
şarj lambası,
vantilatör kayışıdır.

Alternatör, krank mili kasnağından vantilatör kayışı ile aldığı mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirir. Bazı araçlarda alternatör değil, şarj dinamosu bulunur.
Konjektör (regülatör), alternatörün ürettiği elektriğin volt ve akımını ayarlar. Aracın devri arttıkça alternatörden çıkan akım ve voltajı ayarlar, tesisata ve aküye gönderir.
Şarj lambası, şarj sisteminin çalışmadığını ikaz eder. Yani alternatör, konjektör vs. arızasını belirtir.
Bir araç için gerekli elektrik enerjisini şarj sistemi sağlar.
Akü, motor çalışmazken ışık ve özel elektrikli alıcılatrı besler.
Vantilatör kayışı çok sıkı ise alternatör yatakları bozulabilir.
Vantilatör kayışının koptuğu "ilk olarak" şarj ikaz lambasından anlaşılır.
Motor çalışırken ayağımızı gaz pedalından çekince far ışıkları zayıflıyorsa akü zayıflamış olabilir.
Motor çalıştığı halde şarj ikaz lambası yanıyorsa vantilatör kayışı gevşek olabilir ya da alternatör kablo bağlantıları gevşek veya alternatör kömürü aşınmış olabilir.
Aracın durdurulup kontağın hemen kapatılması gereken hallerden bazıları:
- Şarj ikaz lambasının yanması.
- Motordan ani bir sarsıntı ya da ses gelmesi.
- Yağ lambalarının yanmasıdır.

Konjektör ayarı bozuksa akünün su kaybı çok olur.
Araçta ampuller sık sık patlıyorsa veya akü su kaybı fazlaysa veya konjektör arızalı olabilir.
Marşa basılıp motor çalıştığında şarj ikaz lambası sönmelidir.
AYDINLATMA VE İKAZ SİSTEMİ
Aydınlatma sisteminde, sigortalar, kablolar, farlar, park lambası, sis lambası, plaka lambası, gösterge lambası, iç aydınlatma lambası, bagaj aydınlatma lambası, gibi lambalar vardır.
İkaz sisteminde, sinyaller, fren ikaz lambaları, geri vites lambası, korna bulunur.
Her elektrik elemanı gibi araçlarda bulunan aydınlatma ve ikaz sistemi gibi elektrikli devrelerde de:
akü, kablolar, kablo bağlantıları, sigortalar, açma kapama düğmeleri ya da kolları, ve alıcı olarak da ampuller bulunmaktadır.

Bu sistemlerin en önemli arızaları:
kısa devre,
kablo kopukluğu,
akü bitmesi,
akü kutup başı oksitlenmesi veya akü kutup başı gevşekliği,
ampul yanması,
sigorta atması,
anahtarların arızalanmasıdır.

Fren müşiri ikaz sisteminin bir parçasıdır.
Farlardan bir kısmı ya da hiçbiriyanmıyorsa, sigortası atık olabilir.
Flaşör arızalanınca sinyal lambası yanmaz.
Sigortalar atıksa bunun yerine aynı amperde sigorta takılır.
Far anahtarı bozuksa farlar yanmaz.
Isı göstergesi çalışmıyorsa, ısı göstergesi müşiri arızalı olabilir.
Aracın fren lambaları yanmıyorsa, fren müşiri arızalı olabilir.
Fren lambalarından biri yanmıyorsa, yanmayan lambanın ampulu yanmış olabilir.
Farların bakımı yapılırken, far ayarı yapılır.
Farlardan biri sönük yanıyorsa far kablo bağlantısı gevşemiş veya paslanmış olabilir.
Sigortanın görevi, kısa devre olduğunda sistemi korumaktır.
GÜÇ AKTARMA ORGANLARI
Güç aktarma organları sırasıyla:
Debriyaj, vites kutusu, şaft, diferansiyel, akslar, tekerleklerdir.
Difarensiyelin görevi, gücü arttırmak, kendine gelen hareketi 90 derece kırıp akslar yardımıyla tekerleklere iletmek, virajlarda içteki tekerleği az, dıştakini fazla döndürerek kolay ve rahat viraj almayı temin etmektir.
Kavrama (debriyaj) motorla vites kutusu arasındaki irtibatı keserek vites değiştirme olanağı sağlayan aktarma organıdır.
Akslar, diferansiyelin hareketini tekerleklere iletirler.
Vites kutusu, aracın hızını ve gücünü ayarlar.
Araç hareket halindeyken ayağımız debriyaj pedalı üzerinde devamlı durursa debriyaj balatası aşınır.
Aracın ilk çalışması esnasında bir miktar gaz verildikten sonra debriyaj pedalına sonuna kadar basmanın faydası vardır.
Debriyaj balatası yağlanırsa debriyaj kaçırır. Debriyaj teli koparsa araç vitese geçmez.
Vites değiştirirken debriyaj pedalına basılır.
Araç geri vitese takılmak istendiğinde takılmıyorsa, debriyaj pedalından ayak çekilip yeniden basılır.
Aktarma organlarında yağ olarak, dişli yağı kullanılır.
Vites değiştirirken ses geliyorsa, debriyaja tam basılmamıştır.
Ani ve sert duruş kalkış yapmak debriyaj balatasını sıyırabilir.
Vites kutusu bakımı yapılırken yağa ve yağ kaçağına dikkat edilir.
LASTİKLER
Lastiklerin yeri, her altı ayda bir ya da her 10.000 km'de yer değiştirilerek aşınmalar denklenmelidir.
Lastiklerdeki ağırlık dengesinin bozukluğu demek olan balans oluşursa araçta titreşim oluşur. Bu titreşimler en çok direksiyon simidinde hissedilir.
Lastik değiştirilirken kriko takılınca el freni çekili olmalıdır.
Lastiklere normalden az hava basılırsa lastikler sürekli olarak ortadan aşınırlar ve araç titrer. Aracın lastikleri araca binileceği zaman kontrol edilir.
Dubleks lastik iç lastiği olmayan lastiktir.
Karlı havalarda zincir çekici tekerlerin ikisine de takılır.
Isınmadan dolayı lastik hava basıncı artmışsa hiçbirşey yapılamaz.
Latiklerin üzerindeki rakamlar lastik ebatlerını belirtir.
Bir tekere dubleks, diğer tekere şamyelli lastik takılırsa araç bir tarafa çeker.
Bijonların temizliği kuru bezle yapılır.
FRENLER
Araçta el freni duran aracı sabitlemek için kullanılır. El freni kopmuş ise el freni tutmaz. El freni çekili durumda unutulup yola devam edilirse kampanalar ısınır ve fren tutmaz.
Araç üzerinde 3 tip fren bulunur:
-Motor freni (kompresyon freni)
-Ayak freni
-El freni

Ayak freni 3 tiptir:
-Hidrolik fren
-Havalı fren
-Karma fren

Fren sisteminin bazı parçaları şunlardır:
-Fren pedalı
-Merkez pompası
-Fren boruları
-Tekerlek silindirleri
-Fren diski
-Fren balatası
-Kampanalar
-Fren ayar sistemleri

Havalı frenli bir araçta üsttekilere ilaveten hava tüpü ve kompresör bulunur.
ABS frenin avantajları, frenlerken direksiyon hakimiyetini bozmaması ve fren mesafesini kısaltmasıdır.
Fren yapılmasına rağmen aracın hızı azalmıyorsa, fren hidroliği yok veya azalmış hatta fren ayarları gecşek olabilir. Fren sistemine yağ sızmış olabilir. Fren sisteminde kaçak olabilir.
Soğuk havalarda el freni çekil durumda bırakılırsa fren balataları donarak yapışır.
Fren sisteminde hidrolik azalmışsa hidrolik yağı ile takviye edilir.
Ayak frenine basıldığında ön ve arka tekerlekler birlikte durur.
Araç çalışıyor fakat hareket ettirilemiyorsa el freni çekik olabilir.
Aracın kampanaları aşırı ısınmışsa fren ayarları bozuk olabilir.
Ön lastiklerin biri yeni biri eskiyse frenlerken araç bir tarafa çeker.
Westinghouse tipi frenli bir arabada hareket halinde iken motor stop ettirilirse asla fren tutmaz.
Hava frenli araçta hava basınç göstergesi basınç göstermiyorsa araç olduğu yerden kaldırılamaz.
ÖN DÜZEN SİSTEMİ
Ön düzen sistemi, aracın dönüşünü sağlar. Direksiyon simidi, direksiyon mili, sonsuz dişli, sektör dişli, rot, eğri rot, kısa rot, rotbaşı bu sistemin bazı parçalarıdır.
Direksiyon kutusu yağı kontrol edilmelidir. Araçta çekme, gezme vs. varsa servise gidilmelidir. Kamber/ Kaster/ King-pim/ rot ve direksiyon kutusu ayarları gibi ayarları vardır. Ayarsızlık ve dişlilerin aşınması, direksiyon boşluğu artırır.
Ayrıca rot başlarının aşınması ile direksiyon kutusu arızaları da direksiyon boşluğunu artırır.
Ön düzen ayarları bozuksa ön lastikler içten ve dıştan aşınır.
Direksiyon zor dönüyorsa lastik hava basıncı normalden azdır.
SÜSPANSİYON SİSTEMİ
Süspansiyon sistemi, araç tekerlerinin aracın şasi ve gövdesiyle birleştirildiği sistemdir. Yaylar (helezon yay), yaprak yaylar (makaslar) ve amortisörlerden oluşur.
Helezon yaylar otomobil türü araçlarda makaslar ise genellikle ağır hizmet araçlarında kullanılır.
Yaylar, yoldan gelen darbe titreşimleri üzerine alır. Yayların salınımını amortisör kontrol eder.
BAKIMLAR
Günlük bakımda motorun yağına, suyuna, fren hidroliğine, yakıtına, lastik hava basınçlarına, ışık ve ikaz sistemlerine bakılır.
Haftalık bakımda vantilatör kayışı gerginliği, akü bakımı yapılır.
Akü bakımı yaparken akü dış yüzeylerinin ve kutup başlarındaki oksitlerin sodalı su ve sıcak su ile temizlenmesine, plakaların 1 cm üzerine kadar saf su ilave edilmesine, eleman kapak deliklerinin açık tutulmasına, kışın akü donmasın diye akü tam şarj ettirilir, dijital göstergeli araçta asla akü takviyesi yapılmaz.
Akü kendiliğinden boşanıyorsa akünün üst kısmında pislik birikmiştir.
Kısa devreden dolayı yangın olursa akü kutup başları çıkarılır.
Akü 2 kutp başı arasında her iki kutup başına değen bir madeni parça konsa akü kısa devre olup patlar.
Yağlı tip hava filtresinin bakımı yapılırken sökülen parçalar gaz yağı ile temizlenir.
Yeni bir araçta 0-2000 km arası ilk kullanım süresine rodaj denir. Rodaj süresi çalışan parçaların birbiriyle alışma süresidir. Rodaj süresince aşırı sürat yapılmaz, ani duruş kalkış yapılmaz, motor tam güç konumunda çalıştırılmaz, uzun süre sabit hızda gidilmez.
DİZEL MOTORA AİT BAZI BİLGİLER
Dizel motorlarda silindire sadec hava doldurulur ve yanma sıkıştırılmış havanın üzerine enjektörden yakıt püskürtülmesiyle sağlanır.
Dizel motorların yakıt sisteminde günlük yaplacak işlerden biri mazot-su ayırıcısı veya filtre ya da yakıt deposundan yakıt sisteminin suyunun alınmasıdır.
Dizel motorlarda yanma enjektörden yakıt püskürtmekle olur. Enjektörler kendilerine enjeksyon pompasından gelen mazotu silindirlerdeki sıkıştırılmış havanın içine püskürterek yanmayı sağlarlar.
Enjeksyon pompası, besleme pompası ile depodan gelen yakıtı basınçlı olarak enjektörlere yollar.
Dizel motorun çalışmamasının bir nedeni, hava yapmış olmasıdır. Hava yapmanın nedenleri:
-yakıtın bitmesi,
-boru ve rekorların gevşemesi,
-yakıt borularının sökülmesi,
-filtrenin temizlenmesi veya değişmesidir.

Dizel motorlarda egzost dumanı siyah çıkıyorsa yakıt pompasına, enjektöre ve hava filtresine bakılır. Ayrıca dizel motorlarda marş yapıldığında marş motoru dönüyor ancak motor çalışmıyorsa yakıt filtresi de takılı olabilir.
Özellikle soğuk havalarda dizel motoru kolay çalıştırabilmek için kızdırma bujileri kulanılır

Son düzenleyen RuffRyders; 12 Ocak 2008 02:09
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
22 Aralık 2006       Mesaj #3
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
Motor Dersi...

Yakıttan elde ettiği ısı enerjisini mekanik enerjiye çeviren makinalara motor denir.

Yakıtlarına göre motorlar, Dizel-Benzin-LPG li olmak üzere ayrılırlar. Benzinli motorun yakıtı benzin; Dizel motorun yakıtı Mazot (motorin); LPG'li motorun yakıtı ise LPG gazıdır.

Silindir diziliş şekillerine göre motorlar sıra tipi, v tipi, yıldız tipi, boksör tipi şeklindedir.

Soğutma sistemine göre motorlar
, su soğutmalı ve hava soğutmalı diye ikiye ayrılır.

Yanma sistemine göre motorlar, içten yanmalı ve dıştan yanmalı diye ikiye ayrılır. Araçlardaki motorlar içten yanmalı motorlardır. İçten yanmalı motorlar ise, mazot, benzin ya da motorin yakarlar.

Motorlar, çalışma zamanlarına göre, iki zamanlı ve dört zamanlı motorlar diye ikiye ayrılır.
Benzinli motorlarda ateşleme, sıkıştırılmış benzin-hava karışımının buji ile ateşlenmesi ile olur.

4 zamanlı motorlarda 4 zaman, sırası ile şöyledir: Emme, sıkıştırma, ateşleme (veya genişleme; iş zamanı da denir), egzost.

Enjektörlerden püskürtülerek ateşleme yapılan motorlarda yakıt olarak motorin kullanılır.
Katalitik konvertör kullanılan araçlarda yakıt olarak, kurşunsuz benzin kullanılır.
Bir motorun bazı parçaları şunlardır: marş motoru, piston, segman, piston kolu, silindir kapağı, supap kapağı, eme manifoltu, egzost manifoltu, silindir gövdesi, silindir gömleği, karter, conta, külbütör, emme supapı, ekzost supapı, supap iteceği, krank mili, kam mili, volan dişlisi, eksantrik dişlisidir.

Dizel motorda ise bunların dışında, mazot pompası (enjeksiyon pompası) ve enjektör de bulunur.

Benzinli motorlarda, üsttekilerin dışında karbüratör, benzin pompası, buji, disribütör, bobin vardır.

ATEŞLEME SİSTEMİ

Benzinli motorun ateşleme siteminin bazı önemli parçaları şunlardır:

Akü, kontak anahtarı, endüksiyon bobini, distribütör, buji ile distribütör içinde bulunan platin takımı, alçak yüksek gerilim kabloları kondansatör, tevzii makarasıdır.

Bezinli motorlarda bujinin görevi ateşlemeyi sağlamaktır. Benzinli motorlarda bulunan distribütör' ün en önemli görevleri endüksiyon bobininden gelen yüksek voltajı bujilere dağıtmanın yanı sıra, platin ve meksefe yardımıyla yüksek voltajın oluşumunu sağlamak, ayrıca tevzii makarasıyla da elektrik dağıtımını sağlamaktır.
Endüksiyon bobini aküden gelen voltajı 15.000 - 25.000 volta çıkarır.
Bujilere ateşleme sırasına göre akım dağıtan distribütördür. Motor çalışmazken kontak anahtarı, ateşleme durumunda açık unutulursa platin ya da bobin yanabilir.
Aracın belirli bir km.'sinden sonra bazı parçaları değişmelidir. Bunlardan biri platin ve bujidir. Ateşleme sistemi ayarlarından biri buji ayarı ve diğeri ise platin ayarı ile avans ayarıdır.
Platin meme yapmış ise meksefe (kondansatör) yanabilir. Platin meme yaparsa zımparayla temizlenir.

Motorun çalışması sarsıntılı ise, sebebi buji kablolarından birinin çıkmış olması olabilir.
Benzinli bir motorda normal yanma olmamasının sebeplerinden biri bujilerin normal ateşleme yapmaması,

bir diğeri de platin ayarının bozuk olması ayrıca bujilerin kurum bağlanmış olmasıdır.
Bujiler ayarsız ve aşınmış ise motor çekişten düşer.
Buji ayarları yanlış yapılmış bir aracın egzost dumanı siyahtır.
Motorun egzostundan siyah duman çıkması durumunda karışım oranı da kontrol edilmelidir.

YAKIT SİSTEMİ

Benzinli motorun yakıt sisteminin parçalarından bazıları şunlardır:

yakıt deposu, yakıt pompası, yakıt göstergesi, karbüratör, hava filtresi, emme manifoltu.

Dizel motorun yakıt sisteminin parçalarından bazıları şunlardır: yakıt deposu, besleme pompası, mazot filtresi, enjeksiyon pompası, enjektör, ısıtma kızdırma bujileri, yakıt göstergesi.


Hava filtresi
nin görevi, karbüratöre giren havayı süzmek ve ve sessiz emiş sağlamaktır. Hava filtresinin tıkanmasını önlemek için basınçlı hava ile temizlemeliyiz. Öte yandan, hava filtresi tıkalı olan motor zengin karışımla çalışır. Filtre yine de temzilenmeden motor hala çalıştırılırsa motor boğulur.

Karbüratör
, emme manifoltu üzerindedir ve sadece benzinli motorlarda olur. Benzin-Hava karışımını ayarlar. Karbüratörün karıştırma oranı 1/15'tir.

Jikle devresi
nin görevi, soğuk havalarda motorun çabuk çalışmasını sağlamaktır. Jikle devresi karbüratörde bulunur. Jikle kelebeği, karbüratörün hava giriş deliği önünde bulunur.

Yağ filtresi
yağı süzer ve temizler.

Silindir içindeki yanmış gazlar egzost manifoldu ile dışarı atılır.

Egzost susturucusu
, basınçlı olarak çıkan yanlış gazların sesini azaltır. Eğer aracın egzostundan fazla ses çıkıyorsa susturucu patlak olabilir.

Supap ayarı, en önemli motor ayarlarından biridir. Soğuk ve sıcak ayar olarak ikiye ayrılır.

Bir aracı kış şartlarına hazırlarken en önemli noktalardan biri hava filtresini kışlık pozisyona almak ve otomatik jikle kışlık pozisyonuna çevirmektir.

Araçta yakıt ikmali yapılırken motor stop edilir.

Ayağımızı gaz pedalından çeksek bile motorun hala çalışmasını sağlayan devre rölanti devresidir.

Yakıtın içinde toz-su-pislik vs. varsa motor tekleyerek çalışır.

Yakıt sistemi ayarlarından biri rölanti ayarıdır.

Boğulmuş bir motoru çalıştırmak için gaz pedalına sonuna kadar basılarak marş yapılır.

Motor ısınıca stop ediyorsa karbüratöre de bakılmalıdır.

Araç kulanırken yakıt tasarrufu için

hava filtresi temizlenmeli,
Karbüratör ayarları yapılmalı,
Jikle devresi açık unutulmamalıdır,
Rölanti yüksek olmamalıdır,
Eskimiş bujiler temizlenmeli,
Lastik hava basınçları normal olmalıdır,
Fren ayarlarının sıkı olmaması,
Uygun viteste gidilmesi,
Debriyaj kaçırması olmamalıdır,
Saatte 90/100 km hızın geçilmemesi
gerekmektedir.

Aracın fazla yakıt yaktığını anlamak
için eksozuna bakılır. Eğer egzost rengi siyahsa fazla yakıt yakıyor olabilir.

YAĞLAMA SİSTEMİ

Yağlama sisteminin parçaları:

Karter-yağ pompası,
Filtre,
Gösterge,
Seviye çubuğu,
Yağ kanallarıdır.

Motorda yağın bazı görevleri:

Sürtünmeyi azaltmak,
Aşınmayı önlemek,
Silindir ve segmanlar arası boşluğu doldurup sızdırmazlığı sağlamak,
Soğutmaya yardımcı olmak,
Aşınmadan dolayı oluşan pislikleri temizlemektir.

Karterin önemli görevlerinden bazıları:

Motor bloğunun altını kapatmak ve yağa depoluk etmektir.

Araçta motor yağı kontrol edilirken
kontak anahtarı kapatılır ve 4-5 dakika beklenir. Yağ ölçümü yapılırken araç düz durumda olmalıdır. Yağ seviyesi yağ çubuğuyla ölçülür, ve yağın seviyesi yağ çubuğunun iki çizgisi arasında olmalıdır. Yağ seviyesi normalin çok altında iken motor çalıştırılırsa motor ısınır ve yanar.

Motor yağı değiştirilirken motor sıcak olmalıdır.

Motorlarda genellikle 20-50 W numara motor yağı kullanılır. Motorun yağı karterin altındaki tapa açılarak boşaltılır. Yeni motoryağı ise süpap muhafaza kapağı üzerindeki kapaktan doldurulur.

Motor yağı ve yağ filtresi belli km'lerde mutlaka değiştirilmelidir.

Motorda yağ basıncı yoksa,

yağ yok,
filtre tıkalı,
yağ pompası arızalı,
ya da yağ müşiri arızalı olabilir.

Motorun yağ eksiltmesinin sebeplerinden bazıları:

Karter contasnın yırtılması,
sekman ya da silindirlerin aşınması,
karterin delik olması,
tapadan yağ sızdırmasıdır.

Yağ yakan motorun eksoztundan mavi duman çıkar.

Marşa basılıp motor çalıştırıldığında yağ lambasının sönmesi gerekir.
Motor çalıştığı sürece yağlamanın olup olmadığı motor yağ göstergesinden takip edilebilir.
Motor çalışırken yağ göstergesinde anormallik görülürse motor hemen durdurulur.

SOĞUTMA SİSTEMİ

Su ile soğutma sisteminin bazı parçaları:

Radyatör,
Vantilatör,
Devir daim pompası,
Termostat,
Hararet (ısı) gösterici,
Hararet (ısı) müşiri,
İlave su kabı,
Fan motorudur.

Radyatör
, soğutma suyuna depoluk eder. radyatörün altında su boşaltma musluğu vardır.

Termostat silindir kapağı su çıkışındadır. Motorun sıcaklığını çalışma sıcaklığında sabit tutar.

Devir daim pompası vantilatör kayışından hareket alır. Radyatördeki soğuk suyu su kanallarına yollar.

Hava soğutmalı motoru, su soğutmalı motordan ayıran bir diğer özellik hava soğutmalı motorda radyatör ve su pompasının olmamasıdır.

Vantilatör kayışı V şeklindedir. Kayış gerginliği 1-1,5 cm civarında olmalıdır. Vantilatör kayışı hareketini krank mili kasnağından alır ve vantilatör kayışı devir daim pompası ve alternatörü (şarj dinamosunu) çalıştırır. vantilatör kayışı koparsa motor hararet yapar.

Soğutma sisteminde su azalıyorsa

silindir kapak contası arızalı veya radyatör delik,
radyatör kapağı bozuk,
radyatör hortum ve kelepçeleri arızalı veya delik,
kalorifer hortumları delik veya
termostat arızalı olabilir.

Motorun hararet yapmasının nedenleri:

->Radyatör peteklerinin tıkanması,
->radyatörde suyun azalması,
->vantilatör kayışının gevşek veya kopuk olması,
->termostatın arızalı olması,
->motor yağının azalması,
->motor soğutma suyu kanallarının tıkalı olması,
->uygun vites ve hızda gidilmemesi,
->otomatik fanın arızalı olmasıdır

Radyatöre konacak suyun seviyesi peteklerin üzerinde olmalıdır.
Çok sıcak motora rölantide çalışırken ılık ve kireçsiz su konur.
Motor bloğundaki su kanalları pastan ya da kireçten tıkanmış ise motor fazla ısınır.
Radyatöre konacak suyun içilecek temizlikte ve temiz su olması gerekir.
Su olduğu halde motor fazla ısınıyorsa, termostat arızalıdır.
Donmayı önlemek için radyatöre antifriz ilave edilir.
Termostatı sökülmüş motor, gereğinden soğuk çalışır aşınmalar artar ve verim düşer.
Motorun çok sıcak çalıştırılması motoru çekişten düşürür.
Motor çok sıcakken radyatöre soğuk su konursa silindir kapağı ve blok çatlayabilir.
Çok sıcak bir motorda radyatör kapağı ıslak bir bezle tutulup hafifçe gevşetilir ve buhar tamamen atılınca radyatör kapağı açılır.

Araçta ısı (hararet) göstergesi çalışmıyorsa ısı müşiri arızalı olabilir.
Motor, çalıştıktan sonra çalışma sıcaklığına gelmiyorsa kalorifer hortumlarında kaçak olabilir.
Motor ısısının aniden yükselmesinin sebebi kayış kopması olabilir.

MARŞ SİSTEMİ

Marş sistemi motora ilk hareketi verir.

Parçaları:
-akü,
-kontak anahtarı,
-marş motoru,
-volan dişlisidir.

Marşa basıldığında marş motorunun bediks dişlisi volanın üzerindeki dişlilerle kavraşır ve volanı döndürür.
Volan da krankı döndürerek, motora gerekli ilk hareketi verir.
Marş durumunda marş motoru hiç dönmüyorsa:
akü bitik,
akü kutup başları gevşek,
akü kutup başları oksitli,
marş otomatiği arızalı,
marş motoru sargıları arızalı ya da sigortası atık olabilir.

Motor çalışırken marş yapılırsa volan dişlidi, marş motoru ve marş dişlisi zarar görür.
Marşa basıldığında marş motoru dönmez, korna da çalmaz ise sorun aküde-kutup başlarında olabilir.
Akü başka bir aküyle takviye yapılacaksa her iki akünün (+) kutup başları (+) kutup başlarıyla, (-) kutup başları ise (-) kutup başlarıyla birleştirilir. Her iki akünün de voltajı aynı olmalıdır.
Dijital göstergeli araçlarda akü takviyesi yapılmaz.
Marşa basma süresi 10-15 saniyedir. Fazla basılırsa akü biter.
Marş yapıldığında tık diye bir ses gelip, marş motoru çalışmıyorsa akü kutup başları gevşek olabilir.
Vantilatör kayışı hareketini volant kasnağından alır ve pervaneyi -devirdaim pompasını- şarj dinamosunu çalıştırır. Kayış koparsa vantilatör pervanesi - devirdaim pompası ve şarj dinamosu hareket.
ŞARJ SİSTEMİ
Şarj sistemi, motor çalışmaya başladığı andan itibaren aracın elektrik ihtiyacını karşılar ve aküyü şarj eder.
Şarj sisteminin parçaları:
alternatör,
konjektör (regülatör),
şarj lambası,
vantilatör kayışıdır.

Alternatör, krank mili kasnağından vantilatör kayışı ile aldığı mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirir. Bazı araçlarda alternatör değil, şarj dinamosu bulunur.
Konjektör (regülatör), alternatörün ürettiği elektriğin volt ve akımını ayarlar. Aracın devri arttıkça alternatörden çıkan akım ve voltajı ayarlar, tesisata ve aküye gönderir.
Şarj lambası, şarj sisteminin çalışmadığını ikaz eder. Yani alternatör, konjektör vs. arızasını belirtir.
Bir araç için gerekli elektrik enerjisini şarj sistemi sağlar.
Akü, motor çalışmazken ışık ve özel elektrikli alıcılatrı besler.
Vantilatör kayışı çok sıkı ise alternatör yatakları bozulabilir.
Vantilatör kayışının koptuğu "ilk olarak" şarj ikaz lambasından anlaşılır.
Motor çalışırken ayağımızı gaz pedalından çekince far ışıkları zayıflıyorsa akü zayıflamış olabilir.
Motor çalıştığı halde şarj ikaz lambası yanıyorsa vantilatör kayışı gevşek olabilir ya da alternatör kablo bağlantıları gevşek veya alternatör kömürü aşınmış olabilir.
Aracın durdurulup kontağın hemen kapatılması gereken hallerden bazıları:
- Şarj ikaz lambasının yanması.
- Motordan ani bir sarsıntı ya da ses gelmesi.
- Yağ lambalarının yanmasıdır.

Konjektör ayarı bozuksa akünün su kaybı çok olur.
Araçta ampuller sık sık patlıyorsa veya akü su kaybı fazlaysa veya konjektör arızalı olabilir.
Marşa basılıp motor çalıştığında şarj ikaz lambası sönmelidir.
AYDINLATMA VE İKAZ SİSTEMİ
Aydınlatma sisteminde, sigortalar, kablolar, farlar, park lambası, sis lambası, plaka lambası, gösterge lambası, iç aydınlatma lambası, bagaj aydınlatma lambası, gibi lambalar vardır.
İkaz sisteminde, sinyaller, fren ikaz lambaları, geri vites lambası, korna bulunur.
Her elektrik elemanı gibi araçlarda bulunan aydınlatma ve ikaz sistemi gibi elektrikli devrelerde de:
akü, kablolar, kablo bağlantıları, sigortalar, açma kapama düğmeleri ya da kolları, ve alıcı olarak da ampuller bulunmaktadır.

Bu sistemlerin en önemli arızaları:
kısa devre,
kablo kopukluğu,
akü bitmesi,
akü kutup başı oksitlenmesi veya akü kutup başı gevşekliği,
ampul yanması,
sigorta atması,
anahtarların arızalanmasıdır.

Fren müşiri ikaz sisteminin bir parçasıdır.
Farlardan bir kısmı ya da hiçbiriyanmıyorsa, sigortası atık olabilir.
Flaşör arızalanınca sinyal lambası yanmaz.
Sigortalar atıksa bunun yerine aynı amperde sigorta takılır.
Far anahtarı bozuksa farlar yanmaz.
Isı göstergesi çalışmıyorsa, ısı göstergesi müşiri arızalı olabilir.
Aracın fren lambaları yanmıyorsa, fren müşiri arızalı olabilir.
Fren lambalarından biri yanmıyorsa, yanmayan lambanın ampulu yanmış olabilir.
Farların bakımı yapılırken, far ayarı yapılır.
Farlardan biri sönük yanıyorsa far kablo bağlantısı gevşemiş veya paslanmış olabilir.
Sigortanın görevi, kısa devre olduğunda sistemi korumaktır.
GÜÇ AKTARMA ORGANLARI
Güç aktarma organları sırasıyla:
Debriyaj, vites kutusu, şaft, diferansiyel, akslar, tekerleklerdir.
Difarensiyelin görevi, gücü arttırmak, kendine gelen hareketi 90 derece kırıp akslar yardımıyla tekerleklere iletmek, virajlarda içteki tekerleği az, dıştakini fazla döndürerek kolay ve rahat viraj almayı temin etmektir.
Kavrama (debriyaj) motorla vites kutusu arasındaki irtibatı keserek vites değiştirme olanağı sağlayan aktarma organıdır.
Akslar, diferansiyelin hareketini tekerleklere iletirler.
Vites kutusu, aracın hızını ve gücünü ayarlar.
Araç hareket halindeyken ayağımız debriyaj pedalı üzerinde devamlı durursa debriyaj balatası aşınır.
Aracın ilk çalışması esnasında bir miktar gaz verildikten sonra debriyaj pedalına sonuna kadar basmanın faydası vardır.
Debriyaj balatası yağlanırsa debriyaj kaçırır. Debriyaj teli koparsa araç vitese geçmez.
Vites değiştirirken debriyaj pedalına basılır.
Araç geri vitese takılmak istendiğinde takılmıyorsa, debriyaj pedalından ayak çekilip yeniden basılır.
Aktarma organlarında yağ olarak, dişli yağı kullanılır.
Vites değiştirirken ses geliyorsa, debriyaja tam basılmamıştır.
Ani ve sert duruş kalkış yapmak debriyaj balatasını sıyırabilir.
Vites kutusu bakımı yapılırken yağa ve yağ kaçağına dikkat edilir.
LASTİKLER
Lastiklerin yeri, her altı ayda bir ya da her 10.000 km'de yer değiştirilerek aşınmalar denklenmelidir.
Lastiklerdeki ağırlık dengesinin bozukluğu demek olan balans oluşursa araçta titreşim oluşur. Bu titreşimler en çok direksiyon simidinde hissedilir.
Lastik değiştirilirken kriko takılınca el freni çekili olmalıdır.
Lastiklere normalden az hava basılırsa lastikler sürekli olarak ortadan aşınırlar ve araç titrer. Aracın lastikleri araca binileceği zaman kontrol edilir.
Dubleks lastik iç lastiği olmayan lastiktir.
Karlı havalarda zincir çekici tekerlerin ikisine de takılır.
Isınmadan dolayı lastik hava basıncı artmışsa hiçbirşey yapılamaz.
Latiklerin üzerindeki rakamlar lastik ebatlerını belirtir.
Bir tekere dubleks, diğer tekere şamyelli lastik takılırsa araç bir tarafa çeker.
Bijonların temizliği kuru bezle yapılır.
FRENLER
Araçta el freni duran aracı sabitlemek için kullanılır. El freni kopmuş ise el freni tutmaz. El freni çekili durumda unutulup yola devam edilirse kampanalar ısınır ve fren tutmaz.
Araç üzerinde 3 tip fren bulunur:
-Motor freni (kompresyon freni)
-Ayak freni
-El freni

Ayak freni 3 tiptir:
-Hidrolik fren
-Havalı fren
-Karma fren

Fren sisteminin bazı parçaları şunlardır:
-Fren pedalı
-Merkez pompası
-Fren boruları
-Tekerlek silindirleri
-Fren diski
-Fren balatası
-Kampanalar
-Fren ayar sistemleri

Havalı frenli bir araçta üsttekilere ilaveten hava tüpü ve kompresör bulunur.
ABS frenin avantajları, frenlerken direksiyon hakimiyetini bozmaması ve fren mesafesini kısaltmasıdır.
Fren yapılmasına rağmen aracın hızı azalmıyorsa, fren hidroliği yok veya azalmış hatta fren ayarları gecşek olabilir. Fren sistemine yağ sızmış olabilir. Fren sisteminde kaçak olabilir.
Soğuk havalarda el freni çekil durumda bırakılırsa fren balataları donarak yapışır.
Fren sisteminde hidrolik azalmışsa hidrolik yağı ile takviye edilir.
Ayak frenine basıldığında ön ve arka tekerlekler birlikte durur.
Araç çalışıyor fakat hareket ettirilemiyorsa el freni çekik olabilir.
Aracın kampanaları aşırı ısınmışsa fren ayarları bozuk olabilir.
Ön lastiklerin biri yeni biri eskiyse frenlerken araç bir tarafa çeker.
Westinghouse tipi frenli bir arabada hareket halinde iken motor stop ettirilirse asla fren tutmaz.
Hava frenli araçta hava basınç göstergesi basınç göstermiyorsa araç olduğu yerden kaldırılamaz.
ÖN DÜZEN SİSTEMİ
Ön düzen sistemi, aracın dönüşünü sağlar. Direksiyon simidi, direksiyon mili, sonsuz dişli, sektör dişli, rot, eğri rot, kısa rot, rotbaşı bu sistemin bazı parçalarıdır.
Direksiyon kutusu yağı kontrol edilmelidir. Araçta çekme, gezme vs. varsa servise gidilmelidir. Kamber/ Kaster/ King-pim/ rot ve direksiyon kutusu ayarları gibi ayarları vardır. Ayarsızlık ve dişlilerin aşınması, direksiyon boşluğu artırır.
Ayrıca rot başlarının aşınması ile direksiyon kutusu arızaları da direksiyon boşluğunu artırır.
Ön düzen ayarları bozuksa ön lastikler içten ve dıştan aşınır.
Direksiyon zor dönüyorsa lastik hava basıncı normalden azdır.
SÜSPANSİYON SİSTEMİ
Süspansiyon sistemi, araç tekerlerinin aracın şasi ve gövdesiyle birleştirildiği sistemdir. Yaylar (helezon yay), yaprak yaylar (makaslar) ve amortisörlerden oluşur.
Helezon yaylar otomobil türü araçlarda makaslar ise genellikle ağır hizmet araçlarında kullanılır.
Yaylar, yoldan gelen darbe titreşimleri üzerine alır. Yayların salınımını amortisör kontrol eder.
BAKIMLAR
Günlük bakımda motorun yağına, suyuna, fren hidroliğine, yakıtına, lastik hava basınçlarına, ışık ve ikaz sistemlerine bakılır.
Haftalık bakımda vantilatör kayışı gerginliği, akü bakımı yapılır.
Akü bakımı yaparken akü dış yüzeylerinin ve kutup başlarındaki oksitlerin sodalı su ve sıcak su ile temizlenmesine, plakaların 1 cm üzerine kadar saf su ilave edilmesine, eleman kapak deliklerinin açık tutulmasına, kışın akü donmasın diye akü tam şarj ettirilir, dijital göstergeli araçta asla akü takviyesi yapılmaz.
Akü kendiliğinden boşanıyorsa akünün üst kısmında pislik birikmiştir.
Kısa devreden dolayı yangın olursa akü kutup başları çıkarılır.
Akü 2 kutp başı arasında her iki kutup başına değen bir madeni parça konsa akü kısa devre olup patlar.
Yağlı tip hava filtresinin bakımı yapılırken sökülen parçalar gaz yağı ile temizlenir.
Yeni bir araçta 0-2000 km arası ilk kullanım süresine rodaj denir. Rodaj süresi çalışan parçaların birbiriyle alışma süresidir. Rodaj süresince aşırı sürat yapılmaz, ani duruş kalkış yapılmaz, motor tam güç konumunda çalıştırılmaz, uzun süre sabit hızda gidilmez.
DİZEL MOTORA AİT BAZI BİLGİLER
Dizel motorlarda silindire sadec hava doldurulur ve yanma sıkıştırılmış havanın üzerine enjektörden yakıt püskürtülmesiyle sağlanır.
Dizel motorların yakıt sisteminde günlük yaplacak işlerden biri mazot-su ayırıcısı veya filtre ya da yakıt deposundan yakıt sisteminin suyunun alınmasıdır.
Dizel motorlarda yanma enjektörden yakıt püskürtmekle olur. Enjektörler kendilerine enjeksyon pompasından gelen mazotu silindirlerdeki sıkıştırılmış havanın içine püskürterek yanmayı sağlarlar.
Enjeksyon pompası, besleme pompası ile depodan gelen yakıtı basınçlı olarak enjektörlere yollar.
Dizel motorun çalışmamasının bir nedeni, hava yapmış olmasıdır. Hava yapmanın nedenleri:
-yakıtın bitmesi,
-boru ve rekorların gevşemesi,
-yakıt borularının sökülmesi,
-filtrenin temizlenmesi veya değişmesidir.

Dizel motorlarda egzost dumanı siyah çıkıyorsa yakıt pompasına, enjektöre ve hava filtresine bakılır. Ayrıca dizel motorlarda marş yapıldığında marş motoru dönüyor ancak motor çalışmıyorsa yakıt filtresi de takılı olabilir.
Özellikle soğuk havalarda dizel motoru kolay çalıştırabilmek için kızdırma bujileri kulanılır
Son düzenleyen RuffRyders; 12 Ocak 2008 02:11
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
22 Aralık 2006       Mesaj #4
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
.: TRAFİK VE ÇEVRE BİLGİSİ :.

TRAFİK : Yayaların, hayvanların ve araçların karayolu üzerindeki hareketleridir.

KARAYOLU :
Trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır.

TAŞIT YOLU :
Karayolunun genel olarak taşıt trafiğince kullanılan kısmıdır.

TEK YÖNLÜ KARAYOLU :
Taşıt yolunun yalnız bir yöndeki taşıt trafiği için Kullanılan karayoludur

İKİ YÖNLÜ KARAYOLU :
Taşıt yolunun her iki yöndeki taşıt trafiği için kullanıldığı karayoludur.

BÖLÜNMÜŞ KARAYOLU :
Bir yöndeki trafiğe ait taşıt yolunun bir ayırıcıyla belirli bir şekilde diğer taşıt yolundan meydana gelen karayoludur.

ANAYOL :
Ana trafiğe açık olan ve bunu kesen karayolundaki trafiğin, bu yolu geçerken veya bu yola girerken, ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği işaretlenmiş belirlenmiş kara yoludur.

TALİ YOL :
Genel olarak üzerindeki trafik yoğunluğu bakımından, bağlandığı yoldan daha az dönemde olan yoktur.

BAĞLANTI YOLU:
Bir kavşak yakınında karayolu taşıt yollarının birbirine bağlanmasını sağlayan, kavşak alanı dışında kalan ve tek yönlü trafiğe ayrılmış karayoludur.

ERİŞME KONTROLLÜ ARA YOLU (OTOYOL):
Özellikle transit trafiğe tahsis edilen , belirli yer ve şartlar dışında giriş ve çıkışın yasaklandığı, yaya hayvan ve motorsuz araçların giremediği, ancak izin verilen motorlu araçların yararlandığı ve trafiğin özel kontrole tabi tutulduğu karayoludur.

GEÇİŞ YOLU :
Araçların bir mülke girip çıkması için yapılmış olan yolun, karayolu üzerinde bulunan kısmıdır.

ALT GEÇİT :
Karayolunun, diğer bir karayolu veya demiryolunu alttan geçmesini
sağlayan yapıdır.

ÜST GEÇİT:
Karayolunun, diğer bir karayolu veya demiryolunu üstten geçmesini sağlayan yapıdır.

KAVŞAK :
İki veya daha fazla karayolunun kesişmesi veya birleşmesiyle oluşan ortak alandır.

BANKET :
Yaya yolu ayrılmamış karayolunda, taşıtyolu kenarıyla şev başı veya hendek iç üst kenarı arasında kalan ve olağan olarak yayaların ve hayvanların kullanacağı zorunlu hallerde de araçların faydalanabileceği kısımdır.

DEMİRYOLU(HEMZEMİN) GEÇİDİ :
Karayolu ile demir yolunun aynı seviyede kesiştiği bariyerli veya bariyersiz geçitlerdir.

DURMA :
Her türlü trafik zorunlulukları (kırmızı ışık, yetkilinin dur işareti, yol kapanması gibi) nedeniyle aracın durdurulmasıdır.

DURAKLAMA :
Trafik zorunlulukları dışında araçların, insan indirme ve bindirmek, eşya yüklemek, boşaltmak veya beklemek amacıyla kısa bir süre için durdurulmasıdır.

ARAÇ :
Karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır.

AZAMİ AĞIRLIK:
Taşıtın güvenle taşıyabileceği azami yükle birlikte ağırlığıdır.
DİNGİL AĞIRLIĞI : Araçlarda aynı dingile bağlı tekerleklerden karayolu yapısına aktarılan ağırlıktır.

GEÇİŞ HAKKI :
Yayaların ve araç kullananların diğer yaya ve araç kullananlara göre yolu kullanmak sırasındaki öncelik hakkıdır.

GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ :
Görev sırasında, belirli araç sürücülerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak şartı ile trafik kısıtlama veya yasaklarına bağlı olmamalarıdır.

KAMYON :
İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3500 kg dan fazla olan ve yük taşımak için mal edilmiş motorlu taşıttır.

OTOMOBİL :
Yapısı itibari ile sürücüden başka en çok yedi oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıttır.

TAŞIMA SINIRI KAPASİTESİ:
Bir aracın güvenle taşıyabileceği en çok yük ağırlığı veya yolcu sayısıdır.

TEHLİKELİ EĞİM :
Araçların emniyetle seyrine devam için vites küçültmeyi gerektiren uzunluk veya açıdaki yol eğimidir.

TRAFİKTEN MEN :Trafik zabıtasınca, bu Kanunda belirtilen hallerde araçla ilgili belgelerin alınması ve aracın belirli bir yere çekilerek trafikten alıkonulmasıdır.

YOL ÇİZGİLERİ

ders1hg3

ders2rk5


ders3ab2
Son düzenleyen RuffRyders; 18 Şubat 2008 06:31
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
22 Aralık 2006       Mesaj #5
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
EHLİYET SINIFLARI

A2 MOTOSİKLET EHLİYETİ

Kullanmak istediğiniz motosikletin motor hacmine bağlı olarak A1 yada A2 motosiklet ehliyetine sahip olmanız gerekmektedir.

A1 sınıfı sürücü belgesi ile motor hacmi 50cc ye kadar olan motosikletleri,

A2 sınıfı sürücü belgesi ile 50 cc ve üzeri motosikletleri kullanabilirsiniz.

Yeni sürücü yasasına bağlı ek bilgiler :
ATV motosikletler mevcut sürücü yasalarına göre A2 sınıfı ehliyet ile kullanılabilmektedir. Stajyer ehliyet yasası ile ancak B1 sınıfı ehliyet ile kullanılabilecektir. Mevcut B sınıfı ehliyet B1 ehliyeti kapsayacaktır.

  • Eğitim süresi 5 hafta.
  • 12 saat ilkyardım, 20 saat trafik ve çevre bilgisi dersi, 5 saat motor ve araç tekniği bilgisi dersi ile 10 saat direksiyon dersi alır.
  • Sınavlarda motor dersinden 20 soru, trafikten 50 soru, ilkyardımdan 30 soru sorulur.
  • A2 den diğer sınıflara fark ehliyet alımlarında ilkyardımdan muaftır.
  • A1 den A2 Geçişte sadece direksiyon sınavına tabi tutulur.

B SINIFI OTOMOBİL EHLİYETİ


B sınıfı sürücü belgesi ile otomobil, traktör, kamyonet ve minibüsMsn Star kullanılır.

Msn StarYeni yasa ile B sınıfı ehliyet ile minibüs kullanılamayacaktır. Stajyer ehliyet yasası ile şu an A2 ehliyet ile kullanılan ATV motorlar B1 ehliyeti ile kullanılabilecek ve B ehliyeti B1 ehliyetini kapsayacaktır.

B ehliyet için yaş şartı 18 dır. 18 yaşında olan kişiler 19 yaşından bir gün alınca B ehliyet için kayıt olabilir. B ehliyet için direksiyon sınavına otomobil ile giriliyor. Eğitim durumu en az ilkokul olmalıdır. İlkokul diplomanız yoksa Halk eğitimlerden 2.Kademe eğitim belgesi alabilirsiniz.

*Eğitim süresi 5 haftadır.

*Sınavlarda 50 trafik,40 motor,30 ilkyardım sorusu sorulur..

*B sınıfı sürücü belgesi ile traktör, kamyonet, minibüs, otomobil kullanılır.


E SINIFI OTOBÜS EHLİYETİ

Kamuoyunca E sınıfı sürücü belgesi kapsam olarak en geniş olan sürücü belgesi olarak düşünülmektedir. Oysa ki E sınıfı sürücü belgesi "otobüs" ve altı taşıtları, D sınıfı sürücü belgesi ise "çekici" ve altı taşıtları kapsar. Yürürlükte olan mevzuata göre "sürücüsü hariç 15 ve daha fazla kişi taşıyan tüm yolcu taşıyan araçlara otobüs" denilmektedir. E sınıfı sürücü belgesini Nisan 1997 tarihinden daha sonra alan kişiler çekici kullanamaz, çekici kullanabilmek için D sınıfı sürücü belgesi almak zorundadır.

*Eğitim süresi 7 haftadır.

*12 saat ilkyardım,35 trafik ve çevre bilgisi,20 saat motor ve araç tekniği bilgisi dersi ile 45 saat direksiyon dersi alır.

*Sınavlarda 50 trafik,40 motor,30 ilkyardım sorusu sorulur.

*Motor soruları dizel ağırlıklı sorulur.

*Yaş şartı 23

*C sınıfı ile kamyon,otomobil,traktör,kamyonet,minibüs kullanılır.

*E sınıfı ile otobüs, kamyon,otomobil,traktör,kamyonet ve minibüs kullanılır.

*D sınıfı ile çekici(tır), kamyon,otomobil,traktör,kamyonet,minibüs kullanır.

*E sınıfı sürücü belgesi 1997 nisan ayından sonra alınmış ise çekici kullanamaz d sınıfı sürücü belge alma zorunluluğu vardır.


H SINIFI ENGELLİ EHLİYETİ

Engelli ehliyeti almak isteyen kişi sağlık durumunu herhangi bir devlet hastanesinden aldığı 'h sınıfı sürücü belgesi alabilir' raporu ile belgelendirdikten sonra sürücü kursuna başvurarak engelli haline özel aracına göre kayıt olur..Özürlü ehliyeti alan kişi durumuna uygun araç kullanılır.Diğer ehliyet sınıflarından farkı yaş şartı 17 dır. Test sınavında motor dersinden muaf tutulmuştur.

  • Eğitim süresi 5 haftadır.
  • 12 saat ilkyardım dersi, 35 saat trafik ve çevre bilgisi ile 16 saat direksiyon eğitimi alır.
  • Kursiyerin durumuna göre uygun araçla direksiyon dersi alır. Huyndai Getz elden kumandalı ve otomatik vites.
  • Sınavlarda 50 trafik ve 30 ilk yardım sorusu sorulur.
  • Yalnızca kendi sınıfındaki araçları kullanır.
  • Yaş şartı 17dir.
  • Yurt dışından araba getirmek için gerekli bilgileri www.engelliler.net yada www.tsd.org.tr web sitelerinden öğrenebilirsiniz.

D SINIFI ÇEKİCİ EHLİYETİ


D sınıfı sürücü belgesi, çekici ehliyeti olarak da anılır. (Ek:09.09.1997-23105) Ancak, E sınıfı sürücü belgesini 28.04.1997 tarihinden önce alanlar, D sınıfı sürücü belgesi ile sürülen çekici türündeki araçları kullanabilmeleri için ayrıca uygulamalı sınava tabi tutulmazlar. Bu durumda olanlar D sınıfı sürücü belgesi ile sürülen çekici türündeki araçları E sınıfı sürücü belgesi ile kullanabilirler.
  • Eğitim süresi 7 haftadır.
  • 12 saat ilkyardım,35 trafik ve çevre bilgisi,20 saat motor ve araç tekniği bilgisi dersi ile 45 saat direksiyon dersi alır.
  • Sınavlarda 50 trafik,40 motor,30 ilkyardım sorusu sorulur.
  • Motor soruları dizel ağırlıklı sorulur.
  • Yaş şartı 23
  • C sınıfı ile kamyon, otomobil, traktör, kamyonet, minibüs kullanılır.
  • E sınıfı ile otobüs, kamyon, otomobil, traktör, kamyonet ve minibüs kullanılır.
  • D sınıfı ile çekici(tır), kamyon, otomobil, traktör, kamyonet,minibüs kullanır.
  • E sınıfı sürücü belgesi 1997 nisan ayından sonra alınmış ise çekici kullanamaz D sınıfı sürücü belge alma zorunluluğu vardır.
  • B ehliyeti varsa sadece motordan 40 soruya sınava C/E ehliyeti varsa sadece direksiyon sınavına girecek.

G SINIFI İŞ MAKİNASI EHLİYETİ

Yalnız iş makinası operatör belgesi'ne sahip kişiler "G sınıfı iş makinası ehliyeti" alabilir. Bu belgeyi alan kursiyer ehliyeti varsa ehliyetine B+G Kazıcı-Yükleyici şeklinde yazdırabilir.İş makinası operatör belgeniz var ise G sınıfı sürücü belgesi için;
1. Ehliyetiniz var ise
Herhangi bir ehliyeti olan kursiyer Operatör Belgesini G sınıfı olarak işletebilmektedir. İşletme masrafı Trafikte 330 YTL'dir.
2. Ehliyetiniz yok ise
Bu Belge için Kursiyer 20 soruluk Motor testine tabi tutulur. Sınav sonucunda Direksiyon sınavına girerek geçerse belgeyi almaya hak kazanır. Kursiyer hangi iş makinası için sınava girmişse Sertifikaya onun adı yazılır.
Sürücü kurslarımızda eğitimi verilen operatörlük kursları
  • Forklift Operatörü
  • Fora Kazık Makinası Operatörü
  • Kule Vinç Operatörü
  • Mobil Vinç Operatörü
  • Dozer Operatörü
  • Sondaj Operatörü
  • Greyder Operatörü
  • Gezer Köprü Vinç Operatörü
  • Kazıcı-yükleyici Operatörü
  • Galeri ve Tünel Açma Makinası Operatörü
  • Finişer Operatörü
  • Beton Pompası Operatörü
  • Zemin Süpürme Makinası Operatörü
  • Ekskavatör Operatörü
  • İş Makinası Tescil İşlemleri
  • İş Makinaları Bakımı
Son düzenleyen RuffRyders; 18 Şubat 2008 06:30
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
22 Aralık 2006       Mesaj #6
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
.: TRAFİK GÜVENLİĞİ - GÖZ TESTİ :.


Otomobil kullanan bir çok sürücünün aslında gözlerinin ne kadar bozuk olduğunu bilmediği bir gerçek. Ehliyet alınırken yapılan göz muayenesinin üzerinden yıllar geçtikten sonra acaba hala aynı netlikte görebiliyor musunuz?

sayilar

Eğer görme bozukluğunuz olduğuna inanıyorsanız bu bölüm size fikir verebilir. Yapmanız gereken tek şey monitörünüzün büyüklüğüne ve ekran çözünürlüğüne göre monitörden ne kadar uzaklaşacağınızı saptamak. Sonra sayıları en üst sıradan en alt sıraya kadar sırayla bir gözünüzü kapatarak okumaya çalışmak. Eğer okumakta zorlanıyorsanız hemen bir göz hekimine başvurmalısınız.

Bu ölçüm hiç bir durumda bir hekimin yapacağı kontrol yerine geçmez.

Ekran çözünürlüğüne göre bakma uzaklığınız,

640x480'se yaklaşık 2,5 m,
800x600'sa yaklaşık 2 m,
1024x768'se yaklaşık 1,5 m

Son düzenleyen RuffRyders; 18 Şubat 2008 06:33
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
23 Aralık 2006       Mesaj #7
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
İLKOKUL MEZUNLARI ARTIK EHLİYET ALABİLİYOR

30 06 2006 itibariyle ilkokul mezunlarının ehliyet alabilmelerine olanak sağlayan yasa tasarısı meclis oturumunda kabul edildi Yasanın resmi gazatede yayınlanması ile birlikte 5 yıl süreyle ilkokul mezunları ehliyet alabilecek Bu tasarının hazırlanmasında ve çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür ederiz..


EHLİYET 5 YIL GEÇERLİ OLACAK


ehliyt
AB'ye uyum çerçevesinde, artık 18 yaşında ehliyet alıp 100 yaşına kadar aynı ehliyetle otomobil kullanma dönemi kapanıyor.. Sürücü Adayları için Ehliyet Dersleri ve BilgileriEhliyetler, 5 yıl geçerli olacak Süreyi uzatmak isteyenler, tam teşekküllü bir hastaneden sağlık raporu alacak. ve sürüş testlerinden geçirilecekler. İlk kez ehliyet alanlara, 2 yıllık staj dönemi tanınacak. İçişleri Bakanlığı, AB'ye uyum ve kazaları azaltmak amacıyla Karayolu Trafik Kanunu'nda değişikliklere gidiyor Hazırlanan yasa tasarısıyla, ehliyetlerin şekli ve koşulları değiştiriliyor. Yeni ehliyetin ön yüzünde sürücünün fotoğrafı, adı soyadı, doğum yeri ve tarihi ile ehliyetin geçerlilik süresi yazılacak. Ayrıca ehliyetin verildiği yer ve makam, belge no, imza, adres ve sürücü belgesi sınıfı yer alacak. Belgenin sağ üst köşesinde TR kısaltması bulunacak. Ehliyetler, yeniden sınıflandırılacak. Buna göre otomobil kullananlara BE sınıfı ehliyet verilecek. TIR ve römorklu kamyon sürücülerine CE sınıfı verilecek. Otobüs, midibüs, minibüs, römorklu minibüs kullanıcılarının sınıfı D, D1, D1E, DE olacak. Traktör sürücülerine F, iş makinesi sürücülerine G, sakat ve hastaların kullandığı özel tertibatlı olarak imal edilen motosiklet ve otomobil sürücülerine ise H sınıfı ehliyet verilecek.

Yeni ehliyetlerde ayrıca, ehliyeti kullanmaya yetkili olunan araçların sembolleri de yer alacak. Sürücü otomobilin yanı sıra otobüs kullanmaya da yetkiliyse, ehliyette otomobil kullanıcılarının sınıfı olan BE'nin yanına ‘‘BE C1E gh’’ şeklinde ek harfler yazılacak. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından yeni ehliyet almak için 1 yıllık süre tanınacak. Ehliyetler 5 yıllık süreyle verilecek ve son kullanma tarihi yazılacak. Sürücüler 5 yılda bir sağlık kontrolünden ve sürüş testinden geçirilecek. Testi geçenlerin ehliyeti yenilenecek.

Sürücü kurslarını tamamlayanlara 2 yıllık stajyer sürücü belgesi verilecek. Bu süre içinde 2 kez kırmızı ışıkta geçen, 2 kez hız limitini aşan, uyuşturucu ve alkol etkisiyle araç kullananların ehliyetleri tamamen iptal edilecek.

Renk Körleride Ehliyet alacaklar
Sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair yönetmelik yürürlüğe girdi.Sürücü adaylarının ve sürücülerin sahip olmaları gereken sağlık şartlarını yeniden düzenleyen yönetmeliğe göre, sürücü adaylarının genel sağlık muayeneleri uzman hekimler tarafından yapılacak. Usulüne uygun olmayan raporlar geçersiz sayılacak, doktor hakkında suç duyurusunda bulunulacak.

Yönetmeliğe göre, tek gözü olan ya da tek gözüyle görenlere de belirli koşulları taşıması halinde ehliyet verilebilecek. Bu kişilerde görme gücünün 10`da on olması, yatay görüş alanının 120 dereceden daha az olmaması şartı aranacak. Bu kişilerin araçlarında en az 3 ayna bulunacak. Renk körleri herhangi bir şart aranmadan ehliyet alabilecek. Gece körlüğü olanlar gün doğumundan bir saat önce, gün batımından bir saat sonra araç kullanabilecek. Alkol bağımlılığı olanlara ise ehliyet verilmeyecek."
Son düzenleyen RuffRyders; 18 Şubat 2008 06:33
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
5 Ocak 2007       Mesaj #8
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
Virajlara Girerken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar


Doğru Viraj Alımında Geçerli 2 Genel Kural
Viraj alımında geçerli ilk kural "yavaş gir - hızlanarak çık" şeklinde açıklayabileceğimiz ve yapılan genel hatanın tersine otomobili virajın alımı sırasında değil, daha viraja girmeden yavaşlatmayı hedefleyen kuraldır. "Önce dış -sonra iç- tekrar dış" olarak adlandırabileceğimiz ikinci kural ise virajı dönülmesi mümkün en geniş açıyla dönebilmemizi ve dolayısıyla otomobilin yere daha fazla tutunmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bu her iki kural da doğru viraj almanın mantığını anlatmak için yazılmıştır ve sizle birlikte diğer araçların da seyir halinde olduğu normal trafikte uygulanması son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu sebeple tuninglinx olarak günlük trafikte size ayrılan yol çizgilerine uymanız gerektiğini hatırlatırız.
Yapılan Hatalar
Viraj alımında genellikle yapılan en önemli hata, viraja otomobilin yere tutunma sınırlarını zorlayacak bir hızla girip daha sonra viraj içinde fren kullanma mecburiyetinde kalmaktır. Eğer dikkatli bir sürücü iseniz diğer araçlarla birlikte viraja girdiğinizde çoğu sürücünün hızını ayarlayamamaktan ötürü neredeyse viraj çıkışına kadar fren lambalarının yandığına şahit olmuşsunuzdur. Bunun, şüphesiz ki viraj alımında uyulması gereken belli kuralları uygulamamaktan kaynaklanan nedenleri vardır.
Virajları Doğru Almak
Viraj alınırken yolun ne genişlikteki bölümünün kullanılacağı bir çok dış etkene bağlıdır. Viraj içinde karşı yönden gelen olup olmadığını görmemizi engelleyen ağaç vb. görüş engelleyici birtakım etkenler ya da yolun şehir içi veya şehirlerarası bir yol olup olmadığı gibi..
Otomobili viraj içerisinde yavaşlatmak yerine, gerektiği kadar vitesle birlikte hız düşürülerek otomobilin lastikleri yere tam olarak tutunabilecek şekilde viraja mümkün olduğunca dıştan girilir. Yani, otomobil viraja daha girmeden yavaşlatılması tamamlanmış olmalı ve bu hız, şekilde "apex" olarak gösterilen virajın orta noktasındaki hız dahil, virajın tümündeki en düşük hız olmalıdır. Fren ancak viraja giriş noktasından önce otomobili yavaşlatma maksadıyla kullanılmalıdır, viraj içinde frene basılmaz.
Fren noktasından itibaren otomobil virajın içine yönlendirilerek apex'e kadar kontrollü bir şekilde gaz verilir (hız belirli bir miktarda artırılır). Orta noktada (apex'te) otomobile uygulanan merkezkaç kuvveti maksimumdadır. Bu nokta aynı zamanda virajın en içten dönüldüğü noktadır.
Virajın en iç konumunda bulunulan apex'te virajın uzak olan dış noktası hedeflenerek otomobil gaza oturtulur. Ancak gaz verirken otomobili kasmak ve lastikleri zorlamak yerine hem motorun daha çabuk hızlanması hem de lastiklerin soğuyabilmesi için bir an evvel düzelterek aracı gerektiği kadar dışa bırakmak gerekmektedir.
Son düzenleyen RuffRyders; 18 Şubat 2008 06:34
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
27 Ocak 2007       Mesaj #9
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
Faydalı Bilgiler

Trafik Sözlüğü: "A"

ABS


Almanca’daki Anti-Blockier System'in kısaltmasından oluşur. Bunu bazı firmalar ALS (Anti-Lock System) adıyla da kullanıyor. Tekerleklerin frenleme sırasında kilitlenmesini önler. Bu sistemde her bir tekerlekteki algılayıcılar yoluyla ABS'nin beynine tekerleklerin durumu hakkında bilgi gönderilir. Tekerleğin durduğu iletildiğinde sistem devreye girerek freni kısa bir süre için serbest bırakır. Frenleme sürdüğü için yeniden tekerlek kilitlenir ve sistem yeniden freni serbest bırakır. Bütün bunlar aslında frenleme sırasında bazı sürücüler tarafından uygulanan "pompalama" işleminin makine tarafından yapılan biçimidir. Doğal olarak, bu sistem çok daha çabuk ve etkili bir şekilde çalışır. ABS ile ilgili yanlış bir inanış fren mesafesini "her zaman" kısalttığıdır. Genel olarak bakıldığında otomobillerin çoğunda ABS sayesinde fren mesafesi biraz daha kısadır ama bazılarında ABS ile fren mesafesi değişmez ya da biraz daha uzun olabilir. Ama ABS'nin esas işlevi frenleme sırasında direksiyon kontrolünü sağlamaktır. Böylece, bir virajda lastikleri kilitleyecek kadar sert fren yapıldığında araç viraj dışına kaymadan normal çizgisine yakın bir çizgide frenleme yapabilir. Ya da, frenlemeye rağmen araç duramayacaksa öndeki araç ya da engele çarpmamak için direksiyonu kırarak yana geçebilir ve böylece kaza önlenmiş olur. ABseli araç kullanan sürücülere uyarı: A.B.D.'de yapılan bir araştırmaya göre ABseli araç kullanan sürücülerin daha fazla kaza yaptığı ve bu kazalarda araçların daha fazla hasar gördüğü belirlenmiş. Bunun nedeni ise, ABS'nin nasıl kullanılacağının doğru bilinmemesi. ABS ile ilgili olarak şunların akılda tutulması gerekir: Birincisi, ABS ancak herhangi bir tekerlek kilitlendiğinde devreye girer. Yani tekerlekler kilitlenmediği sürece normal bir fren gibi kullanılır (yani, fren yapılır). İkincisi, ABseli araçların fren pedallarına normal frenlerde olduğu gibi basılır; hafif fren için biraz, sert fren için daha sert gibi. Yapılan araştırmada Amerikalı sürücülerin araçta ABS bulunmasına güvenerek frene az bastığı ve bu nedenle (sürücüye bağlı olarak) daha çok kaza ve hasar meydana geldiği belirlenmiş.
Son düzenleyen RuffRyders; 18 Şubat 2008 06:35
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
30 Aralık 2007       Mesaj #10
we come one - avatarı
Ziyaretçi
SÜRÜCÜ ADAYLARINA TAVSİYELER :

Sürücülerin Dikkatine!

İyi bir sürüş ve frenleme için lastiklerin dış yüzeyini ve stepne dahil tüm lastiklerin havasını mutlaka kontrol edin. Kötü bir lastik her zaman kaza sebebi olabilir. Ayrıca kabak lastikler, özellikle yağışlı havalarda direksiyon hakimiyetini tamamen sürücünün elinden alabilir. Kabak lastikleri değiştirin. Lastikleri iki ön veya iki arka şeklinde değiştirin. Her iki lastiğin de aynı desende olmasına dikkat edin. Unutmayın ki Lastik dış derinliklerinde eşit olmayan aşınma oluşması yani, lastiklerden birisinin ötekisine nazaran daha fazla ve normal olmayan biçimde yıpranması ön düzen sisteminde bir arıza olduğunun habercisidir.

Fren hidrolik yağının seviyesindeki azalma bir arızanın habercisi olarak kabul edilmelidir. Fren pedalına basıldığında pedal önce bir yerde durup daha sonra bir gevşeme hissediliyorsa ciddi bir sorun var demektir. Fren pedalına basılınca bir yaylanma hissediliyorsa sistemde hava vardır . Hemen servise gidin.

ABS fren sistemi, virajlarda ıslak yüzeylerde çakıl ve benzeri malzemeli yollarda daha iyi yol tutuşu sağlamaz. Yağdan fazla hızla virajlara girerken yol platformunda kalmanıza yardım etmez. ABS’nin ıslak yol yüzeyinde önünüzdeki aracı yakın takip ederken ortaya çıkan bir frenleme durumunda size bir yararı olmayacaktır.

Emniyet kemerinin taşıtınızın orta direklerinde bulunan ayarlı tutucularından boyunuza göre ayarlayın. Emniyet kemeri kesinlikle boyun bölgenizin üzerinde olmasın. Bu tip kullanım kaza sırasında boğulmanıza sebep olabilir.

Kış aylarıyla birlikte araçlarda elektrik sarfiyatı artar. Bu yüzden ilk olarak elektrik marş ve şarj dinamolarının kontrol ikinci olarak da akülerin bakımını yaptırın. Akü çok yoruluyorsa akü suyunu, suyundaki asit oranını ve kutup başlarını kontrol edin. Kutup başlarını gres yağı, bulunamıyorsa vazelin yağı ile silinin. Bir de araçların bakım kilometresi gelmese bile yaz çıkışı servise götürüp genel bakımdan geçirtin

Yakıt filtresini ve karbüratörü kontrolden geçirin. Yakıt filtresinin içine kaçacak suyun donması, aracın çalışmasını zorlaştırır. Karbüratörün içine kir ve tortuların girmezsi de yakıt sarfiyatını arttıracağı gibi aracınızın istenilen düzende çalışmasını engeller.

Kışa giriş bakımına radyatöre antifriz koymakla başlayabilirsiniz. Sürücü olmanız hasebiyle bahse konu işlemi kendiniz yapabilseniz de yetkili bir servisin yardımına başvurmanızda faydalar olduğunu da unutmayın

Her zaman aracınızda mutlaka çekme halatı, takoz, zincir ve reflektör bulundurun Yağış anında kayganlaşan zeminde takip mesafesine uyun. Hız yapmayın.

Soğuk havalarda aracınızın el frenini kesinlikle çekilmeyin. Eğer çekili unutulmuş ve donmuşsa aracı arkadan ve önden iterek sıkışan frenin açılmasına çalışın. Üzerine sıcak su dökerek açmak da bir çözüm yoludur. Aracın kilidinin donması durumunda kapıyı açarken anahtarı ısıtın.

Kapıları sürekli olarak kapalı tutun. Şehirler arası yollarda seyahat ederken ayrıca kilitli tutmayı unutmayın. Kapı kollarını, elektrikli dikiz aynalarını ve antenleri vazelinle silerek donması önleyin.

Kış şartlarına hazırlama eylemine cam sileceklerinden başlayın. Donan cama kesinlikle sıcak su dökülmeyin, cam çatlar. Normal çeşme suyu yavaş ama iyi bir buz çözücüdür. Tedbirlerin baştan alması durumunda, pratikliği bakımından camların dış yüzeyinin antifrizle silinmesi daha uygundur. İç yüzeylerin sıvı sabunla silinmesi durumunda buğulanma engellenir.

EMNİYETLİ BİR SÜRÜŞ İÇİN TAVSİYELER

ÖZLEMİMİZ:Trafik terörünün ve kazaların olmadığı,yürek yakan feryatların bittiği bir Türkiye...
Hoşgörü ve akılcılığı siz başlatın,isteyenlere siz yol verin,en çok 5 saniyenizi alır,50 kez gülümseyerek yol verirseniz,250 saniye eder.
Bir gün bakarsınız yol verdikleriniz size yol verir..

1.Kesinlikle alkollü olarak araç kullanmayın ve kullandırmamaya çalışın.

2.Eskimiş lastiklerle yola çıkmayın kışın en az diş kalınlığı 3 mm yazın 2
mm olmalı. (Dünya standart ı ortalama 1,6 mm,Yeni lastikler 8 mm) Yol ve hava şartları ne olursa olsun havalarını indirmeyin.

3.Emniyet kemerinizi mutlaka takınız ve taktırınız.Mümkünse arka koltuktakilere de taktırınız Unutmayın (50 KM HIZDA)ani fren esnasında ortalama ağırlıklar 40 kat artarak öne doğru fırlayacaktır.... Arka cam önüne sert cisimler koymayın bagajdaki sert cisimleri gerekirse sabitleyin... Çocukları mutlaka çocuk koltuğuna oturtunuz.

4.Gece ve gündüzleri mutlaka kısa farlarınız ı yakınız .Farlarınız, Aynalarınız,Camlar,Stoplar,Park lambaları daima çalışır ve temiz olmalı.
Görüşü engelleyecek hiçbir cismi cama yapıştırmayınız.(Aynalara Cd,Çavuş üzümü asmayın, arka cam önüne karpuz dilimi,kafası sallanan köpekler koymayın...)

5.Sileceklerinizi görüşün kapanmasını beklemeden çalıştırın lastiklerini gerekirse değiştiriniz...

6.Sinyallerinizi yön değiştirmelerde mutlaka kullanın, Sinyal vermeniz size geçiş üstünlüğü sağlamaz kontrol ettikten sonra şerit değiştiriniz.Başkasının sinyaline asla güvenmeyin..

7.Yağmur un yağdığı ilk anlarda dikkatli olun hız azaltın, Mıcırlı ve sisli havalarda da hız azaltın.

8.Direksiyon simidini mutlaka iki elle tutun ve 9.15 pozisyonun da olmalıdır.

9.Koltukları mutlaka kendinize göre ayarlayın,direksiyona olan uzaklığınız omuzunuzu koltuk sırtlığından kaldırmadan bileğiniz direksiyonun 12 noktasına değecek şekilde ayarlayınız. Ayağınız pedallara basılı iken gergin olmamalı ve dizinizde normal bir açı olmalıdır.

10.Acil fren durumunda daha kısa mesafede durmak için debriyaja ve frene birlikte basınız.Daima seyir esnasında ön ve arka trafiği kontrol ederseniz algılama süresi kısalır ve daha kısa mesafede durabilirsiniz.

11.Kırmızı ışıkta ve yaya geçitlerinde durduğunuz zaman geçit çizgilerini ihlal etmeyin ve bu sayede yeşil in yandığını daha rahat görebilirsiniz..

12.Yolda geçiş hakkı için kimseyle çekişmeyiniz ve gülümseyerek yol veriniz bu sürücü bir müddet sonra kendiside yol vermeye başlayacaktır...

13.Kırmızıda sonra yanan yeşil ışık esnasında arkadaki korna seslerini dikkate almayınız.Kendinize 2 sn lik bir zaman sağlayınız unutmayınız yandan çarpmalarda çok tehlikeli sonuçlar doğurur.

14.Sis li havalarda kayganlık faktörü artacağından takip mesafesini artırınız siste önünüzdeki aracı değil de yolun sağındaki yol çizgisini eğer çizgi yoksa yolun sağ sınırını takip ediniz.

15.Karşıdan gelen sürücü uzun farlarını yakmışsa sakın sinirlenip sizde yakmayın sakin olun hız azaltın onunla uğraşmayın karşı Tarafta herhangi bir engel varmış gibi davranın, farlarınız ın ayarlarını mutlaka yaptırınız.(Kısa 25 m-Uzun 100 m yi göstermeli)

16.Ön yolcu hava yastığı varsa 1.65 cm den küçük boyluları ön koltukta oturtmayın .

17.Koltuk başlığı çarpmalarda hayat kurtarır araca bindiğiniz zaman ayarlarını kontrol edin..

18.Sollama esnasında Kararlı olun.Sollama yerini , zamanı nı ve hızını iyi seçin

19.İlkyardım çantalarını göstermelik değil gerçek ilkyardım çantası bulundurunuz.

20.Yangın söndürücülerini gerektiği kadar ve sürücünün en kolay ulaşabileceği yerde bulundurunuz.

21.Yola çıkmadan önce kendinize 15 sn zaman ayırınız aracın kontrollarını yapınız.

22.Yağışsız havada ve yağışlı havada takip mesafesine uyunuz.Sadece önünüzdeki aracı değil onların önündeki ve arkasındaki araçları da takip ediniz..

23.Otomobilinizle kesinlikle kimseyle yarışmayın hız felaket getirir.

24.Kesinlikle vitesi boşa almayın.Yokuş aşağı inerken çıktığınız viteste inin.

25.Araç kullanırken cep telefonu ile konuşmayın zorunlu ise aracı sağa çekip durdurunuz.Aksi takdirde S sistemini de bozabilir.

26.Ani ve gereksiz fren kullanmayın sık fren kullanmaktan kaçınınız.Yavaşlamalarda ve durmalarda Motor frenini kullanınız..konuşurken dikkatiniz dağılır ve kazaya sebebiyet verirsiniz.Aynı zamanda A.B.S fren sistemini bozabilir.
27.Aracınız da bulunması gereken alet ve edavatları mutlaka bulundurun.
28.Aracınız bozulup kaldığı zaman veya Lastik patlayıp değiştirileceği zaman
mutlaka emniyet tedbirleri alınız,gerekli işaretlemeleri yapınız.
29.Aracınızın bakımını zamanın da ve gereği kadar yapınız veya yaptırınız yolda kaldığı zaman değil.
Son düzenleyen RuffRyders; 30 Aralık 2007 15:10

Benzer Konular

16 Ağustos 2014 / UnknowN Bilgisayar
5 Temmuz 2015 / ANNEYIM Cevaplanmış
9 Kasım 2016 / GreenSky Cevaplanmış